• Sonuç bulunamadı

Ergenlik ile ilgili pek çok tanım vardır. Ergenlikle ilgili geniş ve kapsamlı bir tanım yapmak oldukça güçtür.

Ergenlik, APA (Amerikan Psikiyatri Birliği) tarafından yayınlanan Psikiyatri Sözlüğü’nde, “Fiziksel ve duygusal süreçlerin yol açtığı cinsel ve psikososyal olgunlaşma ile başlayan ve bireyin bağımsızlığını ve sosyal üretkenliğini kazandığı, çok da belirli olmayan bir zamanda sona eren kronolojik bir dönemdir ve bu dönem hızlı fiziksel, psikolojik ve sosyal değişmelerle karakterizedir” şeklinde tanımlamaktadır (Çuhadaroğlu, 2006). Ergenlik döneminde bireyde oluşan fiziksel, ruhsal ve hormonal değişimlerle birlikte uyku fizyolojisinde de birtakım değişiklikler meydana gelmektedir (Bülbül ve ark., 2010). Başka bir deyişle ergenliği puberte ile başlayan ve bireyin erişkin doğrularını, sorumluluklarını kazandığı, aile, yasalar ve

toplum tarafından tanınmasıyla sona eren bir dönemdir. Ergenlik, çocuklukla yetişkinlik arasındaki bir dönemi kapsadığı için yeni toplumsal rollerin geliştiği dönemi de oluşturur. Ergenlik dönemi çocukluk döneminden farklı olarak ergenin düşünme ve mantık yürütme becerilerinin geliştiği ve çevresel faktörlerin de önem kazandığı dönemdir. Ergenliğin başlama ve bitme yaşlarıyla ilgili çok net sınırlar çizilememektedir. Psikomotor gelişimin biyolojik, psikolojik ya da toplumsal boyutuna göre farklılık göstermektedir. Bununla birlikte ergenlik yaşının kızlarda 10/11, erkeklerde 12/13 yaşlarında başladığı ve 19-21 yaş aralığında sona erdiği konusunda çok sayıda uzman hem fikirdirler (Siyez, 2013).

2.4.1. Ergenlik dönemleri

Ergenlik dönemi erken, orta ve geç ergenlik olmak üzere üç alt evreye ayrılmıştır. Evrelere göre ergenlik dönemi ve özelliklerini şu şekilde özetleyebiliriz.

2.4.1.1.Erken ergenlik dönemi (12-14 yaş)

Fiziksel ve davranışsal değişiklikler hızlı olduğu dönemdir. Kızlarda hızlı büyüme ve cinsel gelişim erkeklere göre daha önce başlar. Çocuk kimliğinin kaybedilir ve beden görünümünde fiziksel değişiklikler oluşmaya başlar. Ergen sınırları test eder, zorlar ve ebeveyn otoritesine karşı gelmeye eğilimi vardır. Kimlik mücadelesinin gelişmeye başlamasıyla sözel ifade yeteneğine karşın kendini daha çok eylemlerle ifade eder. Kendi beden görünümünün gelişimi yanında, ergenlik dönemindeki önemli fiziksel değişimlerden biri üreme olgunluğunun başlangıcına işaret eden ikincil cinsiyet özelliklerinin gelişimidir ve bu gelişim gencin kendisini toplumsal açıdan çocukluktan farklı bir kız ya da erkek kimliğinde algılamasına neden olur. Beden görünümündeki değişmeler, dürtülerin artması, cinsel kimliğin daha fazla algılanması sonucu gencin toplumsal olarak da bazı cinsiyet rollerini edinmesini gerektirir. Bu dönemde yakın arkadaşlıklar önem kazanmaya, arkadaş grupları ilgi ve giyimi etkilemeye başlar. Bu dönemde aynı cinsiyetten arkadaşlar ve grup aktivitelerinin tercih edilir. Cinsel gelişim açısından kızlar erkeklerden öndedir. Bir yandan utangaçlık, alçakgönüllülük gösterirken diğer yandan kendini göstermeye

de çalışır. Normal olma kaygıları vardır. Sigara, alkol ve diğer maddeleri deneme eğilimi oluşabilir (Derman, 2008; Çelik, 2007).

Erken ergenlik döneminde bilişsel gelişimde önemli değişiklikler olmaktadır. Piaget’e göre, 11-12 yaşlarından itibaren soyut işlemler dönemi başlar. Bu kurama göre çocuk, duyu-hareket, işlem öncesi ve somut işlemler aşamalarını tamamladıktan sonra bu döneme geçebilir (Dinçel, 2006). Çocuğun somut düşüncesi ergenlik döneminde değişir ve soyut düşünce bu dönemde gelişmeye başlar. Soyut düşünce, olayların nedenlerini araştırmaya yönelik düşünce şeklidir. Soyut işlemler döneminde olan çocuk, başkalarının görüşlerine aldanmaz ve olayların arkasındaki nedenleri anlamaya çalışır (Özbay ve Öztürk, 1992). Soyut işlemlere geçişin yeterli koşulu olarak da toplumsal ve kültürel yapı gösterilmektedir. (Derman, 2008).

2.4.1. 2. Orta ergenlik (14-17 yaş)

Orta ergenlik dönemi kızlarda 13-16 erkeklerde ise 14-17 yaşları arasındadır. Bu dönemde bedensel değişiklikler görülmekle birlikte yoğun cinsel duygular oluşur ve gelişir. Bu dönemde gençlik aşkları yaşanır, cinsel merak ve cinsel ilişki nedeniyle hamilelik riski ortaya çıkar. Daha sonra soyut düşünme dönemi başlar. Bu dönemde bugün ve gelecek arasında bağlar kurulmaya başlanır, entellektüel merak gelişmeye başlar, hayata dair her şeyin bilindiği zannedilir, her şeye gücü yetme duygusu mevcuttur, benmerkezcilik ön plandadır, cinsel ve saldırgan dürtülerini yaratıcı alanlara dönüştürebilirler. İdealler geliştirip rol modelleri seçer ve amaç belirleme yeteneğinde artış olur. Kendilik algısında zayıflık ile gerçek dışı yüksek beklentiler arasında gidip gelme olabilir. Bağımsızlık mücadelesini ebeveynlerin engellediğinden yakınabilir. Bedenle ve görünümle ilgili aşırı uğraşıları olabilir, bedenine yabancılık hissedebilir. Bu dönemde ebeveynlerini küçümseyebilir ve onlardan uzak durma gayretlerinin olması doğaldır. Bu dönemde bedensel değişim, yoğun cinsel duygular, cinsel çekicilikle ilgili kaygılar, sık değişen ilişkiler, karşı cinse yönelme, karşı cins arkadaşlık ve grup ilişkilerine yönelme vardır. Grup kimliğinin önemi artar. Arkadaşlık ilişkileri erken ergenliğe göre daha yüzeysel ve güvensiz olabilir (Gözcü Yavaş, 2012; Çelik, 2007).

2.4.1.3. Geç ergenlik (17-19)

Geç ergenlik dönemi kızlarda 16-19 erkeklerde ise 17-19 yaşları arasında görülmektedir. Bu dönemde fiziksel gelişim tamamlanır, bedensel değişimle ilgili görülen kafa karışıklığı ve bocalama azalır. Kendini kontrol duygusu, benlik duygusu artarak geleceğe yönelik hedefler daha açık ve belirginleşir. Erişkinde soyut düşünce yeteneği oluşurken, akran grubunun önemi azalmaya başlar, çalkantılar ve bocalamalar azalarak, değerler netleşmeye başlar (Pawlowski ve Hamilton, 2008, Akt. Gözcü Yavaş, 2012). Ergenin daha sağlam kimlik yapısı, doyumu erteleyebilme durumu gelişerek, duygularını sözel olarak anlatabilme ve mizah yeteneğinde artış görülür. Daha kapsamlı düşünebilme yeteneği gelişerek, kalıcı ilgiler başlar. İç görü gelişimi artarak, kişisel saygınlık ve kendine güvene önem vermeye başlar. Yaşamdaki toplumsal rolünü düşünmeye başlar. Sosyal kurum ve kültürel gelenekleri kabul etme eğilimi gösterir. Ciddi ilişkilerle ilgili kaygılar taşımaya başlar, diğer yandan cinsel kimliği de netleşmeye tutku ve aşk duyguları gelişmeye başlar. Bu evreler ergenin hangi yaşta hangi gelişimsel sorunla uğraştığı konusunda bilgiler vermekle birlikte, her evrede tanımlanan gelişimsel ve bireysel özellikler farklılık göstermektedir. Kültürel değerler ve sosyal çevreye bağlı olarak bu evreler arasında sıkı bir ilişki bulunur (Çelik, 2007). Ergenlerin içinde bulundukları dönemi başarılı ve sağlıklı atlatmaları anne-baba ve akranlarıyla oluşturdukları ilişkilerin niteliğiyle sağlanabilmektedir (Bayraktar, 2007).

Benzer Belgeler