• Sonuç bulunamadı

GEREÇ VE YÖNTEMLER

HEMODĠNAMĠK PARAMETRELER

Sistolik Arter Basıncı

ÇalıĢmamıza dahil edilen olguların Sistolik arter basıncı değerleri Grup T’de entübasyon öncesinde 134,24±20,67 mmHg, entübasyon sonrasında 144,40±19,85 mmHg

39

iken Grup M’de ise entübasyon öncesinde 136,20±20,03 mmHg, entübasyon sonrasında 142,44±19,17 mmHg olarak bulundu. Gruplar istatistiksel olarak karĢılaĢtırıldıklarında aralarında anlamlı bir fark bulunmadı (p>0,05) (Tablo 6,7) (ġekil 21).

Diastolik Arter Basıncı

ÇalıĢmamıza dahil edilen olguların diastolik arter basıncı değerleri Grup T’de entübasyon öncesinde 80,92±13,43 mmHg, entübasyon sonrasında 85,48±14,43 mmHg iken Grup M’de ise entübasyon öncesinde 86,96±14,79 mmHg, entübasyon sonrasında 86,88±14,25 mmHg olarak bulundu. Gruplar istatistiksel olarak karĢılaĢtırıldıklarında aralarında anlamlı bir fark bulunmadı (p>0,05) (Tablo 6,7) (ġekil 21).

Ortalama Arter Basıncı

ÇalıĢmamıza dahil edilen olguların ortalama arter basıncı değerleri Grup T’de entübasyon öncesinde 98,69±14,94 mmHg, entübasyon sonrasında 104,37±15,66 mmHg iken Grup M’de ise entübasyon öncesinde 103,37±15,01 mmHg, entübasyon sonrasında 105,4±15,22 mmHg olarak bulundu. Gruplar istatistiksel olarak karĢılaĢtırıldıklarında aralarında anlamlı bir fark bulunmadı (p>0,05) (Tablo 6,7) (ġekil 21).

Kalp Atım Hızı

ÇalıĢmamıza dahil edilen olguların kalp atım hızı değerleri Grup T’de entübasyon öncesinde 84,40±11,62 vuru/dk, entübasyon sonrasında 82,72±14,64 vuru/dk iken Grup M’de ise entübasyon öncesinde 85,04±10,41 vuru/dk, entübasyon sonrasında 83,84±15,20 vuru/dk olarak bulundu. Gruplar istatistiksel olarak karĢılaĢtırıldıklarında aralarında anlamlı bir fark bulunmadı (p>0,05) (Tablo 6,7) (ġekil 21).

Oksijen Satürasyonu

ÇalıĢmamıza dahil edilen olguların oksijen satürasyonu değerleri Grup T’de entübasyon öncesinde 98,84±0,99 %, entübasyon sonrasında 98,40±1,22 % iken Grup M’de ise entübasyon öncesinde 98,56±1,36 %, entübasyon sonrasında 98,36±1,38 % olarak bulundu. Gruplar istatistiksel olarak karĢılaĢtırıldıklarında aralarında anlamlı bir fark bulunmadı (p>0,05) (Tablo 6,7) (ġekil 21).

40

Tablo 6. Grup T’de hemodinamik parametrelerinin karĢılaĢtırılması

Grup T (n=25)

p Entübasyon öncesi Entübasyon sonrası

ort± SS ort± SS Sistolik arter basıncı

(mmHg) 134,24 20,67 144,40 19,85 0,082 Diastolik arter basıncı

(mmHg) 80,92 13,43 85,48 14,43 0,253 Ortalama arter basıncı

(mmHg) 98,69 14,94 104,37 15,66 0,189 Kalp atım hızı

(vuru/dk) 84,40 11,62 82,72 14,64 0,655 Oksijen satürasyonu

(%) 98,84 0,99 98,40 1,22 0,168

ort: ortalama, SS: standart sapma.

Tablo 7. Grup M’de hemodinamik parametrelerinin karĢılaĢtırılması

Grup M (n=25)

p Entübasyon öncesi Entübasyon sonrası

ort± SS ort± SS Sistolik arter basıncı

(mmHg) 136,20 20,03 142,44 19,17 0,266 Diastolik arter basıncı

(mmHg) 86,96 14,79 86,88 14,25 0,984 Ortalama arter basıncı

(mmHg) 103,37 15,01 105,4 15,22 0,656 Kalp atım hızı

(vuru/dk) 85,04 10,41 83,84 15,20 0,746 Oksijen satürasyonu

(%) 98,56 1,36 98,36 1,38 0,607

41

42

TARTIġMA

Entübasyon iĢlemi, hava yolunun açık tutulması, hava yolu ve solunumun kontrol edilmesi, solunum eforunun azaltılması, aspirasyonun önlenmesi; anestezistin ve diğer aygıtların sahadan uzaklaĢtırılması ile cerrahi rahatlık sağlanması; herhangi bir sorun olduğunda resüsitasyon kolaylığı ve ölü boĢluk volümünün azalması gibi faydalar sağlarken, iĢlemin zaman alması ve özellikle güçlük çıktığında özel beceri gerektirmesi, daha derin anestezi gerektirmesi ve bazı komplikasyonlara neden olabilmesi gibi olumsuzluklar da taĢır.

Entübasyon zorluğu beklenmediği halde zor hava yolu ile karĢılaĢtığımız veya fizik muayenesi sonucu entübasyon zorluğu düĢündüğümüz hastalarda indüksiyon öncesinde alternatif entübasyon aletlerinin (Video-laringoskop, fiberoptik laringoskop, LMA, LMA Fastrach, LMA CTrach, vb.) hazırlanması gerekir(1,2).

Solunum yolunu güvenlik altına alma ve solunumun kontrolü amacıyla yapılan endotrakeal entübasyon için değiĢik teknikler geliĢtirilmiĢtir. Biz de çalıĢmamızda zor entübasyonlarda farklı laringoskop tiplerinin etkinliklerini karĢılaĢtırmayı amaçladık. Bu nedenle standart olarak kullanılan Macintosh laringoskop ile larenkste daha iyi bir görünüm sağladığı belirtilen Truview EVO2TM

laringoskobun etkinliğini karĢılaĢtırdık.

Enomoto ve ark. (32) zor entübasyon konusunda yaptıkları bir çalıĢmada, Pentax- AWSTM Video-laringoskop ile Macintosh “blade”li laringoskopunu genel anestezi uygulanacak, boyun stabilizasyonu nedeni ile boyun extansiyonu kısıtlanmıĢ 203 olguda kullanmıĢlar ve glottik görüntü Cormack Lehane skorlaması, entübasyon baĢarısı (giriĢim sayısı), entübasyon süresi açısından değerlendirmiĢlerdir. Aynı çalıĢmada Video Grubu’nda 203 olgunun tamamında (%100) Cormack Lehane skorunu Derece I olarak değerlendirirken,

43

Macintosh grubunda ise 203 olgunun 22 (%11) ’sinde Cormack Lehane skorunu Derece III ve Derece IV olarak değerlendirilmiĢtir. Torun ve ark. (33) da; 60 olguda Macintosh ve video grubunu karĢılaĢtırdıkları çalıĢmalarında; Macintosh grubunda 10 hastada (%33,3) Cormack Lehane skorunu Derece III, Video grubunda 1 hastada (%3,3) Cormack Lehane Derece III değerlendirmesi yapmıĢlar. Malik ve ark. (34)’nın yaptığı çalıĢmada da aynı yönde sonuçlara varılmıĢtır. Sun ve ark. (35) da 200 elektif cerrahi olgusunda yaptıkları araĢtırmada “GlideScope”TM

Video-laringoskop ile glottik görüntüyü Macintosh “blade”li laringoskopa göre daha iyi elde ettiklerini söylemiĢlerdir. Bunun nedenini de oral, farengeal ve trakeal eksenlerin hizalamak zorunda kalmadan “GlideScope”TM’un açılı yapısına bağlamıĢlardır. Stroumpoulis ve ark. (36) da Macintosh ve “GlideScope”TM Video-laringoskobu karĢılaĢtırdıkları çalıĢmalarında benzer sonuca varmıĢlar ve glottik görüntü kalitesini iyi olmasını video laringoskobun daha proksimalde bulunan, geniĢ açılı ve renkli büyütmeli kamerasına bağlamıĢlar. Miceli ve ark. (37) 12 anestezi uzmanına maket havayolu üzerinde 3 senaryo (normal havayolu, kısıtlı boyun extansiyonu, ödemli dil) hazırlamıĢ, Macintosh “blade”li laringoskop’a göre Truview EVO2TM

laringoskop ile glottik görüntünün daha iyi elde edildiğini saptamıĢlardır. Biz de çalıĢmamızda Truview EVO2TM

laringoskobun Macintosh “blade”li laringoskop’a göre daha iyi görüntü sağladığını saptadık. Gerek bizim gerekse diğer araĢtırmacıların vardığı bu sonuçlar; glottik görüntülemenin Cormack Lehane skorlaması ile değerlendirilmesi konusunda, Truview EVO2TM

laringoskopun Macintosh “blade”li laringoskopa göre çok daha baĢarılı olduğunu göstermektedir.

Malik ve ark. (34) genel anestezi ile trakeal entübasyon uygulanacak, boyun ekstansiyonu kısıtlanmıĢ 120 hastada Macintosh “blade”li, Truview EVO2TM, “GlideScope”

ve “Airwayscope” (AWS) laringoskoplarını kullanmıĢlar ve entübasyon kalitesi ile entübasyon süresi yönünden grupları karĢılaĢtırmıĢlardır. “GlideScope” ve AWS laringoskoplar ile yapılan entübasyonlar daha uzun sürede yapılırken, Macintosh “blade”li ve Truview EVO2TM laringoskopları ile daha kısa sürede ve daha kolay entübasyon (Entübasyon zorluk skoru’na göre) sağlamıĢlardır. Barak ve ark. (38) genel anestezi alması planlanan 170 hastayı rastgele Truview EVO2TM

“blade” ve Macintosh “blade” kullanılarak entübasyon gerçekleĢtirilen gruplar olarak karĢılaĢtırmıĢlar. Entübasyon sürelerini sırasıyla 33 sn ve 24 sn olarak saptamıĢlardır. Macintosh larinkoskop ile entübasyon süresinin kısa olmasını kullanıcıların Macintosh kullanım deneyimlerine bağlamıĢlar.

Sun ve ark (35) da benzer olarak 200 elektif cerrahi planlanan hastayı “GlideScope” Video-laringoskop veya Macintoh “blade”li laringoskop ile entübe etmiĢler ve entübasyon

44

süresini Macintosh grubunda 30 sn, video grubunda 46 sn tespit etmiĢlerdir. “GlideScope” Video-laringoskop ile entübasyon için gereken sürenin uzadığını fakat zor entübasyon için avantajlarının olabileceğini savunmuĢlardır. Maruyama ve ark. (39) ise farklı olarak 13 elektif cerrahi planlanan hastada, AWS ve Macintosh “blade”li laringoskop ile yapılan entübasyonlarda entübasyon süreleri ile baĢarı oranını karĢılaĢtırmıĢlar, iki laringoskop arasında entübasyon süreleri ve baĢarısı açısından anlamlı fark bulamamıĢlardır.

Torun ve ark. (33) çalıĢmaları esnasında süredeki uzamanın uygulayıcının farklılığından ve deneyimsizlikten kaynaklanmaması için bütün entübasyonları 4 yıllık deneyimi olan tek kiĢi tarafından gerçekleĢtirmiĢler ve 10 deneme vakası sonrası çalıĢmaya baĢlamıĢlar Zaman kaybı olmaması için Video-laringoskopun, entübasyon öncesi kamerasını kontrol ettikleri, oksijen sistemini hazırladıklarını, fakat yine de süreyi video grubunda 42 sn, Grup M’de 23 sn olarak bulduklarını belirtmiĢlerdir. Ve bu farkın video-laringoskop ile elde edilen iyi görüntüye ve iĢlem kolaylığı sağlaması için belli bir açıya sahip stile kullanmalarına rağmen tüpü yönlendirmekteki zorluktan kaynaklandığını düĢündüklerini belirtmiĢlerdir.

Biz de çalıĢmamızda buna benzer ön hazırlıklar yapmamıza rağmen Truview EVO2TM

laringoskop grubunda Macintosh grubuna göre daha uzun entübasyon süresi bulduk.

Narang ve ark. (40) manken üzerinde üç havayolu hazırlamıĢlar (standart, azalmıĢ boyun extansiyonu, ödemli dil), “GlideScope”TM

Video-laringoskop ile Macintosh “blade”li laringoskopu entübasyon baĢarısı yönünden karĢılaĢtırmıĢlardır ve sonuçta sırasıyla %83, %23 baĢarı oranı bulmuĢlardır.

Li ve ark. (41) elektif cerrahi planlanan 200 hastalık çalıĢmalarında Macintosh laringoskop ile Truview EVO2TM laringoskopu karĢılaĢtırmıĢlar ve entübe edemedikleri hasta olmamıĢtır (baĢarı oranı %100).

Enomoto ve ark. (32) da yaptıkları bir çalıĢmada video-laringoskop ile yapılan 99 entübasyonun hepsini baĢarılı kabul ederken, Macintosh grubundaki 104 entübasyondan 93’ünü baĢarılı kabul etmiĢlerdir. Aslanoğlu ve ark. (42) da zor hava yolu olduğu bilinen (3 servikal stabilizasyon, 2 ankilozan spondilit ve 1 kısa boyun) 6 hastalık çalıĢmalarında standart laringoskopi ile entübasyon gerçekleĢtirilemeyince Truview EVO2TM

sistemi kullanmıĢlar ve tüm hastalarda baĢarı sağlamıĢlardır. Diğer çalıĢmaların aksine Torun ve ark. (32) iki laringoskop arasında baĢarı yönünden anlamlı fark bulanmamıĢ.

Bizim çalıĢmamızda her iki laringoskop arasında baĢarı yönünden anlamlı bir fark bulunmadı. Biz mallampati III-IV olan vakaları zor entübasyon olabilecek vakalar olarak değerlendirdik. Fakat tek baĢına mallampati ile zorluk derecesini belirlemenin yeterli

45

olmadığını, daha farklı entübasyon güçlüğü durumlarında farklı sonuçlar çıkabileceğini düĢündük. Sonuçta Truview EVO2TM

laringoskopun, entübasyon güçlüğü olmayan vakalarda, Macintosh “blade”li laringoskop ile entübasyon baĢarısı açısından fark oluĢturmadığı, zor entübasyonlarda ise üstünlüğünün olabileceği kanısına vardık.

Medetoğlu ve ark. (43) yaptıkları çalıĢmada video laringoskop grubunda ilk denemede %83,33, ikinci denemede % 90 ve üçüncü denemede %100 entübasyon baĢarısı elde etmiĢler. Biz ise çalıĢmamızda Truview EVO2TM

laringoskop kullanılan grupta ilk denemede %60, ikinci denemede % 92 ve üçüncü denemede %100 entübasyon baĢarısı, Macintosh laringoskop kullanılan grupta ise ilk denemede %44, ikinci denemede % 64 ve üçüncü denemede %100 entübasyon baĢarısı elde edildi. Her iki grup istatistiksel olarak karĢılaĢtırıldığında anlamlı bir fark bulunmadı.

Fakat Medetoğlu ve ark. (43) yaptıkları çalıĢmada ilk seferde baĢarılı olunamayan hastalarda güç entübasyona iĢaret edebilen mallampati sınıflaması ve tiromental mesafe normal sınırlarda iken bizim çalıĢmamızdaki tüm olgularda Mallampati III ve IV olduğundan ilk deneme baĢarı yüzdesinin bu nedenle daha düĢük bulunduğunu düĢünmekteyiz.

Biz ise çalıĢmamızda ayrıca Truview EVO2TM

laringoskop kullanılan grupta 1 kiĢinin katılımıyla gerçekleĢen entübasyon baĢarı yüzdesini %80, 2 kiĢinin katılımıyla gerçekleĢen entübasyon baĢarı yüzdesi %96, 3’üncü kiĢinin katılımıyla gerçekleĢen entübasyon baĢarı yüzdesi % 100, Macintosh laringoskop kullanılan grupta ise 1 kiĢinin katılımıyla gerçekleĢen entübasyon baĢarı yüzdesini %56, 2 kiĢinin katılımıyla gerçekleĢen entübasyon baĢarı yüzdesi %92, 3’üncü kiĢinin katılımıyla gerçekleĢen entübasyon baĢarı yüzdesi % 100 olarak bulundu. Sonuçta her iki grupta da % 100 entübasyon baĢarısına ulaĢıldı. Ġstatistiksel açıdan her iki grup arasında fark bulunmadı.

Dilmen ve ark. (44) servikal kolar ile boyun hareketleri kısıtlanan servikal disk hernisi ameliyatı geçirecek eriĢkin hastalarda entübasyon sırasında Macintosh ve Truview EVO2 laringoskopların etkinliğini karĢılaĢtırdıkları çalıĢmalarında Truview EVO2 grubunda Cormack Lehane skoru Macintosh grubuna göre anlamlı düzeyde az bulurlar iken, entübasyon süresi ve entübasyon için tekrarlanan laringoskopi sayısı anlamlı olarak fazla bulduklarını belirtmiĢlerdir. Truview EVO2 laringoskopla entübe edilemeyen iki hastanın servikal koları çıkarılıp Macintosh laringoskopla entübe edildiğini bildirmiĢlerdir.

Maruyama ve ark. (39) 13 elektif cerrahi planlanan hastada, AWS ve Macintosh “blade”li laringoskop ile yapılan entübasyonlarda boyun ekstansiyonu ihtiyaçlarını ve entübasyon süreleri ile baĢarı oranını karĢılaĢtırmıĢlardır. Sonuçta AWS ile daha fazla boyun

46

ekstansiyonuna ihtiyaç duymuĢlar ve iki laringoskop arasında entübasyon süreleri ve baĢarısı açısından anlamlı fark bulamamıĢlardır. Bu çalıĢmada daha önce yapılan birçok çalıĢmanın aksine, ekstansiyonu kısıtlı zor entübasyon vakaları için alternatif olarak üretilen AWS Video- laringoskopta daha fazla ekstansiyona ihtiyaç duyulmuĢtur. ÇalıĢmadaki hasta sayısının azlığı bulunan farklılığın sebebi olabilir.

Biz ise 50 hastalık çalıĢmamızda, Truview EVO2TM

laringoskop kullandığımız grupta boyun extansiyon ihtiyacını anlamlı olarak daha az bulduk. Bunun da Truview EVO2TM laringoskop ile glottik görüntünün daha iyi elde edilmesi nedeniyle ekstra bir manevraya ihtiyacın olmadığını düĢündük.

Jones ve ark. (45) da genel anestezi altında nazal entübasyon planlanan 70 hastada “GlideScope”TM

Video-laringoskop ile Macintosh “blade”li larigoskopu karĢılaĢtırmıĢlar, orta ve ciddi derecede postoperatif boğaz ağrısını, Video Grubunda anlamlı derecede daha az bulmuĢlardır. Laringoskopiye bağlı kanama açısından ise iki grup arasında anlamlı fark bulamamıĢlardır. Maassen ve ark. (46) da benzer olarak elektif laparoskopik kolesistektomi planlanan 49 yaĢında bayan hastanın preoperatif muayenesinde; üst ve alt diĢler arası mesafe 2.9 cm, mallampati Derece IV, tiromental mesafe 5,5 cm tespit etmiĢlerdir. Maksiller bölgedeki diĢler üzerine, entübasyon esnasında laringoskopun uyguladığı basıncı ölçebilen bir sensör yerleĢtirmiĢlerdir. Anestezi indüksiyonu sonrası, önce Macintosh “blade”li laringoskop ile entübasyonu denemiĢler fakat baĢarı sağlayamamıĢlardır. “V-Mac Storz” Video- laringoskop ile entübasyonu gerçekleĢtirmiĢlerdir. Sonuçta Video-laringoskop ile daha kolay bir entübasyon sağladıkları ve diĢler üzerine olan travmanın daha az olduğu kanısına varmıĢlardır. Bu çalıĢmalarda Video-laringoskop ile daha az travma gerçekleĢtiği iddia edilmiĢtir. Bunun nedeni, uygulama esnasında “blade”in ağız içine orta hattan girmesi ve kolay görüntü elde edilmesi, çene ve yumuĢak damak üzerine daha az güç uygulanması ile ilgili olabilir.

Barak ve ark. (38) genel anestezi alması planlanan 170 hastalık çalıĢmalarında Truview EVO2TM ile Machintosh “blade”li laringoskopu komplikasyonlar açısından karĢılaĢtırmıĢlar, entübasyon esnasında yumuĢak damak yaralanması ve kanamayı Macintosh laringoskop kullanılan grupta anlamlı olarak daha fazla görmüĢlerdir. Bunu da Truview EVO2TM laringoskopun kullanım kolaylığı ve deneyimli uygulayıcı nedenleri ile açıklamıĢlardır. Torun ve ark. (33) yaptıkları çalıĢmada Macintosh grubunda bir hastada ağız içinde mukozal kanamaya rastladıklarını fakat bu farkın istatiksel olarak anlamlı olmadığını belirtmiĢler.

47

Biz de çalıĢmamızda larinkoskop komplikasyonunu değerlendirmek için karĢılaĢtırdığımızda Macintosh laringoskop kullanılan grupta 6 olguda, Truview EVO2TM

laringoskop kullandığımız grupta ise 5 olguda diĢ ve yumuĢak doku hasarını tespit etmemize rağmen istatiksel olarak anlamlı bir fark bulmadık.

Xue ark. (47) elektif plastik cerrahi planlanan 57 hastada, “GlideScope”TM Video- laringoskop ve Macintosh “blade”li direkt laringoskopi ile orotrakeal entübasyona hemodinamik yanıtı araĢtırmıĢlar ve iki grup arasında istatistiksel anlamlı farklılık bulamamıĢlardır. Ancak video grubunda entübasyon sonrası kalp hızı, bazal değerin %20’den fazla üzerine çıkmıĢ ve 4 dk boyunca devam etmiĢtir. Macintosh grubunda da taĢikardi yanıtı olmuĢ fakat 1 dk’da sona ermiĢtir.

Truwiev EVO2 laringoskop kullanımının sağladığı avantajlardan biri laringoskopi süresince oksijen insuflasyonu yapılabilmesidir. Dilmen ve ark. (44) yaptıkları çalıĢmada truview grubuna laringoskopi süresince oksijen verdiklerini Macintosh grubuna ise vermediklerini, fakat her iki grupta da desatürasyon gözlenmediğini. Bir diğer avantajının ise endoskopik kamera sistemi ile entübasyon aĢamalarının izlenebilmesi olduğunu bildirmiĢlerdir. Bu özellikle eğitim açısından yararlıdır. Carlino ve ark. (48)’nın yaptığı çalıĢmada asistan doktorların eğitimi aĢamasında Truwiev EVO2 laringoskopun Macintosh’tan daha kullanıĢlı olduğu göstermiĢlerdir.

Torun ve ark. (33) periferik oksijen satürasyonuna etkisini karĢılaĢtırdıkları çalıĢmada; video laringoskop grubunda entübasyon sonrası 2. dakikada SpO2 değerini anlamlı olarak

daha yüksek bulduklarını, bu farkın video laringoskop ile entübasyon esnasında laringoskopun oksijen giriĢinden verilen oksijenden (10 L/dk) kaynaklanabileceğini düĢündüklerini belirmiĢler. Biz ise çalıĢmamızda oksijen satürasyonu açısından anlamlı bir fark bulmadık.

Her iki grupta, grup içi değerlendirmede perioperatif kalp atım hızı (KAH), sistolik arter basıncı (SAB), diyastolik arter basıncı (DAB), ortalama arter basıncı (OAB), periferik oksijen satürasyonu (SpO2) değerlerinin entübasyon sonrası artıĢ yüzdelerini

karĢılaĢtırdığımızda da anlamlı bir fark bulamadık. Jones ve ark. (45) da genel anestezi altında nazal entübasyon planlanan 70 hastada “GlideScope” Video-laringoskop ile Macintosh “blade”li larigoskopu karĢılaĢtırmıĢlar, entübasyon sonrası laringoskopiye bağlı hemodinamik yanıtı iki grupta eĢit bulmuĢlardır. Nishikawa ve ark. (49) da yaptıkları çalıĢmada “Pentax- AWS” laringoskopu ile Macintosh “blade”li laringoskopu hemodinami ve bispectral index (BIS) değiĢimi açısından değerlendirmiĢler, Macintosh grubunda sistolik kan basıncı ve kalp

48

hızını anlamlı derecede yüksek bulmuĢlardır. AWS grubunda entübasyon esnasında BIS değiĢimini anlamlı olarak daha az bulmuĢlardır.

Biz çalıĢmamızda iki grubun entübasyona karĢı geliĢen hemodinamik cevabını karĢılaĢtırdığımızda, kalp hızında ve kan basıncı değerlerinde anlamlı fark bulamadık.

Macintosh “blade”li laringoskopa göre Truview EVO2TM

laringoskobun daha ağır olması sonucu dil kökü ve farenkse daha çok bası yapması, ağız içinde çok yer kaplaması, tüpün yerleĢtirilmesi sırasında daha çok manipulasyona gerek duyulması, kullanılan stile ile larenks ve trakeaya daha Ģiddetli uyarı verilmesi ve daha uzun vakit alması nedenleriyle daha fazla hemodinamik yanıt bekliyorduk. Ancak anestezi düzeyinin derinliği ve uygulayıcının deneyimli olması gibi nedenlerle bir fark ortaya çıkmamıĢ olabilir.

ÇalıĢmamızda zor entübasyon belirleyicisi olarak mallampati sınıflamasını kullandık ve Mallampati III, IV hastalarda entübasyonu gerçekleĢtirdik. Özellikle zor entübasyonlarda alternatif olduğu düĢünülen Video laringoskop için, zorluk derecesi daha yüksek olan entübasyonlarda hemodinamik yanıtın araĢtırılmasının, Xue ve ark. (46) gibi bu hemodinamik yanıtın ne kadar sürdüğünün de takip edilmesinin daha farklı sonuçlar gösterebileceğini düĢündük.

Sonuç olarak çalıĢmamız, Truview EVO2TM

laringoskop kullanımı zor entübasyon tanısı konulmuĢ hastalarda entübasyon süresini olumsuz etkilerken görüntü kalitesini arttırdığını, Macintosh laringoskobun ise entübasyon süresini olumlu yönde kısalttığını göstermektedir.

49

SONUÇLAR

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı’nda zor entübasyonlarda Truview EVO2TM

Video laringoskop ve Macintosh laringoskopu, entübasyon baĢarısı, hemodinamik yanıt, stres yanıt ve postoperatif morbidite üzerine etkileri açısından karĢılaĢtırmayı amaçladığımız çalıĢmamızda;

1. Cinsiyet, yaĢ, vücut ağırlığı ve operasyon süreleri gibi demografik veriler açısından iki grup arasında fark bulunmadı.

2. Mallanpati skorları açısından iki grup arasında fark bulunmadı.

3. Cormack-Lahane skoru Grup T’de, Grup M’ye göre daha düĢük bulundu. 4. Entübasyon giriĢim baĢarısı açısından iki grup arasında fark bulunmadı.

5. Entübasyon süresi açısından karĢılaĢtırıldıklarında; Grup T’deki olgularda entübasyon süresi, Grup M’deki olgulara göre daha yüksek bulundu.

6. Entübasyon giriĢimi esnasında diĢ ve yumuĢak doku hasarı oluĢumu açısından iki grup arasında istatistiksel olarak fark bulunmadı.

7. Entübasyon giriĢimi esnasında Grup T’deki olgulara, Grup M’deki olgulara göre daha fazla kuvvet ve krikoid bası uygulandığı bulundu.

8. Grup M’de baĢarısız entübasyona karĢı bir olguda kombitüp ile hava yolu sağlanırken bir olguda da laringeal maske ile hava yolu sağlandı. Grup T’de ise hiçbir olguda alternatif havayoluna ihtiyaç duyulmadı.

9. Gruplar KAH, SAB, DAB, OAB ve Oksijen satürasyonu değerleri açısından karĢılaĢtırıldıklarında anlamlı fark bulunmadı.

50

ÖZET

Endotrakeal entübasyonun anestezi pratiğinde baĢlıca endikasyonu genel anestezi uygulanacak hastalarda havayolu açıklığının ve güvenliğinin sağlanmasıdır. Anesteziyolojide klinik pratiklere laringoskopun girmesinden beri bütün çabalar laringoskop “blade”nin Ģeklini mükemmel yapmaya yöneliktir. Bunun amacı laringeal yapıların, glottisin daha iyi görülmesini sağlayarak endotrakeal entübasyonun baĢarı oranını artırmaktır. Laringoskopi ve endotrakeal entübasyon, larinks ve trakeanın mekanik uyarımına bağlı refleks sempatik bir yanıt oluĢturarak plazma katekolamin konsantrasyonlarında artıĢ, taĢikardi, hipertansiyon,

Benzer Belgeler