• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM

2.1.2. Halkevlerinin Kuruluş Nedenleri

"Gençlik, istikbalin ışığıdır. Gençlik, mütemadiyen gelişen ve yetiştiren bir çalışmanın içinde yaşatılmalıdır. Milleti, şuurlu, birbirini anlayan, birbirini seven, ideale bağlı bir halk kütlesi halinde teşkilatlandırmak lazımdır. En kuvvetli ders araçlarına ve yetişkin muallim ordularına malik olmak kafi değildir. Halkı yetiştirmek, halkı bir kütle haline getirmek için ayrıca bir milli halk mesaisine ihtiyaç vardır. Silah kuvvetinden, her türlü cebir ve madde kuvvetinden daha müessir olan, fikir kuvvetidir. Milleti bu sahada yetiştireceğiz."

(Mustafa KEMAL ATATÜRK)

Türk insanı, Anadolu’ya gelişinden XVI. yüzyıl ortalarına kadar koruyabildiği milli benliğini o zamandan sonra hızla yitirmeye başlamıştır. Bunu etkileyen en önemli etkenler dil ve din idi. Dil, gerçi Türklerin İslamiyet’i kabul edişlerinden beri yabancı unsurlarla karışmakta, arılığını yitirmekte idi. Buna karşı bazı çıkışlar olmuştu ama, bunlar tarihi oluşum içinde fazla etkili olamamışlardı. Din ise yalnızca bir Arap hayranlığı biçiminde anlaşılıyordu. Saray da, medrese de halkı milli benliğinden ayırıyor, törelerini bıraktırıyor, Müslümanlık derken Araplık, ilim- irfan derken Acemlik halka benimsetilmeye çalışılıyordu. Devletin aydın kesimi ise hem Türk olmaktan, hem de halk olmaktan çıkmıştı34.

Tanzimat’tan sonra işe bir de Avrupa hayranlığı karışmıştı. Osmanlı aydını yılgınlık ve aşağılık duygusu içinde Türklüğünden utanıyor ve onu bütün gayretiyle unutmaya, Avrupalı olmaya çalışıyordu. Bunlara bir de milliyet fikrini unutturmaya çalışan Osmanlı siyasi görüşünü de katmak lazımdır. Meşrutiyet yıllarında ortaya çıkan Jön Türkler ise Fransız kültürünün kisvesine bürünerek Türk barbarlığını Medeni Avrupa'ya affettirmeye çalışıyordu35.

Osmanlı Devleti'nden yabancı unsurlar ayrılınca Devletin asıl sahipleri olan Türkler de kendi milliyetlerine eğilme yoluna girdiler. Aydınlar, Türklük cevherini 34

http://www.egitim.aku.edu.tr/ata3.htm 35

halkta aramaya başladılar. Dar günlerde Türk halkı ve Türk aydını Mustafa Kemal ateşinin etrafında toplandı. Cumhuriyetin ilk yıllarında milletin bütün unsurları arasındaki farklılıklar ortadan kalkmıştı. Halkevleri, savaş günlerinin bu yakınlığını devam ettirerek milli benliğini tam olarak sağlamak için açıldı. Aynı yıl açılan Türk Dilini Tetkik Cemiyeti ve Türk Tarih Cemiyeti de aynı gayeye hizmet için kurulmuştu. Halkevleri yönetmeliği, evlerin kuruluş gerekçesini şöyle izah ediyordu:

"Memleketimize nazaran millet hazineleri daha zengin, maddi imkanları daha geniş ve okuma yazma bilenlerin nispeti yüzde yüz veya yüzde 95 olan memleketlerde bile, halk kültür teşkilatlarına her gün daha ziyade artan bir ehemmiyet verilmektedir. Bu ehemmiyetin derecesi şu birkaç misalle ölçülebilir: Macaristan'da Milli Kültür Cemiyetleri 1867'den beri "Macar Milli Kültür Cemiyeti", "Uranya Cemiyeti", "Amele Jimnazları", "Çiftçi Dernekleri" vs. gibi isimler ve bunların yüzlerce kültür yurtları halinde sürüyor. Çekoslovakya'da "Mazarik Halk Eğitimi Cemiyeti"nin 400 kadar kültür yurdu, İtalya'nın "Dopolavora" adlı milli kültür teşkilatı ki bunun 1586 kültür derneği, bin kadar amatör temsil grubu var. 1930'da 8000 Halk Kütüphanesi açmışlar, 1931'de çeşitli şehir, köy ve kasabalarda 27.000 kadar milli bayramlar tertiplenmişler. Bugün ise 1.500'den fazla Amele Bilgi Kursu var. Almanya'da ise böyle teşkilatların sayısı pek çoktur. Mesela Nürnberg'deki Kültür Cemiyeti Yüksek Halk Mektebi'nin 170 öğretmeni vardır. İngiltere'de Halk Eğitimi Cemiyeti'nin radyo kurslarına 2.700.000 kişi devam ediyor. Öyleyse biz bu sahada her milletten daha çok çalışacağız. Çünkü onlardan her yönden eksiğiz. Resmi ve gayri resmi gayretlerimizi hep bu konuya yönelteceğiz. Cemiyetin bünyesine yerleşmiş bir takım müesseseleri söküp atmak ve yerine Cumhuriyet ve inkılap esaslarını bütün ruhlara hakim kılmak için, onu bir iman haline getirmek için çalışacağız. Menemen hadisesinden çok uzak değiliz"36.

Yukarda da bahsedildiği gibi evlerin kurulmasına Menemen olayı, Serbest Fırka bunalımı, Atatürk'ün yurt gezilerini ve Millet mekteplerinin tavsamasından doğan açığı kapatmak gibi etkenler neden olmuştur. "Türk Yurdu", "Maarif Vekaleti Mecmuası" ve diğer dergilerle tanıtılan dış ülkelerdeki, bilhassa İtalya'daki Faşist,

36

Rusya'daki komünist ve doğu Avrupa ülkelerindeki halk eğitimi çalışmaları da Halkevlerinin kurulmasında etkili olmuştur37. Evlerin çalışma biçimlerine ise en çok Türk Ocaklarının çalışmaları örneklik etmiştir. Cumhuriyet Halk Parti prensiplerinin halka yayılmak istenmesi de, bu evlerin kurulmasının önemli nedenlerindendir.

CHP'nin yaptığı büyük inkılabın milletin ruhuna sindirilmesi lazımdı. İnkılap en derin manasıyla bütün varlığımızı yeni bir hayata ve yeni bir istikamete götürüyordu. Bu yeni görüşü halka telkin ederek, yeni zamanların anlayışına göre, milleti tek tek fertler halinden çıkararak onları görüş, anlayış ve yapışta bir birlik haline sokmak, onun iç varlığını inkişaf ettirmek ve benliğinin derinliklerinde kaynayan emsalsiz kıymetleri meydana çıkarmak, vazife idi38.

Partinin görüşüne göre milletin hususi vasıflarına uyacak yollardan yürüyerek her derecedeki resmi tahsil dışında onu bir halk terbiyesi ile yükseltmek elzemdi. Bunun için cemiyet hayatının ve kültür hayatının yeni anlayışlarla ve cemiyetimizin kendi unsurlarından kurulacak yeni ve milli bir oluşumun çalışmasıyla beslenmesi düşünüldü. Bu fikir, Partinin 1931'deki üçüncü büyük kongresinde yapıları Nizamnameye, Halkevlerinin sokulması neticesini verdi.

Halkevleri kurulurken Batıdaki buna benzer halk eğitimi kurumları şüphesiz dikkatle incelenmiştir, ama hiçbirisi Halkevlerine tam olarak örnek alınmamıştır. Halkevleri gerek örgüt, gerek çalışma programları yönünden tamamen milli ve orijinal kurumlardır. Yönetim bakımından her kolun kendi yönetim kurulunu seçmesi, kolların başkan ve temsilcilerinin Halkevi yönetim kurulunu oluşturması, o zaman hiç bir ülkenin halk eğitim kuruluşunda yoktu. Esasen Halkevleri, milli kültür ocakları olduğu için örneği kendinden olması da çok doğal idi.

37

Ayrıntılı bilgi için bkz; Anıl Çeçen, Atatürk’ün Kültür Kurumu Halkevleri, Cumhuriyet Kitap Kulübü, İstanbul, 2000, s.78-89.

38

Benzer Belgeler