• Sonuç bulunamadı

5. Bulgular ve Yorum

5.4. Firmaların Kurumsal Yapısı

KOBİ’lerle ilgili demografik ve tanımlayıcı istatistiki sorulardan sonra, Adıyaman ve Gaziantep illerindeki KOBİ’lerin yönetim biçimlerini analiz etmek ve kurumsal yönetim ilkelerini uygulama düzeylerini ölçmek için katılımcılara evet/hayır şeklinde cevaplayacakları sorular yöneltilmiştir.

Tablo 7: Firmaların Mevcut Kurumsal Yapısı

Şirketin Genel Yapısı Evet Hayır

N % N %

Yönetim Kurulu başkanı ile Genel müdür aynı kişidir. 127 79,4 33 20,6 Şirketin Genel Müdürü aynı zamanda yönetim kurulu üyesidir. 150 93,8 10 6,2 Şirketin İnternet sitesi vardır. 115 71,9 45 28,1 İleride şirketimizi halka açarak, Borsaya girmeyi düşünüyoruz. 40 25 120 75 Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun Anonim şirketler için getirdiği

yeniliklerden haberdarız. 138 86,3 22 13,7 Yeni Türk Ticaret Kanunun bağımsız denetim ile ilgili olarak getirdiği

yeniliklerin farkındayız ve uygulamaya çalışıyoruz. 131 81,9 29 18,1 Yönetim kurulu üyelerinin oy hakları eşittir. 114 71,3 46 28,7 Yönetim kurulunda, Yönetim Kurulu başkanı son sözü söyler ve

kararların alınmasında daha etkilidir. 104 65 56 35 SPK Kurumsal yönetim ilkeleri ile ilgili yeterli düzeyde bilgimiz

vardır. 50 31,3 110 68,7

Son beş yılda Yönetim Kurulu ile üst yönetimin hissedarlar aleyhine

verilmiş kararları bulunmaktadır. 65 40,6 95 59,4 Bağımsız üyelerin, Yönetim kurulu Başkanı ile herhangi bir ilişkisi

bulunmamaktadır. 105 65,6 55 34,4

Yönetim Kurulunda yabancı ülkelerden üyeler bulunmaktadır. 26 16,3 134 83,7 Yönetim kurulu üyelerince Hisse senedi alım satımında herhangi bir

anlaşmazlık ve problem çıkmamıştır. 128 80 32 20 Yönetim kurulu üyelerimiz başka bir işletme adına yönetim de

bulundukları şirketle iş ilişkisine girmezler. 139 86,9 21 13,1

Adıyaman ve Gaziantep illerindeki KOBİ’lerin büyük bir kısmını aile şirketleri oluşturmaktadır. Çalışmaya katılan KOBİ’lerin aile şirketi olup olamadığını anlamak için “Yönetim Kurulu başkanı ile Genel müdür aynı kişidir” sorusu yöneltilmiştir. Katılımcıların %79,4 oranında “Evet” , %20,6’ oranında ise “Hayır” cevabını verdiği görülmüştür. Buna göre Adıyaman ve Gaziantep illerinde bulunan KOBİ’lerin aile şirketi özelliği taşıdığı ve yönetim kurulu başkanı ile genel müdürün

genelde aynı kişi olduğu görülmüştür. Bu sonuca göre KOBİ’lerin kurumsal yönetim ilkelerine uygun hareket etmedikleri görülmüştür.

Kula (2005)’nın Türkiye genelinde halka açık olmayan 386 şirket üzerine yapmış olduğu çalışmasında, katılımcılara yönetilen ve şirketin genel müdürü ile yönetim kurulu başkanı aynı kişidir, tarzındaki bir soruya verilen cevapların %55 oranında “hayır” cevabı alınmıştır. Bu sonuç Adıyaman ve Gaziantep illerindeki KOBİ’lerin, Türkiye’deki halka açık olmayan diğer şirketlerden farklılık gösterdiği ve kurumsal yönetimi anlama ve uygulama düzeylerinin daha geride olduğu anlaşılmaktadır.

Katılımcılar kendilerine yöneltilen “Şirketinizin Genel Müdürü aynı zamanda yönetim kurulu üyesidir.” Şeklindeki bir soruya %93,8 oranında evet, %6,2 oranında hayır cevabı vermişlerdir. Bu sonuca göre çalışma yapılan bölgedeki KOBİ’lerin tamamına yakınının genel müdürü aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olduğu anlaşılmaktadır. Bu durum üzerine literatürde faklı görüş yer almakla beraber, yaygın olan görüş genel müdürün aynı zaman da yönetim kurulu üyesinin olmasının kurumsal yönetim anlayışına uygun olmadığıdır. Aygün ve İç (2007) yaptıkları çalışmada genel müdürün aynı zaman da yönetim kurulu üyesi olmasının kurumsal yönetim ilkelerine uygun olmadığını ortaya koymuşlardır. Adıyaman ve Gaziantep illerinde yapılan bu çalışmada ortaya çıkan %93,8 oranı, literatürdeki diğer çalışmalarla paralellik gösterse de, bu oran mevcut çalışmalara göre çok yüksektir.

“Şirketinizin internet sitesi var mıdır?” biçiminde yöneltilen bir soruya katılımcıların, %71,9’u evet, %28,1’i hayır şeklinde cevap vermişlerdir. KOBİ’lerin internet sitesinin olması kurumsal yönetim anlayışının gelişmesi açısından önem arz etmekle beraber firmanın tanınması ve bilinmesi bakımından da önemlidir. Yeni TTK’nın 1524 maddesinin gerekçesinde belirtildiği üzere, sermaye şirketlerinin 01.07.2014 tarihinden itibaren internet sitesi açması ve kullanması zorunlu hale getirilmiştir. Bu madde ile hedeflenen, şeffaflığın en üst düzeyde sağlanmasıdır.

KOBİ’lerin geleceğe bakış açılarını ölçmek ve kurumsal yönetim anlayış düzeylerini anlamak için, “İleride şirketimizi halka açarak, borsaya girmeyi düşünüyoruz” biçimindeki önermeye, KOBİ’lerin %25’i evet, %75’i hayır seçeneği

işaretlemiştir. Buna göre KOBİ’lerin az bir kısmın gelecekte büyümek istedikleri, büyük bir çoğunluğunun ise mevcut yapısını koruyup aynı şekilde devam etmek istedikleri anlaşılmaktadır. Bu düşüncenin temelinde ise bölgedeki işletme yöneticilerinin, “küçük olsun benim olsun” mantığına sahip olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir.

Çalışma bölgesindeki KOBİ’leri mevzuattaki değişiklikleri takip edip etmediklerini anlamak için “Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun şirketler için getirdiği yeniliklerden haberdarız.” Şeklinde bir cümle yöneltilmiş ve kendilerinden evet/hayır şeklinde cevap verilmeleri istenmiştir. Katılımcıların %86,3’ü evet yanıtını verirken, %13,7’si hayır yanıtını vermiştir. KOBİ’lerin büyük bir bölümünün yeni TTK’ nın getirdiği yeniliklerin farkında olup, bu yeniliklerin kendileri ile ilgili olan kısımlarını uygulamaya çalıştıkları söylenebilir. Önce ki paragraflarda da görüleceği üzere, şirketlerin büyük bir kısmının internet sitesinin olması, KOBİ’lerin mevzuattaki yenilikleri ve değişiklileri yerine getirmeye çalıştıklarını açıkça göstermektedir.

KOBİ’lerin mevzuattaki değişikliklerden haberdar olup olmadıklarını anlamak için sorulan bir diğer soru ise “Yeni Türk Ticaret Kanunun bağımsız denetim ile ilgili olarak getirdiği yeniliklerin farkındayız ve uygulamaya çalışıyoruz” şeklindedir. Bu soruya %81,9 evet, %18,1 hayır cevabı verilmiştir. Bu soruya verilen cevap ile önceki soruya verilen cevap arasında bir paralellik olduğu ve genel olarak KOBİ’lerin mevzuattaki değişiklikleri takip ettikleri görülmektedir.

Baykut (2013: 91)’un Afyon’daki anonim şirketler üzerine yaptığı araştırmada, şirket yöneticilerinin Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun şirketler için getirdikleri yenilikleri takip ettikleri sonucunu elde etmiştir.

KOBİ’lerin %71,3’ünde yönetim kurulu üyelerinin oy haklarının eşit olduğu, %28,7’sinde ise bazı üyelerin oylarının ayrıcalıklı olduğu görülmüştür. Genel olarak yönetim kurulunda üyelerin oy haklarının eşit olması adillik ilkesi çerçevesinde önem kazanmaktadır.

“Yönetim kurulunda, Yönetim Kurulu başkanı son sözü söyler ve kararların alınmasında daha etkilidir” şeklindeki soruya, katılımcıların %65’i evet, %35’i hayır

cevabını vermiştir. Bu sonuca göre, Yönetim kurulu üyelerinin eşit oy hakkına sahip olmasına karşın, KOBİ’lerde kararların alınmasında yönetim kurulu başkanının etkili olduğu görülmektedir.

SPK Kurumsal yönetim ilkelerinin bilinmesi ile ilgili sorulan bir soruda, katılımcıların %31,3’ünün bilgi sahibi olduğu, %68,7’si gibi büyük bir kısmının ise bu konuda bilgisi olmadığı görülmüştür.

KOBİ’lerde yönetim kurulu ile üst yönetimin hissedarlar aleyhine verilmiş kararları olup olmadığı sorulmuş, %40,6’sı evet, %59,4’ü hayır cevabını vermiştir. Bu oran KOBİ’lerde sorumluluk ilkesinin var olduğunu göstermektedir.

Bağımsız üyelerin yönetim kurulu başkanı ile ilişkisi araştırıldığında, %65,6’sında bir ilişkisinin bulunmadığı, %34,4’ünün ise aralarında bir ilişki olduğu görülmüştür. Yeni TTK’ nın şirkeler için yönetim kurulunda bağımsız üye bulundurma zorunluluğu getirmekle beraber KOBİ’lerin büyük bir kısmı bu kapsam dışında kalmıştır. Katılımcıların bu önermeye verdiği cevapların gerçeği yansıtmadığı veya bilmeyerek cevap verildiği düşünülmektedir. Ancak katılımcılarla yüz yüze yapılan anket çalışmasının sonunda, katılımcıların konu hakkında az da olsa fikir edindiği görülmüştür.

Son yıllarda Türk firmalarına yabancı firmaların ortak olduğu görülmektedir. Dolayısı ile Türk firmalarının sermaye yapısında yabancıların payı da artmaktadır. Bu bağlamda şirketlerin ortaklık yapısının ne oranda yerli/yabancı karışımından oluştuğu şeklindeki bir soruya, 16,3 oranında evet cevabı alınırken, %83,7 oranında hayır cevabı alınmıştır. Literatürde yabancı sahipliğinin gelişmiş ekonomilerdeki firmaların kurumsal yönetim anlayışının gelişmesinde ve finansal performansına olumlu yönde etki ettiği görülmüştür (Ersoy, Bayrakdaroğlu, Şamiloğlu, 2011: 76).

Yönetim kurulu üyelerince hisse senedi alım satımında herhangi bir anlaşmazlık ve problem çıkıp çıkmadığı araştırıldığında, KOBİ’lerin büyük bir çoğunluğunda (%80’inde) bir anlaşmazlık ve problem çıkmadığı görülmüştür.

Bu bölümde katılımcılara yöneltilen son soru da ise, Yönetim kurulu üyelerinin başka bir işletme adına yönetimde bulundukları şirket ile iş ilişkisinde

bulunup bulunmadıkları tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırma kapsamında yer alan işletmelerin yönetim kurulu üyelerinin büyük bölümü (%86,9) ünün başka bir işletme adına, yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptıkları şirketle iş ilişkisi içerisinde olmadıkları görülmüştür. Bu sonuca göre KOBİ yöneticilerinin sorumluluk ilkesine bağlı oldukları ve bu ilkenin gereklerini yerine getirdikleri söylenebilir.

5.5.Araştırma Kapsamındaki İşletmelerin Kurumsal Yönetim İlkeleri

Benzer Belgeler