• Sonuç bulunamadı

1.1. Fail

TCK 233/1. maddede “Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişi” suçun faili olarak gösterilmektedir.

Suçun başlığı göz önüne alındığında ilk akla gelen fail anne-baba olsa da; TMK anlamında bakım, eğitim ve destek yükümlülüğü bulunan herkesin suçun faili olması mümkündür. Maddenin gerekçesinde de yükümlülüğün kapsamının Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirlemek gerektiği belirtildiğinden, faili de TMK hükümlerinden tespit

167

etmek gerekmektedir. Fail, ana baba olabileceği gibi, çocuk da olabilir168. Bu suçun mağduru çocuk olduğunda fail, hem biyolojik anlamda anne baba, hem tanıma, babalık hükmü, evlat edinme ve hem de çocuğu reddetmeyen baba gibi hukukun kabul ettiği anne babadır169

.

Örneğin TMK 364. maddede “herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üst ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka ödemekle yükümlüdür” düzenlemesi göz önüne alınarak; TCK 233/1 maddede düzenlenen suçun failini tespit edilecektir. Bu düzenlemeye göre fail, üst ve alt soyu ile kardeşlerine yardım etmemesi halinde onların yoksulluğuna sebebiyet verecek kişidir. Buna göre kanunla nafaka vermeye yükümlü olanlar anne-baba, çocuklar, evlat edinenler, erkek ve kız kardeşler, büyükanne ve büyükbabalardır. Bunların dışında kalan hala, teyze, amca, dayı, kayınpeder, kayınvalide gibi yakınlar birbirlerine karşı nafaka yükümlüsü değildirler, birbirlerinden yardım talep edemezler.

Suç bu yönüyle özgü suçtur. Suçlar kural olarak herkes tarafından işlenebiliyor iken, bazı suçlar ancak belli kişiler bakımından işlenebilir ki, bunlara özgü suçlar denir170

. Bu sebeple herkes bu suçun faili olmaz. Suçun özgü suç olması sebebi ile bu fail/failler dışında işlenmesi mümkün değildir.

Konuya ilişkin akla gelen sorulardan biri; bakım, eğitim ve destek yükümlülüğünün birden fazla kişiye ait olup olmayacağı, bu kişiler arasında yükümlülüğün bir derecesinin bulunup bulunmadığıdır. Söz konusu sorunun cevabı için tekrar TMK’ ya bakıldığında 365. maddenin bize yardımcı olabileceği kanaatindeyiz. Zira TMK 364. madde hükmüne göre nafaka talep edilebilmesinin usul ve esasları da TMK 365. maddede detaylı olarak düzenlenmiştir171. Bu düzenlemeye göre nafaka talebi mirasçılıktaki sıra göz önüne

alınarak açılabilmektedir. Bu failin tespitinde göz önüne alınması gereken bir husustur.

168 YAŞAR,Osman/GÖKCAN/Hasan Tahsin/ARTUÇ,Mustafa; Türk Ceza Kanunu Şerhi, 2. Baskı, 5. C.,

Adalet Yayınevi, Ankara, 2014, s.6938.

169 YAŞAR/GÖKCAN/ARTUÇ; s. 6939.

170 ÖZBEK,Veli Özer/KANBUR, Mehmet Nihat/DOĞAN, Koray/BACAKSIZ, Pınar/TEPE, İlker; Ceza

Hukuku Bilgisi Genel Hükümler, Seçkin Yayınevi, Buca,2014, s.141 171

TMK 365- Nafaka davası, mirasçılıktaki sıra göz önünde tutularak açılır.

Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir. Nafakanın, yükümlülerin bir veya bir kaçından istenmesi hakkaniyete aykırıysa hâkim, onların nafaka yükümlülüğünü azaltabilir veya kaldırabilir.

Dava, nafaka alacaklısına bakmakta olan resmi veya kamuya yararlı kurumlar tarafından da açılabilir. Hâkim, istem halinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.

Şikâyetçi istediği kişi hakkında şikâyette bulunamamalı, mirasçılık sırasına göre kendisine bakım, eğitim ve destek yükümlülüğü bulunan ilk kişi ya da kişiler hakkında ancak şikâyetçi olabilmelidir.

TCK 233/1 maddede düzenlenen yükümlülükler sadece maddi anlamda değildir. Çocuğuna düzgün bakmayan, yeme/içme/barınım gibi temel ihtiyaçlarını karşılamayan, eğitimi için okuluna kaydını yaptırmayan veli de suçun faili olabilecektir.

Anne veya babanın velayet hakkının olmaması, suçun faili olmayacakları anlamına gelmez. Zira velayet hakları ellerinden alınsa dahi, çocuğa karşı yükümlülükleri devam etmektedir.(TMK 166)

1.2. Hukuki Konu

Aile toplumun temeli olduğuna, haklar bahşetmekte bulunduğuna, yükümlülükler yüklemekte olduğuna göre, suçun hukuki konusu, aile düzeninin, yani aile hukukundan doğan yükümlülüklerin, yükümlüsü tarafından yerine getirilmesinin sağlanmasına ilişkin ferdi-kamusal yarardır172. Söz konusu yükümlülüklerin yerine getirilmesi suretiyle esas itibariyle çocuğa ilişkin yarar korunmaktadır173

.

Nafaka hakkı sahibinin yaşamsal ihtiyaçlarını karşılanması amacıyla eylem suç olarak ihdas edilmiştir174. Böylelikle yükümlülüklerin ihlali sebebi ile ailelerin

parçalanmasının önüne geçilebilecektir.

1.3. Mağdur

Suçun mağduru hukuken bakılacak, eğitilecek, destek olunacak kimsedir175

. Mağdur, kendisine karşı yükümlülükleri ihmal ettiği ailenin bir ferdidir176

. Suçun mağduru TMK hükümlerine göre sınırlı sayıdadır. Suç bu nedenle mağdur bakımından da özgü bir

172 HAFIZOĞULLARI, Zeki/ÖZEN, Muharrem; Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler Topluma Karşı Suçlar,

US-A Yayıncılık, Ankara, 2012, s. 396.

173

ÖZEN, Muharrem; Aile Hukukundan Kaynaklı Yükümlülüklerin İhlali, Prof. Dr. Bilge Öztan’ a Armağan, Turhan Yayınevi, Ankara, 2008, s. 1364.

174 NUHOĞLU; s. 144.

175 HAFIZOĞULLARI/ÖZEN; Topluma Karşı Suçlar, s. 396. 176

suçtur. Yukarıda faile ilişkin açıklamalarımız göz önüne alındığında; diğer eş, çocuklar, kardeşler, evlat edinilenler, anne-baba ve büyük anne- büyük babalar suçun mağduru olabilirler.

Burada akla gelecek olan soru, mağdurun imam nikâhlı eş ya da sürekli birlikte yaşayan kadın olup olamayacağıdır. Doktrinde, aile ve aile kurumunun her ne kadar resmi niteliğe sahip olması yasalarca öngörülmüş olsa da Anayasa gerek resmi evlilik birliğine sahip olsun gerek resmi niteliğe sahip olmasın geniş anlamda aileyi koruma altına almak zorunluluğuna sahip olmalıdır177. Bu görüşe göre TCK 233/2 maddesinde evli olmayan

ancak sürekli birlikte yaşayan gebe kadını koruma altına alıyor olması, evlilik dışı birlikteliklerin göz ardı edilemeyeceğini göstermekte olup resmi olan veya olmayan eşlerin de mağdur olarak kabul edilebileceğini göstermektedir.