• Sonuç bulunamadı

Görev Uyuşmazlığının Danıştay’ca Çözümlenmesi

BÖLÜM 2: İDARİ YARGI YERLERİ ARASINDAKİ GÖREV

3.3. Görev Uyuşmazlığının Danıştay’ca Çözümlenmesi

Görevsizlik kararı veren mahkemeler ayrı bölge idare mahkemesi yargı çevresinde bulunuyorsa, görev uyuşmazlığı Danıştay tarafından kesin olarak giderilir ve görevli mahkeme belirtilerek durum taraflara bildirilir. Dosya görevli mahkemeye gönderilir.

Danıştay’ın yaptığı bu belirleme şu şekilde olmaktadır;

Görev uyuşmazlığı ayrı bölge idare mahkemesi yargı çevresinde bulunan iki vergi mahkemesi arasında çıkmışsa Danıştay 3. Dava Dairesince,

Görev uyuşmazlığı ayrı bölge idare mahkemesi yargı çevresinde bulunan iki idare mahkemesi arasında çıkmışsa Danıştay 10. Dava dairesince,

Görev uyuşmazlığı ayrı bölge idare mahkemesi yargı çevresinde bulunan idare ve vergi mahkemesi arasında çıkmışsa Danıştay Başkanlar Kurulunca, giderilir. Bu duruma uygulamada çok fazla rastlanılmasa da bazı örnekleri mevcuttur. Şöyle ki; Danıştay Başkanlar Kurulu’nun 11.11.2005 tarih ve E: 2005/62, K: 2005/64 sayılı kararında Orman Fonuna Katkı Bedeli üzerinden Katma Değer Vergisi alınması yolunda tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılan davayı çözme görevinin idare mahkemesinin mi yoksa vergi mahkemesinin mi görevli olduğuna karar verirken, Antalya İli, Serik İlçesi, Belek Beldesinde bulunan ormanlık arazinin turizm tesisi yapılmak üzere ... Turizm Ticaret Seyahat Anonim Şirketine tahsis edildiği, Çevre ve Orman Bakanlığı, Orman Köy - İlişkileri Genel Müdürlüğü, yapılan tahsisin karşılığı olarak Turizmi Teşvik

Kanunu'nun 15. , Orman Kanunu'nun Ek 3/c maddesi uyarınca tesisin toplam proje bedelinin orman sahasına isabet eden kısmının %3 (yüzde üçü) oranında hesaplanan "Orman Fonu Katkı Bedeli"nin 2000 yılından itibaren 5 eşit taksitte ödenmesi gerekirken süresi içerisinde yatırılmadığı gerekçesiyle gecikme bedeli dahil Orman Fonu Katkı Bedeli ve yine bu bedel üzerinden hesaplanan %15 (yüzde on beş) Katma Değer Vergisi'nin gecikme bedeli ile birlikte Orman Bakanlığı hesabına tebligat tarihinden itibaren 30 günlük yasal süresi içinde yatırılması, bu süre zarfında borcun yatırılmaması halinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca tahsilat yoluna gidileceğinin davacı Şirkete 15/7/2004 günlü ve 2374-4401 sayılı yazı ile bildirildiği ve davanın anılan işlemin Orman Fonuna Katkı Bedeli üzerinden Katma Değer Vergisi istenilmesine ilişkin kısmının iptali istemiyle açılan bu dava ilk olarak Ankara 3. Vergi Mahkemesine açılmış ve adı geçen Mahkemece verilen 21/10/2004 günlü ve E:2004/907, K:2004/886 sayılı görev yönünden ret kararı üzerine dava dosyası Ankara 5. İdare Mahkemesine gitmiş ve bu Mahkemece verilen 27/1/2005 günlü ve E:2005/102, K:2005/110 sayılı yetki yönünden ret kararı üzerine Antalya 2. İdare Mahkemesinin önüne gelen davada verilen 18/5/2005 günlü ve E:2005/699, K:2005/787 sayılı görev yönünden ret kararı üzerine ortaya çıkan görev ve yetki uyuşmazlığını çözmek üzere dosya Danıştay Başkanlar Kurulu’na intikal etmiştir.

Danıştay Başkanlar Kurulu “2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun'un 6'ncı maddesinde; vergi mahkemelerinin; Genel bütçeye ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları ve bu konularda, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un uygulanmasına ilişkin davaları çözümleyeceği öngörülmüştür.

İnceleme konusu olayda, Çevre ve Orman Bakanlığı, Orman Köy - İlişkileri Genel Müdürlüğünce 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu ve 6831 sayılı Orman Kanunu hükümleri uyarınca davacı Şirketten, Orman Fonu Katkı Bedeli'ne ilaveten, fon bedeli üzerinden ayrıca %15 oranında Katma Değer Vergisi ile birlikte gecikme bedelinin Kuruma ödenmesi yönünde işlem tesis edilmiş bulunmakta, bu bağlamda uyuşmazlığın

özünü, Orman Fonu Katkı Bedeli üzerinden Katma Değer Vergisinin alınıp alınamayacağı hususu oluşturmaktadır.

Orman Fonu Katkı Bedelinin niteliği, fon bedeline Katma Değer Vergisi uygulanıp uygulanamayacağı, Bakanlıkça bu konuda tesis edilen işlemin yasallığı konusuna ilişkin değerlendirmelerin vergi mevzuatı çerçevesinde vergi mahkemesince yapılması gerekmektedir. Buna göre, katma değer vergisi yükümlülüğüne ilişkin uyuşmazlığın çözümü görevi, 2576 sayılı Kanunun 6'ncı maddesi uyarınca vergi mahkemesinin görevinde bulunmaktadır. Öte yandan uyuşmazlığı çözümlemekle yetkili mahkeme, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 37. maddesi uyarınca dava konusu işlemi yapan dairenin bulunduğu yer vergi mahkemesidir.

Açıklanan nedenlerle, uyuşmazlığın görevli ve yetkili Ankara 3. Vergi Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiğine, dosyanın bu Mahkemeye gönderilmesine” şeklindeki kararını oyçokluğuyla almış, kararın alındığı toplantıda hazır bulunan 6 üye; “2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun'un düzenlenmiş biçimi içinde idare ve vergi mahkemelerinin görev ayrımında, "vergi, resim, harç ve benzeri yükümler ile ilgili bulunma" ölçütü esas alınmıştır. Bu durum, yükümlü ile idare arasında, anılan mali yükümlere ilişkin uyuşmazlıktan kaynaklanan bir davanın bulunmasını gerekli kılmıştır. Bu tür bir uyuşmazlığın varlığından söz edilebilmesi ise; ancak vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklere ilişkin olarak ilgilisi adına yapılmış bir tarhiyata, kesilmiş bir cezaya ya da idarece mükelleflerin yükümlülüklerine ilişkin olarak tesis edilmiş bir işlemin varlığına bağlıdır.

Olayda dava konusu işlemi tesis eden Çevre ve Orman Bakanlığı verginin tarh, tahakkuk ve tahsiline yetkili idare olmadığı gibi, bu işlemin iptali istemiyle açılan davanın, 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun'un, vergi mahkemelerinin görevlerini düzenleyen 6'ncı maddesinin (a) bendinde tanımlanan anlamda "vergi uyuşmazlığı" olarak kabulüne de olanak bulunmamaktadır.

Bu itibarla Orman Fonuna Katkı Bedeli üzerinden Katma Değer Vergisi alınması yönünde tesis edilen idari işlemin iptali istemiyle açılan davanın, 2576 sayılı Kanun'un 5. maddesi uyarınca genel görevli mahkeme olan idare mahkemesinde görülmesi

gerektiği; yetkili mahkemenin ise, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun genel yetki kuralına ilişkin 32'nci maddesi uyarınca Ankara İdare Mahkemesi olduğu" yönünde, bir üye de; “Çevre ve Orman Bakanlığınca, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu ve 6831 sayılı Orman Kanunu hükümleri uyarınca davacı şirketten Orman Fonu Katkı Bedeli üzerinden Katma Değer Vergisi istenilmesine ilişkin dava, vergiye ilişkin olmakla birlikte söz konusu uyuşmazlık bu hususu belirlemeye yetkili olmayan bir idare tarafından tesis edilen işleme yönelik olduğundan, dosyanın çözümünde görevli ve yetkili mahkeme, Ankara İdare Mahkemesidir" yönünde ayrışık oy kullanmıştır.

3.4. Danıştay ve Bölge İdare Mahkemesince Görev Uyuşmazlığına İlişkin Olarak