• Sonuç bulunamadı

Avrupa Birliği Çerçeve Programları; AB’de araştırma ve inovasyon kapasitesini geliştirmek, özel sektör, kamu ve üniversiteler arasındaki işbirliğini teşvik etmek ile AB üye ülkeleri, aday ülkeler ve üçüncü ülkelerle yapılan işbirliği alanlarını geliştirmek amacıyla kurulmuştur. Bu kapsamda; 2007-2013 dönemi için oluşturulmuş olan AB 7. Çerçeve Programı’nın ardından kurulan Horizon 2020 (FP8), AB 2014-2020 Çok Yıllık Mali Çerçevedeki 80 milyar Avro’luk payı ile şimdiye kadarki en büyük Araştırma ve İnovasyon programıdır. Horizon 2020 kapsamında; dâhiyane fikirlerin laboratuvarlardan piyasaya getirilmesi ile çok daha fazla buluş, keşif ve dünya ilkleri vaadedilmekte olup, 2020’ye kadar biyoekonominin inşa edilmesi hedeflenmiştir (EuropaBio, 2010).

Söz konusu program, Avrupa 2020 Stratejisi’nin akıllı büyüme önceliği kapsamında yer alan Inovasyon Birliği adlı önemli girişimi uygulamaya yönelik önemli bir finansal araç olmakla birlikte, Avrupa’nın global rekabet gücünün sağlamlaştırılmasına hizmet etmektedir. Konuya ilişkin olarak, araştırma ve inovasyonun geleceğe yapılan önemli birer yatırım olduğu ve anılan hususların, AB’nin akıllı, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme için tasarlanan Avrupa 2020 stratejisinin merkezine konması gerektiği gerçeği de Avrupa Liderleri, Üye Ülkeler ve Parlamento tarafından kabul görmüştür.

Ekonomik büyüme ve istihdam yaratmanın yolu olan Horizon 2020 programının bölümleri; “kusursuz bilgi”, “endüstriyel liderlik” ve “sosyal sorunlar” olarak belirlenmiştir. Horizon 2020’nin sosyal sorunlar başlığı altındaki “Gıda güvenliği, Sürdürülebilir Tarım ve Ormancılık, Deniz ve İç Su Araştırmaları ve Biyoekonomi” konularından 2013 sonrası OTP ile ilgili olanları; Avrupa 2020’nin öncelikleriyle önemli derecede bağlantılıdır.

Avrupa ekonomisinin ve toplumunun ayrılmaz parçası olan tarım, ormancılık, balıkçılık ve biyoendüstri sektörleri; bir yandan tüketicilerin ve gıda, yem, biyoenerji ve biyoürün sanayilerinin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için biyolojik kaynakları üretirken diğer yandan kırsal, kıyısal ve denizsel alanlarda iş imkânı sağlarlar. Bahse konu faaliyetlerin gerçekleştirilme aşamasında ise sektörlerin karşılaştığı birçok sorunun çözümü araştırma ve inovasyona dayanmaktadır. Konuya ilişkin olarak; 2020 kapsamında 2013

41 sonrası OTP ile ilişkilendirilebilecek olan Horizon 2020’nin sosyal sorunlar bölümündeki tarım, gıda ve biyotemelli endüstrilerde, araştırma ve inovasyonun payı büyüktür.

Tarım sektörü, gerek güvenilir, besin değeri yüksek ve sağlıklı gıda temin etmek, gerek tabiatın şekillenip korunmasını sağlamak, gerekse kırsal bölgelerde iş imkânı sağlamak açısından büyük bir rol üstlenmiştir. Tarım sektöründe araştırma ve inovasyon faaliyetleri, dünyada giderek artan gıda talebine yönelik olarak 2013 sonrası OTP reformu hedeflerinden tutarlı gıda üretimini sağlamaya katkı sağlar. Araştırma ve inovasyonun büyük önem taşıdığı bir diğer alan ise sağlıklı ve güvenilir beslenme için gıda sektörüdür. Sektör bir yandan tüketicilerin, güvenilir, besin değeri yüksek ve yeterli miktarda gıdaya sosyal ve ekonomik erişimini sağlamak için çalışırken, diğer yandan gıda tüketimine bağlı insan sağlığına ve çevreye verilen zararları minimize etmek için çalışmaktadır. Bu noktada araştırma ve inovasyon; gıda ve yem güvenliği ve güvenilirliğine, Avrupa tarım-gıda endüstrisinin rekabet gücüne ve gıda üretimi ve tüketiminin sürdürülebilirliğine önemli derecede olumlu etki yapar. Daha geniş bir çerçevede bakmak gerekirse, inovasyon ve araştırma faaliyetleri, gıda zinciri sürecinde tarımın değer payının arttırılması ile 2013 sonrası OTP reformuna ve dolaylı olarak Avrupa 2020 stratejisinin akıllı büyüme önceliğine (özellikle İnovasyon Birliği’ne) katkı sağlamaktadır.

Horizon 2020’nin sosyal sorunlar bölümündeki biyoekonomi konusu;Avrupa 2020 stratejisinin önceliklerinden olan sürdürülebilir büyüme ve 2013 sonrası OTP reformunun hedeflerinden doğal kaynakların ve iklim etkisinin sürdürülebilir yönetimi ile doğrudan ilişkilidir. Kaynakların daha verimli kullanıldığı, daha yeşil ve daha sürdürülebilir rekabetçi bir ekonomi yaratma hedefi; yalnızca geleneksel endüstriyel işlemlerin ve ürünlerin çevre dostu biyoişlem ve ürünlere dönüşümünü değil, söz konusu sektöre yönelik yeni piyasaların açılmasını da gerektirmektedir. Bu kapsamda araştırma ve inovasyona yapılan yatırımların, hem AB’yi gıda güvenliği, iklim değişikliğine karşı mücadele ve sürdürülebilirliğe yönelik olarak önemli ölçüde desteklemesi, hem de tarım, gıda ve enerji piyasalarında AB’nin biyoekonomi liderliğini alması hedeflenmektedir. Özetlemek gerekirse; biyoekonominin “daha rekabetçi, daha inovatif ve daha refah bir AB” yapılandırmasındaki katkısı göz ardı edilmemesi gereken bir olgudur (EuropaBio, 2012). Bu çerçevede; araştırma ve inovasyonu temel alan Horizon 2020’nin; 2013 sonrası OTP hedeflerinin ve daha geniş çapta Avrupa 2020 stratejisinin “Inovasyon Birliği” ve “Verimli

42 Kaynak Avrupa’sı” adlı önemli girişimlerinin gerçekleştirilmesinde büyük rol oynayacağı öngörülmüştür. Biyoekonomi, sürdürülebilir bir şekilde yönetildiği taktirde, gıda zincirindeki aşamaların çevreye verdiği olumsuz etkileri azaltılabilir. Ayrıca biyoekonominin gelişmesiyle birlikte AB istihdam piyasası yelpazesinin genişlemesi öngörülmüştür. Söz konusu istihdam oranının artması Avrupa 2020’nin kapsayıcı büyüme önceliği altındaki “Yeni yetenekler ve yeni işler için gündem” adlı girişimi destekler ve iş imkânları sunar.

43

IV.

TÜRKİYE’NİN TARIMDA GELECEK DÖNEME

İLİŞKİN BAKIŞI

Önceki bölümlerde Avrupa 2020 Stratejisi, 2013 sonrası OTP reformu ve Avrupa 2020 Stratejisi kapsamında 2013 sonrası OTP reformu konuları detaylı olarak ele alınmıştır. Bu kapsamda, 2013 sonrası dönem için AB’nin tarım alanında birçok hedefi mevcutken, ülkemizin 2013 sonrası döneme ilişkin bakışına ilişkin değerlendirme; ülkemizin geleceğe yönelik tarım alanındaki hedef ve faaliyetlerinin, 2013 sonrası OTP hedefleriyle ilişkilendirilmesiyle mümkün olacaktır.