• Sonuç bulunamadı

GELENEKSEL KONUTLAR

Belgede bursa’da zaman (sayfa 39-42)

sosyo-kültürel ve ekonomik yapının, teknolojik olanakların yansıması olarak şekillenmiştir. Gündüzleri erkekler dışarıda çalışmış, kadınlar ise evde günlük işlerini yapmıştır. Köylerde ise ahır, depo, meyve kurutma, zeytin kuyuları için mekânlar gerekli olmuş, bunun için geniş bahçeler içinde gerekli mekânlar çözümlenmiştir. Mahremiyet duygusuyla, zemin katlar, dışarıya kapalı, günlük yaşamın geçtiği iç avluya dönük olarak, birinci katlar, sokakla bütünleşecek şekilde biçimlendirilmiştir. Yapılarda insan ölçülerine dayalı kullanım ve fonksiyondan gelen bir ölçü, oran sistemi kullanılmıştır. Örneğin evlerde hareketli mobilya yerine pencere önünde sedir yapılmış ve sedir ile pencere arasındaki parapet yüksekliği, oturan kişinin rahatça dışarıyı görebileceği oranda bırakılmıştır. Ahşap dikmeler arasında tekrar eden pencere boşlukları da modüler bir sistem meydana getirmiştir. (Aksoy, Feyza, 2011.sf.120)

Zaman içerisinde teknolojik, ekonomik gelişmeler ve değişen yaşam şartları konutları da etkilemiştir. Bursa’da Feyza AKSOY - Y. Restoratör Mimar

BURSA’DA

geleneksel konutlar ahşap karkas sistemle 2 veya 3 katlı olarak inşa edilmiş, duvarlarda tuğla veya kerpiç dolgu yapılmıştır. Meydana gelen yangın, deprem gibi felaketler ve konutların yıkılıp yerine apartmanların yapılması nedeniyle, günümüze çoğunlukla 19. yüzyıl döneminde yapılmış olan konutlar ulaşabilmiştir. Bunların dışında Bursa merkez ve ilçelerinde az sayıda 17. ve 18. yüzyıllarda inşa edilmiş konutlar bulunmaktadır.

17. ve 18. yüzyıl konutları genellikle dış sofalı plan şemasına sahiptir. Zemin kat taşlık olarak kullanılmış, günlük yaşam, kat yüksekliğinin daha fazla

olduğu birinci katta geçmiştir. Bu dönemde her bir oda, ailenin neredeyse tüm gereksinimlerini karşılayacak şekilde oluşturulmuştur. Odada bulunan ocakta yemek hazırlanmış, duvarda gömülü bulunan yüklüklere gündüz kullanılmayacak olan eşyalar yerleştirilmiştir. Misafirlerin ağırlandığı, daha büyük ve özenli hazırlanmış odaya ise “başoda” ismi verilmiştir.

18. yüzyıldan itibaren konutlarda

çıkmaların yapılmaya başlanmasıyla, hem mekanlar büyütülmüş ve pencere sayısı arttırılmış, hem de cephelerde hareket sağlanmıştır. Konutların plan sistemi de oda sayısının artmasıyla değişikliğe

uğramış, sofa, dışarıdan içeriye doğru alınmıştır. Odalar ise sofa etrafını çevrelemeye başlamıştır.

19. yüzyıldan başlamak üzere ise zemin kat, küçük bir taşlık, sofa ve odalardan oluşturulmuştur. Planlar parsel konumuna göre şekillenmekle birlikte ortak

prensipler doğrultusunda düzenlenmiştir. Özellikle köşe veya geniş parsellerde girişler ortadan verilip, içeriye çekilmiş, yanlarda bulunan odalardan pencereler açılmıştır. Dar cepheli parsellerde ise girişler konutun bir kenarından verilmiş ve genellikle cephe ile aynı düzlemde açılmıştır.

39

bursa’da zaman

Bazı konutların zemin katlarında veya ara katlarında daha basık olan kışlık odalar bulunmaktadır. Konutların birinci kat odaları zemin kata göre daha geniş ve daha aydınlık yapılmıştır. Başoda kavramı bir bakıma devam ettirilerek, odalardan en büyüğü diğerlerine göre daha özenli hazırlanmıştır. Bu odalar, kapıları, tavan kaplamaları, dolap kapakları ile diğerlerinden farklıdır. Örneğin diğer odalara tek kanatlı kapı ile girilirken bu odanın kapısı genellikle çift kanatlı olarak yapılmıştır.

Konutların tavanlarında genellikle, çıtalı ahşap kaplama kullanılmış, bazı örneklerde döşeme kirişlerinin altına çıta çakılarak sıva yapılmış ve üzerine yine ahşap elamanlarla işleme yapılmıştır. Mutfak ve ıslak hacim gibi mekanlar genellikle, bahçe içerisinde, müştemilat yapısında çözülmüştür. Daha sonraları kullanım kolaylığı açısından ıslak hacimler merdiven yakınlarında uygun bir alana yerleştirilmiştir.

Konaklarda diğer konutlara göre, genel

prensipler aynı olmakla birlikte mekanlar daha büyük çözülmüş ve daha özenli bir işçilik uygulanmıştır. Örneğin, tavanlarda göbekli motifler kullanılmış, iç duvarlarda kalem işi uygulamaları yapılmıştır. Büyük konutlar, harem ve selamlık olarak ikiye bölünmüş, buna göre yapıda birden fazla giriş ve merdiven yapılmıştır. Ayrıca bazı konaklarda yapıyla bağlantılı hamam yapılmıştır. Sümbüllü Bahçe Konağı ve günümüze ulaşamamış olan Haraççılar konağında da hamam olduğu bilinmektedir.

Zaman içerisinde, kullanıcıların gereksinimleri doğrultusunda konutların planında değişiklikler yapılmıştır. Bazı odalar ve sofalar bölünmüş, dışarıda bulunan ıslak hacimler içeriye alınmıştır.

Cephe özellikleri

17. ve 18. yüzyıl döneminde büyük boyutlu cam üretilemediği için konutlardaki pencere boşluklarına cam takılamamıştır. Bu nedenle, pencere boşluklarının dış yüzeyinde bulunan ahşap kanatlar kapatıldığında da odanın aydınlatılabilmesi için pencere üstlerinde ‘tepe penceresi’ adı verilen sabit

çerçeveler yapılmıştır.

Teknolojik gelişmelerle birlikte büyük boyutlu camların yapılabilmesiyle, konutlarda tepe pencerelerine ve pencere kapaklarına gereksinim duyulmamaya başlanmış, kat yükseklikleri de dolayısıyla azalmıştır. Pencere doğramaları genellikle giyotin tipinde yapılmış, bazı konutlarda ise çift kanatlı doğrama uygulanmıştır. Oda pencereleri yaklaşık 1/2 oranında ve dikdörtgen formunda yapılmıştır, bazı konutların sofa pencerelerinin kemerli olduğu görülmektedir. Bazı konutlarda değişik modellerdeki aynalı ahşap giriş kapılarının üzerinde büyüklü küçüklü, dikdörtgen veya kemer formlu ışıklıklar bulunmaktadır.

Çıkma yapılan duvarda, oda genişliğine göre genellikle iki veya üç, yanlarda ise birer pencere açılmış, böylece aydınlık ve ferah mekanlar oluşturulmuştur. Çıkmalar genellikle cepheye paralel olarak

dikdörtgen şeklinde yapılmıştır. Bunların dışında verev ve özellikle dar cepheli parsellerde, kırmalı çıkma yapılmıştır. Böylece, hem komşudan geri çekilme sağlanmış, hem de odanın görüş alanı

39 bursa’da zaman

YAŞAM VE MİMARİ

Bursa’nın eski ailelerinden biri olan

Belgede bursa’da zaman (sayfa 39-42)