• Sonuç bulunamadı

BERÂY-I VEZÎR-İ A‘ZAM İBRÂHÎM PAŞA

7. GÜL İLE İLGİLİ MÜŞTEREK TASAVVUR VE KULLANIMLAR

7.1. GÜL-ÂŞIK:

Âşık olmuş hüsnüne ey serv-i hoş reftâr gül Çâk çâk etmiş senin çün sîne-i efgâr gül

(Fuzûlî, b.22) Kanlı kanlı dâğlarla zînet etti kendiyi Oldu sen sultân-ı hüsne âşık-ı dîdâr gül

(Hayâlî Bey, b.21) Şem‘ mânend âh-ı bülbülden meger yandı dili Kolların pür-dâğ-ı hûnîn itdi ‘âşıkvâr gül

(Lâmi‘î Çelebi, b.10) 7.2. GÜL-ÂTEŞ (NÂR):

Hansı bülbül kanı tutmuş bilmezem kim muttasıl Geh esîr-i hâr olur geh mübtelâ-yı nâr gül

(Fuzûlî, b.20) Bâğbân Sultân-ı âdil devridir tenbîh kıl Urmasın gül-zâre âteş zulm edip zinhâr gül

(Fuzûlî, b.35) Gülsitân Tûr-ı tecellî olmasaydı bes niçün Gösterür her yanadan şâh-ı şecerden nâr gül

7.3. GÜL-AYYÂR/HOKKABAZ:

Kıldı pinhân goncenin lu’b ile gözden hokkasın Bulmak olmaz hîç reng ile zihî ayyâr gül

(Fuzûlî, b.15) Düşde görür nergis-i ra‘nâ gubârun kûhlını Günden uğurlar cemâlün ferrini ‘ayyâr gül

(Lâmi‘î Çelebi, b.65) Meclisünde mühreler oynatmağ ister jâleden Hokka-bâz-ı çarhdur gûyâ bu şîrînkâr gül

(Lâmi‘î Çelebi, b.55) 7.4. GÜL-BÎDÂR OLMAK:

Âh-ı âşıkdur seni hüsnünden âgâh eyleyen Na’ra-i bülbülden olur her seher bîdâr gül

(Necâtî, b.15) Bülbülün zâr ettiği feryâdlar te’sîridir Bî-sebeb hâb-ı ademden olmamış bîdâr gül

(Fuzûlî, b.34)

Pertev-i mihrüñ vücûdından bedîdâr eyledi Subh-dem hâb-ı ‘ademden oldı çün bîdâr gül

(Nev‘î, b.2) 7.5. GÜL-ÇİVİ (MİSMÂR):

Tâ serîr-i sebzeyi depretmeye tahrîk-i bâd Sâyesinden urdu her dürcüne bir mismâr gül

Gâh Sâlih gibi şakk eyler nihâd-ı hâreyi Gâh âhenden ider Dâvûd-veş mismâr gül

(Lâmi‘î Çelebi, b.5) Safha-i gül-zârda dergâh-ı kadrün kapusı Tahtası şimşâd u ökçe gonce vü mismâr gül

(Basîrî, b.17) Zînet-i bâb-ı sarây-ı şâhda gül mîh olur Gülşen olsa n’ola kasr-ı şah u zer mismâr gül

(Nev‘î, b.7) 7.6. GÜL-DİLBER (ŞÂHİD):

Câm-ı nevrûzı içüb mestâne yüz biñ nâz ile Şâh-ı şûhuñ salınur boynına şâhidvâr gül

(Necâtî, b.11) Destine hınnâ yakup gül-gûne urdı yüzine Yazdı yüzin hurde-i zer-berle şâhidvâr gül

(Basîrî, b.4)

7.7. GÜL-DİLENCİ (SÂ’İL):

Katre-i şeb-nem midir yâ el açıp sâ’il kimi Hazîn-i lütfundan almış lü’lü’-i şeh-vâr gül

(Fuzûlî, b.50) Âşiyân-ı bülbülü deryûzeye keçkûl edip Cerr içün dergâhına geldi kalendervâr gül

7.8. GÜL-DUVAR (DÎVÂR):

Berg-i güller sanma rengîn hiştler cem‘ eylemiş Çekmeğe ol genc-i zer hıfzına bir dîvâr gül

(Fuzûlî, b.27)

Devr-i ‘adlünde çü sunamaz kimse el nâ-mahreme Pes ne içün hârdan per-çîn ider dîvâr gül

(Lâmi‘î Çelebi, b.45)

7.9. GÜL-GÜLÜP OYNAMAK:

Gonca gibi gam dikenlerinde bülbül kan yutar Karşusında bâd-ı subh ile güler oynar gül

(Necâtî, b.12) Âteş-i gayret n’ola yakıp kül etse bülbülü Salınıp boynuna her şâhın güler oynar gül

(Hayâlî, b.9)

7.10. GÜL-GÜZEL KADIN (ŞÂHİD-İ BÂZÂR):

Başdan ayağa zer ü yâkût ile pîrûzeden Donanur diler kim ola şâhid-i bâzâr gül

(Necâtî, b.10)

Gül ne nisbettir sana senden ana yüz fark var Sen büt-i perde-nişinsin şâhed-i bâzâr gül

7.11. GÜL-GÜNEŞ (ZERKÂR) :

Âsumân-ı saltanat Hân Bâyezîd ol kim anuñ Kadri bâğında nice hurşîd gibi var gül

(Necâtî, b.19)

Nice Şeh Sultân Süleymân-ı selîmü'l-kalb kim Tâk-ı eyvânında hurşîd oldu bir zerkâr gül

(Hayâlî, b.13) Şemse-i şems-i ziyâ-efrûz-i ‘âlem husrevâ Safha-i tîğ-i cihân-gîrüñde bir zer-kâr gül

(Necâtî, b.24) 7.12. GÜL-HİZMETKÂR:

Tâc-ı yâkûtı geyer pîrûzeden bağlar kemer Gül-sitân-ı bezmüñe olalı hıdmet-kâr gül

(Necâtî, b.28) Gülşenünde bir semenber câriye âb-ı revân Dergehünde bir güneş tal‘atlu hizmet-kâr gül

(Lâmi‘î Çelebi, b.41) 7.13. GÜL-HZ. YÛSUF:

San Züleyhâ halvetidir gonce-i der-beste kim Çıktı andan dâmen-i çâkiyle Yûsufvâr gül

(Fuzûlî, b.9) Hâr elinden çâkdür pîrâheni Yûsuf gibi Anun içündür cihân habsinde dün gün zâr gül

7.14. GÜL-İNSAN:

Bâde-i hamrâ ile çeng ü neye virdi ‘amel Tevbe vü zühd ü salâhı eyledi bî-kâr gül

(Necâtî, b.9) Eyledi şermden görünce yüzün Çehresin reng-i ergavân gonca

(Hayâlî, b.13) 7.15. GÜL-ÎSÂR ETMEK:

Pâyuña îsâr içün ey serv-i bâğ-ı saltanat Eylemiş la‘lîn tabaklar üzre zer ihzâr gül

(Necâtî, b.26)

Seyr-i gülzâr ettiğin peyk-i sabâdan fehm edip Genc-i zer kılmış müheyyâ kılmağa îsâr gül

(Fuzûlî, b.26) 7.16. GÜL-KADEH:

Câm tut sâkî ki gül-bünler gül izhâr ettiler Sen dahi bir gülbün-i ra’nâsın et izhâr gül

(Fuzûlî, b.2)

Nitekim bezm-i çemende sürülüp devrân-ı gül Goncalar ola surâhî sâgar-ı devvâr gül

(Nev‘î, b.23)

Çıkmış iken bezm-i gül-şenden yine avdet edip Câm-ı mey sundurdu ehl-i tevbeye tekrâr gül

7.17. GÜL-KANLI KELLE (ADÛ’NUN KELLESİ):

Nîzen üzre kana müstağrak adûnun kellesi Benzer ol mevzûn nihâle kim ucunda var gül

(Hayâlî, b.16)

Goncalar devründe gûyâ sürh-serler başıdur Gezdürür bâzârı diküp nîzeye ser-dâr gül

(Lâmi‘î Çelebi, b.61) 7.18. GÜL-KOMUTAN (SERDÂR):

Goncalar ‘arz itmeyince tapuña hemyân-ı zer Nasb olınmadı çemen iklîmine ser-dâr gül

(Necâtî, b.27)

Yetti ol mevsim ki açmağa gönüller mülkini Ola gül-şende reyâhin hayline ser-dâr gül

(Fuzûlî, b.4)

Cünd-i sermâyı sıdukca şehriyâr-ı nev-bahâr Sahn-ı büstân içre oldukca sipehsâlâr gül

(Lâmi‘î Çelebi, b.100) Bâgda olup şükûfe haylına serdâr gül

Od bıraktı hânümân-ı bülbüle tekrâr gül (Hayâlî, b.1)

Cünd-i sermâ üzre leşker çekdi ezhâr-ı çemen Sûsenüñ tîgın kuşandı olmaga serdâr gül

7.19. GÜL-KÖPEK İZİ:

Atı na‘linden cihân mihrâb gibi secde-gâh İti izinden olubdur yeryüzi hemvâr gül

(Necâtî, b.23)

Seyre çıkdukca kef-i pây-ı sekânundan olur Çarh-ı pür-encüm gibi her dâmen-i kûhsâr gül

(Lâmi‘î Çelebi, b.43) İtlerin izine geldim Husrevâ yüz sürmege Gülşeninde âlemin oldur bana bî-hâr gül

(Hayâlî, b.19)

7.20. GÜL-MECMÛ‘A:

Cem‘ idüb evrâk-ı âl üstine itmiş zer-fişân Yazmış ol mecmû‘aya vasf-ı ruhuñ ey yâr gül

(Necâtî, b.3)

Dâ’imâ mecmû‘ası düşmez elinden rûz u şeb Beñzer ider ruhlaruñ vasfını istihzâr gül

(Necâtî, b.4)

Seyr-i bâğ ettim seher gördüm açıp mecmû’asın Hıfz edip bu matla’ı eylerdi istihzâr gül

(Fuzûlî, b.21)

Çâr-sû-yı bâğı devr eyler kalenderdür hezâr Okudur açup ana mecmû‘a-i eş‘âr gül

7.21. GÜL-Mİ‘MÂR:

Koymayıp devrinde vîrân kâr-gâh-i gül-bünü Bir ayağ üzre durup olmuş ona mi’mâr gül

(Fuzûlî, b.51) Budurur kat kat tapuna hışt-zer ‘arz itdigi Dergehünde olmağ ister gün gibi mi‘mâr gül

(Lâmi‘î Çelebi, b.64) 7.22. GÜL-ÖMRÜNÜN KISA OLUŞU:

Bunca nâz u bunca şîve ile bir aylık ‘ömri var Kendüyi zînet iderse tañ mı şehrî-vâr gül

(Necâtî, b.16)

Bir iki gün çün vefâ bâğında olmaz pây-dâr Hâr elinden çekse devründe n’ola âzâr gül

(Lâmi‘î Çelebi, b.42)

Benzer Belgeler