• Sonuç bulunamadı

5.1. FĐNASMAN

5.1.2. Fonlama Sistemi

Sosyal risklerin gelecekte ortaya çıkarabileceği harcamalar için önceden karşılık ayrılması esasına dayanmaktadır. Kapitalizasyon sistemi olarak da adlandırılan bu sistemde, gelecekteki yükümlülüklerin bugünkü değerini karşılamaya yetecek miktarda primler ile yatırımların getirisi bir fonda toplanmak suretiyle sermaye stoku oluşturulmaktadır. Fonun kurulması bireysel ya da toplu olabilir. Katılımcılar emekli oldukları dönemde finansal sıkıntıya girmemek ve geleceklerini güvence altına almak için tasarrufta bulunarak oluşturulan bu fonlara prim ödemektedirler.

Fonda biriken tasarruflar ve nemaları katılımcılara emekli olduklarında ödenmektedir. Devletin yanı sıra özel sektör tarafından da uygulanarak sosyal güvenlik alanında yaşanan sorunların çözümünde tamamlayıcı bir işlev üstlenmektedir. Bunun yanı sıra sermaye piyasalarını derinleştiren, ulusal tasarruf düzeyini, istihdamı, sermaye verimliliğini ve GSMH’yi artırma gibi işlevleri de bulunmaktadır.

Sosyal güvenlik kapsamı dışında olanlarda ortaya çıkan güvence açığını kapatabilmek için bireysel temelde hizmet veren fonlama esaslı emeklilik proğramlarına yönelmişlerdir. Gelişmiş ülkelerde hayat standardının yükselmesi, sosyal güvenlik sisteminin sağladığının daha üzerinde emeklilik geliri elde etmek isteyenler açısından bu proğramların cazibe merkezi haline gelmesine neden olmuştur. Đki tür fonlama sistemi, yani özel emeklilik programı bulunmaktadır. Bunlar (Vakıf Emeklilik, 2004);

— Maaş Esaslı Emeklilik Programları: Yükümlülükleri ve/veya nihai maaş düzeyi göz önünde bulundurularak hesaplanan programlar.

— Prim Esaslı Emeklilik Programları: Yükümlülükleri çalışanların ödedikleri katkı payları esas alınarak hesaplanan programlardır.

5.1.2.1. Maaş Esaslı Emeklilik Programları

Bu emeklilik proğramlarında süre sonunda alınması planlanan emeklilik maaşının düzeyi, yani ne kadar olacağı başlangıç tarihinde belirlenmektedir. Maaş esaslı emeklilik proğramları hesaplanırken çeşitli yöntemlerden yararlanılmaktadır. Emeklilik geliri, her çalışma yılına karşılık gelen belirli bir gelire hak kazanma şeklinde, çalışma döneminin sonundaki aylık gelirin belirli bir yüzdesine hak kazanma şeklinde, ya da iki yöntemin birleştiği bir yönteme göre hesaplanmaktadır. Maaş Esaslı Emeklilik Programlarının avantajları ve dezavantajlarını aşagıdaki gibi sınıflandırabiliriz (Vakıf Emeklilik, 2004).

Avantajları:

• Çalışanlara, süre sonunda, emekliliklerinde ellerine geçecek olan gelirin düzeyini net olarak gösterebilmesi proğrama bir avantaj sağlamaktadır.

• Bu programlarda uygulanan işveren katkısının, genç çalışanlar için düşük, emekliliği yaklaşmış çalışanlar için ise yüksek olması özelliği, şirketlere uzun süreli bağlılıkla çalışan çalışanlar kazandırmaktadır.

• Çalışma süresi ile ücret/maaş sağlanacak emeklilik gelirinin de artması, çalışanları, zımni olarak, aktif çalışma hayatlarında aynı işyerinde çalışmaya teşvik etmektedir.

• Proğramın yukarıda sayılan avantajlarını güçlendiren bir diğer özelliği de işten ayrılma durumunda getirdiği uygulamalardır. Bu uygulama çalışan işten

ayrıldığında fon birikimlerinin emeklilik tarih ya da yaşına kadar dondurulması şeklinde ise ciddi bir dezavantaj olmaktadır.

Dezavantajları:

• Sistemin karmaşıklığı

• Đşten ayrılma durumunda çalışanların proğramda oluşan varlıklarına dokunamaması şeklindeki düzenlemelere açık olması

• Emeklilik maaşının hesaplanmasında son kazanılan ücret/maaş düzeyinin hesaplamalarda büyük önem taşıması özellikle düşük maaşla çalışanlar için çok ciddi bir dezavantaj olmaktadır. Bu dezavantaj özellikle fiziki gücün ağırlıklı olduğu işlerde daha fazla hissedilmekte fiziksel olarak zayıf olunan bir dönemde düşük bir gelir elde etme gibi sonuçlar doğurmaktadır.

5.1.2.2. Prim Esaslı Emeklilik Programları

Belirli bir çalışma programına hizmet vermek üzere "kapalı" veya isteğe bağlı katılımlara imkân verecek şekilde sigorta şirketleri veya banka vb. kuruluşlar tarafından "açık" statüde kurulabilen, prim esaslı olarak ve her çalışanın proğrama yatırılan primler ve birikimlerinin getirisi ölçüsünde kendisinin sorumlu olduğu proğramlara Prim Esaslı Emeklilik Programları adı verilmektedir (Vakıf Emeklilik, 2004).

Prim esaslı emeklilik programlarının özellikleri:

• Prim esaslı emeklilik programlarında primler sabit ya da değişken olarak tespit edilebildigi gibi, sadece çalışanlardan veya sadece işverenden ya da her ikisinden birden kesilebilmektedir.

• Emeklilik döneminde elde edilecek getirinin düzeyi, çalışma hayatından kesilen primler ve emeklilik birikiminin elde ettiği getirilerin düzeyine bağlıdır.

• Proğram varlıklarının yükümlülüklere eşit olması nedeni ise yükümlülükler de fiilen ve hukuken fonlanmıştır.

• Bu şeffaflık prim esaslı emeklilik proğramlarını kolay anlaşılabilir ve rahat izlenebilir kılmakta, bu da Prim Esaslı Emeklilik Proğramlarını cazip kılmaktadır.

• Bu proğramlarda bütün riskler çalışanların üzerindedir.

• Prim esaslı emeklilik proğramlarında, getiri riskini taşımaları nedeni ile genellikle çalışanlara degişik risk/getiri düzeylerinde farklı yatırım seçenekleri içeren portföyler ya da yatırım araçları sunularak aralarında tercih yapma ya da katkı payını mevcut alternatifler arasında paylaştırma imkânı bulunmaktadır.

• Prim Esaslı Emeklilik Programlarının sağladığı emeklilik maaşının fon varlıklarının düzeyine bağlı olması, yatırımlardan elde edilen getiri düzeyinin çalışanlar için taşıdığı önemi artırmaktadır. Fon yatırımlarının yüksek getirmesi durumunda maaş artmakta, düşük olması durumunda düşmektedir.

• Süre sonu özelliği, katılımcı süre sonunda ya birikimlerini toplu olarak alabilmekte ya da maaş ödemelerine çevirebilmektedir. Prim Esaslı Emeklilik Proğramlarının da avantajları ve dezavantajlarını aşağıdaki gibi sınıflandırabiliriz.

Avantajları:

• Devletin sosyal güvenlik sistemini sürdürmesinin maliyetlerinin giderek yükseldiği son dönemde, birçok maliyeti azaltması nedeniyle özel emeklilik planlarına ve bu planlar içerisinde Prim Esaslı Emeklilik Programlarına yönelmektedir.

• Birçok ülkede bu proğramlara uyğulanan vergi avantajı bu proğramları cazip kılmaktadır.

• Eğer çalışan işten ve içinde bulunduğu sistemden ayılırken birikimlerini alabiliyor veya devredebiliyorsa proğramın bu özelliği çalışanlar için çok ciddi bir avantajı sağlamaktadır.

Dezavantajları

• Eğer çalışan işten ve içinde bulunduğu sistemden ayılırken birikimlerini alamıyor veya devredemiyorsa bu proğram dâhilinde çalışanlar için çok ciddi bir dezavantaj olmaktadır.

Sonuç olarak belirtmek gerekirse, günümüzde özellikle emeklilik proğramları alanında yaşanan temel eğilimler, fon sistemine geçiş, fon yönetiminin özel sektöre geçişi, gelir esaslı proğramdan prim esaslı proğrama geçişdir (Ekin, Alper ve Akgeyik, 1999).