• Sonuç bulunamadı

GEBEL‹KTE KORONER ARTER STENT UYGULAMASI OLGU SUNUMU

STAGE IV PO‹NT C PROLAPSE ‹N PREGNANCY: A REPORT OF TWO CASES

GEBEL‹KTE KORONER ARTER STENT UYGULAMASI OLGU SUNUMU

Berna Aslan1, Begüm Aydo¤an1, Nil Atakul1, Serkan Aslan2, Hüseyin Altu¤ Çakmak2, Eser Durmaz2

1‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesi, Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Anabilim Dal›, ‹stanbul

2‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dal›, ‹stanbul

Amaç: Hamilelerde akut miyokard infarktüsü oldukça nadirdir. Son

çal›flmalarda 10.000 hamilelikte 1 kez görüldü¤ü gösterilmifltir. Günümüzde ilerleyen yaflta çocuk do¤urma trendi, sigara kullan›m›nda artma, diyabet ve stres nedeniyle insidans gün geçtikçe artmaktad›r.

Gereç ve Yöntem: Gö¤üs a¤r›s› flikayeti ile baflvuran Lupuslu 12

haftal›k gebede LADda stenoz sonras› MI saptanmas› üzerine PCI uygulanm›fl, baflar›l› olmamas› üzerine maternal mortalite göz önüne al›narak gebelik sonland›r›lm›flt›r.

Bulgular: Gö¤üs a¤r›s› flikayeti ile baflvuran 12 haftal›k gebede

LADda stenoz sonras› MI saptanmas› üzerine PCI uygulanm›flt›r. Yap›lan tetkiklerle Lupus tan›s› koyulan hastada restenoz geliflmesi üzerine fetosit yap›larak gebelik sonland›r›lm›flt›r.

Sonuç: Lupus ço¤unlukla genç kad›nlarda görülen tekrarlayan venöz

ve arteriyel trombuslerle giden otoimmün bir hastal›kt›r. Miyokard infarktüsü her ne kadar nadir de görülse bafllang›ç bulgusu olabilir. Hamilelerde baflar›l› tedavi ço¤unlukla primer koroner giriflimi ve bare-metal stent uygulanmas›n› içerir.Uzun süre Klopidogrel kullan›m›n›n gerekmesi ve klopidogrelin fetus üzerine olan etkilerinin net olarak bilinememesi nedeniyle ilaç sal›n›ml› stentler ilk tercih olmamaktad›r. ‹lk trimesterda MI geçiren lupuslu gebelerde gebeli¤in sonland›r›lmas› düflünülmelidir.

PB 277

SEZERYAN SKARINDAK‹ DEFEKT‹N METROPLAST‹K DÜZELT‹C‹ CERRAH‹ ÖNCES‹ VE SONRASI RADYOLOJ‹K DE⁄ERLEND‹R‹LMES‹

Tayfur Çift, ‹smail Çepni, Pelin Öcal, Eray Balcan, Berk Bulut, Suat Karatafl

‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesi, Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Anabilim Dal›, ‹stanbul

Amaç: Sezaryen sonras› uterin skar dokusunda geliflmifl defekt çok

s›k rastlanan bir durum de¤ildir. Spesifik bulgu vermeyen defekt

genelde detayl› yap›lan ultrasonografi (USG) ya da histerosalpingografi (HSG) sonras› belirlenebilir.

Gereç ve Yöntem: Bu olgu sunumunda sezaryen sonras› uterin skar

dokusunda geliflmifl defekt sunulacakt›r. Daha önce bir do¤umu olan hastan›n, sekonder infertilite nedeniyle araflt›r›lmas› esnas›nda HSG’de uterin skar dokusunda defekt gözlenmifl ve USG ile do¤rulanm›flt›r.

Bulgular: Uterin defekt hastaya laparatomi uygulanarak metroplasti

ameliyat› ile düzeltilmifltir ve postoperatif bir ay sonra yap›lan transvaginal USG uterin skardaki defektin kapand›¤› gözlenmifltir.

Sonuç: Sezaryen gibi uterus ameliyat› geçirmifl hastalar USG ile

de¤erlendirilmeli, uterusta bulunan insizyonun tam olarak iyileflti¤inden emin olunmal›d›r.

PB 278

‹NFERT‹L OLGULARDA PELV‹K PATOLOJ‹LER‹N LAPAROSKOP‹K DE⁄ERLEND‹R‹LMES‹ VE LAPAROSKOP‹ ‹ L E H ‹ S T E R O S A L P ‹ N G O G R A F ‹ N ‹ N T A N I S A L DE⁄ERLER‹N‹N KARfiILAfiTIRILMASI

Hakan Yetimalar1, Meltem Se¤men2, Burcu Kasap1, Ferit Soylu3, Külal Çukurova1, Aflk›n Y›ld›z1, Adnan Keklik1, Aykut Özcan1

1 ‹zmir Atatürk E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, 3. kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Klini¤i, ‹zmir

2 ‹zmir Alia¤a Devlet Hastanesi, ‹zmir

3 ‹zmir Atatürk E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, 2. kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Klini¤i, ‹zmir

Amaç: Çal›flmam›z›n amac› infertil olgulardaki laparoskopik bulgular›

retrospektif olarak incelemek ve saptanan pelvik patolojileri s›n›fland›rmak; adneksiyel adezyonlar› ve endometriozisi Amerikan Fertilite Derne¤i Klasifikasyonu’na göre skorlamak, infertil olgularda Laparoskopi ile Histerosalpingografinin tan›sal de¤erlerini karfl›laflt›r-makt›r.

Gereç ve Yöntem: ‹zmir Atatürk E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi 3.

Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Klini¤i’ne Ocak 2004-Haziran 2008 tarihleri aras›nda baflvuran infertil çiftlerden,diagnostik laparoskopi yap›lan 65 hasta ile retrospektif çal›flma grubumuz oluflturuldu. Preoperatif dönemde hastalara menstrüel siklusun 6-11. günleri aras›nda histerosalpingografi yap›ld›. Laparoskopik sonuçlar HSG sonuclar› ile karfl›laflt›r›l›rken Yates Düzeltmeli Chi-Square (ß2) testi, HSG ve Laparoskopi uygulamalar› aras›ndaki uyumun de¤erlendirilmesinde de Kappa uyum ölçüsü kullan›ld›. Pelvik adezyonlar ve endometriozis vakalar› AFS klasifikasyonuna göre skorland› ve primer ile sekonder infertil olgulardaki da¤›l›m oranlar› saptand›.

Bulgular: Yap›lan laparoskopik operasyon sonucunda olgular›n

%32,30’unda normal genital bulgu, %29,23’ünde tubal patoloji,% 3,07’sinde ovarian patoloji, % 26,15’inde uterin patoloji, % 10,76’s›nda endometriozis, % 26,15’inde pelvik adezyon saptand›. Laparoskopik sonuçlar HSG sonuclar› ile karfl›laflt›r›ld› ve iki yöntem aras›ndaki uyum anlaml› bulundu(p<0,05). Pelvik adezyonlar ve endometriozis vakalar› AFS klasifikasyonuna göre skorland› ve primer ile sekonder infertil olgulardaki da¤›l›m oranlar› saptand›.Toplam adneksiyel adezyon say›s› 17 idi. 47 primer infertil olgunun 13 ünde(%27,65), 18 sekonder infertil olgunun 4 ünde (%22,22) adneksiyel adezyon saptand›. Minimal ve hafif adezyon oran› % 41,17 , orta ve ciddi adezyon oran› % 58,82 olup a¤›rl›kl› olarak primer infertil olgularda saptand›. ‹nfertilite süresi ile adezyonun fliddeti aras›nda anlaml› bir iliflki bulunmad›. Yedi endometriozis olgusunun 5’inde (% 71,42) minimal, 1’inde (%14,28) orta, 1’inde (%14,28) ciddi düzeyde endometriozis saptand›.Primer infertil olgular›n 5’inde ( %10,63), sekonder infertil olgular›n 2’sinde (%11,11) endometriozis saptand›. Laparoskopik ifllem ile % 100 kesin tan› kondu.

Sonuç: Sonuç olarak, HSG ve Laparoskopi infertilite tan› ve tedavisinde

üstünlükleri mevcuttur. Yap›lan çal›flmalara göre patolojik olgularda bu iki yöntemin uygulanmas› ile ortaya ç›kan sonuçlar %50-%57 aras›nda paralellik göstermektedir. Dolay›s›yla, kad›n infertilitesinde tubo-peritoneal faktör de¤erlendirilirken, HSG’nin öncelikle yap›lmas› ve bunu takiben laparoskopi yap›larak bulgular›n birlikte de¤erlen-dirilmesi gerekmektedir.

PB 279

ENDOMETR‹AL PATOLOJ‹LER‹N DE⁄ERLEND‹R‹LMES‹NDE H‹STEROSONOGRAF‹N‹N TANISAL DE⁄ER‹

Külal Çukurova2, Evrim Konyal›o¤lu1, Hakan Yetimalar2, Burcu Kasap2, Ferit Soylu3, Adnan Keklik2, Aflk›n Y›ld›z2, Sevim Kalsen2

1Buca Do¤umevi ve Çocuk Hastal›klar› Hastanesi, ‹zmir

2‹zmir Atatürk E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi 3. Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Klini¤i, ‹zmir

3‹zmir Atatürk E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi 2. Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Klini¤i, ‹zmir

Amaç: Anormal uterin kanamas› olan ve TVUSG'de (transvajinal

ultrason) fokal endometrial kal›nl›k art›fl› izlenen kad›nlarda endometrial patolojilerin saptanmas›nda Histerosonografi'nin (SHG) yerini belirlemek amaçland›.

Gereç ve Yöntem: ‹zmir Atatürk E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi 3.

Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Klini¤i'ne anormal uterin kanama flikayetiyle baflvuran,TVUSG’de fokal endometrial kal›nl›k art›fl› izlenen 50 hasta çal›flma grubuna al›nd›. Araflt›rma kapsam›ndaki tüm hastalara TVUSG, sonohisterografi ve endometrial örnekleme amaçl› P/C uyguland›. TVUSG ve SHG(Sonohisterogram) ile elde edilen bulgular P/C sonuçlar› ile karfl›laflt›r›ld›. 50 hastadan 9’una histerektomi uyguland›.Bu hastalarda patolojik tan› olarak myoma uteri, endometrial hiperplazi, endometrium ca ve endometrial polip+efllik eden adneksial patoloji mevcuttu.

Bulgular: Bu çal›flmada SHG ile de¤erlendirilen 26 hastaya endometrial

polip ön tan›s› konmufl,bunlar›n 24’ünde bu sonuç do¤rulanm›flt›r. Sadece 2 hastada farkl› olarak endometrium Ca ve düzensiz proliferatif endometrium tespit edilmifltir. Myoma uteri olarak de¤erlendirilen 17 olgunun 16’s›nda myoma uteri tespit edilmifl olup yaln›z 1 olguda endometrial hiperplazi saptanm›flt›r. Fokal endometrial kal›nl›k art›fl› izlenip net tan› konulamayan 5 olgunun 2’si endometrium kanseri, di¤erleri s›ras›yla endometrial hiperplazi, düzensiz proliferatif endometrium ve nekrotik desidua olarak tan›mlanm›flt›r. Normal olarak de¤erlendirilen 2 olgunun 1’inde ise sonuç endometrial hiperplazi olmufltur. SHG’nin endometrial poliplerdeki senstivitesi %100, spesifitesi %92.3, PPD %92.3, NPD %100 olurken bu oranlar myoma uteri olgular› için %100, %97.1, %94.1 ve %100 olarak gerçekleflmifltir. P<0.0001 olup kappa istatistik de¤erlendirmesine göre etkinli¤i %87 ‘dir ve bu de¤er çok iyi aral›¤›nda yer almaktad›r.

Sonuç: SHG’nin intrauterin kavitedeki polip ve submuköz myom

gibi anormalliklerin saptanmas›nda tan›sal do¤rulu¤u transvajinal ultrasonografiden daha üstün bulundu. Endometrial patolojilerin de¤erlendirilmesinde SHG yüksek tan›sal de¤ere sahipti. Ayr›ca submukoz myom olgular›n›n intrauterin kaviteye protrüzyonlar›n›n de¤erlendirilmesinde senstivite, spesifite, PPD ve NPD’leri %100 olarak bulunan SHG tekni¤i ,bu kullan›m alan›nda yüksek tan›sal güçte bulundu. Bu verilerin ›fl›¤› alt›nda sonohisterografinin anormal uterin kanamal› hastalar›n de¤erlendirilmesinde tan› ve yönlendirilmifl biopsi amaçl› kullan›m›n›n faydal› olaca¤› kan›s›na var›ld›.

PB 280

SEZARYEN SKARI ÜZER‹NDE GEL‹fiEN EKTOP‹K GEBEL‹K OLGUSU

Külal Çukurova1, Hakan Yetimalar1, Burcu Kasap1, Ferit Soylu2, Adnan Keklik1, Aflk›n Y›ld›z1

1 ‹zmir Atatürk E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi 3. Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Klini¤i, ‹zmir

2 ‹zmir Atatürk E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi 2. Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Klini¤i, ‹zmir

Amaç: Eski sezaryen skar yerinde ektopik gebelik geliflen ve miyad›na

ulaflan nadir bir olgu anlat›ld›.

Gereç ve Yöntem: Olgu:31 yafl›nda G3P2+Eski Sezaryen tan›s› olan

hasta 6 haftal›k gebelik nedeniyle baflvurdu. Yap›lan transvajinal Ultrasonda uterin kavite bofl olarak tesbit edildi. Gebelik lokalizasyonu istmus bölgesinde ve gestasyonel sak mesaneye do¤ru deplase idi. Ektopik implantasyonun önceki sezaryen skar› oldu¤u kan›s›na var›ld›. Hastaya riskleri anlat›ld› ve gebelik devam› için onam al›nd›. Takiplerinde 2. ve 3: trimesterda yap›lan MR ve doppler ultrason görüntülerinde trofoblastik invazyonun tüm myometrium ve mesane mukozas›na ilerledi¤i tesbit edildi.

Bulgular: Hasta a¤r› ve hematüri yak›nmalar›n›n bafllamas› üzerine

38. gestasyonel haftada histerektomi onam› da al›narak sezaryene al›nd›. Sezaryen esnas›nda plasenta perkreata hali gözlendi. Masif kanama ve DIK tablosu geliflen hastaya bilateral hipogastrik arter ligasyonu, sezaryen histerektomi ve mesane onar›m› yap›ld›.

Sonuç: Sezaryen skar yerinde geliflen gebelik çok nadir rastlan›lan

bir durumdur. Böyle durumlarda yüksek maternal morbidite ve do¤urganl›k kayb› nedeniyle cerrahi ve cerrahi olmayan yöntemlerle ektopik gebeli¤i erken dönemde sonland›rmak önerilmektedir. Bu riskli gebelik miad›na kadar takip edilmifl ve acil sezaryen histerektomi ile sonland›r›lm›flt›r. Postoperatif dönemde sorunun olmayan hasta 3300 gr sa¤l›kl› bebek ile taburcu edilmifltir.

PB 281

‹NV‹TRO FERT‹L‹ZASYONU TAK‹BEN GEL‹fiEN SERV‹KAL GEBEL‹⁄‹N S‹STEM‹K METHOTREXATE ‹LE KONSERVAT‹F YÖNET‹M‹: ‹K‹ OLGU SUNUMU VE L‹TERATÜRÜN GÖZDEN GEÇ‹R‹LMES‹

Gülflah Aynao¤lu, Yavuz Emre fiükür, Batuhan Özmen, Cem Somer Atabeko¤lu

Ankara Üniversitesi T›p Fakültesi, Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Anabilim Dal›, Ankara

Amaç: Ektopik gebelik insidans› %1-2 olup, sezaryenle do¤um,

terapötik küretaj, Asherman sendromu ve invitro fertilizasyon (IVF) risk faktörlerindendir. Servikal gebeliklerin ço¤u endoservikaldir ve tüm ektopik gebeliklerin % 0.15’ini oluflturur. Serviks dokusu fibröz konnektif yap›da oldu¤undan normal bir plasental yerleflme sa¤lanamaz ve hastalar genellikle amenoreyi takiben a¤r›s›z vajinal kanamayla baflvururlar. ‹ki olguda IVF sonras›nda geliflen servikal gebeli¤in erken dönemde tan› konularak, sistemik methotrexate ile sa¤lanm›fl baflar›l› tedavisi literatür eflli¤inde tart›fl›lm›flt›r.

Bulgular: Olgular: Embriyo transferinin 15 ve 17. gününde iki hasta

a¤r›s›z vajinal kanama ile baflvurdu. Seri ß hCG ölçümlerinde anormal art›fl ve ilk olguda ultrasonografik olarak endoservikal yerleflimli kese, embriyonel kutup görüntüsü; ikincisinde servikal intramural yerleflimli 3 cm’lik heterojen görünüm ve spekulum muayenesinde servikal kanal›n üst komflulu¤unda abort etmekte olan fetal materialin izlenmesiyle tan› konuldu. Her iki olguda da vital bulgular stabildi.

Tek doz 50 mg/m2 methotrexate intramüsküler uygulamas›n› takiben vajinal kanamada art›fl ve ilk olguda ultrasonografik görüntüde kesenin kayboldu¤u izlendi. Her iki olgunun ß hCG takiplerinde %50’den fazla düflüfl kaydedildi.

Sonuç: Servikal ektopik gebeliklerde en iyi yaklafl›m erken dönemde

tan› konulmas›n› takiben fertiliteyi korumaya yönelik konservatif tedavidir. Bu olgularda oldu¤u gibi, sistemik methotrexate tedavide tercih edilebilece¤i gibi lokal methotrexate ile de baflar›l› sonuçlar elde eden çal›flmalar mevcuttur. Sonuç olarak hastan›n tedavi protokolü; genel durumu, bafllang›çtaki ß hCG de¤eri, fetal kalp at›mlar›n›n varl›¤› ve gestasyonel yafl göz önünde bulundurularak belirlenmelidir. Konservatif yaklafl›m güvenli ve etkilidir.

PB 282

MOLAR GEBEL‹K OLGULARIMIZIN DEMOGRAF‹K VE KL‹N‹K ÖZELL‹KLER‹ ‹LE TEDAV‹ VE SONUÇLARI Banu Kumbak Aygün, Hasan Ç›lg›n, Burçin Kavak, Hüsnü Çelik, Bilgin Gurates

F›rat Üniversitesi T›p Fakültesi, Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Anabilim Dal›, Elaz›¤

Amaç: Gestasyonel trofoblastik neoplazi (GTN), parsiyel mol

hidatidiform (PMH), komplet mol hidatidiform (KMH), koryokarsinoma, ve plasental trofoblastik tumoru iceren bir hastal›klar spektrumunun ad›d›r. Molar gebeliklerin optimal yönetimi erken histolojik tan› ve sonras›nda persistan GTN aç›s›ndan HCG takiplerinin yap›lmas› ve bu gibi bir durum geliflti¤inde erken tedavinin bafllat›lmas›n› içermektedir. Bu yaz› ile mol gebelik olgular›m›z› demografik ve klinik özellikleri, yönetimi ve sonuçlar› ile sunmay› amaçlad›k.

Gereç ve Yöntem: Klini¤imize baflvuran ve mol gebelik tan›s› konulan

90 hastan›n demografik özellikleri, klinik baflvuru flekilleri, yönetimi ve tedavileri ile sonuçlar› dosyalar› incelenerek analiz edilmifltir.

Bulgular: Olgular›m›z›n yafl ortalamas› 30.9±9.9 (17-55) idi, 19 hasta

(%21) primipar, 71 hasta (%79) multipar idi. Baflvurudaki ortalama HCG de¤eri 99726±96136 mIU/ml (4320->500000) olan hastalar›n 17'si (%19) sadece adet rötar›, 4'ü kas›k a¤r›s› (%4), 3'ü (%3) bulant› kusma, 60'› (%67) vaginal kanama ve 6's› (%7) vezikül/parça düflürme flikayeti ile baflvurmufltur. Olgular›n 22'sinde (%24) ilk baflvuruda hipertiroidi mevcut idi. Hastalar›n 39'unun (%43) kan grubu A, 30'unun (%33) 0, 11'inin (%12) B ve 10'unun (%11) AB idi. Hastalar›n ilk baflvuruda yap›lan ultrasonografik de¤erlendirmesinde endometrial kal›nl›¤› ortalama 45±21 mm idi. Hastalar›n 79'unda (%88) aspirasyon ve küretaj, 9'unda (%10) histerektomi, 1'inde (%1) kranyal kitle ekstirpasyonu (term gebelik sonras› koryokarsinom) ve 1'inde (%1) laparoskopik lineer salpingostomi (ektopik gebelik sonras› koryokarsinom) yap›lm›flt›r. Olgular›n 69'unda (%77) patolojik tan› PMH, 17'sinde (%19) KMH, 1'inde (%1) invasif mol ve 4'ünde (%4) koryokarsinom idi. Olgular›n 11'inde (%12) postmolar GTN geliflmifl olup bu olgular›n 4'ünde (%4) akci¤er metastaz›, 1'inde (%1) hem akci¤er hem beyin metastaz›, 1'inde (%1) hem karaci¤er hem beyin metastaz› tespit edilmifl ve tümünde kemoterapi uygulanm›flt›r. Olgular›m›zda mortalite izlenmemifltir. De¤erlendirmeye al›nan tüm olgular›n tedavi ve takip sürelerinin ortalamas› 1.4 ±0.8 y›l olup 44'ünde (%49) takip süreci 1 y›l›n alt›nda olmufltur.

Sonuç: Molar gebelik jinekoloji prati¤inde tedavi ve sonras›nda

düzenli bir takip ile önemli komplikasyonlar›n önlenebilece¤i bir patolojidir. Hastalar tedavi sonras› 1 y›l süre ile takibin yap›lmas›n›n önemi konusunda daha ayr›nt›l› bilgilendirilmelidir.

PB 283

THORACOPAGUS CONJOINED TWINS A CASE REPORT Mehmet A. Osmana¤ao¤lu, Turhan Aran, Süleyman Güven, Cavit Kart, Özgür Özdemir, Hasan Bozkaya

Karadeniz Technical University, Trabzon

Objective: Conjoined twin is a rarely seen congenital anomaly together

with severe mortality and morbidity. The more common types of conjoined twins include the thoracopagus type where the fusion is anterior, at the chest, and involves the heart. We are reporting one case of conjoined thoracopagus twins diagnosed by ultrasonography at 11 weeks.

Materials and Methods: Here we describe the prenatal diagnosis of

a case of thoracopagus (terata anacatadidyma), conjoined twins diagnosed with two-dimensional ultrasound at 11 weeks of gestation.

Invention: In a multigravid pregnant woman who has been admitted

to our clinic with a diagnosis of conjoined twins, thoracopagus, by ultrasonography at 11 weeks’ gestation, termination of the pregnancy was performed.

Results: Making an early diagnosis of conjoined twins with

ultrasonographic examination gives the parents a chance to elect pregnancy termination.

PB 284

A D O L E S A N L A R D A A D N E K S ‹ Y E L K ‹ T L E L E R ‹ N DE⁄ERLEND‹R‹LMES‹: 10 YILLIK ‹NCELEME Yavuz Emre fiükür, F›rat Tülek, Gülflah Aynao¤lu, Batuhan Özmen, Ruflen Aytaç, F›rat Ortaç

Ankara Üniversitesi T›p Fakültesi, Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Anabilim Dal›, Ankara

Amaç: Adolesanlarda adneksiyel kitlelerin büyük ço¤unlu¤unu

fonksiyonel kistler ve benign tümörler oluflturur. Bu çal›flman›n amac› adneksiyel kitle tan›s› ile ameliyat edilen adolesan hastalarda epidemiyolojik, klinik, ultrasonografik ve patolojik bulgular› de¤erlendirmektir.

Gereç ve Yöntem: 2000-2009 y›llar› aras›nda adneksiyel kitle nedeniyle

cerrahi müdahale yap›lm›fl 11-21 yafllar› aras›nda 59 hasta retrospektif olarak de¤erlendirildi.

Bulgular: Hastalar›n ortalama yafl› 17.8’dir. En s›k baflvuru flikayeti,

43 hastada (%72) kar›n a¤r›s›d›r. Hastalar›n 34’ünde cerrahi teknik laparoskopi (%57.7) ve 25’inde laparotomidir (%42.3). Cerrahi sonras›nda hastalar›n 4’ünde over d›fl› patolojiler (3 paraoveryan kist ve 1 torsiyone hidrosalfinks) izlenmifltir. Overyan kitleler içerisinde ise 35 hastada non-neoplastik kistler (%63.6) ve 20 hastada neoplastik tömörler (%36.4) izlenmifltir. Neoplastik tümörler içerisinde 12 benign (%21.8), 1 borderline (%1.8) ve 7 malign tümör (%11.8) izlenmifltir. Malign tümörler içinde s›kl›k s›ras›yla mikst germ hücreli tümörler, endodermal sinüs tümörleri, disgerminom, immatür kistik teratom ve metastatik over tümörü izlenmifltir. Hastalar›n cerrahi öncesinde yap›lan ultrasonografik incelemeleri ve tümör belirteçleri klinik olarak birlikte de¤erlendirildi¤inde sensitivite %100, spesifisite %94, pozitif prediktif de¤er %73 ve negatif prediktif de¤er %100 olarak bulunmufltur.

Sonuç: Adolesanlarda adneksiyel kitlelerin %86’s› patolojik olarak

benigndir ve ultrasonografi ve tümör belirteçleri ile klinik de¤erlendirmenin benign hastalar› seçme flans› yüksektir. Bu nedenle bu yafl grubunda ultrasonografi ve tümör belirteçleri ile klinik olarak benign oldu¤u düflünülen hastalarda öncelikli olarak laparoskopi tercih edilmeli ve minimal invaziv yaklafl›mla over dokusunun korunmas›na özen gösterilmelidir.

PB 285

Benzer Belgeler