• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2. DEPREM VE YAPI TASARIMI

2.3. Türkiye’de Depreme Dayanıklı Yapı Tasarımı Kuralları

2.3.6. Farklı Yapım Sistemleri İçin Depreme Dayanıklı Tasarım Kuralları

Betonarme çerçeve sistem ile birlikte, diğer yapım sistemleriyle ilgili depreme dayanıklı tasarım kuralları da DBYYHY 2007’de yer almaktadır. Bu yapım sistemlerinden, karar verme probleminde betonarme çerçeve sistem dışındaki yapım sistemi alternatifi olarak seçilen çelik çerçeve sistem, prefabrike betonarme sistem ve tünel kalıp sistem ile ilgili kurallar aşağıda açıklanmıştır.

 Çelik Binalar İçin Depreme Dayanıklı Tasarım Kuralları

Çelik yapılar, genellikle düzgün eksenlere yerleştirilmiş kolon ve kirişlerin oluşturduğu çerçeve sistemli yapılardır. Çelik taşıyıcı sistem elemanlarının birleşimi kaynak, bulon veya perçinle olmaktadır.

Çelik çerçeve taşıyıcı sistemin yatay rijitliği kolon ve kirişlerin eğilme rijitliğiyle sağlanır. Genellikle kolon-kiriş birleşim bölgelerinin rijit olduğu kabul edilir. Ancak bu bölgelerde meydana gelen şekil değiştirmelerin çerçevenin yer değiştirmesinde önemli artışlara sebep olduğu bilinmektedir (Celep, 2017). Buna göre, çelik elemanlarda, elastik sınırlar içinde yüklenip boşaltıldığında herhangi bir kalıcı şekil değiştirme meydana gelmemektedir. Ancak yükleme akma sınırından sonra da devam ederse kalıcı şekil değiştirmeler olabilmektedir. Yapısal çeliğin yatay yükler etkisi altındaki bu esnek davranışı ve sistem elemanlarının hafif olması, deprem bölgelerinde yapılacak yapılarda kullanımında çok önemli bir avantaj sağlamaktadır. Deprem bölgelerinde yapısal çeliğin kullanımı durumunda uygulanması gereken minimum koşullar DBYYHY 2007’de çelik binaların yapımı esnasında uyulması gereken özel kurallar çelik binalar için depreme dayanıklı tasarım kuralları başlığı altında verilmiştir.

 Betonarme Prefabrike Sistem ile Üretilecek Binalar için Depreme Dayanıklı

Tasarım Kuralları

Hızlı ve düşük maliyetli yapım sistemlerinin gelişerek seri üretime geçilmesini sağlayan yapım tekniklerinden biridir. Bu sistemle, yapı planlarında standart yapı elemanlarının kullanımıyla seri üretime geçilerek maliyetten tasarruf sağlamak olanaklı hale gelmiştir. Sonrasında prefabrike yapılar hızla gelişerek standart kolon kiriş ve döşeme elemanları duvar panelleri gibi çok sayıda elemanın seri üretimi sağlanmıştır.

43

Prefabrike yapım sistemi elemanlarının gelişmesiyle birlikte, şantiyede bulunması gereken ara elemanlara ihtiyaç azalmış, yalnızca hazır yapı elemanlarının montajı için işçi gerekmektedir. Bu sayede yapım süresi kısalmış, endüstriyel üretim ile daha iyi nitelikte beton üretimi ve kontrolü sağlanmış ve daha yüksek beton dayanımı elde edilebilmiştir. Ayrıca her türlü iklim koşullarındayapı üretimi sağlanabilmiştir (Amil & Aydın, 2004).

Prefabrike sistemler, geçmişte deprem tehlikesi yüksek bölgelerde tercih edilmemekte ve yapımına izin verilmemektedir. Bunun sebebi, prefabrike sistemlerin birleşim noktalarının, sistemin en zayıf noktaları olması ve bu noktalara gelecek ek yüklerin deprem anındaki davranışının tehlikeli olabilmesi gösterilmektedir (Başkan, 2009). Bu birleşim noktaları, monolitik4 yapım sistemlerindeki birleşim bölgelerindeki kadar kararlı değildir. Bu sebeple bu bölgelere etkiyen deprem yükleri, monolitik yapıya etkiyenden çok daha fazla olmaktadır.

Endüstriyel üretim sonucu oluşan taşıyıcı sistem elemanlarının şantiyede birleştirilmesi ile oluşturulan prefabrike binalarda, DBYYHY 2007’de verilen diğer koşullar ile birlikte birtakım özel koşullara da uyulması gerekmektedir. Bahsi geçen birleşim noktalarında (mafsallar), deprem esnasında olumsuz davranışların oluşmasına sebep olabilecek bir takım ek yükler oluşmaktadır. Bu olumsuz davranışların giderilmesi için, DBYYHY 2007’de ek koşullar verilmiştir. Bu kurallara ek olarak, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından yayımlanan;

o TS 3233-Ön gerilmeli Beton Yapıların Hesap ve Yapım Kuralları, o TS 9967-Yapı Elemanları, Taşıyıcı Sistemler ve Binalar,

o TS EN 13369- Öndökümlü Beton Mamuller - Genel Kurallar,

o TS EN 14992+A1- Ön Dökümlü Beton Mamuller - Duvar Elemanları,

o TS EN ISO 7437- Teknik resim, yapı çizimleri, prefabrik yapı elemanları için imalat çizimlerinin yapılmasında genel kurallar,

o TSE K 118- Ön Dökümlü Betonarme Yapı Elemanları

Standartlarındaki kurallar da prefabrike yapım sistemi üretiminde, yapı elemanlarının sahip olması gereken standartları içeren koşullar yer almaktadır. Ayrıca, bu sistemi

44

üreten firmaların Prefabrik Teknik Şartnameleri de sistemin depreme dayanıklı olarak üretilmesi açısından yön gösterici olabilmektedir.

 Tünel Kalıp Yapım Sistemi ile Üretilecek Binalar İçin Depreme Dayanıklı

Tasarım Kuralları

Tünel kalıp yapım sistemi, hızlı üretim ve uygun fiyatlı konut ihtiyacının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Bu sistemle mekânın hem duvarları hem döşemesinin tek bir operasyonla oluşturulabilmektedir. Bu sayede yapım süresinden tasarruf edilerek, hızlı bir şekilde konut inşası gerçekleştirilebilmiştir (Eshghi & Tavafoghi, 2012).

Kalıplar ile oluşturulan yüzeylerin düzgün olması sayesinde duvarlar ve döşemeler için sıva veya şap gibi ek bir işlem gerekmemesi, kalıpların tekrar kullanılabilmesi, üretimde hız, etkinlik ve işçilik maliyetlerinde belirli ölçüde azalma sağlamaktadır. Ayrıca işçi sağlığı ve açısından en güvenli sistemlerden biri olması avantajları arasındadır (Shalgar & Aradhye, 2017).

Sistemin avantajlarının yanı sıra dezavantajları da bulunmaktadır. Taşıyıcı perde duvarlı yapıların iskelet sistemler kadar sünek olmaması dolayısıyla yatay yüklerden kaynaklanan enerjinin sönümlenmesi açısından olumsuz özellikleri olabilmektedir. Tünel kalıp sistemin önemli bir dezavantajı mekân esnekliği açısından sınırlayıcı olmasıdır. Döşemeler maksimum 5.70-6.30 cm boyutunda oluşturulabilmektedir. Dolayısıyla işlevi gereği geniş açıklık gerektiren yapılar için uygun görülmemektedir. Ayrıca taşıyıcı duvarların yatay kuvvetlere karşı kararlı bir davranış göstermesi için aynı aks sistemi üzerinde sürekli olarak tasarlanması gerekmektedir (Kanoğlu, 2018)

Benzer Belgeler