• Sonuç bulunamadı

1. DIŞ BORÇLARLA İLGİLİ GENEL KAVRAMLAR

1.7. Gelişmekte Olan Ülkelerin Dış Borç Sorunu

Kişi başına düşen milli gelirin düşük olduğu ülkelere az gelişmiş ülkeler diyoruz. (Açba, 1991: 63). Bütün az gelişmiş ülkelerin amacı kişi başına milli geliri artırmak ve gelişmektir. Gelişmekte olan ülkelerin de kalkınmalarını kendi imkanlarıyla sağlamaları pek mümkün gözükmemektedir. Çünkü gelir düzeyi düşük olan bu ülkelerde tasarruf oranı da düşüktür. Kalkınma iktisadının öncülerinden Ragnar Nurkse, ilk defa 1952 yılında American Economic Review’de yayınlanan bir makalesinde; "Bir ülke fakir olduğu için fakirdir" demiştir. Bu önerme geri kalmış ülkelerde tasarruf sorununun kısır döngülerle ifadesidir (American Ekonomik Review, 1952. Aktaran, Başkaya, 1997: 55).

Eğer bir ülkede gelir seviyesi düşükse, tasarruflar da düşük olur. Düşük tasarruf düşük yatırım, düşük yatırım yetersiz sermaye oluşumu, yetersiz sermaye oluşumu düşük verimlilik, düşük verimlilik de düşük gelir demektir. Düşük gelir seviyesi, toplam talebin sınırlı olması düzeyi anlamına gelir. Düşük gelirli ülkelerde beslenme düzeyi de yetersizdir. Düşük gelir → yetersiz beslenme → verimliliğin düşmesi → düşük gelir demektir (İşgüden, 1995: 143). Vatandaşları yoksul olan ülkenin yeterli vergi toplayamadığı için devleti de yoksuldur. Demek ki gelir yükseltilmeden tasarruflar artırılamaz, tasarruflar artırılmadan da yatırımlar artırılamaz. Bu kısır döngüyü bir yerden kırmak gerekir. Bu da yabancı sermaye, borçlanma veya dış yardımlarla mümkündür (Başkaya, 1997: 56). Günümüzde az gelişmiş ülkelerin dış borçlanması esas itibariyle tasarrufların ve kaynağın yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. Yalnız GOÜ’lerin borçlanma yoluyla elde ettikleri kaynağı da verimli kullanmaları gerekir.

Gelişmekte olan ülkeler ikinci dünya savaşından sonra kurulup gelişen uluslararası finans kurumlarından borçlanmaya başlamışlardır. Uluslararası finans sistemi geliştikçe bu ülkelerin dış borçları artmıştır. 1950 yılından sonra başlatılan kalkınma çabaları çerçevesinde GOÜ’lerin kalkınmaları için BM uzmanlarına göre bu ülkelerde % 2’lik bir gelişme hızının gerçekleşmesi için gelişmiş ülkelerin GSMH’larının % 1’ini bu ülkelere tahsis etmeleri belirtilmişti (Afacan, 1996: 3).

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki ilk on yılda GOÜ’lere yapılan dış yardımlar bağış ve mal transferi şeklinde gerçekleşmiştir. Yardımların veriliş amacı siyasi nitelik taşımaktadır. İlk on yılda en büyük kreditörler ABD, Rusya, İngiltere, Fransa olurken ikinci on yılda ise Avrupa ülkelerinin oluşturduğu konsorsiyumlar da bu piyasada önemli yere sahip olmuşlardır (Açba, 1991: 68-69).

Amerika’nın Milletlerarası Gelişme Teşkilatı (AID) tarafından 1965’de yapılan araştırmaya göre az gelişmiş ülkelerin cari açığı 1956’da 5 milyar dolar iken, 1963’de 7.9 milyar dolara ulaşmış olup yıllık % 7 artmıştır.

Aynı dönemlerde dış borç 1955’te 8 milyar dolar iken, 1962 sonunda 22,5 milyar dolara ulaşmış olup yıllık % 15 artış kaydedilmiştir. 1968 ortalarında 47,5 milyar dolar olan az gelişmiş ülkelerin dış borçları 1970 yılı sonunda 62 milyar doları aşmıştır (Yaşa, 1971: 226). İlk dönemlerde GÜ’lerin yaptığı yardımlar bağış ağırlıklı iken, zamanla karşılıksız yardımların payı azalıp borçların payı artmış, alınan kredilerin faiz oranlarının giderek artması ve kredi koşullarının ağırlaşması bu ülkelerin borç yükünün ağırlaşmasında etkili olmuştur. Borcun maliyeti yükselmiştir.

1973 yılında Arap-İsrail savaşının başlamasıyla OPEC, petrol fiyatlarını önemli ölçüde artırdı. Petrol fiyatlarının 4 kat artması (varili 2,59 dolardan 11,65 dolara çıktı) petrol ithalatçısı olan az gelişmiş ülkelerin döviz rezervlerinin erimesine neden oldu. 1973’den

yükseldi. 1973 yılında petrol fiyatlarının artması pek çok GOÜ’lerin dış ödemeler bilançolarında önemli açıklar oluşturdu. Bu ülkeler ağır şartlarda, yüksek faizle ticari bankalardan borçlanmaya başladılar (Açba, 1991: 70). 1974 yılında 39,5 milyar dolar olan cari işlemler açığı 1980’de de 61 milyar dolara ulaştı. 1977 yılından sonra artan faiz oranlarıyla birlikte bu ülkelerin dış borç stoku ve dış borç anapara ve faiz geri ödemelerindeki güçlükler ve 1979 yılında yaşanan ikinci petrol şoku GOÜ’lerde dış borç krizine neden olmuştur.

Tablo 1: Gelişmekte Olan Ülkelerin Dış Borçları (Milyar $).

Yıl: 1955 1962 1970 1974 1977 1980 1986 1990 1993 1996 1997 1998

Dış Borçlar: 8 22,5 62,5 128 296,- 561 1217 1518 1770 2229 2326 2536

Kaynak: (Yaşa, 1971: 226, Afacan, 1996: 4 ve DPT, Uluslararası Ekonomik Göstergeler, 2000, s. 53).

GOÜ’lerin borçlarının, artış nedenlerinden bir diğeri de faiz oranlarının yükselmesidir. 1970’lerde % 10 dolayında olan Euro-Dolar faizi ikinci petrol şoku sonrası % 20’lere tırmanmıştır. Bunun sonucunda GOÜ’lerin ödediği faizler 1978’de 15 milyar dolar iken, 1980’de 31 milyar dolara 1982 sonunda 60 milyar dolara yükselmiştir (Açba, 1991: 72). 1973 yılında GOÜ’lerin borcu 100 milyar dolar iken, petrol fiyatlarının artmasıyla borç 1982 yılında 850 milyar dolara, 1988’de 1.200 milyar dolara yükselmiştir. 1979 yılında bu ülkelerin dış borcu ihracatlarının % 90.8’i iken, 1988’de % 160.8’i olmuştur (Hatiboğlu, 1993: 210). 1990’da 1.600 milyar dolara çıkan GOÜ’lerin borçlarının büyük kısmı eski borçların faizleriyleydi (Sungu, 1999: 54). 2000 yılında ise GOÜ’lerin borçları 2.500 milyar doları aşmıştır.

Gelişmekte olan ülkeleri de borç bakımından üç gruba ayırabiliriz. Bunlar, çok borçlu ülkeler, orta derecede borçlu ülkeler, az borçlu ülkeler olarak üç gruba ayrılır. Dünya Bankası ve IMF’nin kabul ettiği dört borç göstergesinden üçünün belli bir seviyeyi aşması durumunda o ülke çok borçlu ülke olarak kabul edilir. Bunlar;

- Toplam dış borç / GSMH > % 50 - Toplam dış borç / ihracat >% 275 - Borç servisi / ihracat >% 30 - Faiz servisi / ihracat > % 20

ise o ülke çok borçlu ülke olarak kabul edilmektedir. Eğer bu oranlar sırasıyla % 30-50, % 165-275, % 18-30 ve % 12-20 arasında olan ülkelere orta derecede borçlu ülkeler denir.

Tablo 2: Borçluluk kavramları.

Toplam Dış Borç/GSMH Toplam Dış Borç/İhracat Borç Servisi/İhracat Faiz Servisi/İhracat Çok borçlu ülke % 50’den büyük % 275’den büyük % 30’dan büyük % 20’den büyük Orta dereceli borçlu ülke % 30-50 arası % 165-275 arası % 18-30 arası % 12-20 arası

Az borçlu ülke % 30’dan az % 165’den az % 18’den az % 12’den az

Kaynak : (Tülay Evgin, Dünden Bugüne Dış Borçlarımız, 2000, s. 15)

Gelişmekte olan ülkeler son yıllarda borç batağına saplanmış durumdadır. Borçlarını borçlanarak ödemek zorunda kalan bu ülkelerin de krizden kurtulmaları için uygun şartlarda kredi almaları veya yabancı sermayeyi ülkelerine çekmeleri gerekir. Bu ülkelerin dış borçlarının artmasının nedenlerinin, yüksek faiz oranı, kaynaklarının verimli alanlarda kullanılmaması ve halkın ithal mallara olan talebi, dünya ekonomisinde görülen durgunluk, ülkelerin ekonomilerinin yapısal zayıflığı ve başarısız ekonomi politikaları bu ülkeleri borç batağına sürüklemiş ve her geçen gün de daha da sürüklenmektedir (Karluk, 1995: 550-551).

2. TÜRKİYE’NİN DIŞ BORÇ SORUNU VE BORÇLARIN SEYRİ

Benzer Belgeler