Ç çaba: effort, exertion
D- H yeniden dolaşımı: H
recirculation
DI1-sıcaklığı: AC1-temperature DI2-sıcaklığı: AC2-temperature DI3-sıcaklığı: AC3-temperature DID (Doğrudan İndirgenmiş Demir):
DRI (Direct Reduced Iron)
DID-temelli tümleşik küçük çelik fabrikası: DRI-based integrated minimill DIN asit direnci deneyi: DIN acid
resistance test
DIN çelik simgeleri: DIN
steeldesignations
DIN çelik standartları: DIN steel
standards
DIN film nitelendirmesi: DIN film
rating
DIN gereç sayıları: DIN material
numbers
DIN standartı çelikler: DIN standard
steels
DN değeri: DN value DNA: DNA
DNA nanoteknolojisi: DNA
nanotechnology
Du/D oranı: Du /D ratio dadı: dry nurse
dağ bilimi (yer b.): orology dağ çizimbilimi: orography dağ deviren (bomba): blockbuster dağ oluş: orogeny
dağ oluşumu (yer b.): orogeny dağ yamacının taş yığıntısı: scree
dağcı borusu: alpenhorn dağcı çengeli: karabiner dağcı çivisi: piton dağcı değneği: alpenstock dağılım: dissipation, distribution dağılım eğrisi: distribution curve dağılım etmeni: dissipation factor dağılım işlevi: distribution function dağılım katsayısı: distribution coefficient dağılım oranı: distribution ratio
dağılma ısısı: heat ofdisintegration dağınık: dispersed, sparsel
dağınık akma: discontinuous yielding dağınık ışık: stray light
dağınık ışınım: stray radiation dağınık sıcaklık: nonuniform
temperature
dağınım: dispersion dağınmış: dispersed dağıntı (S=dQ/T): entropy dağıntı çizelgesi: entropy chart dağıntı çizgesi: entropy diagram dağıntı değişimi: entropy change dağıntısal kısıtlanmış dizgeler:
entropically confined systems
dağıntısal kuvvet: entropic force dağıntısal soğutulmuş katman:
entropically cooled layer
dağıtaç: distributor dağıtan: dispersant
dağıtıcı: dispersant, distributor dağıtım: distribution
dağıtım anahattı: distribution main dağıtım panosu (elekt.): switchboard dağıtım tabağı: platter
dağıtım tepsisi: platter dağıtma: dispensing
dağlama: cauterization, etching, searing dağlama ayıracı: etching reagent
(=etchant)
dağlama camı: etching glass dağlama çatlağı: etching crack dağlama çözeltisi: etching solution dağlama çukurcukları: etch pits dağlama deneyi: etch test
dağlama deneyi parçası: etch test cut dağlama durulaması: etch rinsing dağlama izleri: etch figures
dağlama koşulları: etching conditions dağlama sıcaklığı: etching temperature dağlama süresi: etching period dağlama zıtlığı: etching contrast dağlamacılık (deri, tahta): pyrography dağlamalı parlatma: attack polishing
dağlamalı temizleme: etch cleaning dağlanık: etched
dağlanmış: etched
dağlanmış cam deseni: plate etching dağlanmış çelik numune: etched steel
specimen
dağlanmış metal numune: etched metal
specimen
dağlanmış metalografi numunesi:
etched metallographic specimen
dağlanmış numune: etched specimen dağlayıcı: etchant, etching agent dağlayıcı bileşimi: etchant composition dağlayıcı derişimi: etchant concentration dağlayıcı seçimi: etchant selection dağlayıcı uygulaması: etchant
application
dağlayıcı uygunluğu: etchant suitability daha düşük fiyat teklif etme (ihale):
underbidding
dahiliye hekimliği (tıp): internal
medicine
dahra: broad hatchet, hand axe daido potada arıtma süreci (çelik):
daido ladle refining process
daire: apartment, circle, department, ring daire halkası (geom.): annulus
dairenin sekizde biri: octant dairesel: circumferential, rim, round dairesel bıçkı: disc saw
dairesel eğe: circular file
dairesel kafatası testeresi (tıp): trephine dairesel kesitli tünel fırın: circular kiln dairesel mil (tel çapı ölçü birimi):
circular mill
dairesel örme: circumferential weaving dairesel sarma: circumferential winding dairesel testere: disc saw
dakika: minute
dakron: dacron, terylene daktilo: typewriter daktilo yazısı: typewriting daktiloda yazma: typewriting dal: branch, ramification, wicker dal biçimli: ramiform
dal(dır)ma: immersion, plunging dal(dırıl)mış: immersed
dalar kepçe: dipper
dalcıklar (elektrikli kaplama bozukluğu): trees
dalcıklı yapı: lineage structure daldan çit: wattle
daldıraç: catheter
daldırık: dipped, immersed, submerged
D
daldırık elektrot: submerged electrode daldırık elektrotlu fırın:
submerged-electrode furnace
daldırık giriş memesi: submerged entry
nozzle
daldırık meme: submerged nozzle daldırılabilir: immersible
daldırılmış: dipped
daldırma: dipping, immersion daldırma aşı (tıp): whipgraft daldırma borusu: sublance
daldırma borusu sondası: sublance
probe
daldırma düzeneği: immersion system daldırma elektrotlu fırın:
immersed-electrode furnace
daldırma fosfat örtü: immersion
phosphate coating
daldırma kaplaması: immersion plating
(=dip plating)
daldırma merceği: immersion lens daldırma ortamı: immersion medium daldırma örtü: immersion coating daldırma süresi: immersion time daldırma süzgeç: immersion filter daldırma tankı: dip tank
daldırma uçlu nano yazım: dip-pen
nanolithography
daldırmalı: dipped
daldırmalı alkalili temizleme:
immersion alkaline cleaning
daldırmalı asitli temizleme: immersion
acid cleaning
daldırmalı bağlantı (tuğla): dipped joint daldırmalı boyama: dip painting daldırmalı dağlama: etching by
immersion, immersion etching
daldırmalı dondurma (işlem):
immersion freezing, plunge freezing
daldırmalı dondurma aygıtı: plunge
freezing device
daldırmalı dondurucu: plunge freezer daldırmalı döküm: dip casting daldırmalı kalay kaplama: contact tin
plating
daldırmalı kapama / kaplama (seramik): dip coating, dip
encapsulation, dip plating, immersion coating
daldırmalı kırılma ölçümü (optik):
immersion refractometry
daldırmalı lehimleme (baskıdevreler):
dip soldering, drag soldering
daldırmalı sert lehimleme: dip brazing daldırmalı sertleş(tir)me: immersion
hardening
daldırmalı sıcaklık ayarlayıcı:
immersion thermostat
daldırmalı sıcaklıkölçer: immersion
pyrometer
daldırmalı su ısıtıcısı: immersion heater daldırmalı suverme: immersion
quenching
daldırmalı taşlama: plunge grinding daldırmalı temizleme: immersion
cleaning
daldırmayla alkali temizleme (metal):
soak alkaline cleaning
daldırmayla temizleme (metal): soak
cleaning
dalga: wave
dalga biçimi: wave form dalga boyu (λ): wavelength
dalga boyu dağınımlı görünge gözlemi:
wavelength-dispersive spectroscopy
dalga boyu dağınımlı görüngeölçer:
wavelength-dispersive spectrometer
dalga boyu dağınımlı x-ışınları florışınımı: wavelength-dispersive x-ray
fluorescence
dalga boyu dağınımlı x-ışınları görünge gözlemi: wavelength-dispersive x-ray
spectroscopy
dalga boyu dağınımlı x-ışınları görünge ölçümü: wavelength-dispersive x-ray
spectrometry
dalga boyu dağınımlı x-ışınları görüngeölçeri: wavelength-dispersive
x-ray spectrometer
dalga boyu dağınımlı x-ışınları görüngesi: wavelength-dispersive x-ray
spectrum
dalga çıkını: wave package
dalga çözümleci (fiz.): wave analyser dalga çözümleme (fiz.): wave analysis dalga çukuru: wave trough
dalga dalga: undulated
dalga dalga ilerleyen: undulatory dalga denklemi [∇²ψ = 1/c² x δψ / δt²] (fiz.): wave equation
dalga devinimi: wave motion dalga etmeni: wave factor
dalga girişimi: interference of waves dalga işlevi (fiz.): wave function dalga kapanı: wave trap dalga karnı (fiz.): antinode dalga katarı: wave train dalga kayağı: surfboard
dalga kayakçılığı: surfing(=surfriding) dalga kılavuzu: wave guide
dalga kıran: breakwater, wave breaker
dalga kuramı: undulatory theory, wave
theory
dalga kuşağı (fiz.): wave band dalga kümesi (elekt.): wave group dalga mekaniği (fiz.): wave mechanics dalga optiği: wave optics
dalga peryodu: wave period dalga sayısı (1/λ): wave number dalga sıklığı (elekt.): wave frequency dalga yayılması (fiz.): undulation dalga yüzeyi: wave surface dalga yüzü: wavefront dalgakıran: jetty
dalgalanan: fluctuant, fluctuation,
undulant, undulating
dalgalanımlı elektron mikroskopisi:
fluctuation electron microscopy
dalgalanma: fluctuation, surge
undulance, undulation
dalgalar: corrugations
dalgalı: sinuous, undulant, undulated,
wavy
dalgalı akım: alternating current dalgalı akım motorları: alternating
current motors
dalgalı biçim: undulation dalgalı damar (cam): wavy cord dalgalı gerilim: alternating stress dalgalı gerilim genliği: alternating stress
amplitude
dalgalı kenar (cam): curled edge dalgalı lehimleme: wave soldering dalgalılık (yüzey): waviness dalgamsı: undulatory dalgasız: waveless dalgıç: plunger
dalgıç elektrot: immersion electrode dalgıç ısıtıcı: immersion heater dalgıç merdane: sink roll dalgıç odacığı: bathyscape
dalgıç pompa: immersion pump, plunger
pump
dalınç: trance
dallanma: branching, ramification dallanma noktası (mat.): branch point dallanmış: branched
dallantı: dendrite, fir-tree crystal
(=dendrite)
dallantı biçimseli: dendritic morphology dallantı büyüme hızı: dendritic growth
rate
dallantı büyümesi: dendritic growth dallantı çekirdeklenmesi: dendritic
nucleation
dallantı dalcıkları: dendrite subbranches dallantı dalları: dendrite branches dallantı kolları: dendrite arms dallantı morfololojisi: dendritic
morphology
dallantı oluşumu: dendrite formation dallantılararası: interdendritic
dallantılararası birikim: interdendritic
segregation
dallantılararası birikinti: interdendritic
segregate
dallantılararası çekinti: interdendritic
shrinkage
dallantılararası gözenekler:
interdendritic pores
dallantılararası gözeneklilik:
interdendritic porosity
dallantılararası saldırı (yenim):
interdendritic attack
dallantılararası sıvı: interdendritic liquid dallantılararası yenim: interdendritic
corrosion
dallantılı: dendritic
dallantılı büyüme: dendritic growth dallantılı çoğuzlar: dendritic polymers dallantılı çökelti: dendritic precipitate dallantılı grafit: dendritic graphite dallantılı içyapı: dendritic
microstructure
dallantılı karbonitrürler: dendritic
carbonitrides
dallantılı katılaşma: dendritic
solidification
dallantılı magnezyum parçaları:
magnesiumdentritic pieces
dallantılı yapı: dendritic structure dallantısal: dendritic
dallantısal birikinti: dendritic segregate dallantısal birikme: dendritic
segregation
dallı: branched, ramiform dallı çoğuz: branched polymer dallı karbon zinciri (kim.): branched
carbon chain
dallı polietilen: branched polyethylene dallı polimer: branched polymer dallı polimer gereçler: branched
polymeric materials
dallı zincir (kim.): branched chain dallı zincir çoğuzlar: branched chain
polymer
dallı zincir polimerler: branched chain
polymer
dalma boru: immersion pipe
dalma çizikleri (mek. işleme): feed lines
dalmış: submerged
Dalton yasaları: Dalton’s laws Dalton’un kısımsal basınçlar yasası:
Dalton’s law of partial pressures
dalyan çiti:weir dam: roof dam altı: loft
dama desenli: tattersall dama tahtası: checkerboard dama taşı: checker
damacana: demijohn damağa ilişkin: palatral damak: palate
damak eteği (tıp): velum damaksı: palatral damalı: tattersall
damar: cord, lap mark, ledge,lode, ream,
seam, vas, vein (tıp)
damar açıcı (ilaç): vasodilator damar açımı (tıp): embolectomy,
endarterectomy, vasodilatation
damar ağı (yüzey bozukluğu): veining damar ağına ilişkin (tıp): plexal damar aşısı (tıp): vascular grafts damar bağlama (tıp): ligation damar bilimi (tıp): arteriology damar büzücü (tıp): vasoconstrictive damar büzücü ilaç: vasoconstrictor damar büzülmesi (tıp): vasoconstriction damar büzüp açan (tıp): vasoactive damar büzüp açma (tıp): vasoactivity damar diziliş ve yayılışı (tıp): vasculature damar düzeni (tıp): vasculature
damar etkin: vasoactive damar etkinliği: vasoactivity damar genişlemesi (tıp): aneurysm damar genişliğini düzenleyen (sinir):
vasomotor
damar ışını: vascular ray damar içi: intravascular
damar içi pıhtılaşması (tıp): thrombus damar implantı (tıp): vascular implant damar kayacı (yer b.): dike (=dyke) damar kesme (kan alma için):
venepuncture (= venipuncture)
damar koyuntusu (tıp): vascular implant damar röntgeni (tıp): venograph damar röntgeni çekimi (tıp):
venography
damar sertleşmesi (tıp): arteriosclerosis damar sıkacı (tıp): tourniquet
damar tıkantısı: embolus (emboli) damar yumağı (tıp): glomerulus damarcık (tıp): veinlet
damardan besleme (tıp): drip-feed damardan ilaç verme (tıp): transfusion damardan kan alma (tıp): venesection
(= venisection)
damarın yağ bağlaması: atherosclerosis damarlandırma: graining
damarlandırma macunu: graining paste damarlandırma merdanesi: graining roll damarlanma (yüzey): bloating
damarlar (yüzey hatası): seams, (cam)
streaks (cords)
damarlaşma (tıp): veining damarlı: banded, grainy, ribbed,
streaked, streaky, vascular, veined
damarlı akik: onyx
damarlı cevher: banded ore damarlı çömlek: agate ware
damarlı demir oluşumu (yerbilimi):
banded iron formation
damarlı doku (tıp): vascular tissue damarlı olma (tıp): vascularity damarlı turba (maden): banded peat damarlılaşma: vascularization damarlılık (tıp): vascularity, venosity damarsal: vascular
damarsal tümör (tıp): vascular tumor damarsal ur (tıp): vascular tumor damga: seal, stamp
damga basma (kızgın demir): searing damga demiri: marking iron
damgalama: coining damıtık: distillate, distilled damıtık içki: liquor
damıtık su: distilled water, neutral water damıtım düzeni: alembic
damıtımlı arıtma: refining by distillation damıtma: distillation, stilling
damıtma balonu: distilling flask damıtma borusu: distilling tube damıtma kulesi: distillation tower damıtma tortusu: residue of distillation damla: bead, blob, dribblet, glob, gob,
gutta, trickle
damla hunisi (cam): guide funnel damla kabı (su toplama): drip-pan damla oluşturucu (cam): feeder (=feeder
head)
damla sıcaklığı: gob temperature damla tamponu (cam): gather guide damla taşı: stalactite
damla yolu (cam): delivery equipment damla yöntemi (cam): gob process damla(t)ma: dripping, (cam) gobbing damlacık: drib, droplet
damlacık aşındırması: droplet erosion damlacıklı aktarım (tüketilen elektrotlu ark kaynağı): globular transfer
damlaç: burette
damlalı besleme: drip feed damlalı dağlama: drop etching
damlalı yağlama: drip-feed lubrication,
drop-feed oiling
damlalık: drainboard, dropper,
stactometer
damlalık şişe: dropping bottle damlalık taşı (cam): drip course damlalıklı yağdanlık: drop oiler damlaölçer: stactometer damlatma: dripping
damlatma hunisi: dripping funnel damlayan: dripping
damperli kamyon: dumptruck damtaşı: slate
dana gözlü yapı (dökme demirler): bull’s
eye structure
danburit [CaO.B2O3.2SiO2]: danburite daniell gözesi: daniell cell
Danner süreci (cam çubuk/boru):
Danner process
dantel: crochet, lace, lacework, lacing dantela ipliği: gimp
dantelli: invected dar: low, narrow
dar açı: acute angle, small angle
dar açı saçılımlı (x-ışınları): small-angle
scattering
dar açılı esnek saçılım: small-angle
elastic scattering
dar açılı kırınım: low-angle diffraction dar açılı sınır: low-angle boundary, small
angle boundary
dar açılı tane sınırı: low-angle grain
boundary (LAGB)
dar açılı x-ışınları saçılımı: small angle
x-ray scattering (saxs)
dar açılık tane sınırı (içyapı): small
angle grain boundary
dar ağızlı cam kaplar: narrow mouth
containers
dar aralıklı cam: short glass dar boğaz (şişe): choked neck dar boğazlı cam kaplar: narrow neck
containers
dar bölge tıkayıcıları (tıp): zonula
occludents
dar çelik şerit: narrow steel strip dar dalga boyu aralıklı süzgeç (ışık):
notch filter
dar delikten sızma: effusion
dar demiryolu: narrow gauge railway dar gerdanlık: necklet
dar kanal: constriction dar kuşak: stripe dar maden tüneli: shoot dar paçalı: pegtop dar pay: close tolerance
dar paylı dövme: close tolerance forging dar saçılım: forward scattering
dar spor pantalonu: sweat pants dar şerit: narrow strip
dar tabanlı döküm kalıbı: big-end-up
mould
dar tabanlı ingot kalıbı: big-end-up
ingot mould
dar tabanlı tomruk: big-end-up ingot dar tabanlı tomruk kalıbı: big-end-up
ingot mould
dara: counterweight, tare darağacı: widdy
daralı ağırlık: gross weight daralım (tıp): diastalsis daralma: constriction, shrink daralma çatlağı: restriction crack daralmış: constricted
daralmış kıvrıntı (dislokasyon):
constricted jog
daraltı: constriction
daraltı direnci (elektrik): constriction
resistance
daraltıcı maça (döküm): strainer core daraltma: anamorphism, drawingdown daraltma haddesi: reducer
darbe: beat, impact, knock, stroke darbe hatası (cam): cockle (=batter) darbeli delgi: hammerdrill
darbeli el delgisi: hammer handdrill darbeli matkap: percussion drill darbeli süsleme (cam): needle etching darboğaz: bottle neck, bottleneck darbuka: drum
darçıkım kusuru: extrusion defect darçıkım kütüğü: extrusion billet darçıkımlı: extruded
darçıkımlı çubuk: extruded bar darçıkımlı kalın çubuk: extruded rod darçıkımlı metal: extruded metal darçıkımlı metal çubuk: extruded metal
bar
darı süpürgesi: grain sorghum Darken denklemi: Darken equation darkuşaklı yansıtmaz kaplama:
narrowband antireflection coating
darp takımları: coining tools
darp zımbası: coining punch darphane: mint
darplama: coining
darplama kalıbı: coining die dart (döküm): scab
dasimetre: dasymeter datolit: datolite dava: case davlumbaz: hood
davranım: behaviour, performance davul: drum, timpano
davullar (orkestra): timpani dayak (mek.): sprag
dayama noktası: fulcrum
dayanak: basis, girder, kicktand, pier,
support
dayanç: strength
dayanç ağırlık oranı: strength-to-weight
ratio
dayanç artırma: strengthening
dayanç artırma oluşbiçimi: mechanism
of strengthening
dayanç yoğunluk oranı:
strength-to-density ratio (Su/r)
dayançlı: strong
dayanıklı: durable, robust, wearproof dayanıklı çanak çömlek: stoneware dayanıklı tüketim malları: durable
consumable goods
dayanıklılık: durability, endurance dayanıklılık aralığı: endurance range,
limiting range (=endurance range)
dayanıklılık dayancı: endurance strength dayanıklılık deneyleri: endurance tests
(=fatigue tests)
dayanıklılık kısıtı (metal yorulması):
endurance limit
dayanıklılık oranı: endurance ratio dayanıksız: labile, sleazy, weak dayanıksız gereç: labile material dayanıksızlık: weakness dayanma deneyi: bearing test dayanma gerilimi: bearing stress dayanma gerinimi: bearing strain dayanma takozu: kicking piece dazlak: bald
dazlaklık (tıp): alopecia
De Broglie dalga boyu [λ =mυ/h]: De
Broglie wavelength
De Broglie denklemi: De Broglie
equation
debbağhane (deri): tannery debitöz dudağı (cam): slot
debitöz kabarcığı (cam): open blister
debriyaj: clutch
debriyaj kutusu: clutch housing debriyaj tamburu: clutch drum debütöz: debiteuse
debütöz kabarcığı (cam): debiteuse
bubble
Debye belirgin sıcaklığı: Debye
characteristic temperature
Debye belirgin sıklığı: Debye
characteristic frequency
debye birimi (=10 e.u): debye unit Debye denklemi: Debye equation Debye halkası: Debye ring Debye kuramı: Debye theory Debye sıcaklığı: Debye temperature Debye sıklığı: Debye frequency Debye ve Huckel kuramı (elektroliz):
Debye and Huckel’s theory
Debye-Huckel perdeleme değişmezi:
Debye-Huckel screening constant
Debye-Scherrer kamerası (x-ışınları):
Debye-Scherrer camera
Debye-Scherrer yöntemi (x-ışınları):
Debye-Scherrer method
Debye-Scherrer x-ışınları kırınımı:
Debye-Scherrer x-ray diffraction
Debye-Scherrer-Hall toz yöntemi:
Debye-Scherrer-Hall powder method
defa: times
defile: fashion show define: treasure, trove
deflektör (=yansıtıcı): deflector
defne asidi [CH3(CH2)10·COOH]: lauric
acid (=dodecanoic acid)
deformasyon: deformation
deformasyon kuşakları: deformation
bands
deformasyon mekanizmaları:
deformation mechanisms
deforme: deformed
deforme olmayan takımlar:
nondeforming tools
değdirmeli dondurma: contact freezing değdirmeli yanayölçer: contact
profilometer
değeç: contact, ligand değer: value
değer biçme: assessment değerini düşük belirleme:
underestimation
değerini yükseltme: upgrading
değerlendirilebilir boksit:
metallurgical-grade bauxide
değerlendirilmiş güvenirlik: asessed
reliability
değerlendirme: appraisal, assessment,
evaluation
değerlendirme maliyeti: appraisal cost değerli: precious, valuable
değerli metaller: precious metals değerli taş: gem, gemstone değerli taş oymacılığı: glyptics
değerli taşlar: precious stones (=precious
gems)
değerlik (kim.): valence (= valency) değerlik doyması: saturation of valency değerlik eksicikleri: valence electrons değerlik elektronları: valence electrons değerlik kuşağı (atom): valence band değerlikli bileşik: valence compound değerlikli örütler: valence crystals değersiz: inconsiderable, unworthy,
useless
değersiz hurda: junk değersiz oyuncak: trinket değersiz takı: trinket
değirme çarkı yuvası: wheelrace değirmen: grinding mill, mill değirmen çarkı: mill wheel değirmen deresi: flume değirmen havuzu: millpond değirmen motoru: mill motor değirmen oluğu: headrace, millrace değirmen seti: mildam
değirmen suyu akıntısı: millstream değirmen taşı: grinding stone, metate,
millstone
değirmencilik: milling değiş tokuş: exchange
değiş tokuş yapma: reciprocating değiş(tir)im: exchange
değiş(tirile)mez: unchangeable değişebilirlik: changeability değişen: fluctuant
değişik: variant
değişik biçimli: variform
değişik halkalı (kim.): heterocyclic değişik halkalı bileşikler (kim.):
heterocyclic compounds
değişik halkalı çoğuzlar: heterochain
polymers
değişik halkalı ısılplastik çoğuzlar:
heterochain thermoplastic polymers
değişik renkli: heterochromatic,
heterochromous
değişik renklilik: heterochromatism değişik yağlara uygun nesnel mercek:
multi-immersion objective
değişim: change, variation
değişim akımı: exchange current değişim erkesi: exchange energy
değişim etkileşimi: exchange interaction değişim kuvvetleri: exchange forces değişim tepkimeleri: exchange reactions değişim tümlevi: exchange integral değişimli direnç: varistor
değişimsel: variational değişinç (fiz.kim.): variance değişke (ist.): variance değişken: variable
değişken basınçlı taramalı elektron mikroskobu: variable-pressure SEM değişken boyutlu haddeleme: free-size
rolling
değişken maliyetler: variable costs değişken sayısal açıklıklı nesnel mercek:
variable numerical-aperture objective
değişkenlere göre inceleme: inspection
by variables
değişkenlik: variability, variableness değişme: shift, varying
değişmeyen: unchanging
değişmez: constant, invariable, invariant değişmez ağırlık besleyicisi: constant
weight feeder
değişmez altöbek (mat.): invariant
subgroup
değişmez basınç: constant pressure değişmez denge: invariant equilibrium değişmez derişim: constant
concentration
değişmez düzlem: invariant plane değişmez düzlem gerinimi: invariant
plane strain
değişmez gerilimli dağlama:
potentiostatic etching
değişmez hız: steady-rate
değişmez hız sürünmesi: steady-rate
creep
değişmez maliyet: fixed cost değişmez nokta: invariant point değişmez oran: steady-rate değişmez oylum: constant volume değişmez ömür yorulma çizelgesi:
constant life fatigue diagram
değişmez sıcaklık: constant temperature değişmez sıcaklık kabı: thermostat değişmez tepkime: invariant reaction değişmez uyum (aydınlatmayla değişmeyen renk karşılaştırması):
invariant match
değişmez yeğinlik: constant intensity değişmez yeğinlikli pirometre: constant
intensity pyrometer
değişmez yeğinlikli yükseksıcaklıkölçer:
constant intensity pyrometer
değişmez yük: constant load, steady load değişmez yükte çatlak ilerleme kuvveti eğrileri: fixed load crack extension force
curves
değişmezlik: invariance
değiştirebilir parça: interchangeable part değiştirge (mat.): parameter, variometer değiştirgesel: parametric
değiştirgesel denklemler: parametric
equations
değiştirilebilir: exchangeable,
replaceable
değiştirilebilir uçlar: replaceable tips değiştirilebilirlik: exchangeability değiştirilemez (para): inconvertible değiştirilmiş: modified
değiştirim: modification değiştirme: replacement değiştirme çarpışması (atom):
replacement collision
değme: contact, kissing (=touching) değme açısı: contact angle
değme alanı: area of contact, contact area değme arayüzeyi: contact interference değme arkı: arc of contact
değme basıncı: contact pressure değme baskısı: contact printing değme bölgesi: zone of contact değme direnci: contact resistance değme gerilimi: contact stress değme izi (kauçuk tapa): tracking
pattern
değme kaynağı (mek.): contact weld