• Sonuç bulunamadı

Engelli Bireye Sahip Ailelerin Duygusal ve Tepkisel YaklaĢımı

1.7. Engellilik ve Aile

1.7.4. Engelli Bireye Sahip Ailelerin Duygusal ve Tepkisel YaklaĢımı

Seligman (1991) bireyin geliĢimine bağlı olarak ailelerin yaĢadığı duyguların değiĢebileceğinden bahsetmektedir. Engelli bireyler geliĢim dönemlerinde çeĢitli değiĢim süreçlerinden geçmektedir. Aileler de bu değiĢim süreci ile birlikte uyum sürecinde yaĢadıkları duyguları ve tepkisel davranıĢları tekrar sergileyebilmektedir. Tepkisel davranıĢlar genellikle aĢağıdaki süreçlerden etkilenmektedir:

1. Engelliliğe iliĢkin Ģüphelerin olduğu ve tanının ilk öğrenildiği an 2. Engelli çocuğun eğitimi ile ilgili kararların alındığı dönem 3. Engelli çocuğun okul yaĢantısının sona erdiği dönem

4. Ebeveynlerin çocuğa bakamayacak duruma geldiği dönem (yaĢlılık dönemi)

Aileye engelli bir üyenin katılacağını veya mevcut üyenin engelli olacağını öğrenen aile, yaĢadıkları hayal kırıklığı ve Ģokun etkisiyle çeĢitli ruhsal, duygusal durumlar yaĢamaktadır. Ailenin verdiği tepkiler değiĢebilmekte ve aile bir süreçten geçmektedir. Özel gereksinimli üyeye sahip ailelerin geçirdiği aĢamalar benzerlik göstermektedir. Bununla birlikte ailelerin tepkisel davranıĢlarını etkileyen bazı önemli faktörler bulunmaktadır.

34

Ailenin sorun çözme kapasitesi

Ailenin büyüklüğü, sosyal ve kültürel yapısı Ebeveynlerin kiĢilik özellikleri

EĢler arası iletiĢim ve duygusal destek durumları Anne-baba evlilik uyumu

Dini inanıĢları

Yakın çevrenin ve toplumun özellikleri Ailenin sosyoekonomik durumu

Ailenin doktorlar ile iletiĢimi

Çocuğun cinsiyeti, engelin türü ve derecesi (DurmuĢoğlu-Yıldırım, 2009: 77-82).

Aileye engelli bir üyenin katılacağını veya mevcut üyenin engelli olacağını öğrenen aile, yaĢadıkları hayal kırıklığı ve Ģokun etkisiyle çeĢitli ruhsal, duygusal durumlar yaĢamaktadır. Ailenin verdiği tepkiler değiĢebilmekte ve aile bir süreçten geçmektedir. Dennis ve Akkök‟e göre Ailelerin tepkilerini açıklayan dört model vardır. Duygusal tepkileri açıklayan modeller; asama modeli, sürekli üzüntü modeli, kiĢisel yapılanma modeli, çaresizlik–güçsüzlük ve anlamsızlık modeli seklinde gruplanmaktadır.

AĢama Modeli: Bu modele göre aileye özel gereksinimi olan bir çocuğun katılacağını öğrenen aile ilk aĢama olarak duygusal bir karmaĢa yaĢar.

Birinci aĢama Ģok, reddetme ve depresyon aĢaması olarak tarif edilmektedir. Çocuğun engelli olduğunu öğrenen ailelerin verdiği ilk tepkidir. Genellikle bu durum ebeveynlerde tepkisiz kalma, ağlama Ģeklinde tepkiler ile kendini gösterir. Ġlk Ģoku atlatan aileyi cevabını merak ettiği birçok soru karĢılamaktadır. Ne yapılması gerektiğini sorgulayan aile planlar yapmaya ve durumu iyi bir Ģekilde öğrenmeye çalıĢır. Ailenin bu durumu kabul etmesi kolay bir süreç değildir.

Ġkinci aĢama aile bireylerinde suçluluk, kızgınlık ve utanma duygularının yaĢandığı aĢamadır. AĢağıda çocuğun engelinden dolayı kendini suçlu hisseden bir annenin duygu ve düĢünceleri yer almaktadır.

“Çocuğumun özel gereksinimli olduğunu öğrendikten sonra hamileliğimi düĢünmeye baĢladım. Neler yaptığımı, kimlerle temas ettiğimi, ilaç kullanıp kullanmadığımı, yediğim yiyeceklere içeceklere kadar hatırlamaya çalıĢtım. Gene de emin olamıyordum. Unuttuğum ya da atladığım bir Ģey olmalıydı” (Darıca-Abidoğlu-GümüĢçü, 2000: 155).

35

Suçluluk sürecinin ardından kızgınlık duygusu gelmektedir. Aileler genellikle engel durumunu öğrendikten sonra „neden ben?‟ sorusunu sorarlar. Öfkelerini kimi zaman kendi içlerinde yaĢarlar kimi zamanda yakın çevrelerine tepki gösterirler.

Utanma duygusu ise ailelerin gösterdiği tepkisel yaklaĢımların ikinci aĢamalarından biridir. AĢağıda çocuğu engelli olan bir annenin ifadelerine baktığımızda bu utanma duygusunu yaĢadığını görebilmekteyiz.

“Çocuğumun otistik olduğunu duyduğumda kendimi çok çaresiz hissettim. Öyle ki, kendi kiĢiliğime yönelik takdir edebileceğim hiçbir özelliğim yoktu. Kolejden mezun olmam, tıbbiyeye giriĢim, doktor oluĢum, iyi bir eĢ ve iki tane çocuğa sahip olmanın benim için hiçbir anlamı yoktu. Her Ģey benim kendi baĢarımın eseriydi. Ancak gerçek olan özürlü bir çocuğun annesi olmam” (Darıca-Abidoğlu-GümüĢçü, 2000: 155).

Ailelerin verdiği tepkisel yaklaĢımlardan aĢama modelinin son aĢaması ise kabul ve uyum aĢamasıdır. Aileler artık çocuğunu kabul etmeye hazırdırlar. Çocuklarına uygun yaĢam biçimlerini benimsemeye baĢlarlar. Hissettikleri duygular ortadan kalkmasa da çocuklarını içinde bulundukları engel durumu ile birlikte kabul etmeyi öğrenirler. Kimi ailede kabul süreci kısa sürerken kimi ailede bu süreç daha uzun sürmektedir. Bu süre, engelli bireyin yaĢadığı engel durumu ile iliĢkili de olabilmektedir.

Sürekli Üzüntü Modeli: Engelli çocuğu olan aileler yaĢadıkları içsel durum ve çevresel faktörlerin de etkisiyle sürekli bir üzüntü halindedirler. Çocuğun farklılığını kabul etmek kolay olmayacaktır. Kimi aile kendini suçlamakta kimisi de yaĢadıkları bu durumu bir imtihan olarak değerlendirip süreci kabul etmektedir. Fakat bu kabul ediĢ ailenin sürekli üzüntü halini ortadan kaldırmamaktadır.

Bireysel Yapılanma Modeli: YaĢanılan bu durumu kabul eden aile, özel bir çocuğa sahip olduklarının farkındadır. Bu özel çocuğun diğer çocuklardan farklı gereksinimleri olacaktır. Gelecek kaygısı yaĢayan aile planlar yapmaya baĢlar ve yeniden bir yapılanma sürecinin içine girer.

Çaresizlik, Güçsüzlük, Anlamsızlık Modeli: Ailenin yaĢadığı bu travmatik durumun yaratacağı etkiler ailenin çevresel iliĢkilerine bağlı olarak değiĢebilmektedir. Çevrenin üzüntü içinde olması ve acıma duygusu aileyi de bu duygulara sürüklemektedir. Çaresizlik ve güçsüzlük duygusu engelli olmayan çocuğa sahip ailelerde de zaman zaman yaĢanmaktadır. Fakat engelli bir çocuğa sahip olan anne baba bu süreci daha ciddi boyutlarıyla atlatmaya çalıĢmaktadır. Engelli çocuğa destek olamama, yetememe,

36

elinden bir Ģey gelmediğini düĢünme vb. duygular anne ve babayı çıkmaza sürüklemektedir.

Tüm bu modeller ailelerin engelli çocuğa sahip olduktan sonra yaĢadıkları duygusal sürecin bir parçasıdır. Fakat unutulmamalıdır ki her ailenin yaĢadığı süreç farklılık göstermektedir. Ailelerin çoğunun engelli çocuğa sahip olduktan sonra verdikleri davranıĢsal ve duygusal tepkilere bakıldığında genel olarak ailelerin genel bir travma yaĢadıklarını söyleyebilmekteyiz.

Belirtilen bu aĢama modelleri duygusal olarak ailelerin tepkilerini betimlemektedir. Engelli bir çocuğun aileye katılması ve engelli bir çocuğa ebeveyn olma durumu her ailenin kendi iç dinamikleri ile de ilgili olabilmektedir. Ailelerin verdiği tepkiler ailenin yapısal özelliklerine, iĢlevsel ve geliĢimsel özelliklerine göre değiĢkenlik gösterebilmektedir. Ebeveynlerin verdiği tepkilerde ailenin sosyal çevresinin de etkisi olmaktadır. Ailenin engelliliğe bakıĢ açısı, engelliliğe yüklediği anlam, toplumun engelliliğe bakıĢ açısı, toplumsal tutum ve yargılar da tepkisel davranıĢların Ģekillenmesinde rol oynamaktadır (Duyan, 2007: 42).

37

BÖLÜM 2. ENGELLĠ BĠREYE SAHĠP AĠLELERĠN SORUNLARI