• Sonuç bulunamadı

Tip 3: Tendon normal trasesinda devamsızlık görülür Tendonda devamsızlık görülen bölge, T2 ağırlıklı kesitlerde tipik olarak hiperintens sinyal verir.

1.4.4. Subakromial SıkıĢma Sendromunda Tedavi 1 Konservatif Teda

1.4.4.4. Fiziksel Modaliteler Ve Elektroterap

Soğuk uygulama: Soğuk, sinir ileti hızını yavaĢlatma, ağrı eĢiğini yükseltme ve kapı kontrol teorisi mekanizması ile ağrı kesici etki oluĢturur. Akut durumda ve yakınmaların çok Ģiddetli olduğu dönemlerde uygulanabilir. Semptomları ortaya çıkaran aktiviteyi takiben ve egzersiz sonrası 10-20 dakika buz uygulanması daha sonra inflamasyon oluĢması olasılığını azaltır.

Yüzeyel sıcak uygulama: Lokal ısı, vazodilatasyon oluĢturur, metabolizmayı arttırır ve hızlandırır, bağ dokusu viskoelastisitesi artırır, kas spazmını çözer ve ağrıyı azaltır. Akut dönem geçtikten sonra özellikle egzersizlerden önce kası gevĢetmesi ve analjezik etkilerinden yararlanmak için uygulanır. Hotpack ve infraruj gibi yüzeyel ısı ajanları kullanılır (49).

Elektroterapi Modaliteleri: Analjezik etki amaçlı Transcutaneous Electrical Nerve Stimulator (TENS) ve Diadinamik Akım gibi elektroterapi modaliteleri kullanılabilir. TENS; kapı kontrol teorisine göre analjezik etki sağlayarak ağrı

28

oluĢturan kısır döngüyü kırması, alıĢkanlık yapmaması ve yan etkisinin olmaması nedeniyle analjezik amaç için sıklıkla kullanılan bir modalitedir (50).

Ġyontoforez

Kesintisiz doğru akım kullanılarak, fizyolojik olarak aktif iyonların deri ve müköz membranlardan vücuda giriĢinin sağlanmasıdır.

LeDuc tarafından 1903 te keĢfedilen bu tekniğin temel prensibi, elektrik yüklü elektrodun, aynı yüke sahip iyonu itmesi esasına dayanır. Bu nedenle, fizyolojik olarak aktif madde pozitif yük taĢıyorsa anod altına, negatif yük taĢıyorsa katod altına konur (51).

Ġyontoforez oral veya parenteral ilaç alınımına bir alternatiftir. Bazı ilaçlar veya kimyasal bileĢikler çözüldüğünde pozitif ve negatif iyonlarına ayrıĢırlar. Ġyontoforezde bu tür eriyikler kullanılır. Suda çözülebilen ya da jel Ģeklinde olan ilaç, elektrot ile hastanın cildi arasına sürülür. Akım verildiğinde ilaç deriden vücuda girer, yüzeysel kaslara kadar ulaĢarak genel dolaĢıma karıĢır.

Ġyontoforez uygulamasında hastanın akıma gösterdiği toleransa, verilecek ilaca olan alerjisine ve kontrendikasyonlara dikkat edilmelidir. Scholtz 'un radyoizotop teknik kullanarak yaptığı ölçümlerde, iyontoforez ile iyonların 6 cm derinliğe ulaĢtığı gösterilmiĢtir (52).

Glass ve arkadaĢları, rhesus maymunlarında omuz, dirsek, kalça, diz ayak bilek eklemine radioizotopla iĢaretlenmiĢ deksametazon iyontoforezi uygulayarak, deksametazonun eklem kıkırdağı dahil tüm eklem yapılarına ulaĢtığını göstermiĢtir. Artrit, bursit, tendinit tedavisinde dekzametazon iyontoforezinin yararlı sonuçlar verdiği bildirilmektedir. En önemli dezavantajı, vücuda giren ilaç dozunun ayarlanamamasıdır. Ġyontoforezin genel kontrendikasyonları, allerji ve yeni oluĢmuĢ nedbe dokusudur (52).

Derin Isıtıcılar

Ultrason: En iyi derin ısıtma yapan fizik tedavi ajanıdır (53). Supraspinatus tendonu için 5 dakika süreyle 1.2-1.5 w/cm² dozunda uygulanabilir. Fizyolojik etkileri; periferal kan akımını, doku metabolizmasını ve doku esnekliğini arttırır (54). Ultrason kullanılarak iyonların deri yoluyla vücuda verilmesi iĢlemine ise fonoforez denir. Lokal ağrı kesiciler, antienflamatuar ilaçlar ve kortikosteroidler kullanılabilir. Sürekli moduna ayarlanıp 0.5-1 w/cm² dozda uygulanabilir (55).

29

Kısa dalga diatermi: Kısa dalga yüksek frekanslı bir elektrik akımıdır. Genellikle 27.12 MHz frekanslı elektromagnetik akımlar kullanılır. Derin ısının tedavi edici olabilmesi için doku ısısının 40-45 derece olması gerekir.

Uygulama yöntemleri

A. Kondasatör (kapasitör) teknik: Elektrodlar plastik yada cam koruyucu içine yerleĢtirilir ve tedavi edilecek bölge 2 elektrod arasına alınır. Bu uygulamada genellikle deri altı yağlı doku, daha derindeki kas dokusundan daha iyi ısınır. Dahili elektrod kullanılarak pelvis organları ısıtıldığında, derialtı yağlı dokudaki akım alanlarının amplitüdü küçültülebilir. Yine yağ dokusu az olan el, elbilek, ayak, ayak bileği gibi bölgelerde bu yöntemle uniform bir ısınma sağlanabilir.

B. Ġndüksiyon tekniği: Monod, diplod ve sarmal elektrod Ģeklinde uygulamaları vardır. Ġndüksiyon tekniğin uygulandığı durumlarda derialtı yağlı dokudan daha çok, daha derindeki su içeriği yüksek dokular, özellikle kaslar ısınır. Sırt, bel ve uyguluğa uygulanabilir.

Kesikli kısa dalga diatermi, kısa dalganın non-termal etkilerinden yararlanmak için kesikli kısa dalga (KDD) uygulaması yapılır. Yüksek ısının sakıncalı olduğu durumlarda örneğin akut ve subakut yumuĢak doku sorunlarında kullanılmaktadır. Uygulama süresi 5-30 dk arasında değiĢir.

KDD nin endikasyonları

Osteoartrit, bursit, epikondilit, periartrit, periostit, poliartrit, tendovaginit, spondiloz, bel ve bacak ağrıları, miyaljiler, nevralji, nörit, periferik dolaĢım bozukluğu, prostatit, adneksit, dismenore, temporomandibular eklem inflamasyonu, parotit, sinüzit kısa dalganın baĢlıca endikasyonlarıdır.

KDD nin kontrendikasyonları

Kardiak pacemaker taĢıyan hastalarda yüksek frekanslı akım tedavisi kontrendikedir. Yine metalik implant bulunan bölgelere ve hamilelerin karın bölgelerine uygulanması da kontrendikedir. Kontakt lensler sıcak noktalar oluĢturabileceğinden tedaviden önce çıkarılmalıdır. Rahim içi araç bulunan hastalar tedavi edilmezler. Su içeriği yüksek olan karaciğer, gözler, testisler gibi organlara uygulama sırasında ve periferik arter yetersizliği olanlarda dikkatli olunmalı ve doz minimumda tutulmalıdır (56).

30 1.4.4.5. Cerrahi Tedavi

Konservatif tedavinin yetersiz kaldığı durumlarda baĢvurulur. Neer 1983‟de yayınladığı yazıda anterior akromiyoplasti endikasyonlarını total rüptür, 40 yaĢ üzeri

hastalarda 1 yıl süren uygun konservatif tedaviye rağmen disabilitenin halen sürmesi, 40 yaĢından genç hastalarda bursektomi esnasında tespit edilmiĢ inatçı evre II lezyonlar ve anterior akromiyon, diğer prosedürlerden bir ya da birkaçı uygulanmıĢ ve sonuç alınamamıĢ hastalar olarak tanımlamıĢtır (57).

Konservatif tedavinin uygulanma süresi farklı kaynaklarda 6 ay ile 18 ay arasında değiĢmektedir. Evre I‟de konservatif tedavi uygulanır, cerrahi tedavinin yeri yoktur (57).

Evre II‟de ilk seçenek konservatif tedavi olup, konservatif tedavinin uygulanma süresi farklı kaynaklarda 4 ay ile 18 ay arasında değiĢmektedir (58). Tedavi baĢarısız olursa cerrahi tedavi yapılır.

Evre III‟te, rotator manĢet yırtığı olan hastalarda; eğer hasta genç değilse, rotator manĢet yırtığı akut bir travma sonucu oluĢmamıĢ ise, rotator manĢette masif yırtık veya tuberkülüm majusta deplasman yok ise ilk seçilecek tedavi konservatiftir. Akut travma sonrası klinik ve radyolojik muayene yöntemleriyle rotator manĢet yırtığı veya tuberkülüm majusta deplase kopma kırığı oluĢmuĢ özellikle genç hastalarda cerrahi tedavi uygulanır (59).

Rotator manĢet cerrahisindetedavi prosedürleri basitçe artroskopik, artroskopi yardımlı (miniopen), açık olarak sınıflandırılabilir. Tendon rüptürünün eĢlik etmediği olgularda artroskopik yaklaĢımtercih edilirken, tendonda %50‟den fazla parsiyel rüptür tespit edilmiĢse „miniopen‟ tekniği, masif yırtık varsa açık akromiyoplasti ve rotator manĢet tamiri yapılır (58).

Günümüzde subakromiyal sıkıĢma sendromunun cerrahi tedavisinde en çok rağbet gören yöntem 1985 yılında Ellman‟ın tanıttığı „artroskopik subakromiyal dekompresyon‟ yöntemidir. Ġlk yayınladığı çalıĢmasında tekniğin en az açık dekompresyon kadar baĢarılı olduğunu söylemiĢ, devam çalıĢmasında %88 baĢarı elde ettiğini açıklamıĢtır. Sonraki yıllarda Sachs ve arkadaĢları hastaların prognozunun ilk 3 ayda daha iyi olduğunu bildirmiĢlerdir. Artroskopik olarak uygulanan subakromiyal dekompresyonun açık anterior akromiyoplastilere göre en belirgin üstünlüğü, deltoid kasının yapıĢma yerinin korunması ve böylece erken ve

31

göreceli olarak daha agresif bir rehabilitasyon programı ile hastanın günlük yaĢam aktivitelerine ve spora daha önce dönmesine imkan tanımasıdır (60). Her iki teknikte de 3 aydan sonraki prognozlar benzerdir (58).

Cerrahi baĢarı yırtığın boyutları ve olayın süresiyle yakından ilgilidir. Masif yırtıklar ve kronik olgularda sonuçların daha az yüz güldürücü olduğu bildirilmektedir. Bartolozzi ve ark. 136 hastayla yürüttükleri 4 yıl süren çalıĢmalarının sonucu olarak semptom süresi 1 yıldan kısa, yırtık 1 cm²‟ den küçük, fonksiyonellikte ciddi kayıp yok ise 18 ay konservatif tedavi ile hasta takibinin yüz güldürücü sonuçlar verdiğini bildirmiĢlerdir (61).

32

Benzer Belgeler