• Sonuç bulunamadı

Etnik ve Mezhepsel Grupların Çatışmadaki Rolleri

2. SURİYE’DE ETNİK ve DİNİ KİMLİKLER

2.3 Etnik ve Mezhepsel Grupların Çatışmadaki Rolleri

Sünni-Şii gerilimi Suriye’de devam etmekte olan çatışmaların mezhepsel kimlikler üzerinden şekillenmeye başlamasında önemli rol oynamaktadır. Bu gerilim 7. yy’da Hz. Muhammed’in vefatının ardından yaşanmıştır. Müslüman toplumlar arasında ilk ayrışma Hz. Muhammed’in vefatından sonra halifeliği kimin devralcağı üzerinedir. Bir grup Hz. Muhammed’in yakın çevresinden birinin halife olması gerektiğini savunurken, diğer grup ise, Hz. Muhammed’in ailesinden olan birinin yani Hz. Ali’nin halife olması gerektiğini savunmuştur.419 Hz. Ali’nin halife

olamaması ile haksızlığa uğradığını düşünen bu grup ile diğerleri arasındaki gerilim ve bölünme günümüze değin sürmüştür.

Tarihsel süreç içerisinde inanç ve ibadetlerde giderek ayrışan iki grupkimi ülkelerde çatışmacı kimliğe de bürünmüştür. Örneğin; Suriye’de Hafız Esad’ın Nusayrileri ön planda tutan yönetimi ile Sünni Araplara baskı uygulamıştır. Bu baskı ile Sünnilerin isyan etmesi karşısında Hama olayları gibi katliamlar gerçekleşmiştir.

2011 yılındaki Yönetime yönelik protestoların bir süre sonra Cuma günlerinde yoğunlaşmaya başlaması olayların Sünni eksene kaydığını gösteren bir işaret sayılmıştır.420 Bu gösterilerde İran ve Hizbullah karşıtı sloganlar atılarak Hizbullah

lideri Nasrallah’ın posterlerinin yakılması mezhepsel olaylara işaret etmektedir.421

Bu durum diğer mezhepsel grupların protestolara olan ilgisinin azalmasına ve alanlardan çekilmelerine sebep olmuştur. Sünni ağırlıklı Der’a olaylarında muhalif gösterilerin Nusayrilerden oluşan askeri birliklerle bastırılması mezhepsel hareketleri

418 Çakır Ceyhan Süvari,op.cit., s. 52.

419 Nader Hashemi, Danny Postel, “Sectarianization: Mapping The New Politics of The Middle East”, Review of Faith & International Affairs, Vol. 15, Issue 3, 2017, s. 1.

420 Yasin Atlıoğlu, op.cit., s. 138-139. 421 Ahmet Bağlıoğlu, op.cit., s. 511.

69 gösteren diğer bir örnektir.422 Çatışmaların mezhepsel dönüşümünde gelinen en

karmaşık nokta mezhepselleşmenin militerleşme noktası olan, Suriye ordusundaki Sünni subayların ordudan ayrılarak muhalif ÖSO’nun kurulmasına öncülük etmeleri olmuştur.423

Şii ve Sünni kimlikler üzerinde mezhepçi bir yaklaşımın ortaya çıkmasında etkili olan faktörlerden bir diğeri, İran’ın bu çatışma içerisinde aldığı konumdur. Olayların başlangıcından 2013 yılına kadar İran dini lideri Ali Hamaney mezhepsel noktalara fazla değinmeden Suriye reformlarından yana olduğunu dile getirmiştir. 2013 Mayıs’ında Hizbullah genel sekreteri Nasrallah “Savaşa gireceğiz ve

kazanacağız. Suriye düşerse Kudüs düşer” şeklinde bir açıklama yaparak Suriye olaylarına mezhepsel boyutta vurgu yapmıştır.424 İran Dışişleri Bakanı tarafından “Siz Şii türbelerini yok edecek insanlar gönderip sonra Şiilerin sessiz kalmasını bekleyemezsiniz” şeklindeki çatışmacı bir ifadeyle mezhepsel vurgu giderek artmıştır.425

ÖSO’nun çatışmacı Sünni muhalif grup olarak ortaya çıkması ve İran’ın Nusayri Yönetime desteğini açıklayarak askeri destek sağlaması mezhepsel aidiyet duygusunu geliştirerek savaşan taraflara motivasyon ve mobilizasyon sağlamıştır.426

Sahip oldukları motivasyonun etkisiyle Yönetime destek veren sivillerin muhaliflerce hedef alınması, yine muhaliflerce İran ve Hizbullah kanadına Suriye’nin içinde bulunduğu durumun sorumluluğunun yüklenmesi gibi durumlar söz konusu olmaya başladığında farklı etnik ve mezhepsel gruplar ait oldukları topluluğunu korumak adına kendi toplumu içinde dayanışma yolunu tercih etmiştir.427

Sivillerin hedef alınması çatışmaların alevlenmesi ile birlikte mezhepçi yönü daha çok ortaya çıkarmıştır. Sünnilerin ve Nusayrilerin yaşadığı kimi bölgelerde sivillerin öldürülmesi ve Yönetime yakın Sünni liderlerin katledilmesi gibi olaylar

422 Yasin Atlıoğlu, op.cit., s. 139. 423 Ibid.

424Yunus Emre Kılıç, “Suriye’deki Krize Bir Çözüm Önerisi Olarak Mezhepler İttifakı”, Gümüşhane Üniversitesi Sosyal Bilimler Elekronik Dergisi, Sayı 12, 2015, s. 150.

425 Nader Hashemi, Danny Postel, op.cit., s. 8.

426 Şaban Kardaş, “Mezhepçilik Siyasetine Direnmek”, Orta Doğu Analizi, Vol. 7, Issue 67, 2015, s. 8.

70 mezhepsel çatışmanın karşılıklılık halini aldığını gösteren durumlar olmuştur.428

Sünniler ve Nusayriler dışında, selefi gruplarca Hristiyan ve Dürzi köylerine de saldırılar gerçekleştirilmesi mezhepsel çatışmanın alanının genişlediğini göstermektedir.429 Bu gruplar içerisinde Kürtler kendi gündemleri ekseninde hareket

ederek önce Yönetim karşıtı bir tavır almışlar ardından Suriye’nin kuzey bölgelerinde özerk bir Kürt yapılanması için hem Yönetimle hem de ÖSO ile mücadele ederek Suriye muhalefeti ile bütüncül bir etkileşime girmeyerek mezhepsel etkinin görece dışında kalmışlardır.430 Kimi zaman Yönetime kimi zaman ÖSO’ya

karşı diğer Sünni gruplarla ittifak haline girdikleri de görülmüştür. Örneğin, Suriye’nin kuzeyinde YPG ile Şam Cephesi Suriye Yönetimine karşı Halep bölgesi için silah ve mühimmat konusunda ortak hareket etme kararı aldığına tanık olunmuştur.431

Suriye olaylarında mezhep vurgusunu dünya gündemine taşıyan ISİD/DAİŞ terör unsurlarıdır.432 ISİD/DAİŞ gibi radikal terör grupları iç savaş ortamından

kaynaklanan otorite boşluğundan ya da başarısız devlet yönetimlerinden kaynaklanan güç boşluğundan faydalanarak bölge içerisinde varlık göstermeye başlarlar.433

Devletin zayıf yapısında ortaya çıkan İslamcı oluşumlar mezhepsel kodlarla mezhepsel çatışmayı giderek derinleştirmiştir.434 Bu örgüt, Suriye içerisindeki

faaliyetlerinin hedefi olarak Nusayri kesimi ve Esad yönetiminin yanında yer alan Dürzileri, İsmailileri, Hristiyanları belirlemiş olması ve onların yanında yabancı bir destek olarak yer alan İran menşeli Hizbullah’ı işaret etmiş olması mezhepsel çatışmanın gelmiş olduğu en kritik noktadır.435 Gelinen bu noktada hedef gözeterek

kullanılan Nusayri karşıtlığını açıkça vurgulayan dil mezhepsel tutumun göstergelerinden biridir.436 Kullandıkları mezhepçi dil uyguladıkları şiddet

eylemlerine da yansımıştır. Örneğin; Nusayrilerin yaşadığı Lazkiye şehrinin

428 Ibid. 429 Ibid., s. 142.

430 Ahmet Emin Dağ, “Suriye: Küresel ve Bölgesel Kaostan Beslenen İç Savaş”, İNSAMER, Analiz 5, 2015, s. 12.

431 Ufuk Ulutaş, Kılıç Buğra Kanat, Can Acun, op.cit., s. 11. 432 Yasin Atlıoğlu, op.cit., s. 141.

433 Tareq Ismael, “The Unravelling of the Uncivil State: Iraq and the Imposition of Sectarian Governance”, International Journal of Contemporary Iraqi Studies, Vol. 9, Issue 2, 2015, s. 125. 434 Steve Heydemann, Emelie Chance-Donahue, “Sovereignty Versus Sectarianism: Contested Norms and the Logic of Regional Conflict in the Greater Levant”, International Relations, Vol. 15, Issue 60, 2018, s. 8.

435 Yasin Atlıoğlu, op.cit., s. 141. 436 Şaban Kardaş, op.cit., s. 8.

71 köylerinde ve Tartus’ta sivilleri hedef almışlardır. Heyet Tahrir el-Şam üyeleri ise Hristiyanların yaşadığı bölgelerdeki manastırlar ve Dürzilerin yaşadığı köylerdeki sivillere saldırmışlardır.437

Yönetim muhalifleri olayların başlangıcında ortak bir paydada buluşmaya çalışsa da aralarında derin ayrılıklar bulunmaktadır. Kimisi yalnızca reformist yaklaşımlarda bulunurken, kimisi Müslüman Kardeşler’e daha yakın iken, kimisi İslami radikalizmi benimsemiştir.438 Muhalif grupların aralarındaki bu derin

farklılıklar aynı mezhep içerisinde olsalar da farklı inanç yorumlarına sahip olduklarından kamplaşmalarına sebep olmuştur ve birçoğunun farklı gündemi bulunmaktadır.439 Bir arada muhalefet etmekten çok mezhepsel söylemlere eğilim göstermişlerdir.440 Bu tutumlar çerçevesinde ortaya çıkan ÖSO’nun içerisinde farklı

kamplarda yer alan birçok çatışmacı grup bulunmaktadır. Bu gruplar kimi zaman bir arada hareket etmekte kimi zaman ayrılmakta, başka gruplara dahil olmakta ya da kendi içerisinden farklı gruplar çıkarmaktadır.441 Örneğin: Hazm Hareketi adı altında

kurulmuş olan ve bünyesinde farklı grupları barındıran bir oluşum tasfiye edildikten sonra mevcut gruplar İslami vurgunun daha az olduğu Şam Cephesi adı altında kurulmuş olan bir oluşuma entegre olabilmektedir.442 İlk başta aynı safta yer alan

gruplar bir süre sonra birbirinin karşısında da yer alabilmektedir. Örneğin, Heyet Tahrir el-Şam radikal İslamcı bir grup olarak ISİD/DAİŞ oluşumunun Suriye yapılanması olarak ortaya çıktığı halde bir süre sonra Sünni İslam’ı yorumlama farklılıklarından dolayı ayrışmış ve birbirine karşı çatışan iki ayrı grup olmuştur.443

Bu ve benzeri gruplar inanç farklılıklarına ve mezheplerine göre bölgesel anlamda çatışmaktadır.

437 Yasin Atlıoğlu, op.cit., s. 142. 438 Dilek Canyurt, op.cit., s. 1107. 439 Ibid.

440 Ahmet Bağlıoğlu, op.cit., s. 510.

441 Ufuk Ulutaş Kılıç Buğra Kanat, Can Acun, op.cit., s. 9. 442 Ibid.

443 Ersin Aksoy, “Daiş ve Suriye İç Savaşında Daiş’in Rolü”, Uluslararası Politik Araştırmalar Dergisi, Cilt 2, Sayı 2, 2016, s. 35.

72 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM