• Sonuç bulunamadı

C- Denge Beceris

2.8. Günlük Yaşam Beceriler

Bireyin günlük yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan beceriler, günlük yaşam becerileri olarak adlandırılır. Bu beceriler, kişinin fonksiyonel bağımsızlık düzeyi ile yakından ilişkilidir (17, 44). Günlük yaşam becerilerinin ölçümü, fiziksel ve bilişsel yetersizliklerin, çocuğun yaşamına olan etkisinin direkt ölçümüdür. Engelli bir çocuğun ev ve okul çevresiyle başarılı bir şekilde bütünleşmesi, çocuğun temel fonksiyonel becerileri güvenli bir şekilde, zamanında ve bağımsız olarak yerine getirme yeteneğine bağlıdır. Çocuklarda günlük yaşamın temel aktivitelerinin çoğunluğunu iletişim, kişisel bakım, ambulasyon, transferler ve manüpülasyonlar oluşturmaktadır. Oyun ve sosyal etkileşim gibi diğer fonksiyonel aktiviteler çocuğun arzuladığı ve desteğe ihtiyaç duyabildiği daha bireysel aktivitelerdir (20). ZE’li çocukların günlük yaşam becerilerini yerine getirebilmeleri, yeterli düzeyde fiziksel ve motor uygunluğa sahip olmalarını gerektirir (27). Günlük yaşam becerilerindeki yetersizlik, ikincil olarak duygusal ve davranışsal problemlere yol açabilir (16). Tüm bu problemler, çocuğun okulda ya da dışarıda akranları ile sosyal etkileşimini etkiler. Hareket becerilerindeki yetersizlik ya da hantallık, fiziksel aktiviteye katılımda isteksizlik oluşturabilir (23). Akranlarının çoğundan daha az beceriye sahip olan bir çocuk, aynı zamanda grup oyunları ve aktiviteleri için genellikle en son tercih edilen kişi olur (21,22). Beden eğitimi aracılığı ile fiziksel gelişimin sağlanması DS’li çocukların eğlenceli bir şekilde sosyal, duygusal ve bilişsel açıdan da gelişimlerini sağlar (26).

DS’li bireylerin günlük yaşam beceri düzeylerini inceleyen sınırlı sayıda çalışma vardır. Yapılan çalışmalar, DS’li bireylerin özellikle hareketlilik alanında, ZE’li olan ve olmayan akranları ile benzer becerilere sahip olduklarını, bilişsel becerilerde ise daha düşük beceriye sahip olduklarını bildirmektedir. Bazı çalışmalar zeka düzeyi ile fonksiyonel bağımsızlık becerileri arasında ilişki olduğunu ve zeka düzeyi yüksek olan DS’li bireylerin, fonksiyonel bağımsızlık düzeylerinin de yüksek olduğunu bildirirken bazı çalışmalarda zeka düzeyi ile fonksiyonel bağımsızlık düzeyi arasında anlamlı bir ilişki olmadığı bildirilmektedir (44) Literatürde DS’li bireylerin günlük yaşam beceri düzeylerinin, yaşa bağlı olarak azaldığı ve DS’li bireylerin uygun eğitimle desteklenmediği takdirde ilerleyen yaşla birlikte daha bağımlı yaşam süren bireyler haline geldikleri bildirilmektedir (194).

DS’li bireylerin fonksiyonel bağımsızlık düzeyleri üzerine farklı niteliklerde çalışmalar yapılmasına karşın, uygun eğitim programının günlük yaşam becerisine etkisini inceleyen bir çalışmaya rastlanmamıştır. Literatürde, DS’li bireylerde günlük yaşam becerileri arasında en fazla yetersizliğin görüldüğü alanın, bilişsel beceriler olduğu bildirilmesine karşın, bu becerilerde görülen sınırlılığın nedeni ile ilgili açıklayıcı bir bilgiye rastlanmamıştır (44,18).

Literatürde, kaba motor beceri ve manipülatif becerilerin gelişimi ile elde edilen hareket deneyimlerinin, günlük yaşama aktarılması ile kişinin günlük yaşam becerilerinin gelişmesi ve daha bağımsız bir yaşam sürmesinin sağlanabildiği belirtilmektedir (195).

2.8.1. Günlük Yaşam Becerilerin Değerlendirilmesi

ZE’li bireylerde fonksiyonel bağımsızlığın değerlendirilmesinde sıklıkla kullanılan ölçümler aşağıdaki gibidir;

Pediatrik Özürlülük Değerlendirmesi (Pediatric Evaluation of Disability Inventory=PEDI): 1992 yılında Haley ve ark. tarafından geliştirilmiştir. 73 kendine

bakım, 59 mobilite, 65 sosyal fonksiyon olmak üzere toplam 3 alanda 197 maddeden oluşur. 6 ay-7.5 yaş arası çocukların aktiviteleri yerine getirmedeki becerilerine ve alınan kişisel yardım veya çevresel düzenlemenin derecesine göre puanlanır. PEDI, hem fonksiyonel becerilerin gelişmesini hem de çocuğun sosyal ortamında karmaşık fonksiyonel aktivitelerdeki düzeyini değerlendirir. Yaklaşık 45-60 dakikada uygulanmaktadır (196).

Vineland Adaptif Davranış Skalası (Vineland Adaptive Behavior Scales= VABS): 0-19 yaş arası özürü olan veya olmayan bireylerin sosyal yeterliklerini

değerlendirir. VABS, 4 ilgi alanını değerlendirir. İletişim, günlük yaşam becerileri, sosyalizasyon ve motor beceriler. Adaptif davranışın birleşimi, bu 4 skorun toplamıyla oluşur (196)

Pediatrik Fonksiyonel Bağımsızlık Ölçütü (Functional Independence Measure for Children=WeeFIM): Son yıllarda, özellikle engelli bireylerin fonksiyonel

geçerlilik, güvenirlilik çalışması yapılmış olan WeeFIM, Uniform Data System for Medical Rehabilitation (UDS-MR) sisteminin yetişkinler için geliştirdiği, Fonksiyonel Bağımsızlık Ölçütünden (Functional Independence Measure (FIM) yararlanılarak 1993’de geliştirilmiş bir metotdur.

WeeFIM, ilk olarak serebral palsi, DS, spina bifida, ekstremite yokluğu, prematürelik gibi doğuştan bozukluğu olan 6ay-7 yaş arası çocukların fonksiyonel düzeylerini değerlendirmek için kullanılmıştır (197). DS, spina bifida, ekstremite yokluğu ve prematürelikte geçerlilik ve güvenilirliği belirlenmiştir (198,199,200,201).

WeeFIM 6 ay-2 yaş arası gelişimsel geriliği olan çocuklarda kullanıldığı gibi, mental yaşı, 7’nin altında olan ve tüm yaşlardaki gelişimsel geriliği olan kişilerde ve herhangi bir engeli olmayan 6ay-8 yaş arası çocuklarda da kullanılabilmektedir (202). WeeFIM ile FIM’in kullanım alanının aynı olduğu, 10’lu yaşlardaki okul çağı çocuklarının değerlendirilmesinde hangi metodun kullanılacağı konusunda, Azaula ve ark. 7-16 yaş arası 20 serebral palsili çocuğa rehabilitasyon ve eğitim programı öncesinde ve sonrasında WeeFIM, FIM, Amount of Assistance Questionnaire uygulayarak testler arası karşılaştırma yapmışlardır. Çalışmanın sonucunda, okul çağındaki serebral palsili çocuklarda fonksiyonel durumu belirlemede, hem WeeFIM ve hem de FIM’in, kullanışlı olduğu ve aralarındaki ilişkinin anlamlı olduğu belirlenmiştir (203). WeeFIM multidisipliner olarak kullanılabilen bir metotdur (204). WeeFIM, fiziksel tıp ve rehabilitasyon hekimleri, beden eğitimciler, psikologlar ve yetkin pediatri klinik hemşireleri tarafından uygulanabilmektedir (202). WeeFIM’ın, kişinin fonksiyonlarının zaman içindeki değişimini gösteren ve kısa sürede uygulanan, değerlendirici bir ölçüm metodu olmasından dolayı, genel ve özel beden eğitimcilerin, bireysel ve grup eğitimi programlarını planlamalarına yardımcı olması açısından oldukça kullanışlı bir metoddur (203). WeeFIM, DS’li, serebral palsili ve diğer gelişimsel bozukluğu bulunan çocukların, gelişimsel, eğitimsel ve toplumsal açıdan fonksiyonel sınırlılıklarını tespit eden faydalı, kısa, kapsamlı bir ölçüm metottur (202).

Yapılan litaretür incelemesinde, WeeFIM’ın yansıra PEDI ve VABS skalaları ile de pediatrik alanda fonksiyonel bağımsızlığın değerlendirildiği belirlenmiştir. Mshall ve ark. (2005), PEDI, VABS ve WeeFIM arasındaki ilişkiyi test etmiş ve PEDI ve VABS skalaları ile WeeFIM testi arasında yüksek korelasyon olduğunu, WeeFIM’ın diğerlerine göre daha kısa, kapsamlı ve kısa sürede uygulanabilen pratik bir test olduğunu bildirmişlerdir (205).