• Sonuç bulunamadı

PUBLIC DIPLOMACY ACTIVITIES OF ISRAEL WITHIN THE FRAMEWORK OF HASBARA UNDERSTANDING

1. Hasbara Çerçevesinde Kamu Diplomasisi: Diaspora ve Lobicilik Hasbara:

Hasbara sözcüğü İbranicede “açıklamak” olarak tanımlanırken sözlük anlamı olarak “propaganda” ve “bilgi” anlamları taşımaktadır (Zatari:2018). İsrail Dışişleri Bakanlığı ise hasbara kavramını “açıklama” ve “özür dileme” şeklinde tanımlamaktadır (Meir, 2005).

Filistin’de Yahudi devleti kurmak amacıyla ortaya çıkan Siyonizm’in amacına ulaşması için devlet liderleriyle yapılan görüşmeler, kamuoyuna açık konferanslar ve geniş kitlelere ulaşmak için yürüttükleri faaliyetler, hasbara faaliyetleri olarak değerlendirilmektedir. Bu kapsamda hasbara kavramının anlamı itibariyle ortaya çıkış tarihi, on dokuzuncu yüzyıla tekabül etmektedir.

İsrail, 1960’lı yıllarda bakanlıklara bağlı hasbara birimleri oluşturmuştur. Bu birimler, Başbakanlığa bağlı “Hasbara Birimi Denetleme Merkezi”, Eğitim Bakanlığına bağlı “Hasbara Merkezi”, Güvenlik Bakanlığına bağlı “Ordu Hasbara Bölümü” gibi birimlerdir (Tüysüz, 2019:73). 1970’li yıllarda ise hasbara, deniz aşırı ülkelerde imaj yönetimi olarak tanımlanmaktadır (Claiborne,1979). Hasbara faaliyetleri sadece resmî birimler tarafından yönetilmemekte, gayriresmî hasbara örgütleri tarafından da yürütülmektedir. Ancak 2000’li yıllara kadar hasbara faaliyetleri yürüten birimler, İsrail’i uluslararası kamuoyuna anlatmakta yetersiz kalmıştır. Bu kapsamda 2005 yılında Dışişleri Bakanlığı’nda yayımlanan belgeyle hasbara kavramının pasif bir anlam taşıdığı ve hasbaranın İngilizce’de net bir karşılığı olmadığı gerekçeleriyle, İsrail politikalarını anlatmakta yetersiz olduğu sonucuna varılmış, hasbara kavramı yerine kamu diplomasisi kavramı tercih edilmiştir (Meir, 2005).

1.2. Kamu Diplomasisi

Kamu diplomasisini diplomasi eki bağlamında uluslararası ilişkiler yazını çerçevesinde irdelemekte fayda vardır. En genel haliyle Türk Dil Kurumuna göre diplomasi, yabancı bir ülkede ve uluslararası toplantılarda ülkesini temsil etme işi ve sanatı olarak tanımlanmaktadır. Realizmin kurucularından Hans Morgenthau, diplomasiyi “ulusal çıkarların barışçıl

yollarla korunması” olarak tanımlanmıştır (Morgenthau, 1946:1068).

Küreselleşmeyle birlikte uluslararası sistemde klasik diplomasinin yetersiz kalması, kamu diplomasisinin gelişmesini sağlamıştır. Kamu diplomasisi kavramını genel itibariyle yabancı kamuoyunun kalplerini kazanma sanatı olarak tanımlamak mümkündür.

Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü, kamu diplomasisini “Hedeflenen kamuoyunun anlaşılması, bilgilendirilme ve etkileme

faaliyetlerinin toplamı” olarak tanımlanmıştır (T.C. Başbakanlık Kamu

Diplomasisi Koordinatörlüğü). Muharrem Ekşi ise kamu diplomasisinin “…yeni araç ve yöntemlerle bir ülkenin hikâyesi, kültürü, sanatı, tarihi,

politikaları ve kurumlarını diğer ülkelerin toplumlarına dış politika amaçları doğrultusunda anlatmasıdır” şeklinde tanımlamıştır (Ekşi, 2020:316). Aynı

zamanda Ekşi, kamu diplomasisi kavramının gelişmekte olan bir kavram olduğunu ve bu sebepten tek bir tanımın olmadığını tespit etmiştir (Ekşi, 2018:135).

Joseph S. Nye’a göre ise kamu diplomasisi, yumuşak güç araçlarını kullanan bir diplomasi türüdür (Nye, 2005:106). Bu bağlamda Ekşi, kamu diplomasisi anlayışının ülkeler arası değişiklik gösterebileceğinden, bazı

ülkelerin kamu diplomasisi anlayışının kültür ağırlıklı, bazılarının ise diaspora ağırlıklı olabileceğine değinmiştir (Ekşi, 2020:290).

Başta Amerika Birleşik Devletleri’nde olmak üzere, Kanada, Fransa ve İngiltere’de yaşayan Yahudiler, İsrail’in diaspora temelli kamu diplomasisi faaliyetleri yürütmesinin başlıca nedenidir (Şalom, 2018). Bir diğer neden ise Yahudi diasporalarının yaşadıkları ülkenin politikalarını etkileme gücünden faydalanmak istenmesidir. İsrail’in kamu diplomasisini nasıl diaspora çerçevesinde inşa ettiğini anlamlandırmak için diaspora kavramının irdelenmesinde yarar vardır.

1.3. Diaspora Kavramı

Diaspora kavramı, Türk Dil Kurumu’nda “Herhangi bir ulusun yurdundan ayrılmış kolu, kopuntu” olarak ele alınmaktadır. Uluslararası Göç Örgütü’nün tanımına göre diaspora, “Menşe ülkesinden ayrılmış olan

anavatanıyla bağları süren birey ve üyeleri veya ağı, dernek ve toplulukları ifade eder” (Perruchoud ve Redpath, 2004:23).

Diaspora için literatürde iki önemli görüş söz konusudur. Bunlar William Safran ve Robin Cohen’in üstünde durduğu diaspora unsurlarıdır. Safran’ın diaspora için belirlediği unsurlar;

 Dağılan topluluğun iki ya da daha fazla bölgeye yayılması,  Göç ettikleri yere aidiyet hissedememe,

 Göç etmek zorunda kaldıkları toprakları anavatan kabul etme,  Bir gün anavatanlarına dönme isteği,

 Farklı bölgelere dağılan toplulukların anavatanları hakkında ortak bakış açısına sahip olmaları,

 Toplulukların ortak bilinç düzeyi ile anavatanlarının güvenliğini ve refahını sağlama istekleridir (Yaldız, 2013:303). Cohen ise Safran’ın diaspora unsurlarına üç yeni unsur eklemiştir;

 Anavatandan iş aramak, ticaret yapmak veya kolonyal isteklerle ayrılma,

 Anavatanda yaşayan ırkdaşlara sempati besleme,

 Çoğulculuğun toleransı içinde yaşadıkları ülkeleri zenginleştirme, unsurlarını eklemiş; diaspora unsurlarını genişletmiştir (Yaldız,2013:304).

MÖ. altıncı yüzyılda Yahudilerin sürgününü anlatmak için kullanılan diaspora kavramı genişletilmiş ve Filistinlilerin, Afrikalıların ve Ermenilerin

durumlarını anlatmak için kullanılmaya başlanmıştır. Diaspora kavramının yaygınlaşmasıyla birlikte yaşanan siyasi olaylar kavramın daha da genişlemesine yol açmış ve iş bulmak, ticari sebeplerle anavatanından ayrılan topluluğa diaspora adı verilmektedir (Kurnaz, 2019). Diasporaların oluşumunun en önemli sonucu, anavatanlarıyla bağlarını koparmayan toplulukların, bulundukları ülkelerin dış politika kararlarını etkilemesidir. Diasporalar, kamu diplomasisi faaliyetlerini ev sahibi ülke içinde geliştirmekte ve hedef ülkenin politikalarının etkilenmesi noktasında lobicilik faaliyetleri yürütmektedirler.

1.4. Lobicilik

Lobi kelimesi, Latince kökenli olup Türkçede koridor anlamına gelmektedir. Lobi, uluslararası ilişkiler terminolojisinde ise önceden belirlenmiş çıkarlar için bir araya gelmiş topluluk olarak tanımlanmaktadır. Lobicilik ise kararlara etki etmek isteyen kişi veya grupların karar alma merciindeki kişileri kendi istekleri doğrultusunda etki yaratmak amacıyla kurduğu iletişim ve bilgi alışverişidir (Arı,2015:165). Lobicilik, özel kurumların ve kuruluşların kişilerce etkilenmesi değil, hükümet ile ilgili karar verme organlarını etkilemeye yönelik bir eylemdir. Özel kurum veya kuruluşların bireyler ya da gruplar tarafından etkilenmek istenmesi lobiciliğin dışında tutulmaktadır. Yine lobicilik, karar verme sürecini etkileme ve bu süreci yönlendirme olarak da tanımlanmaktadır (Zicin ve Şeker, 2015:8). Lobi faaliyetleri, baştan itibaren hükümet kararlarını etkilemek amacıyla uygulanmaktadır. Hükümet kararlarını etkileyen fakat uygulanmaya konmamış eylemler, lobicilik sayılmamaktadır (Arı, 2015:165). Karar alma ve etkilemenin yanında lobicilik, olumlu imaj oluşturarak daha geniş tanıtım amacı da taşımaktadır. Bu sebeplerden dolayı lobicilik faaliyetleri, kamu diplomasisi ve halkla ilişkilerin yöntemi olarak da tanımlanabilir.

Jan Melissen, lobilerin hedef kitlesinin politika yapıcıları olduğunu ancak kamu diplomasisinin hedef kitlesinin kamuoyu olduğundan söz etmiştir. Genel olarak bakıldığında bu ayrım doğrudur. Bu ayrımla birlikte ortaya amaç benzerliği çıkmaktadır (Özlü, 2019:35-36). Lobiler, doğrudan hükümet politikalarını etkilemeye çalışırken kamu diplomasisi dolaylı yoldan kamuoyu üzerinden hükümet politikalarını etkilemeye çalışmaktadır. Her iki kavramın kullandıkları araçlar farklı olsa da amaçları aynıdır. İki kavramı da birbirine yaklaştıran diğer bir unsur ise kamu diplomasisi faaliyetlerine lobiciliğin kullandığı medya ve reklam faaliyetlerinin eklemlenmesidir.

Kamu diplomasisi, hükümete bağlı olmayan lobi gruplarıyla ortak proje yürütmek, ulaşılacak hedeflere daha hızlı ulaşmakta kolaylık sağlamaktadır.

Lobi faaliyetleri yapan kurum ve kuruluşlar, dernekler, sivil toplum kuruluşları ve şirketler veya iş insanlarının kamu diplomasisi çerçevesinde faaliyet göstermesi dar anlamda kamu diplomasisi hedeflerine hızlı ulaşmakta geniş anlamıyla ise ülke prestij ve imajına katkı sağlamaktadır (Ekşi, 2018:165).

Muharrem Ekşi “kamu diplomasisi, kamuoyuyla lobicilik faaliyetidir” tanımlamasıyla lobiciliğin ve kamu diplomasisinin ortak bir paydada birleştirilmesinin ülke çıkarlarına ve imajına katkı sunacağı gibi dış politika amaçlarına daha kısa sürede ulaşılmasına katkı sunacağını vurgulamıştır (Ekşi, 2018:167).