• Sonuç bulunamadı

Hamidiye ve Gazi Giresun’da

E- Trabzon’a Seyahat

3- Hamidiye ve Gazi Giresun’da

açıklamadan dolayı gösterdiğiniz sevince teşekkür ederim.”105

3. Hamidiye ve Gazi Giresun’da

Giresun’lular, Türk Milleti’nin büyük kurtarıcısını karşılayabilmek için günlerden beri hazırlık içindeydiler. O güne kadar böyle bir kalabalık görmemiş olan Giresun, sabahın ilk saatlerinde iskeleye taşınıyor, törene katılacak askeri birlikler, okullar, gençlik ve esnaf birlikleri, halk yerlerini alıyordu. İskelede çiçek ve dövizlerle süslü büyük bir “tak” kurulmuş, Atatürk’ün dinlenmesi için ayrılan Mithatpaşa Oteli’ne kadar yollar halılarla döşenmişti106. Ufukta görünen iki duman, kıyıda toplanan binlerce Giresun’luyu çoşturmaya yetmiş, bayraklarla donatılmış yüzlerce kayık harekete geçmişti. Bunlar arasında Atatürk ve beraberindekiler için ayrılan kayık daha çok süslüydü, siyah şapkalı ve beyaz gömlekli sekiz genç kürekleri çekiyordu. Hamidiye Gemisi 19 Eylül 1924 Cuma günü takriben saat 09.30’da Giresun’a demirledi107. İskelenin tam karşısında demirleyen Hamidiye Zırhlısının çevresi, kayıklarla sarılmış, “Yaşa, Varol Gazimiz!” sesleri göklere yükselmişti. Önce Atatürk, ardından Latife Hanım ve öteki konuklar top atışları arasında, Hamidiye Zırhlısından ayrılarak, saat tam 10.00’da iskeleye çıktılar. Vali Rıfat Bey108 ve Belediye Başkanı Hasan Vehbi Bey, il ve şehir adına “Hoş Geldiniz!” diyerek konukları karşıladılar. Askeri birliği ve öğrencileri selamlayan Atatürk, çoşkun alkışlarla önce Belediye’ye daha sonra Hükümet Konağı’na gitti ve burada ilçelerden gelen heyetlerle görüşmeler yaptı109.

Atatürk Hükümet Konağı’na giderken, yol üzerinde bulunan, Bilgi Yurdu Binası önünde, gençlerin sevgi ve bağlılık gösterileri karşısında durmak zorunda kaldı. Giresun Gençliği adına Dr. Necdet Bey tarafından çoşku dolu söylev verildi:

“.... Sen olmasaydın, en büyük kurtaran en büyük kurtarıcı, Türk tarihi bu günü

105 A.g.e., s.298; Raşit Metel, a.g.e., s.66; Atatürk’ün Tamim, Telgraf ve Beyannameleri, Atatürk Araştırma Merkezi yay., Ankara, 1991, s.555.

106 Nuri Onat, a.g.e., s.86. 107 Mehmet Önder, a.g.e., s.170.

108 Rıfat Bey 09.05.1923-23.11.1925 tarihleri arasında Giresun Valiliği görevini yapmıştır. 109 Nuri Onat, a.g.e., s.86; Mehmet Önder, a.g.e., s.170.

göremeyecekti. Olsa bile sayfaları artık zafer, hürriyet ve saadet değil; zillet, esaret ve hakaret kaydedecekti. Padişah, halife dediğimiz hainler bizi satmışlar, düşmanlarla birleşmişlerdi. Zannediyorlardı ki Türk bir uşaktır!

... Artık başka bir idareye tabiyiz. Kurtuluş Savaşı’nda şehit olanlar yalnız düşmandan değil, saraydan da intikam aldılar. Asırlardan beri başımıza veraset kuvveti ile bela kesilenlerden bizi kurtardınız. Artık geleceğimiz Afrikalı bir dadının büyüttüğü cahil bir han ve sultan elinde değildir. Şimdi başkanımız siz ve Büyük Millet Meclisi’dir.

Cumhuriyet bir taht ise biz gençler onun sehpasıyız. Biz kırılmadıktan sonra o düşmeyecektir ve üzerinde her zaman layık olan oturacaktır. Türk tarihinde artık kimse dalkavuk yaşamaz. Sizin büyük huzurunuzda bütün gençler yemin eder ki Atanın aleyhine millet hakimiyeti ve Cumhuriyet’in zararına hangi baş kalkarsa onu koparacağız. Hatta o baş Vatanı ve Milli Hakimiyeti bize verenlerden biri olsun. Kişisel saltanatın mezarı Büyük Millet Meclisi binasının altındadır. Dirilmesinin ve hortlamasının ihtimali yoktur. Kalkmak isterse milleti bütün ağırlığı ile üstünde bizi bütün silahlarımızla karşısında bulacaktır.”110

Atatürk gençlerin bu içtenlik dolu gösterilerinden çok memnun kaldığını ve geleceğe güvendiğini söylerek; “... Memleket bu sözleri söyleyen gençlikle iftihar

edecektir. ... Bu memleketin gençliği, hakkımda pek büyük teveccüh gösterdi. Bu kadar layık olduğumu bilmiyordum. ... Arkadaşlar! Bu memleketi ve bu milleti asırlardan beri berbat edenler çoktan ölmüştür. Bütün gençlik buna iman

etmelidirler. Bizim kanımız akmadıkça bunlar bir daha avdet etmeyecektir.”111

demiştir.

Daha sonra, gençlerin daveti üzerine “Bilgi Yurdu” gençlik kuruluşunu ziyaret eden Atatürk, binanın küçük ve yetersiz oluşu karşısında devlete ait daha elverişli ve büyük bir binaya taşınmalarını uygun bulmuş ve “Niçin tek bir ad altında

110 Raşit Metel, a.g.e., s.67; Nuri Onat, a.g.e., s.88. 111 Atatürk’ün Söylev ve ..., s.196.

çalışıyorsunuz, birlik olun, yeni binaya taşındıktan sonra adınızı Türk Ocağına çevirin” demiştir112.

Atatürk saat 12’ye doğru Giresun’da Jandarma Okulu’nu ve Askerlik Şubesi’ni ziyaret etti. Mithat Paşa Otelinde verilen yemekten sonra iskeleye kadar, halkla birlikte yaya yürümüştür. Vapur düdükleri, alkışlar ve top sesleri arasında uğurlanan Atatürk ve beraberindekiler saat 13.40’da Hamidiye Kruvazörü ile Ordu’ya hareket etti113.

4. Hamidiye ve Gazi Ordu’da

Ordu iskelesinde, binlerce insan, Giresun’dan gelecek Hamidiye Kruvazörü’nü bekliyordu. Saatler hiçbir zaman Ordu’da o günkü kadar ağır işlememişti. Atatürk’ün öğleye doğru geleceği söylendiği halde, halk sabahın erken saatlerinde iskeleyi doldurmuştu. Askeri birlik ve okullar yerlerini aldılar. Şehir baştanbaşa bayraklarla süslenmiş taklar kurulmuştu. Ordu’lular, büyük kurtarıcı’yı karşılıyordu114.

19 Eylül 1924 Cuma günü saat 15.00 de Hamidiye Ordu’ya demirledi115. Bir anda kıyıda ne kadar kayık, motor varsa Hamidiye’ye doğru süzüldü. Birkaç dakika içerisinde gemiyi ablukaya alıverdiler. Hamidiye’de bulunan Cumhurbaşkanı’na şehir adına “hoş geldiniz” demek üzere Vali Rıfat (Van) Bey, Ordu Milletvekili Faik Bey, Halk Partisi ve Belediye Başkanı Yusuf Bey’lerden kurulu bir heyet gitti. Daha sonra Cumhurbaşkanı, eşi Latife hanım ve beraberindekiler ile beraber sahile çıktı116.

Kesilen kurbanların sayısı bilinemiyordu. Toplar atılır, tüfekler patlarken Atatürk, selam duran polis ve jandarma birliklerini denetledi. Sıra okullara gelince, iki kız öğrenci kucaklarındaki çiçek demetlerini Latife hanım’a verdi. Atatürk öğrencilerin gönüllerini aldı. Bir öğrencinin okuduğu “Büyük Gazi Hoşgeldin!”

112 Mehmet Önder, a.g.e., s.171.

113 Rasim Ünlü, “Atatürk’ün Hamidiye Savaş Gemisi İle Karadeniz Seyahati”, ..., s.551. 114 Mehmet Önder, a.g.e., s.289; Nuri Onat, a.g.e., s.89.

115 Raşit Metel, a.g.e., s.67. 116 A.g.e., s.68.

Benzer Belgeler