• Sonuç bulunamadı

11. KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ YAPISI İLE KURUMSAL RİSK

1.1. Fraport A.G. Kurumsal Risk Yönetimi Uygulamaları

1.1.2. Fraport A.G. Kurumsal Risk Yönetiminde Risklerin

Fraport A.G., uyguladığı KRY sisteminde Fraport Grubu’nun operasyonları üzerine önemli etkiler yapabilme olasılığı bulunan temel risklerini sınıflandırmıştır.

Buna göre riskler, ekonomik ve finansal riskler, pazar riskleri, havaalanı genişletme programı kapsamındaki riskler, yasal ve diğer riskler olarak belirlenmiştir. Bunlar aşağıda açıklanmıştır:

Ekonomik ve Finansal Riskler: Ekonomik dalgalanmaların Fraport Grubu işletmesinin gelişimi üzerinde dikkate değer ölçüde etkisi bulunabilmektedir. DekaBank tarafından yapılan hesaplamalara göre dünya ekonomisi 2006 yılında %5,2 büyümüştür.

Bu büyüme özellikle kargo trafiğinin gelişmesi üzerinde olumlu etkiler yapmıştır. Bu büyüme, yolcu trafiğindeki yüksek talebin aksine Frankfurt Havalimanındaki kapasite darboğazı nedeniyle tam olarak karşılanamamaktadır. Bilet fiyatları yakıt fiyatlarındaki yüksek artış nedeniyle 2004 yılından bu yana ek ücretler ile yükselmektedir. Buradaki ek ücretlerin enerji fiyatları düşse dahi azaltılması gerekmeyecektir. Bunun Fraport için ya da havacılık açısından anlamı ise fark edilebilir risklerin olmadığı, sabit ve düzenli bir durumun mevcut olduğudur. Avrupa’daki ekonomik gelişim durumunun da incelenmesi önemlidir. Bu ekonomideki durgunluk ya da gerileme, talebi etkileyecektir.

Fraport Avrupa’da yer aldığı için, diğer havaalanları için de önemli olsa da Fraport için bu durum ayrıca dikkate değerdir.

Küresel ekonominin iyileşmesi yolcu ve kargo trafiğinin gelişimine olumlu yönde etki etmektedir. Fraport işletme çevresi istikrarlı olup endişelenilmesi gereken riskler bulunmamaktadır. Kriz ve savaş zamanlarında, Fraport uçuşların iptali ya da rotaların kapatılması direkt tehdidiyle karşı karşıyadır. Talebin kısıtlanması riski sadece sınırlı kapsamda olasıdır. Frankfurt Havalimanı kriz zamanlarında uluslararası hava trafik hub (merkez)’ı olarak havayolu yoğunluğu açısından karlı çıkmıştır. Bunun açıklaması ise işletmenin kriz etkilerini kısa zamanda kompanse edebilme yeteneğine sahip olması şeklinde belirtilmiştir.

Ekonominin durumu yolcu ve kargo hareketlerinin gelişimi için önemli bir belirleyicidir. Havaalanları krizlerin ve savaşların sonucundaki rota ve uçuşların iptali nedeniyle bu olaylardan direkt olarak etkilenmektedir. Talep azalması riskine karşı havaalanlarının yapabilecekleri sınırlıdır. Bu, havaalanlarının kendisi dışında ve dış kaynaklı olarak ortaya çıkan bir risktir. Bununla birlikte, uluslararası bir hub olarak Frankfurt Havalimanının kriz zamanlarında kar edebildiği bir gerçektir. Havayolu işletmeleri kriz zamanlarında kendi işlerini hublar üzerine yoğunlaştırmaktadırlar. Bu nedenle, krizlerin geçmiştekine göre etkileri artık çok daha kısa bir zaman periyodunda

ortadan kaldırılabilmektedir. Ancak Frankfurt’taki kapasite darboğazı Frankfurt’un hava trafiğindeki artışa tam olarak dahil olamamasının başlıca nedeni olarak belirtilmektedir.

Düşük maliyetli taşımacılık işletmeleri geleneksel taşıyıcılar ve onların hub sistemleri üzerinde rekabet ve maliyet baskısını giderek artırmaktadır. Bunun da ötesinde, Orta Asya’daki yeni hub sistemleri transfer yolcuların küresel akışında baskı oluşturabilmektedir. Buradaki tehdit havayolu işletmelerinin Frankfurt dışındaki alternatif bölgeleri ve rotaları kullanabilecek olmalarıdır. Bu risk havaalanının genişletilmesi daha da gecikirse artacaktır.

Hava Trafik Gürültü Kanunu German Bundestag tarafından 14 Aralık 2006 tarihinde yürürlüğe konulmuştur. Buradaki risk kanunu kapsamında Frankfurt’un bölgesindeki ölçütlere uyma zorunluluğu bulunmasıdır.

Uluslararası hava trafiğindeki yeni güvenlik düzenlemeleri yolcu bagaj ölçülerini ve özellikle sıvıların yolcu bagajında taşınmasını sınırlandırmıştır. Bu Fraport’un havacılık gelirlerine önemli ölçüde ters olarak etki etmektedir. Çünkü bu gelir büyük ölçüde uçak yolcuları tarafından yaratılmaktadır.

Yatırım ve döviz kuru riskleri ilk olarak hedge pozisyonları kurulması yoluyla yönetilmektedir. Hedge orijinal finansal enstrümanların nakit girişi, çıkışı veya miktarındaki zamanla olacak azalmayı ortadan kaldırmaktadır. Arta kalan riskler türev finansal ürünler kullanılması yoluyla azaltılmaktadır. Hedge pozisyonlarının tesis edilmesi yoluyla yatırım ve döviz kuru riskleri kontrol altında tutulmaktadır.

Pazar Riskleri: Fraport’un en başta gelen müşterileri, Lufthansa ve Star Alliance partnerleridir. Bu işletmeler 2003 yılından bu yana işletme gelirine dikkate değer katkılarda bulunmaktadırlar. Star Alliance ile ilişkilerin bozulması Fraport için dezavantaj yaratacaktır. Lufthansa’nın ekonomik önemi ve Avrupa hava taşımacılığı endüstrisi içindeki mevcut konsolidasyon süreci nedeniyle, bu bozulmanın uzun vadede olabileceği ihtimali kabul edilmektedir (risk senaryolarının geliştirilmesi etkin KRY uygulamalarının önemli unsurlarından birisidir). Böylece Fraport AG’nin en önemli müşterisi olarak Lufthansa’nın önemi artacaktır.

Bazı taşıyıcıların finansal durumları kötüdür. Bunun anlamı, bazı havayolu işletmelerinin bir ekonomik kriz olayında kısmen veya tamamen uçuşlarını durdurma ihtimalinin olabileceğidir. Ücretsiz slot verilmesi sonucunda finansal durumu kötü olan

bu işletmeler bu havaalanlarını tercih edeceklerdir. Borçlanma riskleri de olası hale gelmektedir ve hesaba katılmaya başlanmıştır. Ayrıca yer hizmetleri ile ilgili ücretler de risk konusu olarak dikkate alınmaktadır.

Ryanair işletmesi ile Fraport’un kurmuş olduğu ilişki grubun ekonomik gelişimine önemli katkılarda bulunmaktadır. Bu ilişkinin bozulması ise Frankfurt havaalanı üzerinde aynı ölçüde önemli ve ters etkiler yaratacaktır. Fraport havaalanı ve havayolu ilişkisinin öneminin ve bunun yarattığı riskler ile barındırdığı fırsatların farkındadır.

Planlanan Havaalanı Genişletme Programı Bağlamındaki Riskler: Frankfurt Havaalanının uluslararası hub havaalanı olma özelliğine dair mevcut statüsünü gelecekte de sürdürmesi ve güçlendirmesi için yeni bir iniş taksi yolu ve üçüncü yolcu terminali yapılması planı işletme için bir fırsat yaratmaktadır. Frankfurt havalimanı uluslararası hava taşımacılık merkezi (hub) olarak güçlü ve önemli bir fırsata sahiptir.

Havaalanının genişletilmesi, uluslararası havacılığın uzun vadede büyümesinden Fraport AG’nin pay alabilmesi için önemli bir gerekliliktir. Havayolu işletmeleri diğer havaalanlarına uçuşlarını transfer edebilmektedirler, bu ise bir hub havaalanı olarak ciddi tehlikeler yaratacaktır. Lufthansa’nın uçuşlarını veya işletim ünitelerini bir başka havalimanına transfer etmesi bu havaalanı için olumsuz bir etki yapacaktır.

Bölgedeki birçok yatırım grubu, genişleme planı için memnuniyetsizliklerini ve bu plana karşı olduklarını belirtmektedirler. Halihazırda yatırım grupları ve komitelerin genişleme için hesaplarını artırmalarına rağmen, planın uygulanmasındaki bir gecikme ya da genişlemeye karşı bir yasal karar çıkmasına dair risk söz konusudur. Bu risk ise finansal bir sıkıntıyı ortaya çıkaracaktır. Fraport AG, tavsiye ve uzlaştırma prosedürü sonuçlarını izleyerek 10-nokta faaliyet planı yayınlamıştır. Burada amaç havaalanı genişlemesi yoluyla etkilenecek popülasyon ve gruplarca mümkün olan en iyi şekilde anlaşılmanın sağlanmasıdır. 10-nokta faaliyet planı aynı zamanda yapılardaki gürültü azaltma ölçütlerini ve demiryolu gibi alternatif ulaşım modlarına olan desteğini içermektedir. Eğer istenilen şekilde havaalanının planlanan genişletilmesi gerçekleştirilmezse, mevcut yatırımların değeri, önemli ölçüde zarar görecektir ve zayıflayacaktır.

Yasal Riskler: Projelere dair yasal nedenlerden ötürü ortaya çıkacak aksaklıklar Fraport’u olumsuz olarak etkileyecektir.

Diğer Riskler: Fraport’un operasyonları kazalar, terörist saldırılar, yangın ve teknik aksaklıklar gibi olaylar nedeniyle olumsuz şekilde etkilenebilmektedir.

İşletmenin sigortası normal havaalanı faaliyetlerinden kaynaklanan riskleri kapsamaktadır ve aynı zamanda önemli yatırımlar Fraport’un politikasında müşterek sigorta edilmiştir. Üçüncü kişiler tarafından yaratılan hasarlar da işletmenin işletim yükümlülük riskleri kapsamındadır.

Piyasa riskleri kadar tüm politik, ekonomik ve işletme bazlı riskler belirli yabancı bölgelerde dikkate değer niteliktedir. Bu riskler özellikle Antalya ve Lima da mevcut olarak belirlenmiştir. Antalya uluslararası havaalanı terminalinde işletim imtiyazı 31 Temmuz 2007 süresiyle sınırlıdır. Antalya’da ikinci dış hatlar terminalinin açılması ve ikinci terminal nedeniyle uğranılacak gelir kaybı Fraport tarafından hesaba katılmıştır. Fraport’un Antalya I. ve II. Dış hatlar terminallerinin işletimiyle ilgili 12 Nisan 2007 tarihinde yapılan ihaleyi kazanmasıyla KRY uygulamaları kapsamında dikkate alınan bu projeye ilişkin gelir kaybı riski ortadan kalkmıştır. Bu öngörü ve proaktif yaklaşım Fraport’un KRY sisteminin bir faydası ve başarıyla uygulanmakta olduğunun bir göstergesi olarak ele alınmaktadır.

Fraport’un bilgi teknolojileri güvenliği alanında önemli riskleri görülmemektedir. Güvenlik ile ilgili zayıf performans ve ilgili riskler imaj ve itibarı etkileme potansiyeli taşımaktadır.

1.1.3. Fraport A.G. Kurumsal Risk Yönetiminde Risklerin Değerlendirilmesi

Fraport belirlediği risklerin değerlendirilmesi ve analizi sonucunda risklerin kurumsal etkisini hesaplamıştır. Tüm riskler değerlendirildiğinde bunların Fraport için işletmenin sürekliliği bağlamında varlıkları ve likiditeyi tehlikeye sokmadıkları ortaya çıkmıştır. Görülebilir geleceğe ilişkin işletmenin varlığını sürdürmesine engel ve varlığını tehlikeye atan ayırt edilebilir riskler bulunmamaktadır.