• Sonuç bulunamadı

2.1. POLİTİKALAR

2.1.2. Enerji Verimliliği

Enerji verimliliği, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (TMMOB) 2012 yılı Enerji Verimliliği Raporu’na göre “Aynı ürün veya hizmeti (kalite ve konfor şartlarından taviz vermeden) daha az enerji ile elde etmek, aynı birim enerji ile daha fazla ürün veya hizmet elde etmek”,10

olarak iki farklı anlatımla tanımlanmıştır.

Bir başka deyişle enerji verimliliği; ısı, gaz, buhar, basınçlı hava, elektrik gibi çok değişik formlardaki enerji kayıpları ile her çeşit atığın değerlendirilmesi veya geri kazandırılması olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca yeni teknoloji kullanmayla üretimi düşürmeden, sosyal refahı engellemeden enerji tüketiminin azaltılmasıdır. Enerji verimliliğine yönelik çalışmalar hem tüketim alanındaki tasarrufları hem de arz alanındaki önleyici yaklaşımları kapsamaktadır (Kavak, 2005: 9).

Dünya nüfusunda meydana gelen artış ve teknolojinin gelişmesi enerjiye olan talep hızla arttırmaktadır. Mevcut üretimle artan bu talep karşılanamadığı için, enerji açığının öncelikle enerji verimliliğiyle karşılanması gerekmektedir.

Şekil 2.4: 1971–2005 Yılları Arasında AB–25 Ülkelerinde Birincil Enerji Tüketimi ve Sağlanan Tasarruf

Kaynak:Austvik, Structural Change in Europe, 2007; TMMOB Enerji Verimliliği Raporu, 2012.

Enerji verimliliğinin önemi, ülkeler tarafından farklı şekilde algılanmakta, değişik önlemler/çözümler uygulanmaktadır. Ülkelerin enerji verimliliği konusunda aldıkları önlemler Şekil 2.4’te belirtilmiştir.

Şekil 2.5: Düşük Nükleer Enerji Senaryosunda Nükleer Enerjiden Elektrik Üretimi Kapasitesi

Şekil 2.5’te görüldüğü gibi düşük nükleer enerji senaryosunda, yeni politikalar senaryosuna göre daha fazla sayıda reaktör devre dışı bırakıldığı ve inşaat hızı daha az olduğu için 2010-2035 döneminde nükleer enerjiden elektrik üretim kapasitesi %15 azalmaktadır.

Enerji verimliliği, enerji güvenliğini sağlaması, ekonomik kalkınmayı desteklemesi ve çevre kirliliğini azaltmasında oldukça önemli politikadır. Birçok ana enerji tüketicisi ülke (Çin, ABD, Japonya, vb.) yeni enerji verimliliği politikalarını devreye sokmuştur. Bu politikaların uygulamalarındaki ilerlemeler sonucu Yeni Politikalar Senaryosu uyarınca küresel enerji yoğunluğu (GSYH’nin birim başına düşen enerji tüketimi) 2035’e kadar yıllık % 1.8’lik azalma olacağını öngörmektedir.

Şekil 2.6’da Yeni Politikalar Senaryosu’na göre 450 senaryosunda, gerçekleşmesi beklenen emisyon azaltımının OECD ülkelerinde %42’si ve OECD dışı ülkelerde %54’ü enerji verimliliğinden gelecektir. OECD ülkelerinin yüzdesinin düşük olmasının en önemli sebebi, gelişmekte olan ülkelerde enerjiye uygulanan sübvansiyonların enerji verimliliği tedbirlerinin alınmasını engellemesidir. (WEO, 2011: 214)

Şekil 2.6: Yeni Politikalar Senaryosuna Göre 450 Senaryosunda Dünya CO2

Emisyon Azaltımları

Kaynak: World Energy Outlook 2011: 214

Enerji verimliliği çerçevesinin geliştirilmesi, hem küresel iklim değişikliği taahhütlerinin hem de enerji arz güvenliğinin güçlendirilmesi bakımından uluslararası ve ulusal enerji politikaları her geçen gün daha önem arz etmektedir. Enerji verimliliği AB ve OECD ülkeleri açısından önemli bir politika olup, enerji verimliliği, kaynakların

optimal kullanılması, ekonomik büyümenin hızlanması, yaşam koşulların iyileştirilmesi ve sürdürülebilir kalkınmanın gerçekleşmesi de önem arz etmektedir.

Avrupa Birliği sera gazı emisyonlarının 1990 yılına göre en az yüzde 20 azaltılması, enerji tüketiminde yenilenebilir enerjinin payının yüzde 20 artırılması ve enerji verimliliğinin yüzde 20 artırılması enerji boyutunda diğer hedeflerdir11

. Sürdürülebilir büyüme önceliğinin altında daha verimli, daha çevreci ve daha rekabetçi bir ekonomi yaratma gayretleri var. Bu yaklaşım AB’nin düşük karbon gayretlerine, çevresel düşüşün engellenmesine, biyolojik çeşitliliğin kaybolmasının önlenmesine ve kaynakların sürdürülebilir kullanımına katkı sağlayacaktır. Böylece ekonomik, sosyal ve çevresel dayanışma desteklenmiş olacaktır.

Günümüzde AB toplam enerji tüketiminin %50’sini ithal ederken, 2030 yılında bu ithalatı %65’e yaklaşacağı varsayılmaktadır. Ayrıca doğal gaz ithalatının da %57’den 2030 yılında %84’e yükseleceği ve petrol ithalatının %82’den %93’e çıkacağı tahmin edilmektedir.12 AB enerji verimliliğini arttırmak ve CO2 emisyonlarını azaltmak için birtakım güvenlik tedbirleri almıştır. Bu güvenlik tedbirlerine göre 2030 yılında doğal gaz ve petrol ithalatını %20 azaltarak çevre kirlenmesini azaltmak istemektedir.

11 http://ec.europa.eu (23)

12

Communication from the Commission to the European Parliament, the Council, the European Economic and Social Committee and the Committee of the Regions, Brussels, 29.05.2013 COM(2013) 350 final.

Şekil 2.7: Dünyada Enerji Verimliliği Konusunda Alınan Önlemler

Kaynak: WEC, Energy Efficiency: A Recipe For Success, 2010; TMMOB Enerji Verimliliği Raporu,

2012.

Enerji verimliliği için pek çok alanda değişik programlar uygulanarak farklı tedbirler almak mümkündür. Şekil 2.7’de dünyada enerji verimliliği konusunda alınan önlemler gösterilmektedir. Enerji verimliliği arttırmada kullanılan en etkili yöntemin etiketleme olduğu görülmektedir.

Enerji verimliliğiyle ilgili bugüne kadarki deneyimler göstermektedir ki; en önemli konu devletin [minimum enerji verimliliği (performans) standartları, etiketleme, zorunlu etütler, enerji yöneticisi bulundurma, tüketimlerin bildirilmesi gibi konularda] düzenleme yapmasının yanı sıra, enerji verimliliği uygulamalarını ekonomik ve mali konularda (teşvik, vergi indirimi, düşük faizli kredilerle) desteklemesi ve öncülük etmesidir.13

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) enerji verimliliği konusunda diğer ülkelere öncülük eden bir ülke olmuştur. ABD enerji verimliliği konusunda elde ettiği başarıyı yeterli görmeyerek “Vision 2025” isimli bir Ulusal Eylem Planı hazırlamıştır. Bu planda enerji verimliliği ile ilgili birçok madde hazırlayarak diğer ülkelere örnek teşkil etmiştir.

Enerji verimliliğinin artması uluslararası enerji tüketimini azaltmaktadır. Enerji tüketiminin azalması ise uluslar arası CO2 emisyonunu azaltacaktır (Herring , 2006:10). Enerji verimliliğinin geliştirilmesi yönünde AB komisyonu tarafından 2005 yılında “Yeşil Kitap” (Green Paper) yayınlanmıştır. Bu kitapta enerji politikalarına, enerji verimliliğinin geliştirilmesine ve binaların enerji performansların geliştirilmesi üzerinde durulmuştur.

Şekil 2.8: Avrupa Birliği’nin Enerji Verimliliği Hedefleri 14

Kaynak: TMMOB Enerji Verimliliği Raporu, 2012.

AB ülkelerinde 2020’ye kadar sera gazlarında %20 düşüş sağlanması, enerji tüketiminde yenilenebilir kaynakların oranının %20’ye arttırılması, enerji tüketiminde; 1990 tüketiminin %20 altına inilmesi hedeflenmişken, Şekil 2.8’de görüleceği üzere enerji tüketimi yönünden hedefin tutturulamayacağı (hesaplanan oran %9–10) belirlenmiştir.15