• Sonuç bulunamadı

İran’da ilk petrol 1908 yılında Kuzistan eyaletindeki Mescidi Süleyman şehrinde keşfedilmiştir. Mescid’i Süleyman İran tarihi açısından sembolik bir öneme sahiptir. İran petrol sektörü 1. ve 2. Dünya Savaşları boyunca İngiliz Pers Petrol Şirketi (APOC) tarafından kontrol edilmiştir. 1900’ların başında bu ortaklık İran adına %20 den az bir kar payı veriyordu. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bu ortaklık İran ile İngiltere arasında sorun oluşturmuştur. İran 1901 yılında kendi topraklarında İngiliz William Knox D’archy’ye 60 yıllık petrol ayrıcalığı vermiştir. İran’ın kuzeyi o tarihlerde Rus etki alanı olduğundan bu ayrıcalığın dışında tutulmuştur. İran petrol kaynakları üzerinde İngiltere ve Rusya arasında bir rekabet ortamı oluşmuştur. 1. Dünya Savaşı’nda İran tarafsızlığını ilan etmiştir. Fakat İngiltere ve Rusya tarafından petrol rezervleri nedeniyle işgal edilmiştir. 1. Dünya Savaşı boyunca İngiliz – Fars Petrol Şirketi (APOC) İngiliz donanmasının petrol ihtiyacını karşılamıştır. 2. Dünya Savaşı yıllarında İran savaşın odak noktalarından biri olmuştur. 1951 yılında Başbakan Muhammed Musaddık öncülüğündeki parlemento İran’daki petrol endüstrisini millileştirmiştir. İngiltere bu karar karşısında İran petrolünün uluslararası piyasalarda satılmasını engellemeye çalışmıştır. 1954 yılına gelindiğinde, İran Milli Petrol Şirketi (NIOC) kurulmuştur. Bu kurulumda116:

 %6’lık pay Fransız petrol şirketi,

 %8’i Gulf, Chevron, Mobil, ,Tecxaco ve Exxon şirketleri,  %14 Shell,

 %40’lık pay ile BP sahip olmuştur.

İran hükümeti önceki tarihlerde yaşadığı petrol krizlerinde aldığı kararlar, kendi petrolünü kendisi taşımak adına İran Milli Tanker Şirketini (NITC) kurmuştur. Bugün bu şirket dünyadaki sayılı şirketler arasındadır. 1979 yılındaki İslam Devrimi’nden sonra ise çok uluslu yapı dağıtılmıştır ve Asya pazarı ön plana çıkmıştır. 2012 yılından itibaren AB, ABD ile beraber hareket ederek yaptırımlara katılmış ve İran’dan olan ithalatını durdurmuştur. İran pazarı Asya pazarına bağımlı

116 Serhan Ünal, Yaptırımlar Sonrası İran ve Bölgesel Enerji Jeopolitiği, Türkiye Enerji Vakfı (TENVA),2016, s. 14.

43

hale gelmiştir. Yaptırımların etkisiyle günde 4 milyon varil üretim, %25 azalmayla günlük 3 milyon varil seviyesine gerilemiştir. Petrol üretiminin ciddi oranda düşmesi ve doğal gaz üretiminin kendi iç pazarını anca karşılayabilmesi durumlarında dahi İran dünya pazarında çok önemli bir konumdadır. İran’ı önemli kılan sebeplerden bir tanesi rezervlerindeki zenginliğidir. Dünya petrol rezervlerinin yaklaşık yüzde onuna, dünya doğal gaz rezervlerinin yüzde 17’sine sahiptir. Bu oranlar İran’ı petrolde dünyada dördüncü sırada, doğal gazda dünyada ilk sırada yapmaktadır. 2. önemi ise jeopolitik konumudur. Hem Avrasya hem de dünya enerji pazarı adına risk ve fırsat oluşturabilme potansiyeli vardır.117

1941 yılında İngiltere ve SSCB mensupları petrol kuyularını kontrol amacıyla İran’a konuşlandırıldılar. Enerjiye ulaşımın savaşın geleceğini belirlemede önemli faktörlerden olan 2. Dünya Savaşı İran’ın savaş alanı haline gelmesinde zengin enerji kaynakları en önemli etkendir. İran’ın sömürülmesi ve işgal edilmesi durumu İran’da milliyetçi bir tepki doğurmuştur. 1951 yılında İran Başbakanı Muhammed Musaddık İran petrollerini ulusallaştırmıştır ve Ulusal İran Petrol Şirketini kurmuştur. İran petrolünü dünyada ulusallaştıran ilk devlettir. Bu olaydan sonra İran da Batı destekli bir darbe yaşanmıştır ve Musaddık görevden uzaklaştırılmıştır. 1954 yılında Batı yanlısı Şah yeniden iktidara gelmiştir. Oluşturulan petrol konsorsiyumunda ABD kökenli şirketlere %40 gibi bir pay verilmiştir118.

İran’da 1979 İslam Devrimi’yle Şah rejimi iktidardan uzaklaştırılmış ve petrol sektörü tekrar ulusallaştırılmıştır. Rejim değişikliğinden sonra Batılı devletlerin kışkırtmalarıyla İran–Irak savaşı başlamıştır ve petrol rafinerileri ciddi hasarlara uğramıştır. İran’ın 1970 yılındaki günlük 3,829 milyon varil üretimi, 1980 yılında 1,467 milyon varile geriledi. İran–Irak Savaşı’nın ve soğuk savaşın bitiminden sonra İran sistem dışında durmaktan vazgeçmiştir. İran uluslararası sistemle bütünleşme politikası izlemiştir. İran’ın soğuk savaş sonrası petrol politikası üretimin artırılması olmuştur. 1991 yılında genişleme projesiyle günlük petrol üretimini 3,5 milyon varilden yaklaşık 5 milyon varile çıkarmıştır. Ayrıca ABD ve Japon petrol şirketlerine onarım keşif ve yeniden yapılandırma anlaşmaları onaylanmıştır.119

İran, ABD ve AB yaptırımlarından dolayı Hazar Denizi’nin dibinde ve çevresinde keşif ve üretim faaliyetlerini ilerletememiştir. İran kendine yeni yollar ve

117 Serhan Ünal, Yaptırımlar Sonrası İran ve Bölgesel Enerji Jeopolitiği, Türkiye Enerji Vakfı, s.16-17. 118Siret Hürsoy ve Hatice Hande Orhan, Modern Dünya Sisteminde Sermaye Birikimi ve İran’ın Enerji Politikaları, Ege stratejik Araştırmalar Dergisi, cilt 3 sayı2, 2012, s. 63-89

44

rotalar belirleme yolunu seçmiştir. ABD’nin bu baskıları Basra Körfezi’nde daha yoğundur. İran sıvılaştırılmış doğal gaz satan ülkeleri kendi petrol ve doğal gaz sahalarındaki aramalara ve gelişmelere katılmaları konusunda yeni anlaşmalar yapmaktadır. Kafkas kaynaklarının gelişmesi çerçevesinde İran, Brezilyalı petrol şirketi Petropras ile müzakerelerde bulunmaktadır. Petrobras şirketi derin sulardaki ve kıyıya uzak projelerdeki tecrübesi ile biliniyor. Petrobras Hazar Denizi’nde arama ve keşif operasyonları yapıyor. Bunun karşılığında İran’dan sıvılaştırılmış doğal gaz alıyor. İran 2005 yılında sıvılaştırılmış doğal gaz ihraç etmek amacıyla Hindistan ile 40 milyar dolarlık bir antlaşma imzalamıştır. İran Yadavaran ve Jufeyr’deki petrol alanlarının gelişmesi için Hindistan firmaları ile bir ön anlaşma yapılmıştır. Bu anlaşmaya göre; İran, Hindistan’a 2009 yılında başlamak üzere 25 yılın üzerinde bir zaman diliminde yıllık 7,5 milyon ton sıvılaştırılmış doğal gaz sağlayacaktır120.

İran’ın uzun senelerden beri Batı ile olan ters durumu Çin için stratejik bir kazanç olmuştur. İran petrolüne ulaşmak Çin için gerçekten çok önemlidir. 2007 yılında İran, Çin’e 7 milyar dolardan fazla petrol ihraç etmiştir. 2008 yılında İran’dan günlük 160.000 milyon varil petrol satın alma konusunda İran ile anlaşmıştır. Çin ile varılan bu anlaşma, İran’ın geniş Yadavaran petrol alanın geliştirmek amacıyla yapılan 2,2 milyar dolarlık anlaşmanın sonuçlandırılmasından sonraki günlerde şekillenmiştir.121