• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: FİNANS TEORİLERİ

2.3. Etkin Piyasalar Hipotezi

Finans piyasalarında kullanılan birçok modellerin kendilerine özgün varsayımları vardır. Örnek olarak, Davranışçı Finans ile Etkin Piyasalar Hipotezini gösterebiliriz. Menkul kıymetlerin piyasa denge fiyatının halka açık tüm bilgileri yansıttığını söyleyen hipotez Etkin Piyasalar Hipotezi (EPH) olarak bilinir. “Etkin piyasa” terimi, ilk olarak 1961 yılında Fama tarafından “piyasanın yeni bilgilere hızlı uyumu” şeklinde tanımlanmıştı. Bu tanım daha sonra, yine Fama tarafından “varlık fiyatlarının etkin piyasada mevcut tüm bilgileri yansıtması şeklinde genişletilmiştir (Fama, 1991: 1575). Etkin bir piyasada, yatırımcılar arasındaki rekabet sayesinde hisse senetlerinin değerine ilişkin yeni bir bilginin ortaya çıkması durumunda bu bilgi bütün etkisi piyasa fiyatlarına anında yansıyacaktır (Fama, 1970: 388). Piyasada bilgilerin fiyatlara yansıyabilmesi için işlem maliyetlerinin sıfır olması ve bilginin bütün yatırımcılara maliyetsiz bir şekilde ulaşması gerekmektedir. Etkin piyasalar hipotezi (EPH) üç temel argüman üzerinde durur (Shleifer, 2000: 3):

• Bazı yatırımcılar rasyonel değilse bile, rasyonel davranmayan yatırımcıların davranışları birbirini dışlar ve böylece fiyatlar etkilenmemiş olur.

• Yatırımcılar aynı yönde rasyonellik dışı davranış sergilerlerse, piyasada bulunan rasyonel arbitrajcılar, bu davranışların fiyatları etkilemesini engellerler. Fama 1991 yılındaki çalışmasında sermaye piyasalarının etkinliği için gerek ve yeter koşulları aşağıdaki gibi sıralamıştır: (Etkin Piyasalar Hipotezi. 2010, http://www.belgeler.com/blg/: 03.06.2013)

• Menkul kıymet işlemlerinde işlem maliyeti yoktur; • Tüm mevcut bilgiler piyasa oyuncularının kullanımına kısıtsız ve maliyetsiz

açıktır.

• Herkes tüm menkul kıymetlerin şimdiki ve gelecekteki fiyatlarının belirlenmesi için mevcut verinin aynı yönde kullanımı konusunda hemfikirdir.

Etkin piyasa hipotezinin varsayımları ise aşağıdaki şekilde sıralanmıştır:

• Piyasada çok sayıda satıcı ve alıcı vardır. Hiçbir alıcı veya satıcı piyasayı etkileyecek güce sahip değildir.

• Menkul kıymetle ilgili bilgiler düşük bir maliyetle ve yatırımcılara en kısa zamanda sağlanmaktadır.

• Etkin bir piyasada işlem giderleri oldukça düşüktür.

• Piyasaların kurumsal yapısı çok gelişmiştir. Başka bir ifadeyle düzenleyici mevzuatla piyasaların istikrarlı çalışması sağlanmaktadır. • Vergi ile ilgili düzenlemeler yoktur. • Tüm finansal varlıklar tamamen bölünebilir.

Etkin Piyasalar Hipotezi menkul kıymetler piyasası dışındaki tüm piyasalarda uygulanabilecek geniş bir kavram olmasına rağmen menkul kıymetler piyasasının sahip olduğu belirgin karakteristik özellikler sebebiyle bu piyasanın diğerlerinden daha etkin olduğu söylenebilir. Bunun sebepleri aşağıdaki gibi özetlenebilir:

• Hisse senetleri organize olmuş bir piyasada işlem görürler;

• Menkul kıymetler piyasasında daha fazla kâr için birbiriyle rekabet halinde olan çok miktarda oyuncu mevcuttur;

• Menkul kıymetler piyasasında bilginin yayılımı için yasal ve etik baskılar mevcuttur.

Genel olarak piyasaların etkin olmamasına neden olan birkaç sebep mevcuttur: (Etkin

Piyasalar Hipotezi. 2010, http://www.belgeler.com/blg/:03.06.2013).

• Her ne kadar piyasalar yayımlanan finansal raporlara önem verip onları değerlendirmeye çalışsa da, bazı yatırımcılar bu raporların taşıdığı bilgi içeriğini yorumlayıp değerlendirmede yetersiz kalırlar.

• Verinin ve bilginin elde edilmesi maliyetli olabilir. Hatta halka açık verilerin tüm yatırımcılar tarafından erişilebilir olmaması sebebiyle menkul kıymet fiyatları yeni bilgi içeriğini tam olarak yansıtmayabilir.

• Hisse senedi piyasası işlemleri de piyasanın etkinliğini kaybetmesine sebep olabilir.

2.3.1. Etkin Piyasa Hipotezinde Etkinlik Türleri

Etkin piyasalar içerdiği bilgilere göre 3 grupta sınıflandırılmıştır: Zayıf formda piyasa etkinliği (Weak-Form Efficiency), yarı kuvvetli formda piyasa etkinliği (Semi Strong Form Efficiency) ve güçlü formda piyasa etkinliği (Strong Form Efficiency).

2.3.1.1. Zayıf Formda Piyasa Etkinliği (Weak-Form Efficiency)

Zayıf formda piyasa etkinliği geçmiş fiyat hareketlerine ilişkin bilgiler hisse senedinin cari fiyatına yansımasıdır. Bu geçmiş fiyat bilgileri kamuya açıktır ve maliyetsiz bir

şekilde elde edilebilir. Geçmişteki bilgiler herkese açık olduğundan dolayı, yatırımcılar aynı yönde hareket edecektir. Bu yüzden yatırımcıların biri diğerinden daha fazla kar sağlayamayacaktır.

Yarı kuvvetli formda piyasa etkinliği, fiyatların mevcut durumunun halka açık olan tüm verileri yansıttığını ileri sürmektedir. Menkul kıymetlerin piyasa fiyatları, anında ve sapmasız bir şekilde gelen halka açık bilginin (sermaye arttırma duyurusu, finansal raporların açıklanması, şirketlerle ilgili araştırma ve tahmin raporlarının açıklanması. vb.) yönüne göre adapte olur. Hisse sendi piyasasında analiz yapan kişiler halka açık bu bilgileri yorumlamada ve bilgi içeriği doğrultusunda hareket etmede oldukça başarılıdırlar. Hatta bu kişiler yeni bilgi girişine o kadar çabuk ve doğru tepki gösterirler ki, bu ortamda hiçbir yatırımcı için normalin üzerinde kazanç elde etmek mümkün olmamaktadır (Etkin Piyasalar Hipotezi. 2010, http://www.belgeler.com/blg/: 03.06.2013).

Yukarıdaki fikri Lorie ve Hamilton böyle açıklamıştır : “Bu çok ilginç bir paradokstur. Etkin piyasalar hipotezinin geçerli olabilmesi için pek çok yatırımcının bu hipoteze inanmaması gerekir. Eğer yatırımcılar üstün kazanç elde etmek isterlerse hisse senetleri işlem gören şirketler hakkında rekabetçi bir tarzda bilgi edinmeye çalışır, mevcut veriyi etraflıca ve hızlıca analiz ederlerse piyasa fiyatı şirket hakkında ortamda bilinen her şeyi yansıtacak hale gelir. Fiyatın tüm bilinenleri yansıttığı ortamda da üstün kazanç elde etmenin mümkün olmayacağı göz önüne alındığında ortaya çıkan paradoks görülmektedir. Eğer bilgileri fiyata yansıtmak için yapılan çabalardan vazgeçilirse de bu sefer piyasa etkinliğinin kaybolacağı söylenebilir.” (Lorie, Dodd ve Kimpton, 1985: 122).

2.3.1.3. Güçlü Formda Piyasa Etkinliği (Strong Form Efficiency)

Piyasa etkinliğinin kuvvetli formuyla ilgili testler hiç kimsenin, bazı bilgilere bireysel erişimi olduğu için, daha fazla alım satım kârı beklentisi içinde olamayacağı şekilde mevcut ya da açıklanmamış tüm bilginin fiyatlarda tam olarak yansıtılmasıyla ilgilenir (Fama, 1970: 388).

2.3.2. Etkin Piyasalar Hipotezine Karşı Eleştiriler

Bugün bile, etkin piyasalar hipotezi geçerliliği hakkında şüpheler vardı ve bu birçok yazar ve filozoflar tarafından eleştirilmiştir .Bu eleştiriler şu şekilde özetlenebilir: (Kıyılar ve Acar, 2009: 460)

• Etkin piyasalar hipotezi yatırımcıların rasyonel beklentiler hipotezine dayalı tahminler yapmasını varsayan ve böylece hepsinin de benzer beklentilerinin var olduğunu belirtiyor. Ancak, tüm yatırımcıların aynı beklentileri olsaydı menkul kıymet piyasaları ve menkul kıymet işlemlerini ortaya çıkarmak mümkün olmazdı. Bir taraf satış fiyatlarının düşeceği beklentisini varsayarsa,diğer taraf da bir alıcı konumunda fiyatların daha da artacağını varsayıyor ve böylece ticaret gerçekleşiyor.

• Etkin piyasaların hipotezine göre, tüm katılımcıların bilgiye eşit erişime sahip olması varsayılır. Ancak,bu oldukça tartışmalı bir konudur.

Benzer Belgeler