• Sonuç bulunamadı

Fotoğraftan Yararlanan Bilimler

2.5. Fotoğrafın Farklı Alanlardaki Etkinliği

2.5.1. Fotoğraftan Yararlanan Bilimler

Fotoğraf, icadından sonra bazı teknik kusurlarının hızla giderilmesiyle kısa bir süre zarfında hayatımızın hemen hemen her alanında faaliyet gösteren bir araca dönüşür. Artan çekim hızı, elde edilen görüntünün doğruluğu ve netliği, mekanik bir yöntemin “nesnelliği” birleşip, fotoğrafı, başta bilim olmak üzere, mimariden endüstriye, adaletten, botaniğe kadar insan etkinliğinin bir çok alanında son derece inandırıcı ve doğrudan bir kanıt haline getirir. Bu özellikleriyle, tüm bu alanlarda ama özellikle bilim adına önemli gelişmelerin yaşanmasını sağlayacak çok değerli bir yardımcıya dönüşür.

Fotoğrafın bulunuşunun yaydığı heyecan dalgası, bilim adamları üzerinde de etkili olur ve hemen yeni icadın sunduğu imkanlardan yararlanmak üzere kolları sıvarlar. Fotoğrafı uygulama alanına ilk dahil eden bilimlerden biri gökbilimi olur.

244

Hasan Bülent Kahraman, Sanatsal Gerçekler, Olgular ve Öteleri, Everest Yayınları, İstanbul 2002, 7s.

“Paris Bilimler Akademisinin Louis Jacques Mande Daguerre’in buluşundan haberdar olduğu yıl François Arago adlı bir Fransız fizikçi Daguerre’in ay’ın fotoğrafını çekmesi için teşvik etti, fakat bu girişim bir bozgunla sonuçlandı. Buna rağmen Arago kötümser değildi ve daguerrotipler sayısız ay ve güneş klişesi elde ettiler. Nihayet 1840 yılında Amerikalı J.W.Draper ilk ay resmini çekti. 2.5 c.m bir çapa sahip olan bu ay resminde dağlar ve kraterler belli oluyordu”245. Ayın bu görüntülerinin ardından, “fotoğraf, 1860’taki tam güneş tutulmasında, o zamana dek kullanılmış, gözlem araçlarının açıklamakta yetersiz kaldığı bir olguyu ilk kez kanıtlar. İki gökbilimci ve fotoğrafçının, İngiliz Warren De La Rue, ve Cizvit sahibi, Secchi’nin, tutulmanın çeşitli evreleri hakkında çektikleri dizi fotoğraflarda, güneş yüzeyinden uzaya fışkıran ve kimilerinin o zaman dek varlıklarını kuşkuyla karşıladıkları, sıcak gaz kütleleri açıkça görülür. Ve iki adam, ‘güneşten yayılan sıcak gaz kütleleri, optik yanılsama ürünü değil, gerçek olaylardır’ sonucuna varırlar.”246 Bu tarihlerden başlayarak fotoğraf, yeni gezenlerin, gök cisimlerinin, yıldızların bulunmasında, ay ve diğer gezegenler hakkında bir çok bilinmeyenin aydınlatılmasında, gökbilimine inanılmaz katkılar sağlamıştır ve sağlamaya da devam etmektedir. Örneğin şimdilerde, Pohonex uzay aracından elde edilen fotoğrafların, Mars’ta şu an ya da geçmişte hayat olup olmadığına dair önemli ipuçları vermesi beklenmektedir.

Warren De La Rue, Secchi, Tam Güneş Tutulması, 1860

245 Erhan Ergin’den Aktaran: Sadık Tumay, “Sanatın Bilimselliği Sürecinde Fotoğraf”, Matematik ve Felsefe 5. Ulusal Sempozyumu’na sunulan bildiri, İstanbul 11 Eylül 2007.

246

Quentin Bajack, Karanlık Odanın Sırları Fotoğrafın İcadı, Çev: Ali Berktay, YKY, İstanbul 2005, 83 s.

Gökbilimi, açısından Türkiye’ye baktığımızda sonuç pek iç açıcı değildir. Türkiye’de bilimsel anlamda astronomi araştırmaları yakın denebilecek bir tarihte 1933 yılında, başlamıştır. Bugün sadece üç üniversitede astronomi ve uzay bilimleri mevcuttur: İstanbul, Ankara ve Ege. Türkiye’nin uzaydaki ilk varlığı 1994 yılında Türksat 1B’yle olur. İlk mini gözlem uydusu olan BİLSAT ise 2003 yılında uzaya gönderilir. Görüldüğü gibi Türkiye’nin uzay araştırmaları oldukça dar bir çerçevede ilerlemektedir. Dolayısıyla, fotoğraftan, bu alanda, etkin bir şekilde yararlanıldığını söylemek çok güçtür.

Bilimsel bir aygıt olarak fotoğraf makinesinin ilk kullanıldığı alanlardan biri de tıptır. “Tıbbi araştırma yapanlar çalışmalarının daha anlaşılır ve sürekli olması için görsel kayıtlar ve arşivler oluşturarak fotoğrafik belgelemeler yapmaktadırlar. Araştırmalarda elde edilen fotoğraflar tanımlamaları desteklemekle kalmaz, aynı zamanda da detayların gözden kaçmasına karşı bir koruyuculuk da sağlayabilir. Tedavi alanında fotoğraf kayıt tutmayı daha aydınlatıcı ve güvenilir yapar. Hastalıkla ilgili önceki durumların hatırlanması bazen mümkün olmayabilir. Bu durumda bazı görsel kayıtların, tarihlenip sunulmasında fotoğraflar, örnekli öğretimin, yayının ve araştırmanın en değerli ve önemli kanıtları olurlar.”247

Duchenne de Boulogne, 1852-1856

247

http://64.233.183.104/search?q=cache:XgWiJ81CFY8J:www.beyhanozdemir.com/showarticle.asp %3Farticle%3D7+bilim+foto%C4%9Fraf+ili%C5%9Fkisi&hl=tr&ct=clnk&cd=12

Bu bağlamda bir takım tarihsel örneklere bakacak olursak: Albert Sands Southwork ve Josiah Johnson Hawes, 1852 yılında Massachusetts hastanesinde anestezide eterin ilk kullanımının fotoğraflarını çekmişlerdir. 1868 yılında, Hardy ve Montméja adlı iki doktor, cilt hastalıklarını fotoğraflarla anlatan bir kitap yayınlar. Fotoğraf tıp alanında savaş yaralarını ve cerrahi müdahaleleri belgelemek için de kullanılır. Ama o dönemde fotoğrafa en düzenli biçimde başvuranlar, belki de ruh doktorlarıdır. İngiliz, Hugh Diamond, hastalarının portrelerini tipoloji amaçlarıyla ve fizyognomonist* bir bakış açısıyla, fotoğraflamış ilk ruh doktorlarındandır. Fizyognomoniye, tutkuyla bağlı diğer bir doktor, Fransız Duchenne de Boulogne’dir. 1852-1856 yılları arasında gerçekleştirdiği çalışmasında, insanların yüz kaslarına tek tek elektrik verip, fotoğraflayarak, yüz adalelerinin ve onların yansıttıkları duyguların dizinini çıkartır.248 1872 yılından itibaren, koşan atların dörtnala hareketini fotoğraflayarak, insan gözünün yakalayamadığı bir olguyu açığa çıkarmayı başaran Amerikalı Eadweard Muybridge, ise insan hareketlerinin sayısız türlerini parçalara bölerek binlerce görüntü elde eder. “En basit gündelik hareketlerin, örneğin yürümek, bile fotoğraflarla dondurulan anları şaşırtıcı oluyordu. Pratik olarak da, doktorlara, protez, takma bacak, tasarlayanlara faydalı bilgiler veriyordu.”249

19. yüzyılın sonunda, tıp alanında büyük bir gelişme yaşanır. Bu, W.C.Röntgen’in x ışınlarını bulmasıdır. Bir nevi negatif olarak düşünebileceğimiz röntgenin - çünkü vücudu geçen x ışınları üzerine gümüş bromür sürülmüş plastik bir yapraktan ibaret olan röntgen filmi üzerine düşürül ve daha sonra bu film banyo edilir- başta hastalıkların tanısı ve insan vücudunun incelenmesi olmak üzere, tıpta bir çok kullanım alanı vardır. Bu konudaki ilk adımı, Ludwig Zehnder, “1896 yılında 9 adet filmi montajlayarak insan vücudunun x-ray fotoğrafını”250 elde ederek atar.

248 Bajack, a.g.e. 81 s.

* Fizyognomoni: İnsanları yüzlerinden tanıma bilimine ilişkin. 249

Nazif Topçuoğlu, İyi Fotoğraf Nasıl Oluyor, Yani?,YKY, İstanbul 40 s. 250 Tumay, a.g.m.

Tıp fotoğrafçılığının bir diğer önemli bölümü mikro fotoğraf ile ilgilidir. Bu kamera ve birleşik bir mikroskop ile yapılır. Hücrelerin gelişmesinin araştırılıp sunulmasında ya da mikro cerrahide mikro fotoğraf önemle kullanılmaktadır.251

Fotoğrafın sunduğu olanaklardan çok büyük ölçüde faydalanan bilim dallarından biri de arkeolojidir. Fotoğrafın arkeoloji için ne kadar önemli bir icat olduğunu, Arago, daha fotoğrafı tüm dünyaya ilan edilirken şu sözlerle dile getirir:

“Arkeoloji yeni teknik sayesinde ne kadar zenginleşecekti! Thebai, Mempish

ve Karnak’taki anıtların sadece dış yüzlerini kaplayan, hiyerogliflerin sayısının milyonları aştığı düşünülecek olursa bunların kopyalanması için onlarca yıl geçmesi ve bir ressamlar ordusunun bu işe yönlendirilmesi gerekirdi. Ama dagerotip sayesinde bir tek kişi bu işi tek başına başarıyla tamamlayabilecek.”252

Anıtların ve antik eserlerin belgelenmesiyle başladığı söylenebilecek olan arkeolojide fotoğraf kullanımı, kısa bir sürede kazılarda belgelemenin en önemli öğelerinden biri olur. 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın ilk çeyreği içinde fotoğraf kazı ve buluntuların kaydında standart teknikler arasına girmiştir. Günümüzde fotografik belge olmaksızın bir kazı düşünülemez. Fotoğraf, kazılarda, restorasyon, toprak ve ilgili kalıntıların analizi için büyük önem taşımaktadır. Bu fotoğraflar belgeleme ve yayın olmak üzere iki amaca yönelik olarak çekilir. Bunun yanı sıra, her arkeolojik eser müzelerde envantere alınma işlemi sırasında, teknik yönden mümkün olan en doğru biçimde fotoğraflanmalıdır. Müzeye giren her eserin fotoğraflanması temel bir zorunluluk olmalıdır. Bu sayede herhangi şekilde başına bir iş gelen veya şüphe edilen eserin doğruluğunu ispatlamak kolaylaşacaktır. Çalınan arkeolojik eserlerin geriye getirilmesinde çok önemli rol oynayan bu fotoğraflama işleminin müzelerimizin çoğunda yapılmaması veya kötü fotoğraflanması sonucunda, eserlerin geriye iadesinde büyük sorunlar yaşanmaktadır.253

251 http://www.beyhanozdemir.com/showarticle.asp?article=7 252

Giséle Freund, Fotoğraf ve Toplum, Çev: Şule Demirkol, Sel Yayıncılık,2006 İstanbul , 28 s. 253 Aykan Özener, “Arkeoloji Fotoğrafçılığı”, Fotoritim Sanal Fotoğraf Dergisi, Ekim 2007

Yukarıda bazı bilim dallarından örnekler vererek açıklamaya çalıştığımız gibi, fotoğraf bilim insanlarının araştırmalarını kolaylaştıran temel bilgi ve kanıt araçlarından biridir. Bu bağlamda tıp, arkeoloji, coğrafya, antropoloji ve daha pek çok bilim dalında insanı, evreni tanımak ve anlamak adına yapılan çalışmalara büyük bir katkı sağlamıştır. Fotoğraf, bilimsel çalışmalarda ampirik yöntemin bir parçası, Fransız gökbilimci Janssen’ın ifadesiyle “bilim adamının gerçek retinası” olmuştur.

Benzer Belgeler