• Sonuç bulunamadı

GENEL HATLARIYLA ĐNANÇ ESASLARI

Yahudilik’te, ilk dönemlerde bütün Yahudilerce kabul görmüş ve belli başlı esaslar halinde sistematize edilmiş iman esasları yoktu. Çünkü Yahudilik itikattan ziyade şeriata dayalı bir dindir.422 Ayrıca imandan çok amelle ilgilenir. Yahudiliğe göre kişi doğuştan

Yahudi olduğu için ayrıca bir iman ikrarına gerek duyulmamıştır.423Aslında Yahudilikte, Đslâm dünyasıyla temastan önce böyle bir zorunluluk da hissedilmemiştir.424 Bu ilk

dönemde insanın Tanrı ile olan ilişkilerini ifade etmek için Tevrat’taki bazı bölümlerle (Tesniye IV/6-8, X/10) yetinilmekteydi.425 Yahudi âmentüsü oluşturma çabaları

Ortaçağ’da Müslümanlarla yakın temas halindeki Yahudi âlimler arasında yaygınlık kazanmış, bununla birlikte söz konusu âmentünün içeriği ve hatta gereği konusunda ne geçmişte ne de günümüzde Yahudi din adamları arasında fikir birliği söz konusu olmamıştır.426 Tevrat’ta da, bütün Yahudilerin inanmaları gereken iman esaslarını ihtiva eden sistematik bilgiler açık bir şekilde yer almamış,427 sadece bir olan Tanrı’ya iman ile Musa vasıtası ile verilen şeriata bağlılık esas alınmıştır.428 Çıkış 20. Bab ve Tesniye 6. Bab’da yer alan On Emir’de (Asarat ha-dıvarîm), sadece Tanrı’ya iman meselesi üzerinde durulmuştur. Peygamberlere, kitaplara, kaza ve kadere, hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna ve hatta ahiret hayatına inanmakla ilgili kesin ifadeler Tevrat’ta yer almamaktadır.429 Ancak 12. yüzyıla kadar belli bir inanç sistemine sahip olmayan Yahudiler, din bilginleri sayesinde Đslâm’da olduğu gibi iman esaslarını benimsemişlerdir. Yahudi dininin iman esaslarını oluşturan bu prensipleri Yahudi din bilginleri açıklamışlardır.

Yahudilikte iman esaslarının belirlenmesine ilk teşebbüs eden, ünlü Yahudi filozof Đskenderiyeli Philo olmuştur. Philo, M.Ö. 25 yılında doğmuş, M.S. 50 yılında ölmüştür. Dolayısıyla Hz. Đsa’nın çağdaşıdır. O, dinen Yahudi olmasına karşılık kültür bakımından Yunanlıdır. Helenistik felsefenin öncülerindendir. Yahudi vahyi ile felsefi düşünce arasında sentez yapmıştır. Zengin bir aileden gelen Philo, ciddi bir Helenistik eğitim almıştır. Hıristiyanlığın esaslarının onun devrinde ortaya konulduğu ve bu hususta

422 Gürkan, Salime Leyla, “Yahudi Kutsal Metinlerinde Gayb Đnancı”, Kur’an ve Tefsir Araştırmaları-VI,

Ensar Yay., Đstanbul 2004, s. 17; Tümer, Dinler Tarihi, s. 248; Werblowsky, R. J. Zwi; Wigoder, Geoffrey (Ed.), “Creed”, The Encyclopedia of the Jewish Religion (EJR), Phoenix House, London 1967, s. 101.

423 Harman, Ömer Faruk, “Müzakere”, Kur’an ve Tefsir Araştırmaları-VI, Ensar Yay., Đstanbul 2004, s. 51. 424 Kutluay, Yaşar, Đslâm ve Yahudi Mezhepleri, Anka Yay., Đstanbul 2001, s. 173.

425 Yavuz, Yusuf Şevki, “Âmentü”, DĐA, III/29. 426 Gürkan, agm, s. 17-18.

427 Besalel, “Đman Prensipleri”, YA, I/232. 428 Harman, agm, s. 51.

Philo’nun fikir ve görüşlerinden faydalanıldığı ifade edilmiştir. Philo değişik alanlarda pek çok eser vermiştir. Eserlerini Yunanca yazmıştır. Eserleri, onun dindar bir düşünür olduğunu ortaya koymaktadır. Eserlerinin çoğu, Eski Ahid’in tefsirlerinden ibarettir. Eserleri başlıca üç grupta toplanabilir: 1. Tora üzerinde yorumları, 2. Felsefi ve dini denemeleri, 3. Yahudi imanını savunma ve Therapetae mezhebi ile ilgili bir övgü denemesi. Philo’nun en önemli eserlerinden biri, “Musa’nın Hayatı” isimli eseridir. Bu eserde Hz. Musa’yı, ideal kralın en son tipi, kanun koyucu, rahip ve peygamber olarak takdim etmiştir. Philo, Hz. Đbrahim, Hz. Musa ve On Emir hakkında da eserler yazmıştır. Onun, alegorik eserleri de vardır. O, mukaddes metinleri asrının felsefesi ile uzlaştırmak için alegorik yöntem (Đstiare-mecaz) kullanmıştır. Bu yorumlar daha çok batıni (ezoterik) bir mahiyet taşır. Özellikle “Şeriatın Mecazı” hakkındaki çalışması, dikkat çekicidir. Bu eserinde o, alegorik mistik düşünceler sergilemektedir. Yine onun, “Habil ve Kabil’in Kurbanı” isimli eseri önemlidir. Eski Ahid’in Tekvin ve Çıkış kitapları üzerine yazdığı “Genesis Üzerine Sorular ve Cevaplar” isimli kitabı en ciddi konuları ele almaktadır430.

Philo’nun beş maddeden oluşan iman esasları daha çok tevhitle ilgilidir. Onun öne sürdüğü temel esaslar şunlardır:

1. Allah vardır ve hükmeder.

2. Allah Bir’dir.

3. Bu âlem sonradan Allah tarafından yaratılmıştır.

4. Yaratma (tekvin) birdir.

5. Yaratmayı ilâhî takdir idare eder.431

Mîlâdî VIII. Yüzyılda Müslüman dünyası ile yakın temas, bu temas sonucu ortaya çıkan Karaîm adlı Yahudi mezhebiyle mücadele zorunluluğu, Müslüman kelâmcılarınca Yahudiliğe yöneltilen hücumları önleme endişesi, iman esaslarının yeni bir görüşle ele alınmasına yol açmıştır.

430 Philo hakkında geniş bilgi için bkz. Dalkılıç, Bayram, Philo’nun Din Felsefesi, Kendözü Yay., Konya

2002; Dalkılıç, Bayram, “Đskenderiyeli Yahudi Filozof: Philo, Eserleri ve Felsefi Yöntemi”, SÜĐFD, sy.15, s. 62-79; Aydın Mehmet, Ansiklopedik Dinler Sözlüğü, Damla Ofs., Konya 2005, s. 615-616; Gündüz, Şinasi,

Din ve Đnanç Sözlüğü, Vadi Yay., Ankara 1998, s. 307; Werblowsk, “Saadyah Ben Joseph”, EJR, s. 336;

Besalel, “Filo”, YA, I/174-175.

Bu konuda çalışmaları olan bir diğer isim de Rabbi Saadia Gaon (ö. 942)’dur. Gaon’un ismi Arapça olarak Said b. Yakub Yusuf el-Feyyûmî olarak bilinir. Yahudi Tanrıbilimci ve yorumcularındandır. “Yahudi felsefesinin babası” olarak adlandırılmıştır. Aynı zamanda biyolog, gramer uzmanı, mütercim, şair ve halakhist (Talmud’daki hukuk kaideleri üzerinde çalışan din adamı) olarak tanınır. Saadia Gaon, 882’de Yukarı Mısır’daki Feyyum’da mütevazı bir ailenin çocuğu olarak doğmuş; 942’de Babil yakınlarında Sura şehrinde ölmüştür. 928 yılında Sura’daki Talmud Akademi’sine sürgündeki kral David b. Zakkai tarafından başkan (gaon) olarak atanmış ve onun yönetimi altında bu kurum, belirgin bir Rönesans yaşamış, yeniden canlanmıştır. Birtakım politik entrikalar sebebiyle Saadia 932 yılında başkanlık görevinden alınmış, fakat 938’de aynı göreve iade edilmiş ve 942 yılındaki ölümüne kadar bu görevde kalmıştır. 915 yılında Karaim adı verilen Yahudi mezhebine karşı çıkarak Yahudi felsefesinde “hahamcılık” (Rabbinisme) adı verilen doktrini geliştirmiştir. Saadia, aklı, dinin sağlam bir dayanağı sayarak dindaşları arasında felsefi yaklaşımı yaymıştır. O, Đslâm kelamından etkilenmiş ve teolojide akla yer vermiş bir filozoftur. Eserlerini Đbrani harfleriyle, fakat Arap diliyle yazmıştır. Onun en önemli başarısı Tevrat’ı kısmi bir yorumla Arapça’ya tercüme etmesidir. Büyük bir ilmi değer taşıyan bu çeviri bilhassa Arapça konuşan Yahudileri üzerinde çok etkili olmuştur. Yemen Yahudileri hala bu tercümeyi kullanırlar. Đman ve Bilgi, Dokümanlar Kitabı, Miras Kitabı, 613 Emir Kitabı, 13 Yorum Kuralının Yorumu, “Sefer ha-agron”, “Sefer zehout ha-lachon ha-ivrit”, “Pitron chivim millim” gibi eserleri vardır. Bunların yanı sıra, Saadia Gaon’un Ortaçağ Yahudi felsefesinin öncüsü olarak büyük bir ün kazanmasını sağlayan eseri “Kitab el-Emânât ve’l-Đ’tikadat”(Emonôt ve Deôt)tır. Kelam felsefesi ile Yahudi dogmasını sentezlemeye yönelik ilk sistematik çaba olan söz konusu eser, Ortaçağ Yahudi felsefesinin başlangıcını oluşturmuş ve Maimonides karşıtlarına esin kaynağı olmuştur.432

Gaon’nun sekiz madde halinde tespit ettiği iman esasları şunlardır:

1. Allah tektir, cismi yoktur.

2. Âlem sonradan yaratılmadır (hâdistir).

432 Geniş bilgi için bkz. Baybal, Sami, “Saadia Gaon, Onun Ortaçağ Yahudi Felsefesini Oluşturma ve Yahudi

Dogmasını Yeniden Formüle Etme Çabaları”, SÜĐFD, sy. 15, s. 169-187; Gündüz, Din ve Đnanç Sözlüğü, s. 325; Fenton, P. B., “Sa’adyē Ben Yēsef”, The Encyclopaedia of Islam (New Edition), Leiden 1995, VIII/661; Besalel, “Saadiya Gaon”, YA, III/555.

3. Vahye iman, Yahudi ananesini de içine almak üzere şarttır.

4. Đnsan müttaki olmaya, ruhen ve bedenen bütün günahları işlemekten sakınmaya davet olunmuştur.

5. Cezâ ve mükâfat haktır.

6. Ruh saf ve temiz yaratılmıştır, ölüm anında cesedi terk eder. 7. Yeniden dirilmek haktır.

8. Mesih’e intizar, hesap ve nihai hüküm haktır.433

Saadya Gaon’un tespit ettiği bu iman esaslarındaki Đslâmi etkiyi gözlemlemek mümkündür. Gaon’un düşünce sisteminde, bilhassa “Emunôt ve Deôt” (Emânât ve Đtikadât) isimli eserinde Đslâm’ın, bilhassa Mu’tezile mezhebinin etkisinde kaldığı bilinmektedir.434

Đslâm kelamcılarının etkisinde kalan bir diğer Yahudi din âlimi, 12. yüzyılda yaşamış olan Hananel Hursiel’dir. Hursiel, bu etkileşimle inanç esaslarını şu dört esasta toplamıştır:

1. Tanrı’ya iman. 2. Peygamberlere iman. 3. Dünyadaki yaşama iman.

4. Mesih’in (Maşiah) geleceğine iman.435

12. yüzyılın ortalarında yaşamış olan, Karay mezhebinin kurucusu Judah Hadassi ise “Eşkol ha-Koffer” adlı kitabında topladığı iman esaslarını şu şekilde sıralamıştır:

1. Tanrı’nın tek oluşu ve hikmeti.

2. Tanrı’nın sonsuzluğu ve benzerinin olmayışı.

433 Kutluay, age, s.175. 434 Kutluay, age, s.175.

435 Alalu, Suzan; Arditi, Klara; Asayas, Eda; Basmacı, Teri; Ender, Fani; Haleva, Beki; Maya, Dalya; Pardo,

3. Tanrı’nın, dünyanın yaratıcısı olduğu.

4. Moşe’nin ve diğer peygamberlerin Tanrı tarafından yollandığı. 5. Tora’nın Moşe’ye verildiğinin hakikat olduğu.

6. Tora’yı tamamen öğrenebilmeleri ve anlayabilmeleri için Yahudilerin tamamının Đbranice bilmesi gerektiği.

7. Kudüs’teki kutsal Bet-Hamikdaş’ı (Kutsal Mabed) kendi haşmet ve ihtişamını gösteren mesken olarak Tanrı’nın seçtiği.

8. Ölülerin tekrar dirileceği. 9. Đlâhî adaletin oluşacağı.

10. Tanrı’nın ödüllendireceği veya cezalandıracağı.436

Mu’tezile başta olmak üzere Đslâm kelamcılarının ve akılcı Đslâm felsefecilerinin tesiri altında yetişen birçok Yahudi düşünürü, yukarıdaki din âlimlerinden sonra bu esaslar üzerinde çalışmaya devam etmişlerdir. Bazıları Karaî mezhebine mensup olan bu düşünürlerden bazıları şunlardır: Yosef el-Basîr ve talebesi Yeşua ben Yuda (M. XI. ve XII. yy), Salomon ben Gabirol (ö. M. 1058 veya 1070), Bahya ben Pakuda (M. XII. yy.), Moşe ve Abraham ben Ezra (ö. M. 1138 ve 1167), Abraham ben Daud (ö. M. 1180 civarı), David Samuel Kokhavi (M. 13-14. yy.), Allari Astruc (M. 13-14. yy.), Moses Joseph Lunel (M. 14. yy.), H. Crescas (ö. M. 1410), Josef Albo (ö. M. 1444), Moise Mendelssohn (ö. M. 1786). Birçok kişi tarafından iman esasları üzerinde çalışmalar yapılmasına rağmen muhafazakâr Yahudiler Musa b. Meymun’un belirlediği âmentü esaslarına bağlı kalmıştır.437

Büyük Yahudi din âlimi Maimonides (ö. M. 1204) Đslâmi literatürde Musa b. Meymun veya kısaca Đbn Meymun, Yahudi literatüründe ise Rabbi Moşe ben Meymon olarak bilinir. Yine bu isim zincirinin baş harflerinden hareketle “Rambam” diye de anılmaktadır. Đbn Meymun, 1135 yılında Đspanya’nın Kurtuba şehrinde doğmuş, hayatının uzun bir dönemini Kuzey Afrika ve Mısır’da geçirmiştir. Kurtuba’da iken bir taraftan Yahudi ilâhîyatı tahsil ederken diğer taraftan da Farabi (ö. 339/950), Đbn Sina (ö.

436 Alalu, age, s. 109.

428/1037), Gazali (ö. 505/1111), Đbn Bâcce (ö. M. 1138) gibi Müslüman düşünürlerinin eserlerini okuyarak Đslâm hakkında bilgi edinmiştir. Ortaçağ’ın en önemli Yahudi âlimlerinden birisi olan, hatta gelmiş geçmiş en büyük Yahudi filozofu olarak kabul

edilen Đbn Meymun, Kurtuba’dan sonra Endülüs’ün güneyindeki Meriye’ye, orası

Muvahhidler’in eline geçince de ailesiyle birlikte Mağrib’e göç ederek Fas şehrine yerleşti. Đbn Meymun daha sonra iki kardeşiyle birlikte Mısır’a giderek Fustat’a yerleşti. Đbn Meymun, babasının vefatından sonra kardeşi Davud’la birlikte mücevher ticareti yapmaya başladı. Maddi durumu bozulan Đbn Meymun, ailesinin geçimini sağlamak üzere tabiplik yapmaya başladı. Çevresinde, kendisinden din ilimleri, matematik, astronomi ve felsefe alanlarında istifade eden geniş bir öğrenci kitlesi oluştu. Öğrencileri sayesinde ismi Endülüs ve Güney Fransa’ya kadar bütün Yahudi dünyasında tanındı. Đbn Meymun, böylece bütün Yahudi dünyasında, kendisine çeşitli meselelerin sorulduğu bir otorite haline geldi. 1172 senesinde Yahudi cemaatinin dinî lideri seçilen Đbn Meymun, hayatının sonuna kadar bu görevini sürdürdü. Đbn Meymun 1204 yılında öldüğünde Taberîye’de bazı Beni Đsrail büyüklerinin bulunduğu mezarlığa defnedildi. Ölümü üzerine müslümanlardan bile hakkında mersiye yazanlar oldu. Hz. Musa ile Musa b. Meymun kastedilerek “Musa’dan Musa’ya kadar Musa’nın dengi başka bir kimse gelmedi” sözü bir darbı mesel haline geldi. Onun bazı fikirleri Yahudi ilâhiyatçılarınca tenkit edilmişse de o, Yahudi ilâhîyatının en büyüklerinden biri olarak telakki edilmektedir. O, büyük oranda Farabi’nin etkisi altında kalmıştır. Bu etki, Makâle fi Sınâati’l-Mantık isimli eserinde çok belirgindir. Düşünce yapısında Đslâm kelamcılarının da etkisi vardır.438 Mişna Tora isimli eserinin belli başlıklar halinde düzenlenmesinde Đslâm hukukundan yararlanmıştır.

Musa Đbn Meymun’un çok sayıda eseri vardır. Mişna Tora adlı eseri dışındaki bütün eserlerini Arapça yazmıştır. Mişna Tora’da iman esasları, Usul (Kökler), Gavaid (Aslî Sadakat Prensipleri), Đtikad (Đnançlar) ve Şaria (Kanunlar) adlı dört bölümde toplanmıştır. Delâletü’l-Hâirîn adlı eseri, düşünce sisteminin derli toplu olarak yer aldığı ve Yahudi düşüncesinin en meşhur eseridir. Đbn Meymun, Makâle ani’l-Ba’s adlı eserinde ise Yahudi akidesinde pek açık olmayan ahiret inancının mahiyetini ortaya koymuştur. Đbn Meymun’un Bilgi Kitabı (Sefer Ha-Mada’) ve Emirler Kitabı (Sefer Ha-

438Đslâm düşünürlerinin Musa b. Meymun üzerindeki etkisi hakkında bkz. Pessin, Sarah, “The Influence of

Islamic Thought on Maimonides”, Stanford Encyclopedia of Philosophy,

Mitswot), Kitabü’s-Sirâc, Kitabü’l-Ferâiz, Makâle fi’t-Tevhid isimli kitapları vardır.439 Yahudiler için şu 13 esası bir araya getirmiş ve bu esaslar,440 günümüze kadar Yahudilerin çoğunca Yahudiliğin iman esasları olarak kabul edilerek günlük dua kitaplarına dâhil edilmiştir:

“Tam bir imanla inanırım ki:

1. Tanrı, var olan her şeyi yarattı ve onlara O hükmeder. 2. Tanrı birdir ve O’ndan başka tanrı yoktur.

3. Tanrı’ın bedeni yoktur ve O, hiçbir şekilde tasvir edilemez.

4. Tanrı’ın başlangıcı yoktur (ilktir) ve nihayeti olmayacaktır (sondur).

5. Đbadet sadece Tanrı’ya mahsustur. O’ndan başka ibadete layık olan yoktur. 6. Peygamberlerin bütün sözleri doğrudur.

7. Efendimiz Musa bütün peygamberlerin en büyüğüdür.

8. Elimizde olan Tevrat, Tanrı tarafından Musa’ya verilenin aynısıdır.

9. Bu Tevrat değiştirilmeyecektir. Ondan başka, Tanrı tarafından verilmiş bir Kitap olmayacaktır.

10. Tanrı, insanların bütün hareket ve düşüncelerini bilir.

11. Tanrı, emirlerini yerine getirenleri mükâfatlandırır ve emirlerini yerine getirmeyenleri cezalandırır.

12. Tanrı, Mesih’i (Maşiah) gönderecektir ve geciktiği halde yine de beklerim.

439 Geniş bilgi için bkz. Çağrıcı, Mustafa, “Đbn Meymun”, DĐA, XX/194-199; Đbn Meymun, Musa, Delâletü’l-Hâirîn, Neşr. Hüseyin Atay, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara 1974, V-XXXVII; Besalel,

“Đman Prensipleri”, YA, I/232; “Maimonides”, YA, II/374-379; Aydın, Mehmet, Ansiklopedik Dinler Sözlüğü, s. 462-463; es-Sâmûk, Sa’dûn Mahmud, Mevsû’atü’l-Edyân ve’l-Mu’tekadât el-Kadîme, Dâru’l-Menahic, Amman 2002, s.192; Karaman, Hüseyin, “Đbn Meymûn’un Düşüncesinde Aklın Sınırları ve Din-Felsefe Đlişkisi”, Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi, c. VI, sy. 3, s. 153-173; Küçükali, Adnan, “Đbn Meymun ve Felsefesi”; EKEV Akademi Dergisi, sy. 31, s. 141-160.

440 Musa b. Meymun, bu esasları, “Sanhedrin” kitabına yazdığı mukaddimede bildirmiştir. Bkz. Kutluay, age,

13. Ruhum ölümsüzdür ve Tanrı’nın iradesi ile ölülerin diriltilip kaldırılacağı bir gün gelecektir.”441

Musa b. Meymun’a göre bu esaslardan birini kabul etmeyen kimse kâfir olur ve Yahudi cemaatinden çıkar.442 Musa b. Meymun tarafından oluşturulan bu iman esasları, ondan sonraki Yahudi ilâhiyatçılarınca daha da sistemli hale getirilmiştir. 12. yüzyılın ünlü din bilginlerinden Hananel Huşe El, Karaizm Mezhebi’nin kurucusu Yuda Hadaşşi, 13. ve 14. yüzyıllarda Hasdai Crescas, Simeon Ben Zeman Duran, Joseph Jabez, Đzak Abrabanel, 16. yüzyılda Spinoza, 18. yüzyılda Yahudiliğin modern dönemini başlatan Moses Mendelssohn, 19. yüzyılda Solomon Formsteher, Samuel Hirsha, 20. yüzyılda Morris Joseph, Mordechai Kaplan, Louis Jacops vd. bu konuda eserler vermişlerdir. Bu düşünürlerin çoğunun ilham kaynağı Đbn Meymun olmuştur.443 Bu iman esaslarının ana hatlarını aşağıdaki bölümlerde anlatacağız.

Benzer Belgeler