• Sonuç bulunamadı

6. DÜĞÜN

6.6. GELİN ALMA

Tuzla Mahallesi’nde yapılan derlemelerde Boşnakların gelin almaya damadı götürmedikleri belirlenmiştir. Gelin almaya damat dışında herkes gitmektedir. Gelin alma esnasında kız tarafı oğlan tarafından gelen konuklara lokum ikram etmektedir. Bu

85 Cengiz Çetin, “Türk Düğün Gelenekleri ve Kutsal Evlilik Ritüeli”, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, 48,2 (2008) s. 120.

108

sırada gelinin yakın arkadaşları gelini odaya kapatıp oğlan tarafından bahşiş istemektedir. Bahşişin verilmesinin ardından gelinin abisi veya babası geline kırmızı kuşak bağlayarak tekbirler eşliğinde gelini oğlan tarafına teslim etmektedir. Kuşak bağlama merasimini Sadri Yaver Ataman şu şekilde aktarıyor: Gelinin koca evine giderken, merdiven başında, babası ya da amcası, yoksa erkek kardeşi tarafından beline bir kuşak bağlanır. Buna gayret kuşağı denilmektedir. Ele, bele, dile sağlam olmasının bir simgesi olarak görülür.86 Günümüzde gelin almada takılan kırmızı kuşak bekâretin sembolü olarak bilinmektedir. Kırmızı kuşak bağlama merasimi Tuzla Mahallesi’ndeki Boşnaklarda da gelin alma töreninde günümüzde hala devam ettirilmektedir.

“Gelin almaya damadın ailesi, damat hariç. Bizde damat gelin almaya gitmiyor.

Damat düğünün yapılacağı yerde bekliyor”(KK:8).

“Babası, abisi sabırlı olması için kırmızı kuşak bağlıyorlar”(KK:42).

“Evin abisi biladeri yoksa babası kuşağını bağlar, dua okunur. Gelin yapabiliyorsa herkesle görüşür, elini öpüyor”(KK:11).

“Kızı kapatıyorlar. Gelin evden çıkmadan önce genç kızlar kapatıyorlar gelini.

Kaynanasından gelini çıkarmak için bir ücret istiyorlar. Kaynana da o ücreti veriyor.

Kızlar kendi aralarında paylaşıyorlar ya da alınan parayla bir hediye alınıyor, kıza armağan ediliyor”(KK:8).

“Karşı taraf yolu kapatıyor, açmıyorlar belli birr bahşiş almayana kadar. Çıkılan evde de ya çikolata ya da lokum tarzı bir şey dağıtılır”(KK:15).

6.6.1. Toprak Bastı

Tuzla Mahallesi’nde gelin baba evinden çıkmadan önce köyün delikanlıbaşı, erkek tarafını çağırarak toprak bastı adı verilen bir para talep eder. Gelinin sorunsuz bir şekilde evden çıkması için bu paranın, erkek tarafından mutlaka alınması gerekmektedir. Aksi takdirde köyün delikanlıları gelin almada gelini damat tarafına

86 Ataman, a.g.e. , s.35.

109

vermeyip huzursuzluk çıkartmaktadırlar. Toprak bastı geleneğinden ötürü bazen taraflar arasında büyük sorunların çıktığı da kaynak kişilerce ifade edilmiştir. Bu sebepten ötürü erkek tarafı belirlenen miktarı delikanlıbaşına sorunsuz bir şekilde vermektedir. Toprak bastı parasını alan köyün delikanlıları gelin köyden çıkana kadar davul zurna eşliğinde oynayarak gelini yolcu etmektedirler. Alınan toprak bastı parasıyla kimi zaman geline bir hediye alınır kimi zaman da köyün delikanlıları çeşitli yiyecek ve içecekler alarak eğlence yaparlar.

“Kız evinden çıkarken oranın delikanlıları yol keserler, oynarlar. Önceden pazarlık yapılır, toprak bastı parası ne kadar alıcaklarsa isterler. O parayı veriyorsun”(KK:7).

“Delikanlıbaşı damat tarafını çağırıyor. Damat geliyor, bir anlaşma yapıyorlar.

Toprak bastı illaki oluyor”(KK:31).

“Delikanlıbaşının görevleri de düğün esnasında sükuneti sağlamak. Hani bir kavga esnasında veyat da bir şey olursa iki taraf da onu dinlerler. Bir de para alırlar erkek tarafından”(KK:9).

“İşte bu toprak bastı barada çok var. Erkekler konuşur damatla ya da damatın babasıyla biz bu kadar istiyoruz, diye. Hele köyden kız yabancılara giderse daha da fazla alınıyor. Gençler gidiyorlar ne alınacaksa alıyorlar, yiyiyorlar, içiyorlar.

Delikanlıbaşı konuşuyor ya damatla ya babasıyla kim varsa. Düğünden önce konuşuyorlar, biz bu kadar istiyoruz, diye. Arabanın önünde oynuyorlar gelin köyden çıkana kadar”(KK:3).

“En son askerden kim gelmişse delikanlıbaşı o olur. Mesela köyden kız verilecek, damattan toprak bastı parası alınır”(KK:1).

“Oldu da damat bir yamuk çizdi, delikanlıbaşına parayı vermedi kötü şeyler de olabiliyormuş. Gelini vermiyorlar, tartışıyorlar, tatsızlık oluyor. Bu sefer iki aile arasında da kötü şeyler olabiliyor”(KK:11).

110 6.6.2. Gelin İndirme

Tuzla Mahallesi’nde gelin evinin önüne getirildiğinde gelinin arabadan inmesine müsaade edilmemektedir. Köy halkı gelini arabadan indirmek için damattan birtakım isteklerde bulunur. Bu isteklerin başında damada arkadaşlarının çoraplarını yıkatmak, semer takmak, arabayı çektirmek vardır. Son olarak da bol acılı ve baharatlı yumurta pişirtilerek geline yedirilmesi istenir. Damat tüm bu koşulları sağladıktan sonra gelin arabadan indirilir. Arabadan indirilen gelinin üstüne çarşaf gerilir, bir eline Kur’an-ı Kerim diğer eline de ekmek verilerek kapı eşiğine getirilir. Gelin kapı eşiğinde su doldurulmuş bidonları ayağıyla devirerek bundan sonra yaşayacağı eve ilk adımı atar.

“Evlere dönerken gelin indirme denen bir şey var. Orda mesela damada, arkadaşları birtakım işkenceler yapıyorlar. İşte çorap yıkatıyorlar, arabayı çektiriyorlar, ondan sonra yumurta yaptırıyorlar, geline de tattırıyorlar”(KK:8).

“Geçen hafta düğün oldu. Damada halı yıkattılar, süpürgeyle her tarafı süpürttüler, kıyafet giydirmişler, etek giydirmişler, çember örtmüşler, makyaj yapmışlar”(KK:22).

“Gelin evin önüne gelirken arabadan inmeden yumurta pişirttiriyorlar ama tuzu, biberi onlar atıyor, bir kavanoz atıyorlar. Herkese yediriyorsun, beğenmezse tekrar yaptırıyorlar. Ondan sonra ayakkabılarını çıkarır oynarlar, çoraplarını yıkatırlar.

Ondan sonra çorap isterler evden. Damat da çorapları yıkar daha sonra o suyu arkadaşlarının üstüne döker. Oynayanlar havlu ister, çarşaf ister oynadık diye. Damada eziyet olsun diye bulunmayacak şeyler isterler damadın arkadaşları. Bir de araba çektirirler, damadın gücü ne kadar diye iple araba çektirirler”(KK:1).

“Ben o gece köye gelin gelince eve girerken Kur’an verdiler, ekmek verdiler. Bir de böyle bidonlar koydular, bidonlara ayakla vuruyorsun, su dökülüyor”(KK:2).

“Gelin gelir, kapının önüne çarşaf açılır. Orda bir dua okunur, gelin daha arabadayken inmeden dua okunur, çarşaf serilir, gelin içeriye alınır. Görünmesin diye çarşaf serilir üstüne (KK:15).

111

“Kaynana veya görümce varsa gelin içeri girmeden ekmek ya da Kur’an verecen.

O Kur’an-ı Kerimi öpecek, ekmeği koparıp yiyecek, bereket olsun diye”(KK:4).

6.6.3. Saçı / Saçı Saçma

Tuzla Mahallesi’nde yapılan araştırmada düğün günü gelinin kendi evine girmesi esnasında bereket getirmesi için başından aşağı para, şeker, buğday atılmaktadır. Bu olayla ilgili Gülün Öğüt Eker saçı saçma, yabancı bir soya mensup olan kızın, kocasının soyunun ataları ve koruyucu ruhları tarafından kabul görmesi için yapılan bir kurban ayini olduğunu belirterek avcılık döneminde avın kanı, yağı ve eti; çobanlık döneminde süt, kımız ve hayvanların yağı; çifçilik döneminde darı, buğday, muhtelif meyveler saçı olarak kullanıldığını vurgular.87

“Kimi buğday, şeker bunlar karışık atar. Gelin kapıdan girerken dökerler başına.

Hani bereketi bol olsun, tatlı dilli olsun”(KK:9).

“Buğdayla şeker, para karıştırılır. Gelinin üstünden, kırmızı duvağın üstünden atıyorlar”(KK:3).

“Gelinin üstüne şeker ile bozuk para atılıyor. İşte uğurlu, bereketli olsun diye”(KK:4).

“Gelin gelceği zaman kayınvalide bir tabağa, tas deniliyordu, buğdağ, bozuk para, çikolata saçardı gelin eve girmeden. Çocuklar onları toplardı”(KK:6).