• Sonuç bulunamadı

el-İslâmî el-Husâmu’l-Memdûd’da, Yahudilere yazılan reddiyelerde dile getirilen temel konuların hemen hepsine sistematik bir şekilde değinmektedir. Bu konular; beşâiru’n-nübüvve, nesih, tahrif ve tebdil, Yahudi kutsal kitabında yer alan ve Allah’a isnad edilen antropomorfik özellikler ve Yahudilerin peygamberlere yalan ve zina isnad etmeleridir. Bununla beraber, onun eserde üzerinde durduğu kendine özgü noktalar da bulunmaktadır. Örneğin; beşâiru’n-nübüvve konusunda o, reddiye geleneğinde daha önce hiç bahsedilmeyen bir delil kullanmaktadır. Tevrat’taki Yahudi kralı Ahab ile Rum kralı Ben Hadad arasında geçen olayı anlatmakta ve Kral

174 el-İslâmî, a.g.e., (Arapça Metin) ed. Esperanza Alfonso, s. 12.

175 el-İslâmî, a.g.e., tahk. Abdülmecîd Hayâlî, s. 26; el-İslâmî, a.g.e., (Arapça Metin) ed. Esperanza

Alfonso, s. 12-13.

Ahab’ın Hz. Muhammed’in dinini benimsediğini iddia etmektedir.177 Bu çerçevede, el-Husâmu’l-Memdûd’un kapsamı geniş bir reddiye olduğunu söylemek mümkündür.

el-İslâmî eserinin mukaddimesinde bu kitabı, Allah’a yaklaşmak ve Hz. Muhammed’in nübüvvetine imanı yaymak kastıyla, Yahudilerin içinde bulunduğu çirkin küfür ve dalaleti, inançlarının bozukluğunu, Allah’a şirklerini ve Hz. Muhammed’in peygamberliğini inkar konusundaki apaçık yalanlarını ortaya çıkarmak için yazdığını ifade etmektedir. O, Yahudilerin akıllarının bozukluğunu, küstahlıklarını ve sözlerinde edep bulunmayışını gösteren açık deliller getirmek için Allah’tan yardım dilemektedir. Bunun yanı sıra el-İslâmî, reddiyesini kaleme alırken Yahudilerin elindeki kitabı kullanmakta ve tebdil ettiklerini düşündüğü bu kitapta bulunan ve herhangi bir biçimde inkar edemeyecekleri delillerle doktrinlerini feshedeceğini belirtmektedir. Böylece o, kendi taşlarını onların üzerine atacağını ve kendi iddialarıyla onları alt edeceğini ifade etmektedir. Ayrıca bu çalışmasını herhangi bir uzatma ve çoğaltma olmadan özetlediğini birkaç kere vurgulamaktadır. Son olarak el-İslâmî, bu kitabın Yahudilere karşı en önemli ve en doğru delil getirme olacağını iddia etmektedir.178

el-İslâmî eserinde düzenli bir konu tasnifinde bulunmaktadır. Eserinin mukaddimesinde kitabını beş başlık altında ele aldığını belirtmektedir.179 Ancak o, her ne kadar eserinin mukaddimesinde konuları aşağıda belirtilen sırayla ele alacağını ifade etse de, aslında üçüncü bapla dördüncü babın yerlerini değiştirmiş ve eserin mukaddimesinde belirttiği sıralamaya uymamıştır. el-İslâmî, bu beş babı konuları göz önünde bulundurularak kendi içlerinde de bölümlere ayırmıştır. O,

177 el-İslâmî, a.g.e., tahk. Abdülmecîd Hayâlî, ss. 29-31; el-İslâmî, a.g.e., (Arapça Metin) ed.

Esperanza Alfonso, ss. 19-25.

178 el-İslâmî, a.g.e., tahk. Abdülmecîd Hayâlî, s. 26-27; el-İslâmî, a.g.e., (Arapça Metin) ed. Esperanza

Alfonso, ss. 13-15.

179 el-İslâmî, a.g.e., tahk. Abdülmecîd Hayâlî, s. 27; el-İslâmî, a.g.e., (Arapça Metin) ed. Esperanza

konularını işlerken ilk önce Tevrat’tan bir metin getirmekte daha sonra şerhini yapmaktadır. Baplar şu şekildedir:180

Birinci bap: Hz.Muhammed’in (s.a.v) nübüvvetinin doğruluğunun Tevrat’ta bildirilmesi hakkında. (beşâiru’n-nübüvve)

İkinci bap: Hz. Muhammed’in (s.a.v) dininin tüm dinleri neshetmesi hakkında.

Üçüncü bap: Yahudilerin nebilere (a.s) dil uzatmaları, Müslümanlara ve onların krallarına ve kendilerinden olmayanlara beddua etmeleri hakkında.

Dördüncü bap: Yahudilerin tebdil edilmiş Tevratlarında bulunan ve bugüne kadar duyulmamış Allah’a şirkleri, tecsimleri ile tahrif ve tağyirleri hakkında.

Beşinci bap: Yahudilerin Tevratlarında ve diğer kitaplarında Hz. Muhammed’in tazimi/yüceltilmesi ve onun isrâsı hakkında.

el-İslâmî’nin üzerinde durduğu ilk ve en kapsamlı konu beşairu’n- nübüvvedir. Ona göre, Tevrat’ta Hz. Muhammed’in peygamberliğine ve İslâm dinine işaret eden deliller bulunmaktadır. Bu çerçevede o, beşâiru’n-nübüvveyle ilgili olduğunu düşündüğü Tevrat metinlerini tespit etmektedir. el-İslâmî beşairu’n- nübüvve konusunu işlerken genellikle ebced hesabını181 kullanmaktadır. O, Tevrat’ta bulunan metinlerdeki belli kelimelerin sayısal değerinin Hz. Muhammed’in ismine eşit olduğunu kanıtlamaya çalışmaktadır. Eserinde belirttiğine göre ebced hesabı, Yahudi yasal sisteminin bir kaidesidir.182 Bu konuda herhangi bir itiraz olursa bu metodun ya yanlış olduğunu ya da onun belli durumlarda uygulanmasının kabul edilemez bir durum olduğunu ifade etmektedir. Eğer Yahudiler bu metotla alay ederlerse, onların dinlerinin yok olma tehdidi altında olduğunu belirtmektedir. Dolayısıyla o, Tevrat metinleri için ebced hesabını kullanmasının uygun olduğu

180 el-İslâmî, a.g.e. tahk. Abdülmecîd Hayâlî, s. 27-28; el-İslâmî, a.g.e., (Arapça Metin) ed. Esperanza

Alfonso, ss. 15-17.

181 Ebced, Arap alfabesinin ilk tertibi ve harflerinin taşıdığı sayı değerlerine dayanan hesap sistemidir.

bkz. Mustafa Uzun, “Ebced”, DİA, İstanbul, 1994, X, s. 68. Bu konu hakkında üçüncü bölümde ayrıntılı bilgi verilmektedir.

182 el-İslâmî, a.g.e., tahk. Abdülmecîd Hayâlî, s. 35; el-İslâmî, a.g.e., (Arapça Metin) ed. Esperanza

görüşünü savunmaktadır.183 el-İslâmî, beşâiru’n-nübüvve konusunda ebced hesabının yanı sıra mantıkî delillerle de Hz. Muhammed’in Tevrat’ta müjdelendiğini kanıtlamaya çalışmaktadır.

el-Husâmu’l-Memdûd’da gündeme getirilen bir diğer konu, Hz. Muhammed’in dininin kendinden önceki şeriatları ve dolayısıyla Tevrat’ı ve Yahudiliği neshettiğidir. Ancak Yahudiler, dinleri ve kitaplarının neshedildiğini hiçbir şekilde kabul etmemektedirler. Bu yüzden el-İslâmî, Yahudilikte bulunan nesih örneklerini ortaya koymaktadır. Bu çerçevede o, Tevrat’taki bazı hükümlerin Yahudilerin kendi uygulamaları tarafından neshedilmiş olduğuna örnekler getirmektedir.

el-İslâmî’nin değindiği bir diğer mesele ise, Yahudilerin Tevrat’ı tahrif ve tağyir etmeleridir. O, tahrif teorisinin bir taraftarıdır184 ve ona göre, Tevrat Yahudiler tarafından tahrif ve tebdil edilmiştir. O, bu iddiasını, verdiği tarihî bilgiler, Tevrat referansları ve Yahudi uygulamalarından örneklerle delillendirmektedir. el- İslâmî’nin bu konudaki en büyük delili Tevrat’ta Allah’a antropomorfik özellikler atfediliyor olmasıdır. Bu yüzden o, Yahudilerin ehl-i şirk olarak kabul edilebileceğini öne sürmektedir. Bununla birlikte onların peygamberler hakkındaki ahlaksız iftiraları ve onlar hakkındaki ağza alınmayacak söylemleri de Tevrat’ın tahrif edilmiş olduğunu desteklemektedir. el-İslâmî Yahudilerin dualarında Müslümanlara ve onların meliklerine beddualar ve hakaretler bulunduğunu da deliller göstermektedir. Bununla o, Yahudilerin ahlak düzeylerinin düşüklüğünü göstermeyi amaçlamaktadır.

el-Husâmu’l-Memdûd’da üzerinden durulan son konu ise, Tevrat’ta ve Yahudilerin dua kitaplarında isrâ hadisesinin bulunması ve Hz. Muhammed’in bu kitaplarda tazim edilmesi hakkındadır. el-İslâmî bu konuyla ilgili olduğunu düşündüğü Tevrat metinlerini ve duaları tek tek sıralamaktadır.185 Tüm bunların yanı sıra o, temel konular içerisinde kendine özgü bazı değerlendirmeler de yapmaktadır.

183 el-İslâmî, a.g.e., tahk. Abdülmecîd Hayâlî, s. 37; el-İslâmî, a.g.e., (Arapça Metin) ed. Esperanza

Alfonso, s. 42-43.

184 Perlmann, “Abd Al-Hakk Al-Islâmî A Jewish Convert”, s. 180.