• Sonuç bulunamadı

GÖRÜġLERĠN SEÇME HAKKINA ETKĠSĠ

Belgede Anayasa hukukunda seçme hakkı (sayfa 63-66)

Bir devletin seçme hakkını bir hak ya da görev olarak benimsemesi, o devletin egemenliğe bakıĢ açısına bağlıdır. Seçme hakkının bir hak ya da görev olduğuna dayanan görüĢler, doğurdukları sonuçlar bakımından o zamanki değerlerini korumamaktadırlar. Ancak

118 Fransız devrimini anayasasında, seçmenler „aktif vatandaĢ‟, seçme hakkını kullanamayanlar ise „pasif

vatandaĢ‟tır. „Aktif vatandaĢ‟ olma hakkı ise 25 yaĢında ve en az üç iĢgününü kapsayacak Ģekilde vergi veren vatandaĢlara aitti. 1793 Fransız Anayasası ile halk egemenliği görüĢüne paralel bir Ģekilde, erkekler için genel oy hakkı düzenlenmiĢtir, böylece „aktif vatandaĢ‟ ve „pasif vatandaĢ‟ ayrımı son bulmuĢtur. Ayrıntılı bilgi için bkz. Teziç (1998): s.245.

119 Karamustafaoğlu: s.123.

120

54 seçme hakkı, anayasalarda ve seçim kanunlarında düzenleme altına alınırken, halen bu klasik görüĢlerin sebeplerine ve dolayısıyla sonuçlarına dayanmaktadır.

Seçme hakkı subjektif bir hak olarak değerlendirilirse, bu durumda oy kullanma bireyler için ihtiyari, bireyin irade ve isteğine bağlı bir hak olur. Bunun yanında, seçme hakkını görev olarak kabul edersek, seçme hakkı bireylere doğuĢtan verilen asli bir hak olarak değil, bir kamu görevinin ifası niteliğinde değerlendirmiĢ oluruz ve bu görevi kanunlarla belirlenecek olan belli niteliklere haiz kiĢiler tarafından oy hakkı kullanılabilir. Hatta kanun koyucu seçme hakkını vatandaĢları için mecburiyet veya yükümlülük haine getirebilir. Bu durumda mecburi oy hakkı söz konusu olacaktır. Ġhtiyari oy sistemi seçimlerin serbestliğine imkân tanırken, mecburi oy sistemi siyasi katılımı güçlendirmektedir.

Seçme hakkının bir görev olduğu savunulan görüĢler “mecburi oy sistemi”nin, bir hak olduğunu savunan görüĢler “genel oy” hakkının benimsenmesinde önemli roller oynamıĢlardır. “Mecburi oy sistemi” seçimlerde çekimser kalan seçmenin, bu çekimserliğini engellemek amacına hizmet etmek amacı ile uygulanmaktadır. “Mecburi oy sistemi”nde seçmen oy kullanıp kullanmama hususunda serbesttir ancak oy kullanmaması durumunda bazı yaptırımlar düzenlenmiĢtir. Bu yaptırımlara örnek olarak, para cezası uygulanması ve seçmenlik vasfının geçici olarak kaybedilmesi gösterilebilir121

.

Uygulamada seçme hakkı, hem bir hak hem de bir görev niteliği taĢımaktadır. Seçme hakkı, bir hak olmakla birlikte mutlak ve tamamen seçmenlerin iradesine bağlı subjektif bir hak değildir, seçme hakkı kamu menfaati gereği bazı Ģartlara tabidir, kayıtsız Ģartsız bütün vatandaĢlara tanınmamaktadır122. Burada seçme hakkına getirilen Ģartların amacı, seçme

hakkını kısıtlamak değil, bireyler ve yaĢadıkları toplum için faydalı hale getirmektir ve seçme hakkına getirilen bu Ģartlarla seçme hakkının bir hak olma özelliğine zarar vermemektedir. Tabi kanun koyucuların seçme hakkına getirdiği sınırlamalarla bu hakkın demokratik özelliğine zarar vermemesi gerekmektedir123

.

121 Ayrıntılı bilgi için bkz. Teziç (1998): s.246.

122 Seçme hakkına kamu menfaati gereği, seçim kanunları ile yabancı, çocuk ve akıl hastalarına getirilen

kısıtlamalar gibi.

123

55 II- SEÇME HAKKINA EGEMEN OLAN ANAYASAL ĠLKELER

Seçme hakkının gerçek anlamda var olabilmesi ve uygulanabilmesi için, hukukun üstünlüğüne dayanan demokratik bir rejimin uygulanması ve demokrasinin ilke ve kurumlarının anayasal güvence altına alınması gerekmektedir. Aynı Ģekilde seçme hakkının anayasal düzeyde tanınması ve korunması demokrasi ile yönetilen rejimlerde siyasal katılım bakımından çok önemlidir. Bu nedenle de seçimlerin, düzenli aralıklarla, “genel oy”, “gizli oy”, “kiĢisel oy”, “eĢit oy”, “serbest oy” ve “doğrudan oy” gibi ilkeler ıĢığında yapılması ve bu ilkelerin anayasal güvenceye tabi kılınması son derece önemlidir124

. Bu durumun korunması için insan hakları ile ilgili düzenlenen sözleĢmelerde ve anayasalarda seçme hakkının uygulamasına yönelik demokratik ilkeler düzenleme altına alınmaktadır. Seçme hakkının demokratik ilkeleri ve bu ilkelerin sayısı ile ilgili uluslararası sözleĢmelerde ve anayasa uygulamalarında ortak bir karar yoktur. En kapsamlı düzenleme “Medenî ve Siyasî Haklara ĠliĢkin SözleĢme”ye aittir. Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi” sözleĢmeye taraf devletlerin seçme hakkına iliĢkin iç hukuk düzenlemelerine müdahale etmemektir. Bu sözleĢmenin “seçme hakkının demokratik ilkeleri” ile ilgili ortak ilkesi oy hakkının doğrudan kullanılmasına iliĢkin ilkedir125

.

“Seçme hakkının demokratik ilkeleri”ne dair ayrıntılı düzenlemeye Venedik Komiyonunca hazırlanan “Seçim Konularında Ġyi Uygulamalar Kuralları” isimli belge ile 2002 yılında rastlanmaktadır126. Belge bağlayıcı olamamasına rağmen seçme hakkı

konusunda önemli bir belgedir ve bu belgeye göre. “Seçme hakkının demokratik ilkeleri”, “genel oy”, “gizli oy”, “eĢit oy”, “serbest oy”, “doğrudan oy” ve “seçimlerin belli aralıklarla yapılması” olmak üzere altı adettir. Bu belge ile “Seçme hakkının demokratik ilkeleri” ayrıntılı bir Ģekilde değerlendirilmiĢ ve seçme hakkı ile ilgili konularda meydana gelen durumların hangi ilke içerisinde değerlendirileceği belirlenmiĢtir127

.

124 Akartürk: s.51.

125 ġirin: s.315.

126

Belgenin Türkçe çevirisi için bkz. TBMM AraĢtırma Merkezi, Venedik Komisyonu (Avrupa Hukuk Yoluyla Demokrasi Komisyonu), Türkiye‟ye ĠliĢkin GörüĢleri, Seçimler Yargı Ve Referanduma ĠliĢkin Karar Ve Uygulama Kodları, https://www.tbmm.gov.tr/yayinlar/venedik_komisyonu.pdf, s:172-181

127

56 1982 Anayasası‟nın 67/1. maddesinde seçme hakkının kullanılmasına iliĢkin uygulamanın kanunla düzenleneceği belirtilmiĢtir. Tabiî ki seçme hakkın kullanılmasına dair kanun koyucuya verilen bu yetki sınırsız değildir, temel hak ve özgürlük kapsamında güvence altına alınan seçme hakkı, 67/2. maddesi ile “Seçme hakkının demokratik ilkeleri” ile koruma altına alınmıĢtır. 1982 Anayasası 67/2 maddesinde düzenlenen bu ilkeler”.. serbest, eĢit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır” denilerek, bu Ģeklinde sıralanmıĢtır.

Belgede Anayasa hukukunda seçme hakkı (sayfa 63-66)

Benzer Belgeler