• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: FETVÂ MEKANİZMASININ İŞLEYİŞİ…

2.1. Klasik Fıkıh Doktrininde Fetvâ Usûlü

2.1.2. Fetvâ Usûlü ve Fetvâ Kaynakları

Hz. Peygamber’e fetvâ sorulduğunda ya vahiy beklediği ya da kendisinin cevap verdiğine yukarıda değinmiştik. Bu itibarla risâlet döneminde fetvâda kullanılan kaynağın vahiy ve ictihad olduğu söylenilebilir. Sahabe, tabiûn ve tebeu’t-tâbiîn döneminde hükme ulaşmak için Kitap, Sünnet ana kaynaklar olmak üzere; icma, kıyas, istishab, istishan, istislah,

148

Karaman, Günün Meseleleri, s. 412. 149

44

adet, sahabe kavli, şer-u men kablena (geçmiş şeraitler) gibi kaynak ve yöntemler kullanılmıştır. Mezheplerin teşekkül etmesinden sonra mezhebe bağlılığın ön plana çıkmasıyla tahric, tercih ve taklit yöntemleri kullanılmaya başlanmıştır.150 Bahsi geçen dönemden çağımıza kadar ictihada başvuranlar olsa da genel olarak bu yöntemlerin kullanıldığı ifade edilebilir. Tahric ehli fetvâ verirken müctehidlerle aynı yöntemi kullanmaktadır fakat aslî kaynaklardan değil mezhep müctehidlerinin kavillerinden hüküm çıkarmaktadır. Tahric ehlinden sonra gelenlerin ise fetvâda takip edecekleri usûl mezhep âlimleri tarafından belirlenmiştir. Aşağıda dört mezhebe göre mukallit müftünün fetvâ verirken tabii olacağı esasları ele alacağız.

Hanefîlerde fetvâ verecek olan mukallit müftü öncelikle Ebû Hanîfe’nin görüşünü tercih eder. Eğer sorulan meselede Ebû Hanîfe’nin görüşü yoksa sırayla İmam Ebû Yusuf’un sonra İmam Muhammed’in, sonra İmam Züfer veya Hasan b. Ziyad’ın görüşlerine sırayla başvurulur.151 Daha sonra ictihad derecelerine göre mezhepteki meşhur alimlerin görüşlerine başvurulur. Ebû Hanîfe ile İmâmeyn ihtilaf etmişse Ebû Hanîfe’nin görüşü alınır. Ebû Yusuf ile İmam Muhammed’den biri Ebû Hanîfe’ye muhalefet ettiğinde daha sonraki müctehid âlimlerin bu konuda tercihi yoksa ittifak edilen kavle göre fetvâ verilir. Üç imam arasında da ihtilaflı olan görüşlerden her biri sonraki fukahâ tarafından tercih edildiyse müftü dilediğini alır. Yeni meselelerde Muteahhîrûn âlimlerin görüşlerine başvurur, eğer ihtilaf varsa çoğunluğun görüşünü alır. Muteahhîrûn âlimler ile mezhep imamları arasında ihtilaf olduğunda Muteahhîrûn âlimlerin görüşleri tercih edilir.152 İhtilaflı görüşler arasında tercih yapacak mukallit müftü el-Muhtar, Vikâyetü’r-rivâye, Muhtasar-ı

Kudûrî, Kenzü’d-dekâik, Mülteka’l-ebhur gibi muteber kitaplara müracaat ederek buradaki

görüşleri tercih eder, ardından bunların şerhlerindeki, daha sonra da fetvâ kitaplarındaki görüşleri alır; metin, şerh ve fetvâ kitapları arasında tercih yapması gerektiğinde ise önce metinlerdeki, sonra şerhlerdeki, daha sonra ise fetvâ kitaplarındaki görüşü tercih eder.153

150

Karaman, Günün Meseleleri, s. 416; Şahin, Fetvâ Âdâbı, s. 147. 151

Karaman, a.g.e., s.419; Saylan, Şenol, “İbn Abidin’inde Hanefi Mezhebinin Kuramsallaşması Şerhu Ukudu Resmi’l-Müfti Örneği” (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Sakarya Üniversitesi SBE, 2004, s. 85.

152

Şahin, a.g.e., s. 163; Saylan, a.g.e, s. 85. 153

45

Hanefî mezhebinde muteber ve meşhur kabul edilen kaynakları şöyle sıralayabiliriz: İmam Muhammed’in kaleme aldığı “Zâhiru’r-rivâye”154, Mervezî’nin “Zâhiru’r-rivâye”yi özetlediği el-Kâfî, Serahsî’nin el-Kâfî’yi şerh ettiği eseri el-Mebsût, mezhebin el kitabı mahiyetindeki ilk eseri olan Tahavî’nin el-Muhtasar’ı, Ebû Leys es-Semerkandî’nin

en-Nevâzil’i, Kudûrî’nin el-Muhtasar’ı ve Meydânî’nin bu esere yazdığı şerh el-Lübâb fî Şerhi’l-Kitâb’ı, Alâeddîn es-Semerkandî’nin Tuhfetu’l-Fukahâ’sı ve buna Kâsânî

tarafından yazılan şerh Bedâ‘i‘u’s-sanâ‘i, Merginânî’nin el-Hidâye’si, “mutûnu erba‘a” olarak isimlendirilen Nesefî’nin Kenzü’d-dekâik, Mevsılî’nin el-Muhtâr, Tâcu’ş-şerî‘a’nın

el-Vikâye, İbnü’s-Sââtî’nin Mecma‘u’l-bahreyn isimli eserleri mezhebin önemli

kaynaklarındandır. Bu temel kaynakların yanında Fetâvâ Kâdîhân, el-Fetâvâ’l-Hindiyye,

el-Fetâvâ’l-Bezzâziyye, gibi sistematik fıkıh kitabı tarzında yazılmış fakat fetvâ kitapları

olarak meşhur olmuş eserlerde mukallit müftülerin başvuru kaynaklarındandır.155

Şafiî mezhebinde mukallit müftünün mezhepte ittifak veya tercih edilen görüşle fetvâ vermesi esastır. Müctehidler arasında ihtilaf olan meselelerde görüşler arasında tercihte bulunurken dikkat etmesi gereken kurallar vardır. Mesele hakkında İmam Şafiî’nin iki görüşü bulunuyorsa, bunlardan birini tercih ederek fetvâ veremez. Böyle bir durumda ya önceki tahric ehlinin tercihine uyar yahut muhtelif rivayetlerden en doğru olanını alır. Kendinden öncekiler tarafından yapılmış bir tercih bulamazsa, nakledilmiş bir tercih buluncaya kadar bekler.156 Fetvâ verilen meselenin birkaç vechi varsa veya nakil yolları farklı ise o zaman eski müctehidlerin tercih ettiklerine bakılır ve çoğunluğun görüşü alınır. Sonra ilmi sonra takvası üstün olan tercih edilir. Buveytî, Rebî, Murâdî, Müzenî’nin Şafii’den rivayet ettikleri diğerlerinden üstün tutulur. Eğer Şafii’nin kavillerinden bazısı diğer mezhep imamlarının çoğunun kavline uygun ise ve diğerlerinde de tek başına kalıyorsa ve bunlardan birini tercih ettiğine dair bir rivayette yoksa o zaman imamların görüşüne uygun düşen kavli alınır.157

154

Zâhiru’r-rivâye; İmam Muhammed’in kendi görüşü de dahil olmak üzere Ebû Hanîfe ve Ebû Yusuf’un görüşlerini topladığı el-Câmiu'l-kebîr, el-Câmiu's-sağîr, es-Siyerü'l-kebîr, es-Siyerü's-sağîr, el-Asl (el-Mebsût) ve ez-Ziyâdât isimli kitaplardan oluşmaktadır.

155

Atar, “Fetva” md., s. 495. 156

Karaman, Günün Meseleleri, s.415; Şahin, Fetvâ Âdâbı, s. 169. 157

46

Şafiî mezhebinin meşhur kitapları: İmam Şafiî’nin el-Ümm adlı eseri, Büveytî ve Müzenî’nin el-Muhtasar adlı eseleri, Maverdî’nin el-Hâvi’l-kebîr’i, Cüveynî’nin

en-Nihâye’si, Ebû İshak eş-Şîrâzî’nin el-Mühezzeb’i ile onun şerhi Nevevî’nin el-Mecmu‘ adlı

eseri ve Şirbînî’nin Muğni’l-muhtâc’ı mezhep içindeki önemli eserlerdendir. Soru cevap şeklinde kaleme alınmış olan Takiyyuddîn es-Sübkî’nin Fetâvâ, İbn Hacer el-Heytemî’nin el-Fetâva’l-hadîsiyye ve el-Fetâvâ’l-kübra’l-fıkhiyye isimli eserleri de mezhepte başvuru kaynaklarındandır.158

Hanbelîler fetvâ verme şartlarını çok ağırlaştırmışlardır. Zaruret halinde müctehidlerin görüşlerini nakletmek dışında mukallide fetvâ yetkisi tanımayan mezhep âlimleri müftünün takip etmesi gereken usûlü şu şekilde açıklamışlardır: Müftü, müsteftînin maksadına uygun cevap verecektir. Eğer müsteftî gerçekten dinin hükmünü öğrenmek istiyorsa müftü ancak kesin olarak bildiği hükmü açıklar. Eğer müftünün taklit ettiği imamın ictihadını öğrenmek amacıyla fetvâ sorulduysa, bu durumda müftü bizzat imamın görüşünü biliyorsa cevap verir.159 Bazen de bir konu hakkında bizzat imamın tercihini öğrenmek için soru sorulur. Bu durumda müftü tercih ettiği ve doğruluğuna inandığı görüşü söyler. Aynı konuda mezhep imamından farklı görüşler nakledildiyse mukallit müftü mezhep âlimlerinin tercihine göre fetvâ verir. İhtilaflı meseleler, tercih yapabilen müctehidler arasında da tartışmalı ise bu durumda müftü sırasıyla; çoğunluğun, sonra daha âlim olanların, daha sonra da daha takvalı olanların görüşlerini tercih eder. Mukallit müftü ihtilaflı görüşlerden hangisinin tercih edildiğine dair bir rivayet bulamazsa bu durumda fetvâ vermekten geri durur.160

Hanbelî mezhebinde Ebu’l-Kâsım Hırakî’nin Muhtasar adlı eseri ile Ebu’l-Hattab el-Kelvezânî’nin el-Hidâye fi’l-fıkh adlı eseri mezhebin güvenilir kaynaklarındandır. Ayrıca İbn Kudâme’nin el-Umde, el-Muğnî, el-Mukni, el-Kâfî adlı eserleri, İbn Teymiyye’nin

Mecmû‘atü’r-Resâil, Kitâbu mecmû‘ati’l-fetâvâ isimli eserleri Hanbelî mezhebinin önemli

kaynaklarıdır.161

158

Karaman, İslâm Hukuk Tarihi, s. 267-268; Şahin, Fetvâ Âdâbı, s. 169. 159

İbnü’l-Kayyım, İ‘lâmü’l-Muvakki‘în, IV, 171; Karaman, Günün Meseleleri, s.414; Şahin, a.g.e., s. 174. 160

İbnü’l-Kayyım, a.g.e., IV, 156; Şahin, a.g.e., s. 175-176. 161

47

Mâlikî mezhebinde iftâ usûlüne baktığımızda ise ictihad ve tahric ehliyetine sahip olmadığı halde zaruret sebebiyle fetvâ verecek kimselerin dikkat etmesi gereken hususlar şöyle belirlenmektedir: Böyle birisi, mezhebe aidiyeti kesin olan veya daha öncekilerin tercih ettiği hükümle fetvâ verir. İmam Mâlik’ten rivayet edilen ictihadlarla mezhebe tabi diğer müctehidlerin ictihadlarından hangisinin tercih edildiğini bilmeyen müftünün nasıl hareket edeceği mezhep fakihleri arasında tartışmalıdır. Bir görüşe göre daha ihtiyatlı olması bakımından en zor ve en katı olanı, diğer görüşe göre ise İslâm’ın ruhuna ve Hz. Peygamberin sünnetine uygun olması bakımından en kolay olanı ile fetvâ vermesi gerekir. Müftü olayı daha iyi bildiği için istediği görüşle fetvâ verebileceği şeklinde üçüncü bir görüş veya müftünün mezhebin temel kitabı olan el-Muvatta ve el-Müdevvene’deki İmam Mâlik’in, ondan sonra İbnü’l-Kasım’ın bunun ardından da diğer fakihlerin görüşlerine göre fetvâ vermesi gerektiği şeklinde dördüncü bir görüş de vardır.162

Mâlikî mezhebinde, Sahnûn’un İmam Mâlik’in görüşleriyle birlikte diğer talebelerinin görüşlerini kaydettiği el-Müdevvene isimli eseri mezhebin en muteber temel kaynağı olarak değerlendirilmektedir. Bununla birlikte Esed b. Furat’ın Esediyye’si, Utbî’nin

Utbiyye’si, İbn Habib’in Vâzıha’sı, İbnü’l-Mevvâz’ın Mevvâziyye’si, İbn Ebî Zeyd

el-Kayrevânî’nin Mâlikî fıkhını özetlediği eseri er-Risâle, el-Bâcî’nin el-Müntekâ’sı, İbn Rüşd el-Hafîd’in mezhepler arası mukayese yaptığı Bidâyetü’l-müctehid’i mezhepte önemli yere sahip olan eserlerdir.163

Benzer Belgeler