• Sonuç bulunamadı

III. UZMANLAŞMIŞ TERCİH Üst düzeydeki sporcuları kapsar.

2.2.2. Yüklemleme Teoris

2.2.3.2. Görev Yönelimli Hedefler

Görev yönelimli olma, beceride ustalaşmayı, yeterliliği hedeflemektedir. Başarılı olmak için sporcu çok çalışmalı ve elinden gelen en iyi eforu sergilemelidir. Başarı sürecin içerisinde zevk de çalışmadadır. Görev yönelimli birey, yarışmaları becerisini geliştirmek için bir şans olarak görür. Rakip ne denli iyi ise, gelişim şansı o denli büyüktür (44).

Görev yönelimli özellikler sergileyen bireyler, beceri ve bilgi gelişimine önem verir ve böylece kişisel gelişimden başarı hazzı sağlar. Bu sporcular, yeni ve zorlayıcı görevleri üstlenmekte ısrarcı ve isteklidirler. Görev yönelimli kişiler, süreçlere önem verir ve yarışma esnasında olduğu kadar, uygulama sırasında elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışır (44).

Göreve katılımda sahip olunan yeterlik düzeyi göze alınmaksızın orta güçlük düzeyinde bir görev seçme, etkinliğe yoğunlaşma, aktif çaba, devamlı

26

ve gelişen performans ve sebat, görev yönelimli bireyleri karakterize eder. Sporda algılanan başarı, beceri gelişimine, görevde ustalaşmaya, sıkı çalışmaya ve etkinlik üzerinde yoğun ilgiye bağlı olarak ortaya çıkar (44.)

Görev yönelimli etkinlikler, eğitimde ve öğrenmede de olumlu sonuçlar vermiştir. Okulda görev yönelimi, akranlarda, sınıf arkadaşları ile işbirliğini, ezberlemekten çok anlamayı sıkı çalışmayı böylece başarı ve genel doyum düzeyinin arttığı gözlenmiştir. Görev yönelimli sınıf ortamında kişi hem beceri gelişimini hem de grup halinde uyumlu öğrenme niteliklerini kazandığından; hataları düzeltmekte, daha uyumlu grup projelerine yönelme şansı bulmaktadır (44).

Sonuç olarak Nicholls, görev yöneliminin beceri ve bilgi kazanma hedefi ile en iyi performansı gözettiğini belirlemiştir. Böyle bir yönelim bireyin kendi kişisel gelişimine odaklanmasına, öğrenme yaşantılarına açık olmasına ve sonuç olarak da yeterlik duygusuna yol açmaktadır. Spor açısından görev yöneliminde efor vurgulanır ve ödüllendirilir. Oyuncular takımda önemli bir role sahip olduklarını hissederler. Takım içinde hem gelişme hem birlikte çalışma pekiştirilir. Örneğin bir basketbol takımında her oyuncu diğerine öğrenme konusunda yardım ediyor, onun eksiklerini düzeltmek için uğraşıyorsa her oyuncu kendi bireysel performansını geliştirmeye odaklanmışsa, bu takımda görev yönelimli bir sürecin varlığından söz edebiliriz (44).

2.3. Öz Yeterlik

Öz-yeterlik inancı ilk kez, Bandura’nın Sosyal Öğrenme Kuramı’nda ortaya çıkan bir değişken olup, Bandura’ya göre öz yeterlilik, bireyin belli bir performansı göstermesi için gerekli etkinlikleri düzenleyip başarılı bir biçimde gerçekleştirme kapasitesi hakkında kendine ilişkin yargısıdır (Hazır Bıkmaz, 2004). Bu yargılar, olumlu ise kişi karşılaştığı durumla ilgili yapacağı eylemleri, kendisini başarıya ulaştıracak şekilde organize edecektir; ya da bu yargıların olumsuz olması sonucunda başarısızlık kaygısı yaşayacaktır. Öz-yeterlik inançları, bireylerin nasıl hissettiklerini, düşündüklerini, kendilerini nasıl güdülediklerini ve nasıl davrandıklarını belirler. Yüksek bir yeterlik inancı, başarıyı ve kişisel doyumu artırır. Yüksek düzeyde öz-yeterliğe sahip bireyler, zorluk düzeyi yüksek olan çalışmalarla karşı karşıya kaldıklarında daha rahat ve verimli olabilirler. Düşük öz-yeterlik inancına sahip kimseler ise, yapacakları çalışmaların gerçekte olduğundan daha da zor olduğuna inanırlar. Bu tip bir düşünce; kaygıyı ve stresi arttırırken; kişinin bir problemi en iyi şekilde çözebilmesi için gereken bakış açısını daraltır. Bu nedenle öz-yeterlik inancı, bireylerin başarı algılama düzeylerini çok güçlü bir şekilde etkilemektedir (24).

Öz yeterlilik bireyin yapabildikleri hakkında sahip olduğu inançlardır. Öz yeterlilik, algılanan, gözlenen bir beceri değildir. Bazı şartlar altında bireyin becerileri ile “ne yapabilirim” sorusuna verdiği cevap ile ilgili duyduğu içsel inançtır (Snyder&Lopez,2002). Öz-yeterliği güçlü olan bireyler zor bir

27

durumla karşı karşıya kaldıklarında bu durumdan kaçmak yerine üstesinden gelinmesi gereken bir görev olarak yaklaşmaktadırlar (51).

Öz yeterlilik, benlik saygısı kavramı ile aynı şey değildir. Benlik saygısı kavramı, kendi kendimiz hakkında nasıl hissettiğimizle ilgilidir ve öz güven genelde tüm durumlarda sabittir. Öz yeterlik ise benlik saygısının aksine yeteneklerimize ne kadar güvendiğimiz ile ilgilidir. Öz yeterlik benlik saygısından farklı olarak duruma özeldir. Örnek olarak; eğer doğal bir sporcuysanız ve spor psikolojisi ile ilgili konular anlamakta zorlanıyorsanız, sizin sahadaki yeteneğiniz sınıftakinden daha yüksek olacaktır (Matt jarvis, 2006). Öz yeterlilik kavramı, motivasyonu artırmada güçlü bir faktördür. Bu demektir ki bireyin başaracağına ilişkin inancı, onun öz yeterliliğini güçlendirirken motivasyonunu da yükseltmektedir. Ayrıca öz yeterlilik, sadece başarı üzerinde etkili değildir. Bireylerde bulunan yetenek, bilgi, beceri, beklenen sonuçlar ya da diğer sonuçlar üzerinde de önemlidir. Öyle ki gerekli bilgi, beceri ya da yetenek kısıtlı olduğu zaman yüksek öz yeterlilik, yetkin performansı ortaya çıkarmayacaktır (Schunk,1996). Bandura tarafından yapılan birçok araştırmada insan fonksiyonunu etkileyen öz-yeterlik inançlarının dört önemli psikolojik süreç tarafından yönetildiği ortaya konmuştur. Bunlar; bilişsel süreçler, güdüsel (motivasyonel) süreçler, duygusal süreçler ve seçme süreçleridir (52).

Bilişsel süreç kişinin düşüncelerini ve zihinsel süreçlerini kontrol edebilme yeteneğini içerir. Kişinin öz-yeterlik inançları engellere karşı ne kadar uzun süre dayanabileceğini ve ne kadar çok çaba göstereceğini yansıtarak, motivasyon seviyesini belirler. Kişinin kapasitesine olan inancı ne kadar çok ise o kadar çok çaba gösterir. Duygusal süreç, duygusal durumu düzenleme olup duygusal ya da psikolojik tepkilere neden olarak birkaç şekilde öz-yeterlik tarafından etkilenir. Öz-yeterlik inançları kişinin girmek istedikleri çevreyi ve aktivitelerin şeklini etkileyerek yaşamı şekillendirmede anahtar bir rol oynar. Seçim süreci yoluyla öz gelişim, kişisel yazgıyı, yaşam stillerini ve potansiyellerini geliştirmesini sağlayan bilgi, seçilen çevre tarafından şekillendirilir (52).

Benzer Belgeler