• Sonuç bulunamadı

3. GEREÇ ve YÖNTEM 1 Araştırmanın Tip

5.3. Hasta Yakınlarının ÇBASDÖ’ye İlişkin Bulgularını Tartışma

ÇBASDÖ’nin aile desteği, arkadaş desteği ve özel birisinin desteği alt grup puan ortalamaları ile hasta yakınlarının cinsiyeti arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Her iki cinsiyet de puan ortalamalarının birbirine yakın olduğu ancak kadın puan ortalamalarının erkeklerden biraz daha yüksek olduğu saptanmıştır. Aile üyelerinden biri hastalandığında bunun bakımı ile ilgilenme görevinin çoğu kez kadına yüklendiği, kadınların sevdikleri kişinin başına gelen stresli olaylara daha fazla katıldıkları, erkeklere kıyasla bakım rolünü daha çok üstlendikleri belirtilmektedir (Kessler ve ark 1985). Bu durum kadın ve erkeklerin toplumsallaşma sürecindeki farklılıktan kaynaklanmaktadır. Toplumsallaşma süreci kadının sıcak, sevecen davranmasını ve yakınlık arayışını pekiştirerek, duygularını sözel olarak ifade etme becerisini geliştirmektedir. Böylece, sosyal açıdan destekleyici ilişkileri kurmak ve sürdürmek, erkeklere kıyasla kadınlara daha kolay gelmektedir (Barbee ve ark 1993).

Hasta yakınlarının medeni durumu ile aile desteği, arkadaş desteği ve özel birisinin desteği puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olmadığı, bekarların ve evlilerin puan ortalamalarının birbirine yakın olduğu ancak bekarların toplam algılanan sosyal destek puan ortalamalarının evlilerden biraz daha yüksek olduğu saptanmıştır. Şizofren hasta ve yakınları ile yapılan bir çalışmada evli hasta yakınlarının çocuklardan kaynaklanan sorunlar ve geçim sıkıntısı gibi nedenlerle daha çok sorun yaşadıkları ve sosyal desteğe daha fazla gereksinim duydukları; buna karşın sosyal desteklerinin düşük olduğu saptanmıştır (Thara 2003). Bu bulgu araştırma bulguları ile örtüşmektedir.

Çalışmada şizofren hasta yakınlarının aile yapılarına göre algıladıkları sosyal destek düzeyleri arasında istatistiksel olarak bir farklılık olmamakla birlikte, geniş ailede yaşayanların aile desteği puanlarının daha yüksek olduğu, çekirdek ve geniş ailede yaşayanlarda arkadaş desteği puanlarının denk olduğu, çekirdek ailede yaşayanların da özel kişi destek puanlarının daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Elal ve Krepsi (1999) sosyal desteğin temel kaynağının eş ve çocuklar olduğunu, diğer aile üyelerinin sosyal destekte önemli bir katkısının olmadığını ifade etmektedir. Sosyal desteğin, sadece ilişki kurulan insan sayısı ile açıklanması eleştirilmektedir. Çünkü çok fazla kişi ile ilişkide bulunma sosyal desteği azaltabilmektedir. Sosyal ilişkilerin çok

etmek için ilişki kurmaktan kaçınmaktadırlar. Evans ve arkadaşları (1989), sosyal açıdan kendini çekmenin, sosyal destek kaybına yol açtığını ve bu durumun da ruhsal sıkıntı belirtilerinin daha da artmasına neden olduğunu belirtmektedirler. Zor durumda ya da sıkıntı içinde olan bireye, aile üyelerinin, akrabalarının, arkadaşlarının yanı sıra diğer toplumsal ilişkilerinin sağladığı kaynaklar olarak kavramlaştırılan sosyal desteğin, fiziksel sağlık ve kendini iyi hissetme üzerinde de etkili olduğu vurgulanmaktadır (Evans ve ark 1989).

Çalışmada hasta yakınlarının meslek durumuna göre algılanan sosyal destek puan ortalamalarının farklılık göstermediği, çalışma durumunun olumlu ya da olumsuz bir etkisinin olmadığı saptanmıştır. Çalışma ortamında şizofren hasta yakınlarının çalışma arkadaşları ile sosyal desteklerini artırmaya yönelik bir paylaşımlarının olmadığı düşünülebilir.

Çalışmada sosyal güvencesi olan ve olmayan hasta yakınlarının ÇBASDÖ puan ortalamalarını birbirine yakın bulunmuştur. Sosyal güvencesi olan hasta yakınlarının sosyal güvencesi olmayan hasta yakınlarına göre aile desteği ve sosyal destek puan ortalamalarının yüksek olduğu buna karşın sosyal güvencesi olmayan hasta yakınlarının ise arkadaş ve özel birisinin destek puanlarının daha yüksek olduğu saptanmıştır. Sosyal güvencesi olmayan bireyler doğal olarak arkadaş ve özel birisinin yardım ve desteğine gereksinim duymaktadırlar ve bunlardan destek sağlamaktadırlar.

Ruhsal rahatsızlığı olan hasta yakınlarının sosyal destek puan ortalamaları, ruhsal rahatsızlığı olmayan hasta yakınlarından daha fazladır. Bu durum, ruhsal rahatsızlığı olan hasta yakınlarının ruhsal rahatsızlıklarının çevrelerinde bir sosyal destek arayışı çağrısı olarak nitelendirilmesi olarak algılandığını düşündürmektedir. Farklı ruhsal rahatsızlıklarda da ruhsal rahatsızlığı olanların olmayanlara göre daha fazla sosyal destek gördükleri saptanmıştır. Aksüllü ve Doğan (2004), tarafından yapılan bir çalışmada depresyon hastası olan yaşlıların algılanan sosyal desteklerinin depresyon rahatsızlığı olmayan yaşlılardan daha yüksek olduğu saptanmıştır.

Çalışmada hasta yakınlarının sosyal destek düzeyleri ve stresle baş etme durumları arasında düşük düzeyde negatif yönlü bir ilişki bulunmaktadır. Yapılan literatür taramalarında hastanın sosyal destek düzeyleri arttığında streslerinin azaldığı ve bu bağlamda da stresle baş etme becerilerinin arttığı belirtilmiştir (Potasznik 1984,

Friedrich 1999, Saunders 2003). Bu durumun gerçekleşmesi için stresle baş etmede olumlu baş etme yaklaşımlarının (sosyal destek arama yaklaşımı, iyimser yaklaşım ve kendine güvenli yaklaşım) artması gerektiği düşünülmektedir.

Sonuç;

Bu çalışmada şizofren hastaların temel bakımından sorumlu hasta yakınlarının sosyal destek ve stresle baş etme düzeylerini değerlendirmek amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda şizofren hasta yakınlarının stresle baş etmede olumlu yöntemlerinden biri olan iyimser yaklaşımı yok denecek kadar az kullandıkları olumsuz yaklaşımlardan ise çaresiz yaklaşımı ve boyun eğici yaklaşımı daha sık kullandıkları saptanmıştır.

Şizofren hastanın bakımından sorumlu hasta yakınının sosyal desteğinde ise daha çok aile desteğini aldıkları; aile dışındaki sosyal destek kaynakları olan arkadaş desteği ve özel kişi desteğini çok az kullandıkları tespit edilmiştir. Bu bağlamda sosyal desteği artırmaya yönelik yapılacak çalışmalarda arkadaş ve özel kişi desteğine odaklanılmalıdır.

Şizofren hasta ailelerinin baş etme stratejilerini tanımak; hastanın aileye getirdiği yükü, hastanın sosyal güçlüklerini, davranışsal sorunlarını ve hastalığın gidişini belirlemeye yardım eder. Araştırmada ortaya konan şizofren hasta yakınlarının algıladıkları sosyal destek ve stresle baş etme yaklaşımları konusunda ailelere yönelik çalışmalar planlanmalıdır. Konu ile ilgili yapılacak psikososyal eğitim çalışmalarında araştırmamızda sorun olarak tespit ettiğimiz stresle baş etme ve sosyal destek boyutlarının (iyimser yaklaşım, arkadaş desteği, özel kişi desteği) nedenleri niteliksel çalışma yöntemleri (derinlemesine görüşme ve odak grup çalışması) kullanılarak belirlenmelidir.

Aileye eğitim veren psikiyatri hemşiresi esnek bir tutum sergilemeli aileye eğitim ve destek grupları yanında stresle baş etme becerilerini artırmaya yönelik psikoeğitimi içeren çalışmalar planlanmalıdır. Şizofren hasta yakınlarının stresle baş etme yollarını geliştirmeye yönelik yapılacak çalışmalarda kendine güvenli yaklaşım becerilerini geliştirmeye odaklanılmalıdır.

6. ÖZET

S.Ü. SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Benzer Belgeler