• Sonuç bulunamadı

2.3. Harmandeli Anlatısındaki Olumsuz Söylemler

2.3.4. Güzellik Miti

Toplumun kadına biçtiği rollerde de ayrım bulunmaktadır. Masallarda genç kızların güzel olması konusunda bir beklenti vardır.142 Kadınlar kendi kimliğini bir

nesne olarak görmeye başladığı andan itibaren fiziksel özelliklerini ve bedenini erkeklerin güzellik anlayışına göre şekillendirmeye çalışmışlardır. On the Temptation to be A Beatiful Object’in (Güzel Bir Nesne Olmanın Baştan Çıkarıcılığı Üzerine) yazarı Dana Desnmore özellikle bu konu üzerinde durmuş ve “dişil güzellik miti”nin adeta kadınlar için bir zorunluluk haline geldiğini söylemiştir. Buna göre çirkin bir kadın dişi ve kadınsı görülmemektedir. Masaldaki genç kız eğer güzelse bahtının da güzel olacağına ve karşılığında mutlu bir evlilik yapacağına inanılmıştır. Güzel kızın mutlu hayatına kavuşmadan evvel başına gelenler ise onu erkeğin gözünde daha çekici bir hale getirmektedir. Erkek eğer istediği güzel kızla evlenebiliyorsa sorun olmaz fakat kız itaat etmiyorsa onu bir türlü elde edemeyen erkeğin gözünde namussuz ve iffetsizdir. Kızın

140 E. Ö. Özünel, age, s. 49. 141 E. Ö. Özünel, age, s. 49.

sahip olduğu güzellik onun geç olgunlaşmasına da sebep olmuştur. Güzelliği sebebiyle başı türlü belalardan kurtulmadığı için de kız en sonunda bir erkeğe sığınır.143

Güzellikle miti de cinsellikle bağıntılıdır. “Güzel kız tanımı, bir erkek tarafından yapıldığında vurgu kadının doğurganlığıyla bağıntılı olsa da ön plana çıkan onun cinsel çekiciliğidir.144

Falcı Köroğlu’na Harmandeli’den haber getirdi. Köroğlu bu haber üzerine Rum ülkesine gitmek için Ağayunus’un yanına varır ve Harmandeli’den bahseder. Harmandeli’yi anlatırken onun güzelliğini de dile getirir:

“Arzımı işit sen Perizadım, Bize nazlı yârdan selam gelmiştir. Allah’a sığındım işin sen dadım, Bize güzel yârdan selam gelmiştir.

Geçemeden ala dağın karından, Ak yüzünde çifte çifte halından, Arslan Zengin kızı Harmandeli’den, Bana deli kızdan selam gelmiştir.

Hiç geçemem ala dağın karı var, Ak yüzünde çifte çifte halı var, Öpmem için nazik, ince beli var, Bize güzel yârdan selam gelmiştir.

“Göroğlu Bey kendi gelsin.” demiştir, Üç yüz altmış kelle kesip koymuştur, “Gelip beni kendi alsın.” demiştir, Bize güzel yârdan selam gelmiştir.”

143 Sezer, 2017: 155-156, 161; aktaran: Jülide Erken, “Feminist Teori Işığında Muğla Masallarında Kadın

Algısı”, Sosyal ve Beşeri Bilimler Araştırmaları Dergisi, (Kadın Çalışmaları Özel Sayısı), 2018, 19/42, s. 166.

Köroğlu Harmandeli’yi görmeye gider ve ona güreşte yenilir. Bu esnada Harmandeli’nin altında yattığı yerden söz söylemeye başlar ve Harmandeli’nin güzelliğini yine dile getirir:

“Koca dağların başında, Dalga dalga kar görünür. Benim bu deli gönlüme, Ala gözlü yâr görünür.

Geldim dağdan aşa aşa, Güzel yâra koşa koşa, Yâr sinemde çifte çifte, El deymedik nar görünür.

Tutaydım yârin sözünü, Emeydim lebin özünü, Aç göğsün, altın gözünü, Kurulan Pazar görünür.

Çekilmiş kalem kaşları, Fındık ağızlı dişleri, On sekiz örüm saçları, Siyah zülfü nar görünür.

Göroğlu der, adam benim, Faniyi mest gezen benim, Tüm cefana duran benim, Dünya göze dar görünür.”

Köroğlu Harmandeli’ye yenildikten sonra canını bağışlaması için iki çırağını göndereceğini söyledi. Köroğlu’nun çıraklarından Gammar, Harmandeli’nin karşısına çıkar ve Harmandeli’nin güzelliğini vurgulayan söz söyler:

“Başına kurbanım gül yüzlü cenan, Senin ile devran sürmeye geldim.

Bağında açılan rengarenk gülün, Bağban olup gülün dermeye geldim.

Seyran edip gezsek yârin düzlerin, Tarifini desek şeyda kızların, Kaymak dudakların, bal ağızların, Hoş görsen dilinden sormaya geldim.

Gözün can alıcı, kaşın kemani, Seni görenlerin çoktur armanı, Üç yüz altmış kızın hanı, sultanı, Daim hizmetinde durmaya geldim.

Âşık Gammar yârin bağına girsem, Çemen yığıp taze güllerin dersem, Senin ile zevk ü sefalar sürsem, Ben senin koynuna girmeye geldim.”

Erkek güzelliği ile kadın güzelliği arasında diyalektik bir bağ bulunmaktadır. Kadın güzelliği, doğurganlık ve çekicilikle tanımlanırken erkek güzelliği, yiğitlik ve akılla özdeşleştirilmektedir. 145

Kerem sofi Âşık Aydın’ın rüyasını yorumladıktan sonra Harmandeli’nin bağına gider. Harmandeli’nin karşısına çıkar ve sazını alır söz söyler. Bu kez kendi güzelliğini söyler Kerem sofi:

“Ben bir oğlandım geldim senin adına, Güzel oğlan bağa seyre gelmiştir. Sen bir şahsın yetiş benim dadıma, Güzel oğlan bağa seyre gelmiştir.

Ben bir âşık, geldim sana saz ile, Bir ceylan avladım behr-i baz ile,

Döğüşüm var Harmandeli kız ile, Güzel oğlan bağa seyre gelmiştir.

Gençliğinde işin cenge taraftır, Bolluk gidip o işlerin tuhaftır, Otuzdan geçince halin haraptır, Güzel oğlan bağa seyre gelmiştir.

Vaktin yetse eriyip kaddin dal olur, Arifi görünce dilin lal olur,

Ustam gelse sinen üstü yol olur, Güzel oğlan bağa seyre gelmiştir.

Âşık Kerem arzeylesem özüne, Kurban olsam kaşı ile gözüne, Aşık oldum anasının kızına, Güzel oğlan bağa seyre gelmiştir.”

Kerem sofi Harmandeli’ye yenilir ve Harmandeli Kerem sofiden bir nağme söylemesini ister. Bunun üzerine Kerem sofi Harmandeli’yi gül yüzlü peri diye tanımlar:

“Başına kurbanım gül yüzlü peri, Desem öldürür sen, demesem ölem. Bugün töhmet edip korkutma beni, Desem öldürür sen, demesem ölem.”

Köroğlu Harmandeli’nin evlendiğini duyar ve önceden sözleştikleri üzere Harmandeli’yi görmeye gidecektir. Köroğlu’nun yoldaşı Köse Köroğlu’nun gittiği şehirden bir kız ister ve istediği kızı anlatırken güzellik tanımlarını kullanır:

“Göroğlu Bey bir arzım var, Bana bir güzel saz getir. Bir yâr diye oldum intizar, Güzel gamzeli naz getir.

Gezdim, atan kaşında, Külfet kalmadı başımda, Olsun yirmi yaşında, Dal boylu, ceylan göz getir.

Koç yiğit, sen vaktin hoştur, Nere gitsen yolun boştur, Ben bir yaşlı, gönlüm kıştır, Bana bir bahr-ı yaz getir.

Çok külfet serime indi, Benim işim zordur şimdi, Kırk gün oldu evim sindi, Her ne getirsen tez getir.”

Göroğlu Bey bir ad eyle, Geçenlerin yâd eyle, Sapar Merem’i şâd eyle, Bize bir semiz kız getir.”

Benzer Belgeler