• Sonuç bulunamadı

162 EVLİYALIK VE KERÂMET

Belgede SORULU CEVAPLI İSLAM AKİDESİ (sayfa 161-167)

S Velilerin kerametlerinin hükmü nedir?

C Velilerin kerametleri haktır. Kerâmet, kendilerinin herhangi bir müdahaleleri olmadan ve (kâfirlere) meydan okuma maksadı da güdülmeyen, onların elleriyle gerçekleşen, olağanüstü bir durumun görülmesidir. Bu işi Allah onlar vasıtası ile -onlar bu işi bilmeseler dahi- varlık aleminde meydana getirir. Ashab-ı Kehf kıssası bir mağaraya sığınıp, mağaraları kaya parçası ile kapatılan üç kişinin kurtuluşuna dair kıssa,1 rahib Cüreyc,2 kıssası gibi.

Bütün bunlar o velilerin peygamberlerine ait mucizelerdir. Bundan dolayı bu ümmet arasında kerametler daha çok ve daha büyüktür. Çünkü bu ümmetin peygamberinin mucizeleri de büyüktür, Allah nezdindeki değeri de pek fazladır.

Ridde günlerinde Ebu Bekir -radıyallahu anh-’ın başından geçen bazı olaylar,3 Ömer -radıyallahu anh-’ın minber üzerinden Sâriye’ye seslenerek Şam’da olduğu halde sesini duyması gibi. Yine Ömer -radıyallahu anh-’ın Mısır’daki Nil nehrine yazdığı mektup üzerine nehrin akması, el-Ala b. el-Hadramî’nin, Bizanslılarla savaş esnasında atı ile denize dalması, Ebu Müslim el-Havlani’nin, (yalancı peygamber) Esved el-Ansî’nin kendisi için yaptığı ateşin içinde namaz kılması ve buna benzer pek çok sahabinin peygamber zamanında ve ondan sonra ashab-ı kiram döneminde onlardan görülen olağanüstü haller bu kabildendir.

Onların izinden güzelce giden tabiîn ile daha sonra günümüze kadar ve kıyamet gününe kadar da görülecekler böyledir. Hepsi gerçekten peygamberimizin mucizeleridir. Çünkü onlar bunlara ancak ona tabi olmakla nail olabilmişlerdir.

Peygamber efendimize tabi olmayan kimselerin eliyle olağanüstü bazı haller görülecek olursa, şüphesiz ki bu bir keramet değildir, bir fitne ve bir göz boyamasıdır. Hatta bu gibi kimseler şeytanın dostlarındandır. Bundan Allah’a sığınırız.

1 Bu üç kişinin kıssası için bk. Buhârî, III, 51-52; Muslim, VIII, 89-90

2 Rahib Cüreyc›in kıssası için bk. Buhârî, IV, 140; Muslim, VIII, 3-4; Müsned, II, 307

3 Bk. İbn Ebi Âsım, Kitabu›s-Sünne, II, 543; el-Heysemi, Mecmau›z-Zevaid, V, 179; VIII, 298-299

163

S Allah’ın velileri kimlerdir?

C Allah’a iman edip, O’na karşı takvalı hareket eden, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e uyan herkesdir. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

“Haberiniz olsun ki Allah’ın velilerine hiçbir korku yoktur. Onlar kederlenecek de değillerdir.” (Yunus, 10/62)

Daha sonra bunların kim olduklarını açıklayarak şöyle buyurmaktadır:

“Onlar iman edip, takvalı davrananlardır.” (Yunus, 10/63) Bir başka yerde de şöyle buyurmaktadır:

“Allah iman edenlerin velisi (dost ve yardımcısı)dır. Onları karanlıklardan nura çıkarır.” (el-Bakara, 2/257)

“Sizin (asıl) veliniz ancak Allah’tır, O’nun peygamberidir ve namazını kılan ve rükû halinde iken zekâtını veren mü’minlerdir. Kim Allah’ı, Rasûlünü ve mü’minleri veli edinirse şüphe yok ki hizbullah (Allah’tan ve O’nun hükmünden yana olanlar) galip olacakların ta kendileridir.” (el-Maide, 5/55-56)

Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- de şöyle buyurmuştur:

“Filan ailenin mensupları benim velilerim değildir. Benim velilerim ancak takva sahibi olan kimselerdir.”1

el-Hasen(-ı Basri) -yüce Allah’ın rahmeti üzerine olsun- dedi ki: Birtakım kimseler Allah’ı sevdiklerini iddia ettiler. Yüce Allah da onları şu âyet-i kerime ile sınadı:

“De ki: ‘Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin...” (Al-i İmran, 3/31)

İmam Şafiî -yüce Allah’ın rahmeti üzerine olsun- da şöyle demiştir: “Sizler bir adamın su üzerinde yürüdüğünü yahut havada uçtuğunu görseniz dahi, onun Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e uyması hakkında bilgi sahibi olmadığınız sürece onu doğrulamayınız, onun bu haline aldanmayınız.”

S Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in: “Ümmetimden bir kesim hak üzere muzaffer kalmaya devam edecektir. Onlara muhalefet edenin, onlara

1 Buhârî, VII, 73; Muslim, I, 136; Müsned, IV, 203

164

zararı olmayacaktır. Şanı yüce ve mübarek Allah’ın emri gelinceye kadar (bu böyle olacaktır).”1 buyruğu ile Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in kastettiği kesim kimlerdir?

C Bu kesim yetmişüç fırka arasından kurtuluşa erecek olan fırkadır. Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- helak olacak fırkalar arasından onu şu hadisinde istisna etmiştir: “... Biri müstesna, hepsi ateşte olacaktır. O biri de cemaattir.”2 Bir rivayette de şöyle buyurmuştur: “Onlar bugün benim ve ashabımın üzerinde bulunduğu yolun benzeri üzerinde olacaklardır.”3

Yüce Allah’tan bizleri onlardan kılmasını, bizi hidayete ilettikten sonra kalplerimizi haktan çevirmemesini, bize kendi katından bir rahmet bağışlamasını niyaz ederiz. Şüphesiz ki O bağışları sonsuz olan (Vehhâb)’dır.

“İzzet sahibi olan Rabbin onların niteleyegeldiklerinden münezzehtir.

Gönderilmiş peygamberlere selam olsun, âlemlerin Rabbi Allah’a da hamdolsun.” (es-Sâffât, 37/180-182)

Bu eseri derleyen -yüce Allah ona ve anne babasına mağfiret buyursun- olarak derim ki: Bu eserin müsveddesini temize çekme işini de aynı yılın ondört şabanında bitirdim. Yüce Allah bütün amellerimizi yalnız kendisi için ihlasla yapılan amellerden kılsın.

BİBLİYOGRAFYA

(Eseri tahkik eden Ahmed b. Ali Allûş bu çalışması esnasında yararlandığı ve başvurduğu kaynakların bibliyografyasını vermiştir. Genelde bunlar dipnotlarda zikredilen kaynaklardır. Biz özellikle kaynakları gerektiği kadarı ile dipnotlarda gösterdiğimizden ötürü onun bibliyografyasından da aynı

1 Buhârî, IV, 187; Muslim, VI, 52-53; Ebu Dâvûd, IV, 97-98; Tirmizî, IV, 574; İbn Mâce, I, 5; Müsned, IV, 101; Darimi, II, 132

2 İbn Mâce, II, 1322; Müsned, III, 145, IV, 102 3 Taberânî, el-Mucemu's-Sağir, I, 256

165

usülle dipnotlarda gösterilen eserler ile ilgili bilgileri vermekle yetineceğiz.) Muhammed b. İsmail el-Buhari, el-Edebu’l-Müfred, Beyrut, 1980 Beyhaki, el-Esma ve’s-Sıfat, Beyrut

Ebu’l-Hüseyn Müslim b. el-Haccac el-Kuşeyrî, Sahih-u Müslim, İstanbul, 1334 H.

Ebu İsa Muhammed b. Sevre et-Tirmizi, el-Camiu’s-Sahih (Tirmizi Süneni), Beyrut, tarihsiz.

İmam Muhammed b. İsmail el-Buhari, Halku Efali’l-İbâd, Beyrut, 1404 Ebu Davud Süleyman b. Eş’as es-Sicistani, Sünen, Beyrut, tarihsiz Ebu Muhammed Abdullah b. Abdu’r-Rahman ed-Darimî, Sünen, Faysal

Abad Pakistan, 1404

Ebu Abdullah Muhammed b. Yezid el-Kazvini İbn Mace, Sünen, Beyrut, tarihsiz

Ebu Abdu’r-Rahman Ahmed b. Şuayb en-Nesai, Sünen, Beyrut -Mısır baskısından tıpkı

Ebu Abdullah Muhammed b. İsmail el-Buhari, Sahihu’l-Buhari, İstanbul, 1315

Ahmed b. Hacer Askalani, Fethu’l-Bari bi Şerhi Sahihi’ Buhari, el-Mektebetu’s-Selefiye

Nuru’d-Din Ali b. Ebi Bekr el-Heysemi, Mecmau’z-Zevaid, Beyrut, 1402 İbn Kayyim el-Cevziyye, Medaricu’s-Sâlikîn, Beyrut, 1403

Ebu Abdullah el-Hakim en-Neysaburi, el-Müstedrek, Haleb-Beyrut Ahmed b. Hanbel, Müsned, Beyrut

Ebu’l-Hasen el-Eşari, Makalatu’l-İslâm'aiyîn, Kahire

Abdu’r-Rahman b. Şihabu’d-Din b. Receb el-Hanbeli, Câmiu’l-Ulûm ve’l-Hikem, Riyad.

Belgede SORULU CEVAPLI İSLAM AKİDESİ (sayfa 161-167)