• Sonuç bulunamadı

1. TANZİMAT ÖNCESİ OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİ

1.2. Tanzimat Öncesi Eğitim Kurumları

1.2.1. Enderûn Mektebi

Amacı ve eğitim sistematiği açısından tarihte önemli bir konuma sahip olan Enderun Mektebi, Kuruluşu I. Mahmud (1359-1389) dönemine kadar uzanan, Fatih Sultan Mehmet Han (1451-1481)’ın geliştirdiği; fiziği ve zeka yapısı uygun, devşirme olarak alınmış gayr-ı müslim çocuklarının saray hizmetleri, askerlik ve bazı idari görevler için yetiştirildikleri, amaç olarak çok özel ve eğitim yapısı olarak da nitelikli bir eğitim-öğretim kurumudur (Yazıcı,1994:32).

II. Murat(1421-1444) zamanında açılıp oğlu II. Mehmet(1451-1481) zamanında sistemleştirilen bu okul, Osmanlı merkez ve taşra bürokrasisine gerekli insan gücü kaynağını oluşturmak için kurulmuştur. Enderun bu özelliği ile resmi Osmanlı ideolojisi veya zihniyetinin öğretilip geliştirildiği temel eğitim birimini teşkil ettiği gibi idari ve siyasi hedeflerin tayininde, devletin ana kurumlarının işleyişinde de önemli bir yere sahip olmuştur (Taşer,2010:24).

Bu kurumun teşkilinde esas hedef, askeri temele dayanan Osmanlı Devleti’ne yetenekli kumandanlar yetiştirmek ve sürekli büyüyen topraklarda yaşayan farklı din, dil ve kültüre mensup tebaayı idare edecek sağlam yönetici kadroları temin etmekti(İslam Ansiklopedisi:185-186).Kaynaklarda da ifade edildiği gibi gayri mütecanis bir yapıya sahip olan devlet; Enderun Saray Okulu için ırk veya kan bağı yerine kültür ve disiplin kavramlarını temel prensipler olarak benimsemiş ve yetiştirdiği seçkin mensuplarını bu anlayış içerisinde eğitmiştir (Kına,2006:14).

14 Enderun mektebine öğrenci seçiminde zihinsel ve bedensel açıdan kusursuzluğa önem verilmekteydi. Devşirme usulü ile toplanmış “acemi oğlanlar”

arasından seçilen zeki ve fiziki olarak en iyi olan çocuklar alınır, yüksek askeri ve mülki mevkiler için, özel bir eğitimle yetiştirilirdi. Enderun, katı disiplin kuralları üzerine inşa edilmiş, öğretim kalitesi de seviyesi de yüksek ve imtiyazlı bir mektepti (Kodaman,1988:11). Enderun Mektebinde öğrencilerin sıkı bir disiplin içinde yetiştirilmesine büyük önem verilmiş, öğrencilerin en küçük kusurlarına dahi göz yumulmamıştır. Enderun mektebinin tahsil süresi on dört yıldı. Mektebin öğrencilerine de “ağa” adı verilirdi (Karamuk,1989:42).

Öğrencilere Kur’an, ilmihal, Arapça, Farsça, Fıkıh’ın yanı sıra hattatlık, ciltçilik, oymacılık gibi sanatlar, ayrıca müzik, resim ve spor gibi derslere de yer verilmektedir. Enderun Mektebi’nde ok ve cirit atma, ata binme, güreş gibi sporlar yaptırılmaktaydı. Beden eğitimi bir ders olarak olmasa da tâlim şeklinde gösterilmekteydi. Bu tâlim, sarayda ve askeri mekteplerde, halk eğitim öğretim kurumlarından ise tekkelerde vardı. Tanzimat döneminde ise bu uygulama “Beden Eğitimi” dersi olarak okutulmaya başlamıştı. (Bilge,1989:42) Enderun eğitiminin diğer okullardaki eğitimden farklılığı ise, burada askeri ve idari konularla ilgili eğitimin daha ağırlıklı olarak işlenmesidir (Zengin,2004:28),(İnalcık ve Renda,2003:358).

Ders hocaları arasında sanatkârlar, tabipler, şeyhlerin yanı sıra müderrisler de bulunmaktadır. 1719 yılında III. Ahmet (1703-1730)’in Enderun mensupları için Topkapı Sarayı içinde yaptırdığı kütüphanede çeşitli ilimlere dair pek çok eser bulunmaktadır. Vakfiyesinde, kütüphanenin pazartesi ve perşembe günleri açık olup Enderun’da bulunanların istifade edebilecekleri, aynı günlerde görevlendirilecek bir müderrisin öğrencilere Tefsir, Hadis ve Fıkıh dersleri okutacağı belirtilmektedir (Yaltkaya,1940:463-467).

Fatih Sultan Mehmet, babası İkinci Sultan Murat devrinden kalma Enderun teşkilatını genişletmekle beraber İstanbul’un fethinden sonra Edirne saray teşkilatını hiç bozmaksızın seçtiği bazı Enderunlu gılmanlarla İstanbul’a gelmiş ve

15 Bizanslılardan kalma mevcut saraya yerleşmiştir. Ancak, bu saraydaki Enderun mektebi, zamanla eğitim ihtiyaçlarını karşılayamaz bir hal almıştı. Enderun mektebi içerisindeki bu sayı artışı Osmanlının büyümesi ile doğru orantılıdır. Zira Fatih Sultan Mehmed Han, Enderunlulardan görmüş olduğu bağlılıktan ve faydadan ötürü bu kuruma daha çok önem göstermek niyetindeydi. İşte bu sebeple hem Osmanlının büyümesini hem de devlete faydalı insanları yetiştirmek maksadıyla geniş bir eğitim teşkilatı oluşturmak istemiştir (Baykal,1953:29-30).

Fatih Sultan Mehmed Han Edirne sarayında uygulanan tahsil, terbiye ve teşkilatı temel alarak -uygulanan yöntemlerde herhangi bir değişiklik yapılmamak üzere- Topkapı sarayı yapılırken daireler yaptırmış buradaki eğitimin yönetimi ve denetimi için hazine tarafından desteklenen ve ulema sınıfından değerli, bilge kimselerden bir Encümend-i Daniş (İlim Adamları Kurulu) kurulmasını sağlamıştır.

Öğrencilerin motivasyonlarını ve şevklerini artırmak için de kapısına (Darül-İlm)levhasını astırmıştır. İkinci Sultan Beyazıt’ta bu mektebin gelişimi için çaba sarf etmiş ve mektebe önem göstermiştir. Mezunlarına gösterdiği ehemmiyete paralel olarak ta, bu mektepten çıkanlara müezzin başılık, berber başılık, tüfenkçi başılık, lala başılık, üzengi ağalığı gibi memuriyetler vermiş ve öğretmen sayısıyla birlikte kitapların miktarını da artırmıştır (Ali Seydi Bey,1972:130).

Enderun mektebinin tarihini gözden geçirdiğimiz zaman talim hayatına ait gelişmelerde öncelikli olarak Galatasaray Mektebi’nin açılışı gözümüze çarpar. Fatih Sultan Mehmet’in açmış olduğu Enderun saray mektebi içersinde görülen eksiklikler oğlu II. Sultan Beyazid tarafından giderilmeye çalışılmıştır (Baykal,1953:98).

17. Yüzyılın sonlarına kadar devşirme kökenli zeki ve genç kadrolara dayanan bu kurum, devletin yönetim ve ordu kademelerine sürekli olarak başarılı elemanlar vermiştir. Ama devşirme siteminin bozulması, hazırlık okullarına ve saray Enderun’una devlet ileri gelenlerinin çocukları, padişaha yakın kişilerin oğullarının alınmaya başlanmasından sonra giderek yozlaşmış ve amacından uzaklaşmıştı (Sakaoğlu, 2003:40).

16 Enderun Osmanlı’ya kul yetiştirmek maksadıyla kurulmuş olan bir kurumdur.

Kapı kulu dendiği zaman aklımıza gelen ilk unsur sadakattir.

Özellikle fetih politikasının yoğunlaştığı bölgelerden devşirilen öğrencilerde liyakat hep ön planda olmuştur. Değişen dünya düzeni içersinde sosyal ve siyasal hadiselere de bir manada seyirci kalan Osmanlı Devletinde sosyal devlet anlayışı zamanla özelliğini kaybetmeye başlayınca Enderun’da ve devşirme sisteminde büyük aksaklıklar meydana gelmiştir.

Enderun-u Hümayun mektebinin tahsil usulü II. Mahmut(1808-1839) devrine kadar sürmüş, Yeniçeri ocağı lağvedilerek yerine teşkil olunan Nizam- Cedid’in takım ve bölüklerine küçük ve büyük subay olarak Enderunluların tayini üzerine Enderun okulunun önemi azalmıştır. Daha sonra açılan Mekteb-i Harbiye ile öteki okulların birbiri ardı sıra açılması Enderun okullarının ehemmiyetini ikinci dereceye düşürmüştür (Ali Seydi Bey,1972:132).

Enderun Mektebi, Sultan Abdülmecid (1839-1861) Dolmabahçe sarayını yaptırınca oraya taşınmıştır. Bundan sonraki dönem, Enderun mektebinin zayıflamaya başladığı dönem olmuş ve amacına hizmet edecek nitelikte insan yetiştiremez duruma gelmiştir. Bu dönemde Hırka-i Saadet ve Hazine Hümayun’u görevleri Hazine Kethüdası’na bırakılmıştır. II. Abdülhamid zamanında(1876-1909)ise Enderun tamamen ihmal edilerek hem önemini hem de tarihi boyunca sergilediği faydasını kaybetmiştir.

1 Temmuz 1909 tarihinde kararname doğrultusunda bir talimatname yayınlanarak Enderun mektebi lağvedilmiştir. Aynı zamanda Has oda, Hazine odası, Seferli Koğuşları da adları ve vazifeleriyle birlikte kaldırılmıştır (Akkutay,1984:29).