• Sonuç bulunamadı

4. METAL FOSFATLAMA İŞLEMİ

4.5. Fosfatlama Sonrası Pasivasyon İşlemi

Pasivasyon, fosfat kaplama işleminin son aşamasında uygulanan bir işlemdir. Bu işlem kromlu ve kromsuz olmak üzere iki farklı şekilde yapılabilmektedir. Son yıllarda çevre sağlığı açısından kromsuz pasivasyon daha yaygın bir şekilde kullanılmaktadır [21].

Özellikle demir fosfat ve çinko fosfat banyolarından çıkan metal parçalarının üzerindeki fosfat tam anlamıyla homojen bir yapıda değildir. Bu tür fosfatlama işlemleri uygulanmış parçalara fosfatlama sonrası uygulanan pasivasyon işlemi ile yüzeyde homojen olmayan fosfat kristallerinin homojen bir yapıda olması sağlanır. Bu sayede, yüzeyde homojen bir hale getirilen fosfat kristalleri ile boya arasında kalan hava miktarı da en aza indirgenmiş olur.

50

Boya öncesi fosfatlama yüzey işlemlerinden geçen parçalar boya yapılana kadar belli bir süre hava ile temas halindedirler. Fosfatlama işleminden sonra yüzeylere pasivasyon işlemi uygulanmaz ise suya sertlik veren magnezyum ve kalsiyum iyonları parça yüzeyinde kalırlar. Boya altında kalan bu iyonlar havadan gelen oksijen ile birleşir ve tuz oluştururlar. Meydana gelen bu tuz oluşumu boya altında yırtılmalara ve çatlamalara neden olur. Fosfatlama sonrası yapılacak pasivasyon ile parça yüzeyinde bulunan ve suya sertlik veren magnezyum ve kalsiyum gibi iyonlar alınarak sonradan oluşabilecek boya yırtılmaları da engellenir.

Pasivasyon kimyasalları % 0.1-0.3 oranlarında kullanıldığından işletmeye maliyeti yüksek değildir. Bu işlem ortam sıcaklığında uygulanabilmektedir. İşlemin daha yüksek sıcaklıklarda uygulanması parçaların kurutma sürelerinin kısaltacağı için daha avantajlı olabilmektedir. Yüzeydeki fosfat tabakasının zarar görmemesi için işlem süresi oldukça kısa tutulur. Pasivasyon banyosunun pH’ı 4-6 arasındadır. Kromlu pasivasyon işlemlerinde +6 değerlikli krom kullanılır. Kromlu pasivasyon işlemlerinde ciddi arıtma tesislerinin kurulması ve kanser yapıcı etkisi açısından gerekli önlemlerin alınması zorunludur [17,21].

51

5. METALLERİN ELEKTROLİTİK KAPLAMA İLE RENKLENDİRİLMESİ

Malzeme yüzeylerini korozyona karşı korumak ve daha güzel görünmelerini sağlamak amacı ile yapılan oksitlendirme işlemine “renklendirme” denir [4].

Renklendirme yapılacak metalin cinsine göre istenilen rengi verecek kimyasal çözeltiler kullanılarak elektrolitik kaplama işlemi ile metal yüzeylerinde ince ve renkli oksit film tabakası oluşturulabilir. Günümüz teknolojisinde bu yöntem, daha çok el işçiliğinde, süs eşyaları, kapı kolları gibi dekoratif açıdan önemlilik arz eden parçaların üretiminde önemli bir yere sahiptir [4].

Elektrolitik renklendirme işlemi yapılacak malzemelerde renklendirme işlemi öncesi yüzey temizliği işlemlerinin doğru yapılması oldukça önemlidir. Renklendirme işlemi yapılacak parçaların yüzeyleri yağ ve kirden tamamen temizlenmiş olmalıdır. Eğer parça yüzeylerinde gözle görünen çizik ve çatlaklar var ise bunlar giderilmelidir, aksi durumda renklendirme işleminden sonra bu çatlak ve çizikler daha net bir şekilde ortaya çıkacak ve görüntünün bozulmasına neden olacaktır. Parlak bir renk elde etmek için parçanın parlak, mat bir renk elde etmek için de parçanın mat görünümde temizlenmesi gerekmektedir [4].

Farklı malzemelerden oluşan iş parçalarında tek renk oluşmaz. Bu nedenle renklendirilecek iş parçasının her tarafının aynı malzemeden olması gerekmektedir. Farklı malzemeden oluşuyorsa, renklendirme işlemi öncesi diğer malzemeler kolay kaplanabilen metalle kaplanıp, daha sonra renklendirilmesi yapılmalıdır [4] .

Metal malzemelerin elektrolitik kaplama ile renklendirilmesi işleminde renklendirilecek parça, renklendirme banyosuna katot veya anot olarak yerleştirilebilir. Renklendirme banyosu olarak, parça yüzeyinde istenilen rengi sağlayacak oksitleri oluşturabilecek metal tuzlarının sulu bir çözeltisi kullanılır. Elektrolitik kaplama ile yüzeyde oluşturulan filmin renk karakteristiği; yüzeyde oluşan oksitlerin türlerine, miktarlarına bağlı olarak değişim göstermektedir. Ayrıca

52

oluşan filmin kalınlığını etkileyen parametreler de oksitlerin türlerinin ve miktarlarının oluşumunda etkili olduğundan dolayı sıcaklık, pH, akım yoğunluğu gibi faktörler de farklı renklerde kaplamaların elde edilmesinde etkili olmaktadır. Paslanmaz çelikler yüksek korozyon ve iyi aşınma dayanımına sahip olmaları nedeniyle endüstride büyük bir kullanım alanına sahiptirler. Sahip oldukları bu özelliklerden dolayı özellikle dekoratif uygulamalarda farklı renklerde paslanmaz çelik saclar, profiller kullanılmaktadır. Paslanmaz çelik yüzeyinde farklı kalınlıklarda oksit filmi oluşturularak farklı renklerde parçalar elde edilebilmektedir. Çelik yüzeyinde oluşturulacak bu film, havada termal oksidasyon, kimyasal veya elektrolitik oksidasyon yöntemleri kullanılarak oluşturulabilmektedir [5].

Paslanmaz çeliğin elektrolitik kaplama ile renklendirilmesi işlemi, belirli konsantrasyonlarda kromik asit ve sülfürik asit içeren, belirli sıcaklıktaki çözeltiye daldırılarak gerçekleştirilmektedir. Bu işlem sırasında malzeme yüzeyinde metalin çözülmesi ve bununla birlikte elektrolitteki kromik asitin indirgenmesi ile çelik yüzeyinde farklı oksit oluşumları gerçekleşir. Uygulanan akım ile birlikte kaplama banyosuna katot olarak yerleştirilen çelik yükseltgenirken, kromik asit-sülfürik asit karışımından oluşan elektrolit içerisindeki kromik asitteki +6 değerlikli krom, +3 değerlikli krom iyonlarına indirgenir [25].

M → Mz+ + ze- (M = Fe, Ni, Cr) (5.1)

Cr2O72- + 14H+ + 6e- → 2Cr3+ + 7H2O (5.2)

Yukarıda verilen reaksiyonların oluşması esnasında meydana gelen her iki metal iyonunun hidrolizi sonucunda kompleks oksitler oluşur [25].

pMz+ + qCr3+ + rH2O → MpCrqOr + 2rH+ (zp + 3q = 2r) (5.3)

Şekil 5.1’de elektrolitik kaplama ile renklendirme işleminde meydana gelen, yukarıda verilen reaksiyonlara göre oluşması beklenilen poroz yapıdaki oksit filmin oluşum mekanizması şematik olarak gösterilmiştir [26].

53

Cr2O72- Redüksiyonu Cr ve Fe Oksit Kompleks Oksit

Fe3+→Fe2+ Oluşumu Oluşumu

Cr Oksit Oluşumu

Şekil 5.1: Paslanmaz çeliğin elektrolitik kaplama ile renklendirilmesi işleminde poroz yapıdaki oksit filmin oluşum mekanizmasının şematik gösterimi [26]

Elektrolitik renklendirme işleminde kullanılan banyonun endüstride en yaygın kullanılan kimyasal kompozisyonu, uygulanması gereken akım ve sıcaklık değerleri belirlidir. Paslanmaz çelik malzemelerin elektrolitik olarak renklendirilmesi işleminde banyo çözeltisi olarak 2.5M CrO3 + 5M H2SO4 içeren çözelti kullanılır. Renklendirme işlemi 75-80 °C’ de gerçekleştirilir. İşlemin uygulanma süresi arzu edilen renk tonuna bağlı olarak 10-30 dakika aralığındadır. Uygulanması gereken akım yoğunluğu ise 2.4-4.8 A/dm2 aralığında uygulanabilir. Uygulanması gereken akım yoğunluğu parçanın boyutu ve istenilen renk tonu göz önüne alınarak hassas bir şekilde belirlenir. Anot olarak platin veya calomel elektrot kullanılır. Bu işlem ile Şekil 5.2’de de görüldüğü gibi paslanmaz çelik yüzeylerinde mavi, kırmızı, yeşil, kahverengi, altın rengi ve bunların farklı ton renklerinde oksit filmleri oluşturulabilir [27-31].

54

Şekil 5.2: Paslanmaz çeliğin elektrolitik kaplama ile renklendirilmesi ile elde edilebilen renk tonları [32]

Elektrolitik yöntemle elde edilen renkli oksit filmi oldukça ince ve gözenekli bir yapıya sahiptir. Yapının ince ve çok gözenekli olmasından dolayı bu filmlerin mekanik özellikleri genellikle kötüdür. Bu kimyasal filmin mekanik özelliklerinin geliştirilmesi amacıyla yüzeye farklı kimyasal işlemler uygulanabilir. Bu amaçla uygulanan en yaygın işlem, sertleştirme işlemi olarak da bilinen katodik polarizasyon işlemidir. Elektrolitik renklendirme sonucu elde edilen film kalınlığı katodik polarizasyon işleminin uygulanması ile kalınlaşır ve gözenek miktarı minimize edilir [25,29-31].

Şekil 5.3’de elektrokimyasal yöntem ile renklendirilmiş paslanmaz çelik yüzeyindeki renkli oksit filmine ait SEM görüntüleri verilmiştir. Şekil 5.3.a’da yaklaşık olarak 10-20 µm boyut aralığındaki taneler görülmektedir. Yapılan birçok incelemede ana metal yüzeyindeki tane yapısının, renklendirme sonrası oluşan oksit filminin tane yapısı üzerinde etkili olduğu söylenmektedir. Buna göre şekil 5.3.a’da görülen morfolojide oksit tanelerinin farklı boyutlarda olmasında ana metalin tane yapısının da etkili olmuş olabileceği söylenebilir. Şekil 5.3.b’de ise daha yüksek büyütmelere

55

gidildiğinde oksit tabakasında noktacıklar şeklinde ince poroz bir yapının varlığı görülmektedir. Bunun sonucu olarak renklendirme işlemi veya kaplama yapılmamış malzemelerin yüzey özellikleri ile renklendirme sonrası elde edilen malzemenin yüzey özellikleri karşılaştırıldığında renklendirme işlemi sonrasında malzemenin yüzey pürüzlülüğünün artması beklenir [25].

Şekil 5.3: Renklendirilmiş paslanmaz çelik yüzeyinin SEM görüntüleri [25]

Metallerin elektrolitik renklendirilmesi işlemlerinde yaygın bir şekilde kullanılan kromik asit-sülfürik asit karışımından oluşan çözeltiler yüksek sıcaklıklarda oldukça tehlikeli olmakta, zehirlenme riski oluşturabilmektedirler. Bunun yanı sıra kromik asitin ciddi kanserojen etkisi de bulunmaktadır. Bu nedenlerden dolayı özellikle bu çözeltiler kullanılarak yapılan elektrokimyasal renklendirme işlemlerinde çalışma koşullarının hassas bir şekilde dizayn edilmesi oldukça önemlidir.

56

6. DENEYSEL ÇALIŞMA