• Sonuç bulunamadı

Elma yağıyla tanışmam benim için dönüm noktası oldu

Güncel

sarımsak gibi maserasyon yağları var. Günlük, ardıç ve sedir katranı gibi balsamlar var.

Maserasyon yağlarını çıkarmak çok önemli. Yağı olmayan bitkilerin veya yağ oranı çok az olan papatya, aynısefa gibi bitkiler başka bir yağ içerisinde emiştirerek içindeki bitkinin bileşenlerini başka bir yağ alıyorsunuz. Örneğin kudret narı yağını çıkarırken kudret narını kuruttuktan sonra kullanıyoruz.

Orta boydaki 8 kudret narı bir kilo gelir. Bunu 1 kilo yağın içine koyduğunuz zaman 3-4 tanesinden fazla koyamazsınız. Hacim olarak almaz.

Yaş olduğu için suyu dibe çöker. Yağı kokutup bozma ihtimali olur. Biz kudret narını alırız, temizleriz, kuruturuz. Toz hale getiririz. Yağa öyle koyarız. 1 kilo kudret narının kurutulmuş hali 50 grama düşer. Biz 100 gram koyarız. Daha sağlıklı ürün elde etmiş oluruz.

Çevreci Tasarımları hayaTa geÇiriyorum Atölyedeki sistemlerden çoğunu kendim tasarladım. Distilasyon projeleri üzerinde çalışarak daha teknik, daha çevreci tasarımları hayata geçirmeye çalışıyorum. Kaliteli ardıç ve sedir katranı üretmek için yeni bir sistem tasarlayarak hayata geçirdim.

Cihazın içerisine özlü reçineli sedir ve ardıç parçalanarak konuyor. Etrafında ateş yanıyor. Belirli basınç ve sıcaklıkla reçine alta sızdırılıyor. Bu reçinenin daha iyi çıkması için hem ısının çok

artıp tehlikeli olmaması için de basınç kontrolünü yapıyoruz. Isı nedeniyle sızan reçine altında bulunan hunide birikiyor.

Çeşmelerinden de katran temiz olarak alınmış oluyor. Bu cihazı tasarladım ve uyguladım. Temiz katran elde etmek için ideal bir sistem. Hem temiz ve rahat hem de tehlikesiz. Bu kitap yazarlarının ilgisini çekti. Anadolu Üniversitesinde bazı kitaplara da girdi.

Hedefimde katranın esansını almak için düzenek hazırlamak var. Katranı çıkartırken esansını soğutarak havaya göndermeyeceğim. Katran çıkartırken

esansını da aynı anda çıkartmış olacağım.

alTı ÇeşiT sabun üreTiyoruz

Hem topladığımız bitkilerden yağ çıkartıyoruz hem de o yağlardan yeni ürünler yapıyoruz.

Ürettiğim yağlardan 6 çeşit medikal sabun yapıyorum. Bunlar;

defne, amber (günlük), ardıç, sedir, papatya aynısefa, yosun ve zeytinyağı sabunları.

Sabunun içine koyduğunuz yağın bileşenleri önemli. PH değeri önemli. Bir zeytinyağlı ya da yine zeytinyağı ile yapılan defne sabununu kullandığınız zaman krem etkisi veriyor. PH değeri düzgün bir yağ alınıp kullanıldığında ne işe yarıyorsa sabunda aynı işe yarıyor.

biTkilerden yeni ürünler elde eTmek iÇin

projelerimiz var

Ürettiğimiz yağlardan krem, sirke ve şurup gibi ürünler elde etmek için çeşitli projeler yürütüyoruz.

Medikal sirke üretimi için

yürüttüğümüz iki yıllık çalışmaları olumlu gitmekte. Alıç, kuşburnu, elma ve yaban eriği sirkesi için çalışmalar yapıyoruz.

Aynı anda bitkisel krem

çalışmalarımız da tamamlanmak üzere.

Bitkisel kremler aynısefa, papatya, ardıç, defne, kantaron, adaçayı ve biberiyeden oluşuyor.

Yine projelerimiz arasında bitkisel şuruplar var. Gelincik, kuşburnu ve alıç

şurubu yapmak için çalışmalarımız var.

Projelerimiz arasında Fethiye’ye simge olabileceğini düşündüğümüz adaçayı ürünleri var. Adaçayının şekerini, sakızını, mendilini, kremini, kolonyasını ve şurubunu yapmayı hedefliyoruz. Kim bilir belki de bu ürünlerin yapılışını anlatan bir kitapçık bile çıkarabiliriz.

insanlar FeThiye’den hediyelik yağ göTürünce seviniyorum

Bir Fethiye sevdalısı olarak; bu yöredeki bitkileri işleyerek elde ettiğim ürünlerimde, bulunduğum yöreyi ön plana çıkarma arzusuyla, Fethiye’nin verdiğini Fethiye’nin boynuna takma çabasındayım.

Fethiye'yi anımsatacak bir hediye dediğiniz zaman en iyisi Fethiye’nin sağlıklı bitkileridir diye düşünüyorum.

Fethiye'ye gelen kişiler Fethiye yöresinin bitkisinden çıkarılan sağlıklı yağları alıp hediye olarak götürebilir. Fethiye'den bir yere giderken aynı sağlıklı yağları hediye götürebilirler. Biraz bunu da gözetiyorum. Fethiye'deki bitkilerin yağlarını yurt dışına hediye olarak götürenler var. Bu benim hoşuma gidiyor.

biTkiler zamanında Toplanmalı

Adaçayını ve diğer bitkileri

kendimizde topluyoruz, köylülerden de alıyoruz. Bitkileri toplama dönemi çok önemli. Örneğin adaçayını zamanında toplamazsanız yağ oranı azalır. Erken topladığınız bitki olgunlaşmamıştır, yağ oranı azdır. İçinde bazı olması gereken bileşenler yoktur. Geç yani kışın toplarsanız hem yağ yoktur, çayını da

içseniz tadı olmaz. Bunları topladıktan sonra saklama ve kurutma koşulları da çok önemlidir. Güneşte kuruturken altta kalan kısımlar yeşil kalır, üsttekiler sarı rengi alır. İkisi karıştığı zaman bir renk olur. Bir bakarsınız ki eterik yağı yüzde 3 alacakken yüzde 1'e düşer. Güneşte uçan koku aslında eterik yağdır. Hepsinin kapalı ve uygun bir ortamda kurutulup saklanması önemlidir.

Bu ürünlerin anlam kazanması kalitede zirve yapması için ürünün zamanında toplanması, hijyenik şartlarda gölgede kurutulması, uygun teknikte işlenmesi, işlenen ürünlerin uygun koşullarda saklanması, şişelenmesi ve dağıtımının yapılması gerekiyor. Ürünün ne olduğu, nerede ve nasıl üretildiğinin bilinmesi güvenilirliği açısından önem arz ediyor. Bunu gerekli koşulları sağlayarak üretip halka sunan işletmelerin tercih edilmesi, halk sağlığı ve daha sağlıklı ürünlerin üretilmesinin devamını da sağlayacaktır.

hedeF kiTlem eczaneler Hedef kitlem eczaneler. Şuanda ürünlerimi sadece Fethiye’ye verebiliyorum. İhraç edemiyorum.

Bunların ihraç edilmesi kolay değil.

Talep yüksek oluyor. Hollanda'dan her ay 100 kilo kekik yağı istendi. Standart bir ürün için bitkinin biranda toplayıp, depolanması, uygun şartlarda kurutulup yağının çıkarılması gerekir. 100 kilo kekik yağı için 6 ton kekik toplanması lazım.

6 ton kekik bir tır yapıyor. Bir yıl için toplamda 12 tır kekiğin bir anda toplanıp, depolanıp, sağlıklı bir şekilde kurutulup yağı çıkarılabilmelidir. Bu yapılamaz değil ama bunun için ciddi yatırım gerekli.

Ürettiklerimizi ve üreteceklerimizi mümkün kılan her türlü desteğini esirgemeyen başta Fethiye Belediyemize, İl ve İlçe tarım Müdürlüklerine, Fethiye Orman İşletmesi ve Fethiye Ticaret ve Sanayi Odamıza minnet ve şükranlarımızı sunarız.

G

ünümüzde global ticaretin yaygınlaşması ve benzer kuruluşların artması rekabet şartlarının daha da sertleşmesine sebep olmuştur. Bu durum, kuruluşların en önemli varlık sebebi olan müşteri kavramını daha da önemli kılmıştır.

Kuruluşlar açısından müşterimizin beklenti ve şikayetlerine kayıtsız kalmak gibi bir lüks kalmamıştır.

Müşteri beklentilerinin kişiden kişiye değişmesi bu durumu kontrol etmeyi zorlaştırmakta ve sistematik bir yaklaşımı şart koşmaktadır. Geleneksel metotlarla

müşteri beklentilerini karşılamaya çalışmak günümüzde artık yeterli olamamaktadır. Müşteri beklentilerinin artması ve pazar payının giderek küçülmesinden dolayı kuruluşlar müşteri memnuniyeti proseslerini (süreçlerini) oluşturmakta ve yönetmekte zorlanmaya başlamışlardır.

Yapılan araştırmalara göre memnuniyetsiz olan müşterilerin yaklaşık %96’sı şikâyet etmez ve bir çoğu işletmeyi terk etmeye kadar diğer yolları denemektedir. (2) Buna göre memnun olmayan müşterilerin sadece %4’ünün şikâyetini işletmeye

ilettiği düşünüldüğünde, işletmeye gelen şikâyetlerin 25 kat olarak değerlendirilmesi yerinde olacaktır.

Kısacası; işletme, gelen bir şikâyeti, aynı konuda 25 şikâyet gelmiş gibi ele almalı ve şikâyetle ilgili düzeltici uygulamaları buna göre planlamalıdır.

Şikâyet eden müşteri, işletmeyi henüz terk etmemiş müşteridir ve şikâyet süreci doğru yönetilirse tekrar kazanılabilecektir. Bu bağlamda dikkat edilecek diğer bir konu ise;

şikâyet araç ve kanallarının işletmeler tarafından olabildiğince geniş tutulması gerektiğidir.

Aynı zamanda bazı müşteriler

Müşteri Memnuniyeti