• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM II KREDİ RİSKİ DAYANIKLILIĞININ ANALİZİNDE YÖNTEMLER

2.8. Makro Stres Testleri ve Politika Kararları

2.8.1. Genel Çerçeve

Otoriteler geçtiğimiz yıllar boyunca stres testlerini politika geliştirmede kullanmışlardır. Politika yapıcılar tarafından stres testinin kullanılmasında iki ana yaklaşım vardır: bir tarafta kuruluşların stres testlerini kullanmaları teşvik edilirken, bir diğer tarafta Otoritelerin kendileri tarafından makro stres testleri araştırılmakta ve uygulanmaktadır.

Önceki bölümde açıklandığı gibi Basel II’de kuruluşlara stres testi uygulamaları hususunda düzenlemeler bulunmaktadır. Bu politika, güçlü bir finansal sistemin varlığı için daha güçlü ve iyi yönetilen bireysel finansal kuruluşların olması gerektiği görüşünü yansıtmaktadır. Bu çerçevede stres testlerinin doğru bir şekilde kullanılmasının, önemli politika etkileri bulunmaktadır. Daha iyi risk yönetimi uygulamalarına sahip olmak ilk önce bireysel olarak firmaları olumlu şekilde etkileyecek olmakla birlikte, ayrıca sisteme de faydalıdır.

Makro stres testlerinin politika kararlarında kullanılması konusuna geçmeden önce makro stres testlerinin iki ana özelliği üzerinde durmakta yarar bulunmaktadır.

İlk önce makro stres testleri bir teknik olup, içinde politika içeriği taşımamaktadır.

Makro stres testlerinin politikayla ilgisi, sonuçlarına bakarak otoritelerin bir işlem yapılmasının gerekli olduğunu kararlaştırabilmeleridir.

İkinci olarak politika yapıcılarının makro stres testlerine, testlerin sonuçlarını koşulsuz olarak dikkate alacakları bir araç olarak bakmamaları gerekmektedir.

Bunun yerine ilk önce ilgilenmek istedikleri politika sorusunu tanımlamaları, yani

102

finansal sistem veya bankacılık sisteminin sağlamlığının analizinde hangi kırılganlıkları analiz etmek istediklerini belirlemeleri gerekmektedir.

Birçok ülkede makro stres testi kullanımı IMF’nin Finansal Sektör Değerlendirme Programı sonrasında hızlanmıştır. FSAP çalışmaları haricinde de birçok ülkenin merkez bankaları ve bankacılık otoritelerinin finansal istikrara yönelik yayınlarında stres testi sonuçlarını yayımladıkları görülmektedir. Ulusal ve uluslararası otoritelerin zaman içerisinde makro stres testi yaklaşımlarını tek bir risk kaynağını içeren basit duyarlılık analizlerinden, son derece karmaşık modelleme tekniklerine geliştirdikleri görülmektedir. Bunun için kapsanan riskler çoğaltılmış, risklerin arasındaki ilişkiler dikkate alınmış ve makro stres testlerince kapsanan finansal sistem ve ekonominin bölümü genişletilmiştir. Böylelikle makro stres testlerinin politika kararlarında kullanılabilmesi için kullanışlılığı artırılmıştır.

Makro stres testlerinde modelleme hususunda gelişmelerle birlikte, diğer önemli bir adım politika kararı oluşturmada sonuçların ne şekilde kullanılacağına karar vermektir. Ulusal otoriteler tarafından bu adımın ne şekilde ele alındığına dair dokümantasyon kısıtlıdır. Bu durum bir yere kadar politika yapılmasının çok boyutlu yapısı nedeniyledir. Nitekim, politika yapılması sürecinde sayısal olduğu kadar niteliksel bilgi kaynakları da kullanılır. Gizlilikle ilgili kısıtlamaların yanında, sistemik riski engellemek için otoritelerin müdahale etmeye karar vermeleri durumunda oluşabilecek ahlaki rizikodan da kaçınmak için otoriteler olumsuz makro stres testi sonuçları hakkında uygulanabilecek politika sonuçları hakkındaki görüşlerini yayımlamak konusunda isteksizdirler.

Makro stres testlerini politika yapma konusunda kullanırken, finansal sistemin kırılganlıkları üzerinde stres yaratabilecek ve politika kararı alınmasını gerektirecek

103

koşulları belirlemek politika yapıcısının görevidir. Bu çerçevede finansal sisteme ilişkin ana kırılganlıkların belirlenmesi gerekir. Fakat ana kırılganlıklar zaman içerisinde değişebildiğinden, makro stres testi yapan otoritelerin düzenli finansal sistemde oluşan dengesizlikleri izlemesi gerekmektedir.

Sonuç olarak makro stres testini kullanmak isteyen politika yapıcısı için ilk sorun geleneksel olarak istisnai fakat olası olarak tanımlanan, finansal sistemin mevcut kırılganlıkları ile uyumlu bir dizi senaryo geliştirilmesidir. Finansal sistemde biriken dengesizlikler şeklindeki sistemik kırılganlıkların ve finansal sistemin dışından kaynaklanan fakat finansal sistemi etkileme potansiyeline sahip olası dışsal şokların düzenli olarak analizi, doğru bir stres testi senaryosu oluşturmada en önemli kaynaktır. Bu çerçevede tarihi stres testi senaryoları, risk yönetimi uygulamaları açısından önemini korurken, politika yapıcılar için daha az kullanışlı olabilir.

Makro stres testlerinin politika yapılmasında kullanılması için bir diğer husus stres testinin kapsayacağı zaman aralığıdır. Modelleme karmaşıklığı nedeniyle en basit makro stres testinde dahi, zaman aralığı uzadıkça bir takım basitleştirici varsayımlar yapmak gerekeceğinden ortaya çıkan sonuç gerçek dünyadan oldukça farklı olabilecektir. Bu sınırlama politika yapıcılarına şokun finansal sistem üzerindeki ani etkisini içeren birinci tur etkilere daha fazla ağırlık verme, ani şokun finansal sisteme yayılmasıyla ortaya çıkan diğer etkilere daha az ağırlık verilmesi gereğine yöneltmektedir. Dahası, değişik riskler ve farklı taraflar arasındaki etkileşimleri modellemek zordur. Sonuç olarak modelleme teknikleri gelişmeye devam etse de birinci tur etkilerin ölçülmesi daha doğru olacaktır (Quagliariello, 2009).

104

Diğer taraftan, makro stres testlerinin avantajlarına bakacak olursak; birincisi makro stres testleri, stres durumlarının finansal sistem üzerindeki etkilerini riske maruz değer, yalnızca niteliksel analizler veya makroekonomik tahminler için tasarlanan modeller gibi olası alternatiflerinden daha iyi ölçer. İkinci bir avantaj ise makro stres testi modelleme ve sayısal tekniklerin kullanımını dayatarak analizin kapsamı ister bankacılık sektöründen başka sektörlere kaysın ve ister karmaşık modeller uygulansın finansal istikrar için önemli bir çerçeve çizer. Böylelikle analize konu edilen sistemin farklı bölümleri arasında bağlantı kurulabilirken, farklı bölümlerin dayanıklılığını değerlendirmek için ulusal otoritelerin geliştirmiş olabilecekleri muhtelif metodolojiler arasında tutarlılık sağlanabilir.

Makro stres testlerinin bir diğer avantajı ise makro stres testi pratiklerinin finansal istikrar teorisi üzerine çalışmaların önünde gitmesi dolayısıyladır. Bu çerçevede makro stres testi uygulamaları finansal istikrar analizi için bir araç oluşturmaktadır. Özellikle, finansal istikrar analizi için bir gelişmiş bir çerçevesi olmayan ülkelerde, makro stres testi çalışmalarıyla finansal istikrar analizi üzerinde kafa yorulmuş olmaktadır.

Son olarak makro stres testlerinin en önemli faydası finansal sistemdeki mevcut kırılganlıkların yaratabileceği maliyeti ortaya koyarak, analizde ortaya çıkan dengesizliklerin düzeltilmesi için ulusal otoriteleri teşvik etmesidir.