• Sonuç bulunamadı

3. BULGULAR

4.4 Genel Sonuç

Dünya’daki bilim ve teknolojideki değişmeler (bilgilerin güncelleşmesi ve yeni bilgilere ulaşma), eğitim sistemlerinin yeniden yapılandırılmasına ve buna bağlı olarak programların yenilenmesine neden olmuştur. Kimya programlarının, zamanın şartlarından ve gelişmiş ülkelerdeki program hareketlerinden yer yer etkilendiği anlaşılmaktadır [44]. Ülkemizde öğretim programları; amaç, ilke, ders konuları ve süreleri, uygulama süreçleri, değerlendirme teknikleri vb. yönlerden sayısız değişmeler geçirmiştir [16]. Örneğin; kimya dersi kapsamında, klasik programlı döneme ait 1957 yılında yayımlanan kimya dersi öğretim programındaki okuma parçaları (“İzmit Klor Alkali Fabrikası”) sanayi ile ilişkili iken, 1985 yılında yayımlanan kimya dersi öğretim programında ise okuma parçaları (“Akılcılığın Temeli Bilim ve Teknoloji”) bilim ve teknolojiyi anlamaya yöneliktir. Bu nedenle, program içeriklerinin zamanın gereksinim ve ihtiyaçları doğrultusunda oluşturulduğunu söylemek yerinde olacaktır.

Kimya dersi öğretim programlarında yer alan kimya bilgilerinin sayısındaki farklılık, program içeriğinin detaylandırılmasından veya daraltılmasından ileri gelmektedir. Bu durum, Türk Eğitim Sistemi’nin farklı dönemlerinde kimya dersi kapsamında hangi bilgilerin öğrencilere öğretileceğine karar verilmesiyle ilişkilidir.

Günümüzde kimya eğitiminin amacı, öğrencilerin kimya ile ilgili bilimsel bilgileri ezberlemeleri değil, yaşamları boyunca karşılaşacakları kimya ile ilgili

problemleri çözebilmeleri için gerekli bilimsel tutumları ve zihinsel süreç becerilerini yeterli seviyede kazanmalarını sağlamaktır [62]. Etkili bir kimya eğitimi; bilişsel, duyuşsal ve devinişsel alanların her biriyle ilgili kazanımların öğrencilerde edinilmesini hedeflemelidir. Fakat bu üç alanın oransal yönden birbirine olan üstünlüğü konusunda uygulama bazında karşılaştırmalı çalışmalar yapılması gerekmektedir. Bu tür çalışmalar, farklı alanların üstün tutulduğu durumlarda uygulanarak, daha anlamlı bir kimya eğitimi için hangi durumun uygun olduğunun tespitini sağlayabilir. Hangi alan üstün tutulduğunda, daha etkili bir kimya eğitiminin gerçekleştiği bu tür çalışmalarla ortaya konacaktır. Çalışmamız böyle bir tespiti ortaya koyma amacını gütmemektedir. Ancak, her üç alanın da muhakkak bir öğretim programı amaçlarının içerisinde yer alması anlamlı bir kimya eğitimi için kaçınılmazdır.

Bu çalışma, kimya dersi öğretim programlarının gerek nitelik gerekse uygulanabilirlik yönünden bir karşılaştırmasını amaçlamamaktadır. Bir başka deyişle, hangi programın kimyanın öğretimi için daha faydalı ve daha uygulanabilir olduğu hakkında bilgi vermemektedir. Buna karşılık, 50 yıllık süreçte kimyanın hangi yolla öğretilmesinin amaçlandığı bu çalışmayla ortaya konmaktadır. Bazı kimya dersi öğretim programları, örneklerle kimyanın öğretimini amaçlarken (genellikle “nesnelerle” – azot, brom, kırmızı fosfor, nitrik asit, potasyum klorat, sülfürik asit, vb.), bazı kimya dersi öğretim programları ise kavramlarla kimyayı öğretme yolunu seçmiştir (“nesnelerle” – element, bileşik, metal, halojen, atom, molekül, vb.; “olaylarla” – kimyasal reaksiyon, hidroliz, elektroliz, vb.; “özelliklerle” – çözünürlük, sıcaklık, kütle, hacim, vb. ve “semiyotik gösterimlerle” – formül, denklem, model). Bazı kimya dersi öğretim programları ise her iki yolla da kimyanın öğretimini amaçlamıştır. Örneklerle kimyanın öğretimini amaçlayan kimya dersi öğretim programlarının “tümevarım” yöntemini benimsediğini, kavramlarla kimyanın öğretimini amaçlayan kimya dersi öğretim programlarının ise “tümdengelim” yöntemini benimsediğini söylemek mümkündür. Bu durum, 50 yıllık süreç içerisinde kimya dersi öğretim programlarının kimyayı öğretmede seçtiği yöntemlerin farklı olduğuna işaret etmektedir. Bir başka deyişle, 50 yıllık süreçte kimya öğretiminde güdülen felsefenin değişkenlik gösterdiğini söyleyebiliriz.

“Müfredat programı” kelimesi, her sınıfta okutulacak derslerin isimlerini, haftalık ders saatlerini, bu derslerle ilgili amaçları, açıklamaları ve konuları içeren liste anlamında kullanılmaktadır [3, 16, 37]. 1957-2007 yılları arasında ortaöğretim kimya dersi için yayımlanan programlar incelendiğinde; 1985 yılına kadar yayımlanmış programlarda “müfredat programı” kelimesinin kullanıldığı görülmektedir. 1985 yılından sonra ise, “müfredat programı” kelimesinin yerini “öğretim programı” kelimesinin aldığı gözlenmektedir. Buna karşılık, 1985 yılından sonra yayımlanan birçok program, “öğretim programı” olarak isimlendirilmesine rağmen “müfredat programı”nın sahip olduğu özellikleri (dersler, ders saatleri, amaçlar-açıklamalar ve konular) göstermektedir. Sadece 1998 ve 2007 yıllarında yayımlanan kimya dersi programları “öğretim programı”nın özeliklerini (hedef, içerik, öğrenme-öğretme süreci ve ölçme-değerlendirme süreci) içermektedir. “Müfredat programı” ve “öğretim programı” kavramları arasındaki farkın (tanım ve özelliklerindeki farkın) bilimsel olarak ortaya konmasına rağmen, bu konuda Türk eğitim sisteminin çok yakın geçmişine kadar olan süreçte hala uygulamada bazı problemler görülmektedir.

Kimya eğitimi alanında öğretim programlarının incelenmesini konu alan çalışmaların azlığı, gerek program geliştirme uzmanları için gerekse bu konuda çalışma yapan araştırmacılar için kaynak bulma problemine neden olmaktadır. Kimya dersi öğretim programlarının incelenmesi üzerine gerçekleştirilen tüm çalışma raporları, yayınlar, kritik çalışmaları ve araştırmaların ele alınması kimya eğitimi politikasının geliştirilmesine yardımcı olmaktadır [63, 64]. Çalışmamızda, kimya dersi öğretim programları ile ilişkili hemen hemen bütün dönemlerin ele alınması, geniş bir spektrum içerisinde programların incelenmesi ve programların farklı teorik bakış açıları yönünden analiz edilerek sonuçların ortaya konmasının, sonraki dönemlerde girişilecek yeni kimya dersi öğretim programlarının hazırlanma çalışmalarına bir kaynak oluşturabileceği düşünülmektedir. Yeni bir öğretim programı hazırlanırken ihtiyaçların belirlenmesi aşamasında literatür taraması yapılarak, daha önce uygulanan öğretim programları ile ilgili bilimsel araştırma sonuçları dikkate alınmaktadır [3, 65]. Kimya dersi öğretim programlarının geniş bir perspektifte incelenmesini hedef alan bu çalışma, ihtiyaçların belirlenmesi aşamasında program tasarımcıları için birçok fayda sağlayacaktır.

Bu çalışmada, kimya dersi öğretim programlarının incelenmesinde ortaya konulan bakış açısı (programlarda analiz edilecek kısımlarının tespiti ve teoriksel çerçeve göz önüne alınarak bu kısımların analiz edilme şekli), öğretim programlarını inceleme amacı güden araştırmacılar için fayda sağlayacaktır. Öğretim programlarının analizini konu alan çalışmalar incelendiğinde, kavramsal bir analiz yöntemine yeterince rastlanmaması bu alandaki güçlüğü ortaya koymaktadır. Çalışmamızda ortaya konulan analiz yöntemi, kimya ve diğer alanlardaki (biyoloji, fizik gibi fen alanındaki) derslere ait öğretim programlarının incelenmesinde araştırmacılara yol gösterici olabilir.

Benzer Belgeler