• Sonuç bulunamadı

B- KARŞILAŞTIRMALI HUKUK

2- Hollanda Hukuku

Türk hukukundan sonra ilk sırayı Hollanda’nın alması, ötanazinin ilk kez bu ülkede yasal bir statü elde etmiş olmasından kaynaklanıyor. Yakın zamana kadar bu devlet de Ceza Yasası’nın 293 ve 294. maddelerini bu konuya özgülemişti. Bu hükümlere göre ötanazi ve hekim yardımlı intihar suç kapsamında sayılıyordu. Ancak Ceza Yasası’nın 40. maddesinde düzenlenen “zorunlu haller” de suç işlemek hukuka aykırı görülmemekte ve sanık cezadan muaf tutulmaktaydı. Bu genel hüküm bütün suçlar için geçerlilik arz ediyordu. Mahkemeler de zorunlu hallerde ötanazi uygulayan hekimlere bu madde uyarınca ceza vermemekte idi.135

133 http://drkoray.hekim.net/otanazi.php 134 http://drkoray.hekim.net/otanazi.php 135 İnceoğlu, a.g.e., s. 192

Hollanda hukukunda ötanazi ile ilgili ilk önemli gelişme 1973 tarihli bir mahkeme kararıyla olmuştur. Bu davada pratisyen bir hekim olan Dr. Postma, serebal hemorejisi olan annesinin, ısrarlı isteği üzerine ölümcül dozda morfin vererek ölümüne neden olmaktan yargılanmıştır. Dava sonucunda; hekim, annesinin ölümünü hızlandırmaktan değil, morfini yavaş yavaş enjekte edip ikincil etki sayesinde yaşamı kısaltmak yerine, ölümcül dozda morfini birden enjekte edip doğrudan yaşama son verdiği için suçlu bulunmuştur. Mahkeme sanığa tecil edilmiş bir haftalık hapis ve bir yıl nezaret altında tutulma cezası vermiştir.136

Mahkemeler benzer vakalara ilişkin sonraki kararlarında yorumlarını daha da genişletmişler ve doğrudan yaşamı sonlandırmayı da suç olarak görmemişlerdir. Bu süreçte 1984 yılındaki Alkmar davasının önemli etkisi olmuştur. Bu davada, kalçası kırık, sağır ve kör olan 95 yaşındaki iyileşmesi imkansız hastasına ısrarlı istemi üzerine ötanazi uygulayan bir hekim yargılanmıştır. Hollanda Yüksek Mahkemesi ‘‘vicdanlı bir hekimin görevleri arasında, tercihini ölümden yana kullanmak da vardır’’ diyerek hekimin suçsuzluğuna karar vermiştir.137 Bu kararda ön planda rol oynayan husus, hastanın kendi kaderini belirleme hakkından öte, hekimin görev çatışmasında(hastayı yaşatma ile acılarına son verme) zorunlu halleri dikkate alması gerektiği meselesidir.138

Davanın hemen ertesinde Hollanda Kraliyet Tabipler Birliği bir bildiri yayınlayarak bu konuda bazı kriterler belirlemiştir. Bu kriterlere göre;

1-Ötanazi talebi hastadan gelmelidir. Bu talep aydınlatılmış bilgiye dayanan hiçbir şüpheye yer vermeyecek kadar açık, bağımsız ve ısrarlı bir isteme dayanmalıdır.

2-Tedavisi olanaksız bir hastalık söz konusu olmalı ve hastanın katlanılmaz acı ve ıstırapları bulunmalıdır. Bu acı ve ıstırabın dindirilmesinin hiçbir koşulu kalmamış olmalıdır.

136 İnceoğlu, a.g.e., s. 195

137http://arsiv.hurriyetim.com.tr/hur/turk/98/02/28/dizi/01diz.htm, (24.01.2005)

138 Sjef Gevers, “Physician Assisted Suicide: New Develepments In The Nederlans” Bioethics; 1995,

3-Hekim bu karara varırken titiz davranmalı, bu alanda tecrübeli ve bağımsız başka bir hekimle birlikte değerlendirme yaptıktan sonra uygulamaya geçmelidir.139

Hollanda’da ötanaziye ilişkin uygulamalar ceza yasasında zorunluluk halini düzenleyen 40. maddeye göre yasal kabul edilmektedir. Ancak hekim zorunluluk halini ispatlamak yükümlülüğü altındadır.140

1994 yılında ötanaziyi bildirim prosedürüne bağlayan bir yasa çıkarılmıştır. Bu prosedüre göre belli şartları yerine getirerek durumu savcılığa bildiren hekimler hakkında kovuşturma yapılmamaktaydı.

Bu yasadaki kriterlere göre:

1-Hasta ötanazi için istemli, ısrarlı, açık talepte bulunmalıdır. Talep aydınlatılmış olmalı ve hastanın temyiz gücü olmalıdır.

2-Hekim hasta ile bu talebin istemli ve iyi düşünülmüş olduğunu anlayacak kadar yakın ilişki içinde olmalıdır.

3-Genel kabul gören tıbbi düşünceye göre; hastanın acısı dayanılmaz olmalı ve iyileşmesi mümkün olmamalıdır.

4-Hasta ve hekim ötanazi dışındaki alternatifleri de tartışmış olmalıdır. 5-Hekim en az bir hekimle durumu konsülte etmelidir.

6-Ötanazi iyi bir tıbbi uygulamayla gerçekleştirilmiş olmalıdır. 141

15 milyon nüfusa sahip ülkede, son 10 yıl içerisinde her yıl yaklaşık 3500 kişinin ötanazi yoluyla öldüğü, bunların %85’inin de evlerinde aile hekimlerinin verdiği yüksek dozda barbitürat ile gerçekleştiği sanılmaktadır. Hollanda’da 1998

139 Gevers, a.g.e., s.328- Peter Singer, Redhinking Life and Death, St Martins pres. New York, 1994,

s.146, Aktaran: İnceoğlu, a.g.e., s.196

140 Özkara, a.g.e., s.37 141 Özkara, a.g.e., s.37-38

yılında yapılan bir kamuoyu araştırması halkın %84’ünün ötanaziyi desteklediğini ortaya koymaktadır. 2000 yılının son aylarında yeniden gündeme gelen ötanaziyle ilgili yasa teklifi nihayet 2001 yılında parlamento tarafından kabul edilince Hollanda bir ilki gerçekleştirmiştir.142

2001 yılında kabul edilen bu yasanın koşullarına göre: 1- Hasta dayanılmaz ve sürekli acılar içinde olmalı

2- Hasta ölüm isteğini açıkça dile getirmeli, ikinci bir hekimden de görüş alınmalı

3- Hastanın yaşamına, isteğine uygun tıbbi yöntemle (acısız) son verilmeli Yasa, 16 yaşından küçükler için anne ve baba iznini gerekli görmekte, 12 yaşından küçüklere yasak getirmektedir. Ötanazi uygulaması için kişinin ölümcül bir hastalığının olmasına gerek yoktur. Dayanılmaz acı ve ıstıraplarının olması yeterlidir. Hollanda’da pasif ötanazi doğal ölüm olarak kayıtlara geçmektedir.

Ülkede ötanazinin yasallaşmasında büyük rol oynayan Groningen Hastanesi bugün ötanazi yasasındaki 12 olan yaş sınırını kaldırmak için faaliyet yürütmektedir. Bu faaliyetin öncülüğünü hastanenin Pediatri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Eduard Verhagen yapıyor. Son dört yıl içerisinde Verhagen ve ekibi 18 bebeğin yaşamına son vererek savcılığa bildirimde bulunmuştur. Özellikle kiliseden büyük tepki toplayan, birçok kişi tarafından "bebek katili" olarak anılan Verhagen, "Yaşama şansı olmayan sakat doğmuş bebeklerin büyük acı içinde kıvranarak ölmelerindense acı çekmeden ölmelerini tercih etmeliyiz" ve “Onları acı çekmekten kurtardığım için gurur duyuyorum” demektedir. Doktor Verhagen’in çabaları sonucunda, Adalet Bakanlığı’nın önümüzdeki ay bu gibi durumlarda hekimleri yargı önünde koruyacak bir protokol çıkaracağı söylenmektedir.143

Benzer Belgeler