• Sonuç bulunamadı

HAVING SLEEP PROBLEMS Kıymet YUMUŞAK

Belgede tıklayınız. (sayfa 130-132)

2019 YILI MEZUNLARI TEZ ÖZETLERİ (III)

HAVING SLEEP PROBLEMS Kıymet YUMUŞAK

Erciyes Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü Hemşirelik Anabilim Dalı

Yüksek Lisans Tezi, Temmuz 2019 Danışman: Dr. Öğr. Üyesi Pınar TEKİNSOY KARTIN

Erciyes University, Graduate School of Health Sciences Department of Nursing

M.Sc. Thesis, July 2019

Supervisor: Asst. Prof. Pınar TEKİNSOY KARTIN ÖZ

Bu çalışma uyku problemi olan yaşlı bireylerde, düşme riski ve yaşam kalitesi arasındaki ilişkiyi belirlenmek amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Çalışmaya Ak- saray İli Sultanhanı ilçesinde ikamet eden, 65 yaş ve üzerinde olan uyku problemi yaşadığını ifade eden, Standarize Mini Mental Test ’ten 24 veya üzeri puan alan 202 yaşlı birey alınmıştır. Çalışmanın yapılabilme- si için etik kurul onayı, kurum izinleri ve katılımcılar- dan bilgilendirilmiş olur formu alınmıştır. Çalışmanın verileri araştırmacı tarafından hazırlanan Tanıtıcı Özel- likler Bilgi Formu, Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksi, Delmarva Vakfı tarafından geliştirilmiş Düşme Riski Değerlendirme Ölçeği ve yaşlılar için Dünya Sağlık Ör- gütü Yaşam Kalitesi Yaşlı Modülü) ölçeği ile toplanmış- tır. Verilerin değerlendirilmesinde; tanımlayıcı istatis- tikler, Shaphiro Wilk Testi, Mann Whitney U Testi, Kruskal Wallis ve Dunn çoklu karşılaştırma testleri, sayısal değişkenler arasındaki ilişkilerin test edilmesin- de ise Spearman korelasyon analizi kullanılmıştır. Çalışmaya katılan yaşlı bireylerin PUKİ puan ortalama- sının 10.50±2.31, DENN ölçeğipuan ortalamasının 12.02±3.64, WHOQOL-OLD ölçeği puan ortalamasının 76.86±10.06 olduğu belirlenmiştir. Yaşlı kadınların beden kütle indeksi (BKİ) yüksek olanların, sürekli ilaç kullananların, okuryazar olmayanların, baston ve işit- me cihazı kullananların, düşme korkusu yaşayanların PUKİ puan ortalamasının daha düşük olduğu bulun- muştur. 71-90 yaş aralığında olanların, kadınların, BKI yüksek olanların, okuryazar olmayanların, kronik has- talığı olanların, gözlük, baston kullananların düşme riskinin daha yüksek olduğu bulunmuştur. Yaşlı kadın- ların, okuryazar olmayanların, ev hanımı olanların, kalp damar hastalığı olanların, 3 ve üzeri düşme deneyimi yaşayanların yaşam kalitesi puan ortalamasının daha düşük olduğu saptanmıştır. Yaşlılarda uyku problemi ve düşme riski arasında pozitif yönde anlamlı ilişki olduğu bulunmuştur. Uyku problemi ile yaşam kalitesi arasında anlamlı ilişki bulunamamışancak uyku proble- mi ile yaşam kalitesinin sosyal katılım ve yakınlık alt boyutları arasında pozitif yönde anlamlı ilişki olduğu belirlenmiştir.

Bu sonuçlar doğrultusunda hemşirelerin yaşlıların sağ- lıklı bir yaşlanma süreci geçirebilmeleri için, uyku problemlerini erken dönemde tespit etmeleri öneril- mektedir. Ayrıca uyku problemleri, düşme ve yaşam kalitesini etkileyen faktörlerin belirlenmesi amacı ile daha kapsamlı ve geniş katılımlı çalışmaların yapılması önerilmektedir.

ABSTRACT

This study was conducted descriptively in order to determine the risk of falls and quality of life in elderly individuals with sleep problems. 202 elderly individuals with the age of 65 years or older living in Sultanhanı district of Aksaray province who stated that they had sleep problems and who scored 24 or more from the Standardized Mini Mental Test were included in the study. Ethics committee approval and institutional permits and voluntary consent form were obtained from the participants for conducting the study. The descriptive data sheet, Pittsburgh Sleep Quality Index,DENN Falling Risk Assessment Scale and World Health Organization Quality of Life Elderly Module scale prepared by the researcher were applied to the elderly people in the study. Descriptive statistics, Shaphiro Wilk Test, Mann Whitney U Test, Kruskal Wallis and Dunn multiple comparison tests were used to evaluate the data and Spearman correlation analysis was used to test the relationships between numerical variables.

The mean PSQI score of the elderly individuals participating in the study was 10.50±2.31, the mean score of the DENN fall scale was 12.02±3.64, and the mean score of the WHOQOL-OLD scale was determined as 76.86±10.06. It was found that the average sleep quality score of the elderly female individuals was lower than that of the males, and those who had high BMI, who used drugs continuously, who were illiterate, who had cane and hearing aids, and fear of falling were found to have lower sleep quality. It was determined that 71-90 age group, women, high BMI, illiteracy, chronic diseases, glasses, cane users were at higher risk of falling. The mean quality of life scores of the elderly women who were illiterate, who were housewives, who had cardiovascular disease, and those who experienced 3 or more falls were found to be lower. There was a positive correlation between sleep problems and fall risk in the elderly. There was no significant correlation between sleep problem and quality of life, but it was determined that there was a positive significant correlation between quality of life and social participation and proximity sub-dimensions.

As a result, it was found that the sleep problem seen in the elderly people increased the risk of falling, but did not affect the quality of life. For this reason, it is recommended that nurses should conduct more comprehensive and well- attended studies in order to detect sleep problems early in the elderly and to determine the causes of falls and the factors affecting quality of life in order to enable elderly people to undergo a healthy aging process.

Anahtar kelimeler: Yaşlı Birey, Uyku Problemi, Düşme Riski,

Sağlık Bilimleri Dergisi (Journal of Health Sciences) 2019 ; 28 (3) TEZ ÖZETLERİ

129 T-RESVERATROLÜN TXNIP ÜZERİNDEN PANKREATİK BETA HÜCRELERİNDEKİ ETKİSİNİN in vitro OLARAK

İNCELENMESİ

THE in vitro EFFECT OF T-RESVERATROL ON PANCREATIC BETA CELLS THROUGH TXNIP Mehmet Cengiz TAŞKIN

Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Farmakoloji Anabilim Dalı

Yüksek Lisans Tezi, Temmuz 2019 Danışman: Prof. Dr. M. Betül AYCAN

Erciyes University, Graduate School of Health Sciences, Department of Pharmacology

M.Sc. Thesis, June 2019 Supervisor: Prof.Dr. M. Betül AYCAN ÖZ

Diyabet, günümüz yaşam ve beslenme biçiminin sebep olduğu en yaygın hastalıklardan biridir. Tip 2 diyabet, hastalığın gelişimi açısından, önlenebilir bir hastalıktır. Resveratrol’ün hücre koruyucu özellikleri açısından umut verici olması; pankreatik Beta hücrelerinin glukotoksisiteye bağlı olarak TXNIP aracılığıyla apoptozuna karşı profilaktik bir çözüm olarak resveratrolün kullanımını araştırmayı cazip kılmakta- dır.

Bu amaçla hazırlanan deney in vitro olarak, pankreatik

beta hücre kültürü üzerinde gerçekleştirilmiştir. İnsülin sekrete eden β-TC-6 hücre hattı, hücrenin yaşam orta- mını oluşturan besiyerinde çoğaltılmıştır. Çoğaltılan hücrelerin insülin sekresyonu 11.1mM glukoz ile tetik- lenerek, t-resveratrolün 25µM, 50µM ve 100µM dozla- rında, glukozla tetiklenen insülin sekresyonu üzerinde

inhibisyon dereceleri değerlendirilmiştir. TXNIP protei-

ni ekspresyonunun analizi Western Blotlama yöntemiy- le gerçekleştirilmiştir.

Elde edilen sonuçlara göre Resveratrol’ün TXNIP prote- in ekspresyonunu kullanılan konsantrasyonlarda inhibe ettiği ancak insülin sekresyonunu artırmadığı hatta doza bağımlı şekilde azalttığı görülmüştür. Resveratrol’ün pankreatik beta hücrelerinde TXNIP aracılı insülin sekresyonu üzerine etkilerinin daha de- taylı olarak araştırılmasına ihtiyaç olduğu sonucuna varılmıştır.

ABSTRACT

Diabetes is one of the most common diseases caused by today's lifestyle and diet. Type 2 diabetes is a preventable disease in terms of its development. Considering that Resveratrol is promising for its cell protective properties; The use of resveratrol as a prophylactic agent against Txnip-mediated apoptosis due to glucotoxicity of pancreatic beta cells makes it interestinge to investigate.

The experiment prepared for this purpose was carried out in vitro on pancreatic beta cell culture. The insulin-

secreting β-TC-6 cell line was amplified on the medium

that forms the cell's living environment. Insulin secretion of replicated cells was induced by 11.1mM glucose, and the degree of inhibition on glucose- induced insulin secretion at 25µM, 50µM and 100µM doses of t-resveratrol was evaluated. Analysis of TXNIP protein expression was performed by Western Blotting. According to our results Resveratrol has inhibited the TXNIP protein expression in the concentrations used whereas it has reduced the insülin level in a concentration-dependent manner. It was concluded that there is a more detailed study design to investigate the effect of t-Resveratrol on insülin secreation.

Anahtar kelimeler: 1. Resveratrol 2. Txnip 3. Pankreatik Beta

TEZ ÖZETLERİ

Sağlık Bilimleri Dergisi (Journal of Health Sciences) 2019 ; 28 (3)

Belgede tıklayınız. (sayfa 130-132)