• Sonuç bulunamadı

1.5. Para Politikasının Hedefleri

1.5.3. Enflasyon Hedeflemesi

Para politikasının sadece üretimi arttırmak ve tam istihdamı sağlamak gibi amaçlara yönelmesi bir taraftan istenilen çıktıların elde edilememesi sonucunu doğururken diğer taraftan yüksek enflasyon problemini de beraberinde getirmektedir. Bu nedenlerden dolayı özellikle 1980’li yıllardan itibaren para politikası fiyat istikrarı hedefine yönelmiştir. İşte bu nedenle enflasyon hedefi belirlenip bu hedefe ulaşma isteği amaç edinilmiştir (Mishkin ve Posen, 1997:3-9).

Enflasyon hedeflemesi stratejisinin, para otoritelerince fiyat istikrarının sağlanıp sürdürülmesi amacıyla, önceden belirlenen bir enflasyon hedefine göre para politikasının oluşturulması ve bu hedefin kamuoyuna açıklanması şeklinde tanımlamak mümkündür

(Bernanke, Laubach, Mishkin ve Posen, 1999:4). Bir başka tanımlaya göre enflasyon hedeflemesi; fiyat istikrarı amacına yönelik olarak, para otoritelerince yürütülen ara hedef yerine enflasyon hedeflerinin kullanıldığı, politikanın uygulanması aşamasında şeffaflık, hesap verebilirlik ve güvenirlilik esaslarının oluşturulduğu bir para politikası stratejisidir (Tuna, 2007:224).

Enflasyon hedeflemesi stratejisi beş temel unsurdan oluşmaktadır. Bu unsurları şu şekilde sıralamak mümkündür (Kalaycı, 2002:275):

• Orta vadeli enflasyon hedeflemesinin kamuoyuna açıklanması

• Para politikasının esas amaç olan fiyat istikrarını sağlamaya yönelik oluşturulması

• Merkez bankasının para politikası oluştururken döviz kurları ve parasal hedeflerin yanı sıra bir politika oluşturulması için gerekli olan tüm bilgi ve enstrümanların göz önünde bulundurulması

• Kamuoyunun merkez bankasının amaçları, kararları ve planları hakkında sürekli bilgilendirilmesi ve şeffaflığının sağlanması

• Merkez bankasının hesap verilebilirlik özelliğinin arttırılması

Enflasyon oranlarının çapa olarak kullanıldığı enflasyon hedeflemesi rejiminde, başarılı sonuçlar alınabilmesi için bazı şartların gerçekleşmesi gerekmektedir. Özellikle bu rejimin ana amacının fiyat istikrarının sağlanması olduğundan, enflasyon hedeflemesi stratejisiyle beraber dalgalı kur rejiminin birlikte uygulanması gerekmektedir. Bununla beraber; merkez bankasının para politikasını belirleme ve bu politikayı uygulamada kullanılacak politika araçlarını seçmede bağımsız bir yapıya sahip olması gerekmektedir.

Ayrıca merkez bankasının döviz kuru ve diğer nominal değişkenlerle ilgili katı bir taahhüdünün olmaması rejimin bir diğer ön koşuludur. Bunlara ek olarak, mali sistemin sağlam yapıda olması, para ikamesinin aşırı boyutlarda olmaması ve döviz kuru ve enflasyon arasındaki ilişkinin zayıf olması gerekmektedir (Kartal, 2011:80-81).

Grafik 1.1. Türkiye’de Hedeflenen ve Gerçekleşen Enflasyon Oranları

Kaynak: TCMB verilerinden yararlanılarak yazar tarafından hazırlanmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın 2002-2005 yılları arasında örtük, 2006 yılından itibaren açık enflasyon hedeflemesi stratejisine yöneldiği ve bu strateji ile birlikte enflasyon oranlarında istikrarın sağladığı görülmektedir. Grafik 1.1. TCMB’nin hedeflenen enflasyon verileri ile aynı yıllarda gerçekleşen enflasyon verilerini göstermektedir. TCMB’nin 2001 krizinin de etkisiyle 2002 yılında enflasyon hedefini

%35 olarak belirlediği görülmektedir. Ancak aynı yılda enflasyon oranlarının hedeflenen enflasyon oranlarının altında bir değer alarak % 29,7 olarak gerçekleştiği görülmektedir.

2003 yılından itibaren 2009 yılına kadar enflasyon hedeflerinin düşürülerek oluşturulmaya devam edildiği dikkat çekmektedir. Bununla beraber gerçekleşen enflasyon oranları ile hedeflenen enflasyon oranları karşılaştırıldığında 2006 ila 2009 yılları arasında enflasyonun hedeflenen enflasyon oranlarının üzerinde gerçekleştiği görülmektedir. Özellikle 2008 yılında ABD’de yaşanan ekonomik krizinde etkili olması nedeniyle 2009 yılında merkez bankası hedeflenen enflasyon oranını % 3,5 arttırarak % 7,5 seviyelerinde belirlediği görülmektedir. Buna rağmen 2009 yılında enflasyon oranı hedefin altında gerçekleşerek % 6,5 olarak gerçekleşmiştir.. 2011-2016 yılları arasında ise enflasyon oranlarının hedeflenen enflasyon oranlarının üzerinde gerçekleşmiştir.

0 5 10 15 20 25 30 35 40

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016

Türkiye'de Yıllar İtibariyle Hedeflenen ve Gerçekleşen Enflasyon Oranları

Hedeflenen Enflasyon Gerçekleşen Enflasyon

Diğer bir ifadeyle gerçekleşen enflasyon oranlarının merkez bankasının hedeflediği enflasyon oranlarını yakalamadığı görülmektedir. 2013 ve 2014 yıllarında hedeflenen enflasyon oranı % 5 iken gerçekleşen enflasyon oranları sırasıyla %7,4 ve % 8,2’dir.

Tablo 1.5.Para Politikaları Çerçeveleri, %, 2008-2014

Kaynak: IMF, 2014:15 .

Tablo 1.5. IMF’e üye ülkelerin para politikası çerçeveleri hakkında bilgi vermektedir. 2008 yılında IMF’e üye olan ülkelerin %22,9’u enflasyon hedeflemesi rejimi uygularken, 2010 yılında bu oran % 16,4’e gerilemiş, 2014 yılında ise % 17,8 olmuştur.

Enflasyon hedeflemesi rejiminin diğer para politikası araçları ile kıyaslandığında bir takım avantaj ve dezavantajlarının olduğu görülmektedir. Enflasyon hedeflemesi rejiminin en önemli avantajı son derece şeffaf ve kolayca anlaşılabilir olmasıdır.

Politikanın şeffaf olması sonucu, merkez bankasının zaman tutarsızlığına düşme riski ortadan kalkmaktadır. Enflasyon hedeflemesi rejiminde uygulanan para politikası ekonomide meydana gelen iç şoklara karşılık vermeye odaklanmıştır. Bu husus iç şoklara karşı savunma mekanizması oluşturulması açısından önem arz etmektedir. Bu avantajlara ek olarak, enflasyon hedeflemesi rejimi merkez bankasının bağımsızlığının sağlanması

Yıllar Dolar Euro Karma Diğer Para

Parasal Toplam

Enflasyon

Hedeflemesi Diğer

2008 33.0 14.4 8.0 3.7 11.7 22.9 6.4

2009 28.7 14.4 7.4 4.3 13.3 15.4 16.5

2010 26.5 14.8 7.9 3.7 13.2 16.4 17.5

2011 25.3 14.2 7.4 4.2 15.3 16.3 17.4

2012 22.6 14.2 6.8 4.2 15.3 16.8 20.0

2013 23.0 14.1 6.8 4.2 13.6 17.8 20.4

2014 22.5 13.6 6.3 4.2 13.1 17.8 22.5

için olumlu bir zemin hazırlamaktadır. Son olarak bu rejimin uygulanabilmesi için parasal ve mali otorite arasında güçlü bir koordinasyonun gerekliliği ön koşuldur. Bu durum ekonominin gelişimi açısından bir diğer avantajı oluşturmaktadır (Akdiş, 2006:297).

Enflasyon hedeflemesi rejiminin para politikaları ve ekonomik performansa etki eden bir takım dezavantajları da bulunmaktadır. Bu rejim ile birlikte; enflasyon, döviz kuru ve para arzı gibi büyüklüklerin merkez bankasının kontrolünden çıkması önemli dezavantajlar arasında yer almaktadır (Doğru, 2015:178). Enflasyon hedeflemesi rejiminin dezavantajlarına, etkin olmayan üretim dengesine yol açabilmesi, ekonomik büyümeyi sınırlandırabilmesi ve uygulanabilmesi için gerekli olan esnek döviz kuru sisteminin mali istikrarsızlıklara yol açabilmesi unsurlarını da eklemek mümkündür (Parasız, 2009:405).

Tablo 1.6. Enflasyon Hedeflemesi Rejimini Uygulayan Ülkeler ve Uygulama Şekilleri

Kaynak: (Mishkin, 2014:22, Doğru, 2015:186-191).

Enflasyon

Tablo 1.6. enflasyon hedeflemesi rejimini uygulayan ülkeler ve bu ülkelerin enflasyon hedeflemesi rejimini uygulama şekilleri hakkında bilgi vermektedir. Yeni Zelanda enflasyon hedeflemesi rejimine ilk geçiş yapan ülkedir. 1985 yılında % 17 olan enflasyonunu 1989 yılında % 5 seviyelerine düşürerek, 1990 yılında para politikasının ana amacının fiyat istikrarını sağlamak olduğu görüşünden hareketle enflasyon hedeflemesi uygulamasına geçmiştir (Mishkin, 2014:13). Yeni Zelanda’nın bu uygulamasını sırasıyla Kanada, İsrail, İngiltere, İsveç ve Finlandiya gibi ülkeler takip etmiştir. Ancak Tablo 1.6’da görüldüğü gibi bazı ülkeler TÜFE’yi hedef endeksi olarak kullanırken, Kanada, Avustralya ve Tayland gibi ülkeler çekirdek TÜFE endeksini kullanmışlardır. TÜFE’nin hedef değişken olarak tercih edilmesinin en önemli nedeni kamuoyu tarafından çok iyi anlaşılması ve değişkene ilişkin verilere ulaşmanın oldukça kolay olmasıdır. Buna karşın; uygulama sürecinde TÜFE enflasyonunun oynak bir yapı sergilemesinden dolayı ortaya çıkabilecek problemleri ortadan kaldırabilmek için bazı ülkeler çekirdek enflasyonu tercih etmektedirler. Çekirdek enflasyonu, fiyat endeksi içerisinde fiyatlarında oynaklık gösteren kalemleri göz ardı etmek suretiyle yapılan enflasyon hesaplaması şeklinde tanımlamak mümkündür (Orhan ve Erdoğan, 2002:307).

Enflasyon hedeflemesi uygulayan ülkelerin özelliklerini aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür (Erdoğan, 2005:43).

• Enflasyon rakamları incelendiğinde yüksek enflasyonun seyrettiği bir geçmişe sahip olunması

• Esnek döviz kuru sisteminin tercih edilmesi

• Gerek döviz kuru gerekse diğer parasal büyüklüklerin çıpa olarak kullanılmasından istenilen verimin sağlanamaması ve bu nedenle uzun dönemli bir politika hedefine ihtiyaç duyulması

• Finansal ve reel sektörde var olan enflasyonist beklentilerin ortadan kaldırılma isteğinin varlığı ve dezenflasyonun iktisadi ve sosyal maliyetlerini minimize etmek isteği.

Benzer Belgeler