• Sonuç bulunamadı

Grafik tasarımın tanımına geçmeden önce grafik kelimesinin anlamıyla ilgili bilgiyi aktarmak gerekir. Grafiğin ilk olarak, resmin bir zemine kazınarak kâğıda aktarılması yöntemlerini kullanan sanatlar anlamını taşıyan Almanca “Graphishe Kunst” deyimiyle ifade edildiği ve dilimize yerleştiği bilinir. İngilizce “Graphic Art”, Fransızca “Art Graphique” deyimlerinin Türkçedeki karşılığı “Grafik Sanatı”dır (Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, 1997: 701).

Grafik tasarım, resim, heykel, mimari ve dekoratif sanatlar gibi plastik sanatların önemli bir koludur. Estetik ve mekaniğin birleştirilmesi ile kitleleri etkileyen bir anlatım biçimidir (Aslan Odabaşı, 1996: 17).

Sait Maden göre Batı ülkelerinde, yeni üretim biçimlerinin doğması ve birey- toplum ilişkilerinin gitgide karmaşıklaşması sonucu ortaya çıkmış bir anlatım yolu,

etkileyici bir dildir grafik sanatı. Her türlü tüketim ürününün, her türlü toplumsal olayın, geniş yığınlara tanıtılması, duyurulması amacına yönelik, plastik sanatların ortak araç ve ilkelerinden yararlanan, bir üstyapı ürünüdür (Maden, 1979a: 91), (Özpalabıyıklar, 2009: 19).

Alpaslan‟a göre ise; bir mesaj iletimi veya hizmet tanıtımının var olduğu görsel iletişim sanatıdır (Alpaslan Kalafat, 2006: 61).

Bu tanımlara göre grafik tasarımı en temel anlamıyla “bir bilgiyi, görsel mesaja dönüştürerek, iletişim araçları yoluyla, bir başkasına ya da başkalarına iletme yolu” olarak tanımlamak mümkündür.

Görsel iletişim, söze gerek duymaksızın her türlü görüntülerden oluşan bilginin insanlar arasındaki alışverişi olarak tanımlanabilir. İçinde bulunduğumuz çağda bilgisayarların iletişimde kullanılmasıyla birlikte evrensel bir iletişim ağı doğmuş ve günümüz insanı bu ağ ile kuşatılmıştır. Bilginin aktarılmasında en etkin rol artık görsel iletişimin olmuştur. Görsel iletişimde mesaj iletilirken logo, afiş, web sayfası, billboard gibi tasarım uygulamalarından faydalanılır. Bu nedenle görsel iletişim kurarken grafik tasarım disiplini içinde yer alan renk, tipografi, alan tasarımı, temel tasarım prensipleri vb. birçok konunun bilinmesi gerekir. Sonuç olarak; Görsel iletişim ile grafik tasarım ayrı düşünülemez çünkü görsel iletişim kurarken görsel elamanlardan faydalanılır yani temeli grafik tasarıma dayanan bir iletişim gerçekleşir (Gülerce, 2008: 50).

Grafik tasarım bir mesajı görsel iletişim yoluyla hedef kitleye duyurma işlevini, güzel sanatların estetik nitellikleriyle birlikte, resim ve yazıyı birbirini tamamlayan bir düzenleme içinde kullanarak yerine getirdiği için, grafik tasarım sanatına, “Görsel iletişim tasarımı” da denmektedir. İnsanların okuduğu ve izlediği her şey, grafik tasarımın etkinlik alanı içine girer. Bu nedenle, grafik tasarımı görsel bir iletişim sanatı olarak kabul etmek doğru olur (Becer, 2002: 33).

1.1.1. Grafik Tasarım Sanatı Süreci

Grafik sanatlar, grafiksel düşüncenin anlatımıdır. Bir kuruluşun, bir ürünün, olayın, yaşantının duyuru ve tanıtım amaçlı olarak iletişim kanalları yaratacak

biçimde yeni bir varoluş biçimine dönüştürülmesidir. Bu süreçte konu ve mesaja ilişkin yoğunlama formüle edilmekte, kitle ile bir iletişim kurulmaktadır. Bir keşif ve buluş süreci sonucunda, etkileyici şiirsel bir bütünlük ortaya çıkarken aynı zamanda detaylı bir hesap kitap süreci de yaşanmaktadır. Yaşanılan bu süreç adlandırılacak olursa buna grafik tasarım süreci demek uygun olur (Aktaran: İzbölükoğlu, 2004: 142).

Grafik tasarım sürecinde hedef kitle özellikleri dikkate alınmalıdır. Çünkü yapılan çalışmaların hedef kitlesinin ihtiyaçları, öncelikleri ve yapısı bilinmeden girişilecek bir tasarım çabası olumsuz sonuçlar verecektir (Arıkan, 2009: 31).

Grafik tasarımcılar için, grafik tasarım sürecinin aşamalarını 5 ana grupta inceleyebiliriz. Bunlar; 1- Problemin Tanımı, 2- Bilgi Toplama, 3- Yaratıcılık ve Buluş Süreci, 4- Çözüm Bulma, 5- Uygulama.

1-Problemin Tanımı: Bir tasarım problemini çözümündeki ilk aşama,

problemi tanımlamaktır. Verilen konunun ne olduğunu tam olarak anlama ve o konuyu benimseyebilmektir. Bir problemi tanımlarken, sınırları zorlamak ve alışılmış düşünce sistemlerine takılıp kalmamak gerekir.

2-Bilgi toplama: Yapılacak tasarımda bir hareket noktası bulabilmenin tek

yolu, problem hakkında mümkün oldukça çok bilgi toplayabilmektir.

3-Yaratıcılık ve BuluĢ Süreci: Tasarımın en önemli bölümü sayılabilir.

Yaratıcılıkta iki aşama olduğu söylenebilir. Tasarımcı kâğıda ilk eskizlerini karaladığında “dışavurumcu yaratıcılık” aşamasındadır. Eskiz biraz daha ayrıntılı bir hale getirildiğinde ise “üretken yaratıcılık” aşamasına geçilmiştir.

4-Çözüm Bulma: Yaratıcılık ve buluk süreci, problemin ortaya konması ve

olasılıkların araştırılmasına yönelik çalışmaları içerir. Çözüm bulma ise bu olasılıklar hakkında bir karara varılarak, araştırmanın sona erdirilmesidir. Çözüm olarak seçilen olasılıklar, daha sonra ayrıntılı taslaklar halinde hazırlanır.

5-Uygulama: Tüm aşamalardan geçmiş olan tasarımın hazır hale getirilmesi

1.1.2. Grafik Tasarımın Sanatının Amacı

Genel olarak, temel bilgilerin ve düşüncelerin depolanması kavranılması ve başkalarına iletilmesi amacıyla insan zihni tarafından üretilen simge sistemlerinden biri olarak tanımlanabilen grafik tasarım sanatı, görüntünün dilsel özelliklerinden yararlanan bir anlatım aracıdır. İletişimin görselleşmesi demektir. Görselleşen tasarım insanlara daha hızlı ve kolay ulaşır. Grafik tasarımda da tasarımcı bir amaç doğrultusunda tasarısını gerçekleştirir (Aktaran: Hancı, 2008: 48).

Grafik tasarım sanatının amacı; insanın salt estetik zevklerinin gelişmesine, giderilmesine araç olmak değil, onun günlük yaşamında karşılaştığı tüm sorunlarının, ihtiyaçlarının giderilmesinde çözüm önerici, uyarıcı, bilgilendirici rolü ile yardımcı olmak, katkıda bulunmaktır. Bu bağlamda, haberleşme, ulaşım, eğitim, sağlık, endüstri, ekonomi, ticaret, yönetim, uluslararası ilişkiler ve kültür gibi pek çok alana hizmet etmektir (Aktaran: İz Bölükoğlu, 2004: 142).

1.1.3. Grafik Tasarım Sanatı Sürecindeki GeliĢim ve DeğiĢimler

Sanayi devrimi ile beraber düşünme şekilleri ve üretim biçimleri de değişmiştir. Ekonomik olarak tarıma bağlı olan ve ufak atölyelerde zanaat üretimi yapan toplum anlayışından fabrikalaşma sürecine geçilmiştir. Fabrikalarda çalışmaya başlayan bireyler kitlesel üretimin ve tüketimin bir parçası haline gelmişlerdir. Sanayi öncesinde kendi kas gücünü kullanarak daha ufak alanlarda üretim yapan ve para kazanan bireyler, makineleşme ile beraber başkaları için çalışmaya ve karşılığında para almaya başlamışlardır. Ayrıca var olan bilginin sanayileşmeyle beraber etkin olarak teknolojik ve bilimsel alanlarda kullanılmasıyla yeni icatlar yapılmış, şehirleşme başlamış; yeni iş alanlarının ortaya çıkması ve üretim biçimlerinin değişmesiyle toplumda yeni bir orta sınıf oluşmaya başlamıştır (Bahar, 2009, 86). Bilginin bu şekilde kullanılmasıyla yeni enerji kaynakları üretilmiş ve verimlilik artmıştır. Üretim biçimlerinin değişmesi ve bilginin de bu üretim sürecine birebir dahil edilmesi görsel iletişim ve görsel sanatlar alanında da pek çok yeniliği beraberinde getirmiştir. Örneğin, fotoğrafın icadı görsel sanatlara bakış açısını büyük ölçüde değiştirmiştir (Berger, 1986, 18-19).

Bireyin görme biçiminde meydana gelen bu değişim, nesnelerin estetik yönleriyle ilgili algıyı da büyük ölçüde değiştirmiştir. Ürün tasarımı, iç mekân tasarımı ve grafik tasarım gibi tasarım alanları, işlev ve estetiği birleştirerek, sanayileşme sonucu giderek değişen kent yaşamının niteliklerini yükseltmeye katkıda bulunacakları düşüncesinden ortaya çıkmıştır.

Bu dönemde sanayileşme sonucu ortaya çıkan ürünleri tanıtmak için sanayi fuarları düzenlenmeye başlanmış, bu fuarlarda hem estetik değerlere sahip hem de işlevsel olarak tasarlanmış ürünler sunulmuştur. Ortaya çıkan bu ürünler katalog haline getirilmeye başlanmış, ürünlerin tanıtılması ve bu fuarların duyurulması amacıyla afişler ve ilanlar hazırlanmıştır. Grafik tasarıma ait bu örnekler görsel ifade biçimi olarak resimi ve başka bir iletişim aracı olan yazıyı bir araya getirmiş ve yeni bir iletişim biçimi olan grafik tasarımı yaratmıştır (Bektaş, 1992, 11). Grafik tasarım örnekleri, kentleşme sonucu bireyin günlük yaşamına giren tiyatro, kahve, opera gibi yeni oluşan sosyal alanlarda da etkinlik afişleri olarak kendini göstermiştir.

Grafik tasarımın, ilk defa kitle iletişim aracı olarak önemli rol oynamaya başladığı dönem, radyo ve sinemanın yeni gelişmeye başladığı I. Dünya Savaşı yıllarıdır. Grafiğin uygulama alanlarından biri olan afiş sanatı burada önemli bir rol oynamıştır. Kahramanlık konularını işleyen savaş afişleri yaptırılmış ve bu afişler savaş yılları boyunca Avrupa kentlerinin duvarlarını süslemiştir (Ekici, 2004: 3).

Grafik tasarımda ilk önceleri tanıtımı yapılan ürün katalogları fotoğraflarla değil gravür baskılar ile yapılmaktaydı. İşlerin tanıtımını ve duyurusunu yapan afişler de kendi içerisinde ayrı bir alan haline geliyordu. Bu alanlarda ilk çalışanlar da grafiker, grafik sanatçısı veya tasarımcı değil ressamlardı. Bu yüzden resimsel özellikleri önde, tipografik özellikleri geri planda kalıyordu. Fakat baskı tekniklerinin ilerlemesi, fotoğrafın geliştirilmesi ve tipografinin önem kazanması ile özellikle afiş tasarımı ve dolayısıyla grafik sanatlar resimden ayrı, tasarımın bir dalı haline gelmiştir (“Sanal”, 2011: 7).

Zaman içinde gazete, sinema, televizyon ve sonrasında da internet gibi daha karmaşık görsel iletişim araçlarının hayatımıza girmesiyle var olan grafik tasarımın

iletilmesinin ve paylaşılmasının hem daha kolay hem de daha karmaşık bir hal aldığı söylenebilir.

Çağın getirdiği her türlü teknolojik olanaklar, grafik sanatını sürekli ve dinamik bir biçimde etkilemiş ve etkilemeye devam etmektedir. Grafik tasarım genel yapısı gereği sürekli gelişim içinde olması gereken bir sanat ve çalışma alanıdır. Grafik tasarım yöntemleri ve teknikleri tarih boyunca, değişen toplum düzenlerine, kültürel değişikliklere ve gelişen teknolojiye paralel olarak değişiklikler göstermiştir. Artık bütün dünya hızla gelişen ve sürekli yenilenen bir iletişim ağı ile örülmüştür (Demir. 2003: 61).

1.3. Dünya ve Türkiye Ölçeğinde Grafik Tasarım Sanatı

Benzer Belgeler