• Sonuç bulunamadı

Esnek Çalışma Biçimleri ve Sendikalar

Belgede ANKARA Sayı: 13 / Nisan 2019 (sayfa 70-73)

YÖNELİK YAKLAŞIMLARI (*)

THE APPROACHES OF TRADE UNİONS CONCERNİNG

2. İYD VE SENDİKALAR ARASINDAKİ İLİŞKİNİN

2.1. Esnek Çalışma Biçimleri ve Sendikalar

En kısa ifadeyle hızla değişen şartlara uyum sağlama yeteneği olarak tanımlanabilecek esneklik, işverenlere rakipleri karşısında gerek ulusal ve gerekse de ulusla-rarası rekabette önemli üstünlük-ler sağlamaktadır. Buna ek olarak değişen çalışma şekilleri ve işgücü demografisi karşısında, esnek ça-lışma biçimleri alternatif bir çözüm olarak sunulmaktadır. Esnekliğin, özellikle de kadın istihdamının artması ve İYD’nin sağlanma-sı noktasağlanma-sında önemli rol oynadığı söylenebilir.

Esnek çalışma biçimleri İYD’nin başlıca konularından birini oluş-turmakta olup, yapılan akademik çalışmalarda çokça birlikte anıl-maktadır (Bonney, 2005: 395; Rig-by, 2010: 208). Hatta esnek çalışma biçimlerinin en çok karşılaşılan sonuçlarından birisinin, İYD’nin gelişimine sağladığı olumlu katkı-lar olduğunu iddia eden yazarkatkı-lar bulunmaktadır (Skinner ve Poco-ck, 2011: 67).

Esnek çalışma; fonksiyonel, coğrafi, sözleşme, sayısal ve finan-sal esneklik gibi pek çok yöntem-le uygulanabilmektedir. Bunlara örnek olarak; kısmi süreli çalışma, haftalık çalışma süresi, telafi çalış-ması, kısa çalışma, fazla çalışma, çağrı üzerine çalışma, yoğunlaş-tırılmış iş haftası, geçici iş ilişkisi, ödünç işçi bürosu, tele çalışma, es-nek emeklilik vd. gösterilebilir.

Yapılan çalışmalara göre esnek çalışma biçimlerine olan ilgi gün geçtikçe artmaktadır. Özellikle kadınlar ve gençler arasında es-nek çalışma biçimlerinin oldukça tercih edildiği görülmektedir. (Sul-livan ve Gershuny, 2001: 335; Rigby, 2010: 215-216). Literatürde işgücü-nün genelinin esnek çalışmaya ba-kışını yansıtan akademik çalışma-lara rastlanmaktadır. Bu akademik çalışmalardan birinde çalışanla-rın yüzde 25’inin esnek çalışmayı istemedikleri bulgusuna ulaşıl-mıştır. (Skinner, 2011: 71). Yine bir başka çalışmada ise, işçilerin yüz-de 67’sinin kendilerine esnek

ça-lışmanın teklif edilmesini istediği görülmüştür (Powwownow, 2017). Son olarak bir başka çalışmada ise, çoğunluğu kadın olmak üzere yarı zamanlı çalışanların yüzde 55’inin tam zamanlı bir işte çalışmak iste-mediği sonucuna varılmıştır. (Ho-garth ve diğerleri, 2011: 24).

Bireylerin esnek çalışma istek-lerinin altında pek çok farklı neden yatmaktadır (Galinsky ve diğer-leri, 1996: 111). Kadınlar açısından bakıldığında, esnek çalışma bazı durumlarda en pratik seçenek ola-rak algılanmaktadır (Rigby, 2010: 215-216). Devlet ve işverenlerin de esnek çalışma biçimlerini tercih ettikleri görülmektedir. (Skinner, 2011: 66). Ancak bu konuda ağır-lıklı olarak işverenlerin istekleri etkili olmakta ve bunun sonucun-da günümüzde işçiler çoğu zaman rızaları olmadan esnek çalışma biçimleriyle çalışmak zorunda kal-maktadırlar. Esnek çalışma biçim-lerinde istihdam edilenlerin sayısı ise gün geçtikçe daha da artmak-tadır (Skinner, 2011: 65). Tam süreli olarak çalışmak isteyen kesimle-rin, gönülsüzce kısmi süreli olarak çalışmaları ise, beşeri sermayenin eksik kullanımına dolayısıyla süre bakımından eksik istihdamın ya-şanmasına yol açmaktadır. O hal-de gönüllü olarak esnek çalışmayı tercih edenlerle, gönülsüz olarak esnek çalışmaya maruz kalanları, işgücü piyasasına etkileri bakı-mından birbirinden ayırarak ele almak gerekmektedir.

Skinner ve Pocock’un (2011: 72) çalışmasına göre, esnek çalışma isteği kadınlarda erkeklere oran-la iki kat daha fazoran-ladır. Çalışmada varılan bir diğer sonuca göre ise, yaş ile esnek çalışma isteği arasın-daki ilişki negatif yönlü olup, yaş arttıkça esnek çalışma isteği azal-maktadır. Ebeveynlikten kaynaklı sorumluluklar, kadınların esnek çalışma isteğinde etkili olmakla birlikte erkeklerde bu etki daha sınırlı kalmaktadır. Arthur (2002: 19) yapmış olduğu çalışmada kısmi süreli çalışma isteğinde en belirle-yici unsurun yüzde 44’lük oranıyla aile ile vakit geçirme isteği olduğu sonucuna ulaşmıştır.

Pek çok biçimde uygulanabilen esnek çalışmanın, işçinin çıkarın-dan çok işverenin çıkarlarına hiz-met ettiğine ilişkin görüşler ağır-lıktadır (Gerstel, 2001: 283; Gregory, 2009: 135). Esnek çalışma türleri ayrıca işletmelerin, işgücünü mini-mum maliyetle ve minimini-mum yasal sınırlamayla istihdam etmeleri an-lamına geldiği için eleştirilmektedir (Parlak ve Özdemir, 2011: 8). Ancak kayıt dışı istihdamla mücadeleye yardımcı olarak kayıt dışılığı azalt-ması, kadınların daha yoğun ola-rak işgücü piyasasına katılmasına imkân tanıması ve İYD’ni sağla-maya olan olumlu etkisi sebebiyle çoğu kez istihdam politikalarında da bir tercih sebebi olmaktadır.

Sendikaların bu konudaki gö-rüşleri ise oldukça çeşitlidir (Gers-tel, 2001: 283). Ancak sendikaların

genel tutumu, esnek çalışma bi-çimlerine karşı çıkılması yönün-dedir. Sendikaların esnek çalışma biçimlerine karşı çıkmasında bu tür çalışma biçimlerinden kay-naklanan olumsuz sonuçlar etkili olmaktadır. Bu olumsuzlukların başında; çoğu zaman işçilerin zo-runlu fazla çalışmaya maruz kala-rak haftada 60-70 saat çalışmaları (Gerstel, 2001: 284), kısmi süreli çalışanların daha fazla çalışma is-teğinde olmaları (Rigby, 2010: 209), esnek çalışmanın işçileri kariyer olanakları kısıtlı, önü kapalı işle-re mecbur bırakması ve yüksel-me adına olumsuz etkileri olması (Barker, 1993: 47), strese, aileden dönemsel olarak uzaklaşmaya ve psikolojik sorunlara yol açma-sı (Welch ve Worm Verner, 2006: 287), uzun dönemli iş güvencesini ortadan kaldırması (Smithson ve Lewis, 2000: 695) gibi sorunlar gel-mektedir. Ayrıca sendikalar esnek çalışan kişilere ulaşmakta ve sen-dikal hizmet arzı sunmakta başa-rılı olamamaktadır. Esnek çalışma biçimlerinin, daha çok kadınlar tarafından tercih edilmesi de, sen-dikaların bu kesime ulaşmalarını daha da zorlaştırmaktadır.

Bazı sendikalar ise esnek ça-lışmaya daha farklı yaklaşmakta-dır. Örneğin, Gregory ve Milner’in (2009: 135) Fransa’da yaptıkları çalışmaya göre, sendikalar esnek çalışmaya ancak yasal sınırlar çer-çevesinde sıcak bakmakta ancak cinsiyet ayrımcılığına sebep

olabi-leceği düşüncesiyle yine de şüphe ile yaklaşmaktadırlar.

Esnek çalışma karşısında sen-dikaların genel tavrının çekingen ya da tamamıyla karşıt olması, sendikaların esnek çalışma biçim-leriyle çalışan işçilere karşı mesa-feli oldukları anlamına gelmemek-tedir. Aksine bu kişileri sendika üyesi yapmaya yönelik adımlar atmaktadırlar. Ancak Birleşik Krallıkta gerçekleştirilen bir an-ket çalışmasının sonuçları, birçok işçinin sendika üyesi olmaması-nın asıl sebebinin, sendikaların bu işçileri sendikalaştırmak için ye-terince uğraşmadıkları olduğunu ortaya koymaktadır. (Croucher ve Brewster, 1998: 449). Aslında bu durum sendikaların genel olarak örgütlenmede yaşadıkları sorun-larla ilişkilendirilebilir. Bilindiği üzere özellikle 1980’lerden son-ra neo-libeson-ral politikaların ağırlık kazandığı, kurumların ve devlet yönetimlerinin dönüşüm göster-diği ve başta sendikal temsil ve örgütlenmenin önünde çeşitli en-gellerin oluşturulduğu bir döneme girilmiştir (Öcal, 2005: 566). Gerek bu politikaların etkisi ve gerek-se de gerek-sendikaların bu ani değişim karşısında yeni politikalar üretme konusunda fazlaca etkili olama-maları, üye kayıpları yaşamala-rının yanı sıra yeni üye edinme noktasında yetersiz kalmalarına da yol açmıştır. Ortaya çıkan yeni çalışan tiplerine yönelik politika-lardaki sorunlar, sendikaları bu

kesimlere sendikal hizmet arzı sağlama noktasında güç durumda bırakmaya devam etmektedir.

Günümüzde artan istihdam ve esnek çalışmanın olumsuz özel-likleri göz önünde bulunduruldu-ğunda sendikalara büyük görevler düşmektedir. Bu görevlerin ifası aynı zamanda sendikaların varlı-ğının devamlılığı açısından da zo-runludur. Çünkü esnek çalışma, işgücü piyasasında gitgide daha fazla karşımıza çıkmaktadır. Ayrı-ca esnek çalışma biçimleri pek çok durumda istihdamın zorunlu bile-şenlerinden biri haline gelmiştir. Bu noktada sendikalar, toplu pa-zarlık süreçlerinde esnek çalışma biçimlerini de göz önünde bulun-durmak zorundadır.

Buna ek olarak sendikalar ile-tişim yeteneklerini geliştirmek suretiyle daha fazla esnek çalışan işçiye ulaşmalı ve sendika üyesi olsun veya olmasın işçileri esnek çalışmanın çerçevesini oluşturan yasalar konusunda bilgilendirme-lidir. Böylelikle işçiler esnek çalış-ma biçimlerinin sebep olabileceği olumsuzluklardan korunabilecek ve İYD’ne katkıda bulunabilecek politikalardan daha fazla yararla-nabilecektir.

2.2. Cinsiyet Eşitliği ve

Belgede ANKARA Sayı: 13 / Nisan 2019 (sayfa 70-73)

Benzer Belgeler