• Sonuç bulunamadı

Gültepe Operasyonu Sırasında Kıbrıs Şehitleri İlkokulunda Çekildiği

322 Hürriyet, 17 Şubat 1980, s. 1.

323 Yeni Asır, 17 Şubat 1980, s. 12.

Fotoğraf 26: Gültepe Operasyonu Sırasında Kıbrıs Şehitleri İlkokulunda Çekildiği İddia Edilen Bir Görüntü.

Halk mahkemesi tarafından idam edildiği iddia edilen İskender Gül’ün cesedi, Çınarlı’da, kullanılmayan bir fabrikada bulunmuştur. Cesette, kurşun izlerinin olması, iddia edildiği gibi bir idamın söz konusu olmadığı ihtimalini doğurmuştur. Basına yansıya haberlere göre, bulunan cesetteki kurşunlar çıkarılmış ve İskender Gül’ün vücudu temizlenerek defnedilmeye hazır hale getirilmiştir. Anlaşılan o ki bir gece öncesinde öldürülen İskender Gül, arkadaşları tarafından fabrikaya götürülmüş ve belki de kurtarılmaya çalışılmıştır.324 İddia edildiği gibi olası bir idam gerçekleştirilse cesette kurşun izlerinin olmaması gerekir. Ayrıca, İskender Gül’ün operasyondan bir gece önceki olaylarda yaralandığı ve arkadaşları tarafından güvenli bir bölgeye götürülerek tedavi edilmeye çalışıldığı daha çok akla yatmaktadır.

Gültepe’deki sivil halkın etkilenmemesi adına sabah saat 10.00’da sokağa çıkma yasağı getirilmiştir. İzmir Valisi Nazmi Çengelci tarafından verilen emir gereği halkın evlerinden çıkmaması istenmiştir. Bu emir, zırhlı ve megafonlu araçlarla halka duyurulmaya çalışılmıştır.325 Buna rağmen, olaylar sırasında yaralanan toplum polislerinin yattıkları SSK Tepecik Hastanesi, yüz elli kişilik silahlı eylemci tarafından basılmak istenmiştir. Boğaziçi yönünden ateş ederek gelen bu eylemci grup, güvenlik güçlerinin müdahalesi ile bölgeden uzaklaştırılmıştır.326

Çamlık ve Çobançeşme’de kısmen de olsa direniş kırılmış, barikatlar aşılarak eylemcileri yakalanmaya başlanmıştır. Gültepe’deki operasyon kıskacını delmeyi başaran bir grup anarşist ise Boğaziçi Karakoluna otomatik silahlarla saldırmıştır. Saldırı sırasında bir polis memurunu yaralayan anarşist grup, daha sonra bindikleri çalıntı otomobil ile SSK Hastanesi karşısındaki Merkez Komutanlığı binasını yaylım ateşine tutmuştur. Bir er de bu saldırıda yaralanmıştır. Çalıntı araçla kaçan şahıslar, ellerindeki otomatik silahlarla çevreye kurşun yağdırdıktan sonra, Buca Şirinyer’e doğru kaçmayı başarmıştır. Aynı teröristler, Gürçeşme Polis Okulunun bulunduğu bölgede yine çatışmaya girmişlerdir. Burada yaşanılan çatışma sırasında ise bir polis memuru hayatını kaybetmiştir. Böylece, Gültepe operasyonu sırasında şehit düşen polis sayısı üçe yükselmiştir.

Yoğun çatışmaların yaşandığı Gültepe semti, saat 15.30 sularında güvenlik güçlerinin kontrolüne girmiştir.327 Gültepe operasyonu sonrasında Filistin Gerillaları tarafında kullanılan Fransız yapımı MAT marka otomatik sten, 9 mm çapında yirmi

324 Yeni Asır, 18 Şubat 1980, s. 10.

325 Ege Telgraf, 16 Şubat 1980, s. 1.

326 Cumhuriyet, 17 Şubat 1980, s. 11.

beş adet tabanca ve yirmi dokuz şarjör ele geçirilmiştir. Ayrıca; beş adet uzun namlulu tüfek, tahrip gücü yüksek bombalar, çok sayıda molotofkokteyli, boğma zincirleri, çeşitli çapta iki yüz on iki mermi ve elli bir dolu fişek ele geçirilmiştir.328

Kurtarılmış bölge olarak gösterilen ve yetmiş bin kişinin yaşadığı Gültepe’ye yapılan operasyonunun bilançosu ağır olmuştur. Operasyonun haber alındığı gece Gültepe karışmış, çıkan çatışmalarda bir kişi ölmüş, iki kişi de yaralanmıştır. 16 Şubat 1980 tarihinde gerçekleşen operasyon sırasında ise İsmail Yürümez, Mehmet Erol ve Cemil Özer isimli üç polis memuru hayatını kaybetmiştir. Ayrıca, toplam yirmi güvenlik görevlisi ile dört sivil vatandaşın yanı sıra elli eylemci de çeşitli yerlerinden yaralanmıştır.

Operasyon sırasında hayatını kaybeden polis memurlarının vurulma anları, ulusal basında da konu edinilmiştir. Bu görüntüleri, Milliyet Gazetesi’ndeki köşesine taşıyan Örsan Öymen, görüntüler hakkında şu satırları kaleme almıştır:

O polisler ki onlar da Anadolu’nun bağrından çıkıp ev kirasını bile zor ödeyecek bir maaşla devlete çalışanlarıdır. Belki de çoğunluğu, gecekondularda yaşayanlardı. Daha mesleğin yarım yılı dolmadan, ilk sürüldükleri cephede hayatını kaybedenlerdi. Fotoğrafları serili bürodaki masamın üzerinde. Panzerin yanı başında kanlar içinde uzanıvermiş yere, başında miğferi bile yok, yeşil kasketi düşmüş önüne. Yanında çakaralmaz tabancası... Gecekondu bölgesinin belki de son seçimlerinde dökülen göstermelik asfaltı üzerinde kocaman bir kırmızı leke. Fotoğraflar serili Gültepe’den, Altındağ’dan, Gürçeşme’den... İnsan manzaraları. Sanki memleketimizden değil de bir başka ülkedenmiş gibi. Elleri başları üzerinde kenetlenmiş, sıra sıra dizili bir şekilde güvenlik kuvvetlerinin tutsaklığında.. Yerlere serili, linç edilmişlikten farksız...329

Operasyon sonunda üç yüze yakın eylemci gözaltına alınmıştır. Yakalanan eylemciler, Gültepe Karakolu önüne toplatılmış ve toplu bir şekilde ‘‘İstiklal Marşı’’ ile ‘‘Gençlik Marşı’’ söyletilmiştir. Aynı saatlerde Gültepe Belediyesine girilmiş ve Türk bayrağı asılarak operasyona son verilmiştir.330 Sonuç olarak Gültepe, son yirmi dört saat içerisinde dört kişinin hayatını kaybettiği, yetmiş altı kişinin de yaralandığı bir semt olarak tarihte yerini almıştır.

328 Yeni Asır, 18 Şubat 1980, s. 1.

329 Örsan Öymen, ‘‘İzmir Olayları’’, Milliyet, 19 Şubat 1980, s. 7

Yakalanan kişilere toplu şekilde İstiklal Marşı söyletilmesi, bazı kesimlerce eleştirilmiştir. Bu konu hakkında konuşan İçişleri Bakanı Mustafa Gülcügil: ‘‘Gültepe Belediyesinin binasına kızıl bayrak çekilmiştir. Komünizm şarkıları söylenmiştir. Milli duyguları kabaran polisler de onları bir araya toplayıp İstiklal Marşı söyletmişlerdir. İstiklal Marşı yerine Enternasyonal Marşı mı söyletselerdi.’’ diyerek eleştirilere yanıt vermiştir.331

Kaynak: Ekspres, 17 Şubat 1980, s. 1.

İçişleri Bakanı Mustafa Gülcügil, TARİŞ’te çıkan olayları, kökü yurt dışında olan örgütlerin planladığını savunmuştur. Mustafa Gülcügil, TARİŞ olayları ile ilgili şu açıklamalarda bulunmuştur:

İzmir’deki kanlı olaylar, yurt dışındaki birtakım örgütlerin, yerli işbirlikçilerle anlaşarak oynadıkları oyunlardır. ‘‘Tek yol devrim’’ ve ‘‘kurtuluşa kadar savaş’’ sloganlarıyla ortaya çıkan birtakım Marksist-Leninist örgütler, genellikle yurt dışından yönetilmektedirler. İzmir’de cereyan eden TARİŞ olaylarına, Ege Üniversitesindeki Marksist-Leninist grupların çeşitli fraksiyonları sahip çıkmış ve eylem birliğinde bulunmuşlardır. Bu gruplar, şehrin çeşitli yerlerinde korsan yürüyüşler düzenlemiş, anayolları kesmiş, güvenlik kuvvetlerine silahlı saldırılarda bulunmuşlardır.332

331 TBMMTD, C: 1, B: 3, 20.02.1980, s. 104.

332 MMTD, C: 14, B: 50, 22.02.1980, s. 573.

Fotoğraf 27: Gültepe Operasyonu Sonrasında Yakalanan Eylemcilere İstiklal Marşı’nın