• Sonuç bulunamadı

Fatih Sultan Mehmed’in Hristiyanlığa Karşı Tutumu

C. Metodoloji ve Kaynaklar

2.7. Fatih Sultan Mehmed’in Hristiyanlığa Karşı Tutumu

Türkler tarafından İstanbul’un fethi Avrupa’da tepkilere neden olmuştur.285 Avrupa’da tek başına Osmanlı Devleti’nin karşısına çıkabilecek bir güç bulunmuyordu. Ama beraber hareket edildiği takdirde, Osmanlı Devleti karşısına büyük bir güç olarak çıkmak mümkün olabilirdi.286

Papalık, İstanbul’un fethinden sonra Avrupalı devletlere çağrıda bulunmuş, Osmanlı Devleti’ne karşı birlik olmalarını istemişse de bu mümkün olmamıştır.287

282

Arslan, “Kurtuluş Savaşında Yunan-Fener Patrikhanesi Birlikteliğine Karşı Örgütlü Bir Yaklaşım “Türk Ortodoks Kilisesi”, s. 410-411.

283Türker, Vatanım Yok Memleketim Var İstanbul Rumları: Mekân-Bellek-Ritüel, s. 87.

284Arslan, “Kurtuluş Savaşında Yunan-Fener Patrikhanesi Birlikteliğine Karşı Örgütlü Bir Yaklaşım “Türk Ortodoks Kilisesi”, s. 409.

285Mehmet İnbaşı, “Güçlü Sultanlar Dönemi”, (Ed. Tufan Gündüz), Osmanlı Tarihi El Kitabı, Grafiker Yay., Ankara 2014, s. 69.

286Yılmaz Öztuna, Büyük Osmanlı Tarihi, C. 1, Ötüken Neşriyat, İstanbul 1994, s. 265.

287Charles A. Frazee, Katolikler ve Sultanlar; Kilise ve Osmanlı İmparatorluğu 1453-1923, (Çev. Cemile Erdek), Küre Yay., İstanbul 2009, s. 12-17; Franz Babinger, “Fatih Sultan Mehmet ve İtalya”, (Çev. Bekir Sıtkı Baykal), Byzation, C. 21, Fasikül 1, 1951, s. 60.

39

Bizans’ın güçlü surlarını yıkan Fatih Sultan Mehmed, Rumların “Basileus”u, Slavların Çar’ı, Romenler’in İmparat’ı olmuştu.288

Müslümanlar arasında anılan unvanları ise onun kudretini ifade etmeye yetmiyordu. 15. yüzyılın ikinci yarısı Osmanlı Devleti’nin evrensel bir imparatorluk misyonunu yüklendiği ve bunu çok bilinçli bir şekilde yerine getirdiği bir dönemdir. Papalık, bu yeni hükümdarla bilinen yollarla mücadele edemeyeceğini anlamış, Fatih Sultan Mehmed ile bağlantı kurmanın yollarını aramıştır.289

Pfeffermann’ a göre; Papalık, o sırada dünyevi güçlere karşı Papalığı koruyacak bir din savunucusuna muhtaçtır. Bu görevi üstlenmek bir kayzere düşmektedir. Kayzer III. Friedrich’in buna uygun olmadığından, bu görevi üstlenecek başka bir imparator varsa o da Hristiyan olmayan Fatih Sultan Mehmed’dir.290

Papalık makamında bulunan II. Pius (Aenas Sylvius), İstanbul’un fethinden önce ilmi araştırmalar yapmak için İstanbul’da kendisine bağlı insanlar bulundurmuştur. Bunların İstanbul’da bulunma sebepleri tamamen papa adına ilmi araştırmalar yapmaktır. Bu sebeple II. Pius, İstanbul’daki yazma eserlerden ve buradaki her türlü ilmi ve kültürel faaliyetlerden haberdardır. İstanbul’daki âlimler ve ilâhiyatçılar arasındaki felsefi ve dinî tartışmaları ve buna Fatih Sultan Mehmed’in iştirakı hakkında da bilgi sahibidir. Fatih Sultan Mehmed’in Gennadios’a yakınlığı, Türklerde olduğu kadar Batı tarafından da farklı yorumlanmış, Fatih Sultan Mehmed ile ilgili aykırı fikirlerin uyandırılmasına sebep olmuştur. II. Pius’ın bu düşüncelere itibar etmiş olmalı ki, Fatih Sultan Mehmed’i Hristiyanlığa davet eden bir mektup yazmış ve yine Fatih Sultan Mehmed’in ağzından cevap uydurma cüretinde bulunmuştur.291

Birinci mektup mevcuttur, ama ikicisi tamamen II. Pius’ın hayal ürünüdür.292

II. Pius, Fatih Sultan Mehmed’i İtalya’ya çekme maksadındayken bunu bir süre gizlemiştir. Asıl amacını gizleyip, kendi misyonunu zedelememek, Avrupa’yı gücendirmemek ve tepki çekmemek için Fatih Sultan Mehmed’i Hristiyanlığa davet etme adı altında planlarını yürürlüğe koymaya çalışmıştır.293

II.

288Jorga, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi (1451-1538), s. 185. 289Ortaylı, Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmek, s. 73.

290Hans Pfeffermann, Rönesans Papaları’nın Türklerle İşbirliği, (Çev. Kemal Beydilli), Yitik Hazine Yay., İstanbul 2013, s. 89; Çoban, Geçmişten Günümüze Papalık, s. 155.

291Adıvar, “İstanbul’un Fethi Sırasında Kültür Vaziyeti”, s. 4-9.

292Frazee, Katolikler ve Sultanlar; Kilise ve Osmanlı İmparatorluğu 1453-1923, s. 13-14. 293

40

Pius, Fatih Sultan Mehmed’in Hristiyanlığa geçmeyeceğini bilecek zekâya sahiptir. Fakat kendi yerini sağlamlaştırmak, Papalılığı daha güçlü kılmak için Fatih Sultan Mehmed’in yardımına ihtiyacı vardır. Bunu da kendi usulünce yapmaktadır.294 II. Pius’un, Fatih Sultan Mehmed’e yazdığı mektup şöyledir:

“… Eğer sen, Hıristiyanlar arasında hükümdarlığını yaymak ve ismini zafer çelenkleriyle süslemek istiyorsan, bunun için paraya, silahlara, ordulara, donanmalara ihtiyacın yoktur. Önemsiz bir ayrıntı seni bütün zamanların en büyük, en güçlü ve en tanınmış fânisi yapmaya muktedirdir. Bunun ne olduğunu sorabilirsin. Bu, bulunması o kadar zor olmayan, bulmak için fazla uzaklara gitmeyi gerektirmeyen, her yerde rastlanan bir şeydir: Kendini vaftiz ettireceğin, Hıristiyanlık’a geçeceğin ve İncil’e imân edeceğin, yalnızca bir damlacık su!295

Bunu yapacak olursan, artık yeryüzünde şan, şeref ve güç itibariyle seni aşacak veya sana denk düşecek bir hükümdar kalmayacaktır. Biz seni, Rumların ve Şark’ın imparatoru olarak adlandıracağız ve şu anda güç kullanarak elinde tuttukların, hukuken de senin mülkün olacaktır. Bütün Hıristiyanlar seni sayacak ve aralarındaki anlaşmazlıkların hakemi yapacaktır. Bütün zulme uğrayanlar ortak koruyucuları olarak sana sığınacaklar, dünyanın hemen tüm ülkelerinde insanlar sana yöneleceklerdir. Pek çokları gönüllü olarak senin hâkimiyetine girecekler, senin hakemlik tahtına başvuracak ve sana vergi ödeyeceklerdir. Zâlimleri ezmek, zayıfları desteklemek ve kötülere karşı savaşmak sana nasib olacak ve hak yolunda yürüdüğün müddetçe Katolik Kilisesi sana karşı olmayacaktır. Kutsal Taht, seni diğer krallara gösterdiği aynı sevgiyle kucaklayacak ve hatta konumun daima diğerlerinden daha yüce olacaktır. Bu şartlar altında, savaşmadan ve kan dökmeden birçok krallıklar kazanabilirsin… Biz, senin düşmanlarına asla yardım etmeyeceğiz, bilakis, bunun tam tersi olarak, Roma Kilisesi’nin mevcud haklarını gasbedenlere ve ana kiliseye baş kaldıranlara karşı senin gücünü yardıma çağıracağız. Seleflerimiz olan Stefan, Adrian ve Leo’nun, Langobardiya kralları Aistulph ve Desiderius’a karşı Pipin ve Karlman’ı nasıl yardıma çağırdılar ve zalimlerin elinden kurtuldularsa, imparatorluğu Rumlardan alıp kurtarıcıların bizzat kendilerine teslim ettilerse, biz de kilisenin sıkıntıya düştüğü anlarda kendimizi senin korumana tevdi edeceğiz ve bu

294Çoban, Geçmişten Günümüze Papalık, s. 156. 295Ortaylı, Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmek, s. 73.

41

şekildeki hayırhahlığına aynıyla mukabelede bulunacağız. Ah, bu nasıl da her tarafı saran bir barış olurdu… Bütün yeryüzünde barışı sağlamaya muktedir bir istek olurdu: Bu, senin de isteklerinden biridir…”296

Pius, hem Fatih Sultan Mehmed’in hem de kendisinin işlerini kolaylaştırmak için vaftizi teklif etmiştir. Buradaki “bir damlacık su” kastedilen anlamıyla vaftiz, dinî değil sembolik bir hiledir. Asıl amacı, Fatih Sultan Mehmed’i İtalya’nın içine çekip, buradaki oyuna Türkleri de dâhil etmektir.297

II. Pius’un 1462 yılında Fatih Sultan Mehmed için planladığı din değiştirme teşebbüsü başarıya ulaşmamıştır.298

Beş büyük kiliseden sayılan İstanbul’un Türklerin eline geçmesi, Hristiyanlık dünyası için büyük öneme sahip Roma Kilisesi’nin de düşme ihtimallerini akıllara getirmiş ve bu büyük korkulara neden olmuştur.299

Fatih Sultan Mehmed’in böyle bir niyetinin var olduğuna dair bir kanıt mevcut değildir.300 Öte yandan yazılan bu mektupla Fatih Sultan Mehmed’in Hristiyanlığa, meyl ettiğine dair izlenimler yaratılmak istenmiştir. Fatih Sultan Mehmed kozmopolit bir hükümdardır. Kendinden önceki padişahlar gibi Müslüman nüfuzu çoğunlukta olan bir beyliğe hakim değildir büyümekte olan bir İmparatorluk inşa etmiştir. Bu da onu, birçok mezhep ve tarikata yakın kılmaktadır. İlmi ve dinî konulara meraklıdır. Birçok dil bilmesi araştırma ve öğrenme isteğinin var olması, tarih ve coğrafya ilmine vâkıf olması onu büyük bir kültür adamı yapmaktadır.301

İtalya’yı çok iyi bilmektedir. İtalyan hümanistler tarafından, tam bir Rönesans hükümdârı olarak nitelendirilmiştir.302

Tahta geçer geçmez birçok değişiklik yapması, Rum Patrikhanesi’ne saygı göstermesi, imtiyazlar vermesi insanların zihninde, onunla ilgili gerçek olmayan fikirler uyandırmıştır.303

O artık Rum İmparatoru’dur.304 Rumlara verdiği ayrıcalıklar, tanıdığı haklar bunun bir sonucudur.

296Pfeffermann, Rönesans Papaları’nın Türklerle İşbirliği, s. 91-92.

297Bu mektubun içeriğine bakıldığında Hıristiyanları Haçlı seferlerine katılmaya teşvik etme gayesiyle dağıtılan belgelerle benzerlik göstermektedir. bk. Franco Cardini, Avrupa ve İslâm, (Çev. Gürol Koca), Literatür Yay., İstanbul 2004, s. 157.

298Pfeffermann, Rönesans Papaları’nın Türklerle İşbirliği, s. 89. 299Cardini, Avrupa ve İslâm, s. 170.

300Çoban, Geçmişten Günümüze Papalık, s. 157. 301Ortaylı, Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmek, s. 73-78.

302Bekir Sıtkı Baykal, “Fatih Sultan Mehmed’in Muhiti ve Şahsiyeti Üzerinde Bir Deneme”,

A.Ü.D.T.C.F. Dergisi, C. 14, S. 3-4, Ankara 1956, s. 81.

42