• Sonuç bulunamadı

İlk inen ayetlerden olan Müddessir suresinin dördüncü ayetinde taharetten bahsedilmesi manidardır. Ayet İslam’ın temizliğe ne denli önem verdiğini göstermektedir. Bu temizliğin iç temizlik mi dış temizlik mi olduğu konusu söz konusu olduğunda, göze çarpan elbisenin temiz tutulması emredilmiş olduğundan maddi kirlerden temizlenmenin emredildiği kanaati güçlük kazanmaktadır. Ayet oldukça kısa ve özdür. ” ْرذ هَ طَ َ َ كَ باَ يذث َ و “ 422 “Elbiseni temizle.”

Ayette maddi kirlerden arınmanın emredilmesi görüşü daha tercihe şayan görülse de bu konuda mutasavvıfların ve sûfî müfessirlerin yapmış oldukları işârî yorumlar dikkat çekmektedir. Çünkü onlar çoğu defa bunu bâtına bağlamışlardır. Şimdi bazı işârî tefsirlerde ayetin ne şekilde tefsir edildiğine sırasıyla bir göz atalım.

Tüsterî’ye göre “Elbiseni temiz tut” demek masiyet üzerine elbiseni giyme, önce onu senin nasibinden temizle sonra giyin demektir.423 Bunu destekler nitelikte

421 Bursevî, Rûhu’l-Beyân, IX, s. 336-337. 422 Müddessir 74/4.

85

de Hz. Ayşe’den rivayet olunan Hz. Peygamber’in hamîsa adı verilen elbisesini Ebû Cehm’e verdiği ve namazdayken o elbisenin kendisini ona bakmaya teşvik ettiğini söylediği rivayeti delil getirmiştir.424

Sülemî bazı kişilerin, emrin dünyanın lüzumsuzluklarından kalbini temizlemek olduğunu söylerken Yahya b. Muaz’ın da şöyle söylediğini bildirmiştir: “Kalbini hatalar hastalığından ve dünya meşguliyetlerinden temizle ki kulluğun halavetini bulasın. Cismi sıhhat bulmayan yemeğin lezzetini bulamaz.”425

Baklî, ayette emredilenin kalbin öteler ötesindeki fani yakınlıklara vukûfiyetten temizlenmesi olduğunu söylemiştir.426

Kuşeyrî “Kalbini tüm mahlûkatlardan ve bütün kınanmış sıfatlardan tertemiz kıl. Nefsini hatalardan, kalbini muhalefetlerden, sırrını da iltifatlardan temizle.” şeklinde ayeti tefsir etmiştir.427 Ayrıca başka bir yoruma göre de eşler hakkında “Onlar sizin elbisenizdir.”428 ayetine bakarak ayette emredilenin eşlerini

öğütle arındır demek olduğunu söylemiştir.429

Muhyiddin İbnü’l-Arabi ayeti şu şekilde tefsir etmiştir: “İç dünyanı (Batınînı) azaba sürükleyici ahlâki kirlerden, fiili çirkinliklerden, yerilen alışkanlıklardan ve heyuli pislikten temizlemeden önce dış dünyanı (zâhirîni) temizle.”430

Rahmetun mine’r-Rahmân adlı tefsirde de işârî olması yönünden manevî

elbisenin temizlenmesinin gerektiği şeklinde açıklama yapıldığını görmek mümkündür. Kalbin temiz olması, nefsin hevâ ve isteklerine uymamanın gerektiği zikredildikten sonra Allah’tan kalbe gelecek olan nurani bir feyzin varlığından ve bu feyzi kaybetmemek için tüm çabanın sarf edilmesi gerektiğinden, bu nuru

423 Tüsterî, Tefsir, s. 170.

424 Mâlik, Muvatta, “Salât”, 18; Buhârî, “Salât”, 14; Müslim, “Mescidler ve Namaz Yerleri”, 15. 425 Sülemî, Hakâik, II, s. 358.

426 Baklî, Arâis, III, s. 466. 427 Kuşeyrî, Letâif, III, s. 364. 428 Bakara 2/187.

429 Kuşeyrî, Letâif, VI, s. 190.

86

kaybetmemek için de onu kemale erdirip hidayeti bulmaya çalışmanın gerekliliğinden bahsetmektedir.431

Nizamüddin en-Nîsâbûrî ayetteki elbisenin temizlenmesi meselesinin dört şekilde anlaşılabileceğini söylemiş.

1- Elbise ve temizlemeyi zâhirî manasıyla ele almak ki İmam Şafii de böyle yapmıştır. Temiz olmayan necis elbiseyle namaz kılınmaz.

2- Elbiseyi hakiki manasıyla temizlemeyi de kısaltmaktan kinaye olarak ele alınması kastedilmiştir. Çünkü Araplar elbiselerini uzatırlar ve uçlarını yerde sürürlerdi. Ayet bu durumu yasaklamaktadır.432

3- Önceki maddenin aksine elbise mecazî temizlik ise hakikî manasıyla anlaşılmıştır. Yani nefsi taşımasından dolayı bedeni elbise olarak ifade etti. Çünkü Araplar istinca vaktinde temiz olmazlardı. Hz. Peygamber (s.a.v.) onlara temiz olmayı emretti.

4- Elbise ve temizleme mecaz olarak kullanılmıştır. Önemli olan iç temizliğidir. İçi temiz olanın dışı da temizdir.433

Başka bir yorum olarak da Nisaburî, elbiseden maksadın kadınlar olduğunu söyler.434 Öyle anlaşılıyor ki bu yorumun dayandığı yer de Bakara Suresi’ndeki

“Onlar sizin elbisenizdir.”435 ayetidir.

Necmüddin el-Kübrâ, ayetten kastedilenin Rabbini yüceltmene imkân vermesi için zikir suyuyla vücuttaki elbiseyi temizlemenin lüzumu olduğunu söyler.436

Nahcivânî ayette geçen elbiseyi, beşeriyet elbisesi olarak ele alıp onu temizlemeyi, maddi ve tabiî kirlerden temizlemek olarak tefsir etmiştir. Ayrıca bunu vahdet maksadına doğru meyledişte özellikle vacip olduğunu bildirmiştir.437

431 Gurâb, Mahmûd Mahmûd, Rahmetun mine’r-Rahmân, IV, s. 412. 432 Nîsâbûrî, Garâibu’l-Kur’ân ve Regâibu’l-Furkân, XXIX, s. 86. 433 Nîsâbûrî, Garâibu’l-Kur’ân ve Regâibu’l-Furkân, XXIX, s. 87. 434 Nîsâbûrî, Garâibu’l-Kur’ân ve Regâibu’l-Furkân, XXIX, s. 87. 435 Bakara 2/187.

87

Tefsirinde sık sık önceki işârî tefsirlere de atıfta bulunan İbn Acîbe’nin, Rûzbihân-ı Baklî’den ve Kuşeyrî’den çokça alıntılar yaptığını söyleyebiliriz. İbn Acîbe bu ayete verilecek manalardan birinin de iman ve irfan elbisesinin insanların elindeki dünyevi şeylere tamah etme kirinden temiz tutmak olduğu, özellikle de buna davet esnasında çok dikkat edilmesi gerektiği ve davete karşılık da bir ücret istenmemesi gerektiği şeklinde olduğudur.438

İbn Acîbe daha sonra Şeyh Ebü’l-Hasen Nûruddîn Alî eş-Şâzelî (ö. 656/1258)’den bir aktarımda bulunur. Şöyle ki Ebü’l-Hasen Alî eş-Şâzelî bir gün rüyasında Hz. Peygamberi görmüştür ve Hz. Peygamber (s.a.s.) ona “Ey Ali, elbiseni

temiz tut; her nefesinde Allah’ın yardımıyla karşılaşırsın” buyurmuşlardır.

Rasûlullah’a elbisenin ne olduğunu soran Şâzelî, Hz. Peygamberden aldığı cevap ile bu ayetin manasını anladığını söylemektedir. Rasûlullah’ın cevabı şu olmuştur:

“Allah sana marifet elbisesini, sonra muhabbet elbisesini, sonra tevhit elbisesini, sonra iman elbisesini, sonra İslam elbisesini giydirdi. Kim Allah’ı tanırsa her şey gözünde küçülür. Kim Allah’ı severse her şey ona basit gelir. Kim Allah’ın birliğini kabul ederse O’na hiçbir şeyi ortak koşmaz. Kim Allah’a iman ederse, her şeyden güvende olur. Kim Allah’a teslim olursa, O’na isyanı az olur. Bu kul bir kusur işlese hemen Allah’tan özür diler ve affedilmesini ister. O özür dileyince Allah özrünü kabul eder.”439 Bizim kanaatimiz bilgi değeri açısından kişinin kendi gördüğü rüya olsun yahut manevi tecrübesi olsun sadece kişiyi bağlayacağıdır. Fakat burada bunu zikretmemizin asıl nedeni işârî tefsirlerde bu tip aktarımlarının da var olduğuna işaret etmektir. Her ne kadar aktarılan rüyada söylenen sözler kâmil bir mümin olma yolunda kişiye ışık verse de bilgi değeri açısından müekket ve müeyyet bir bilgi olamaz.

Bursevî’nin ayete getirmiş olduğu tefsirde, önce zâhirî manaya yönelerek pisliklerden korunarak hareket edilmesinin emredildiği ardından kinayeli bir kullanım olduğu ve maksadın elbisenin kısa tutulması gerektiğine vurgu yapıldığını görmekteyiz. Daha sonra işin manevi boyutuna da yönelerek tefsirinde taharetten

437 Nahcivânî, el-Fevâtihu’l-İlâhiyye, II, s. 459.

438 Kuşeyrî, Letâif, X, s. 417.

88

maksadın “nefsi ayıplardan uzak tutmak yahut kalbi temiz tutmak” olduğunu söylemiş ve İbn Abbas’dan daha önce de naklettiğimiz manayı aktarmıştır.440

Sonuç olarak ayete getirilen işârî yorumlarda eleştirilecek kesin olarak batıl sayılabilecek hususlar görülmemektedir. Ayette emredilen temizlik her ne kadar ilk bakışta maddi kirlere karşı bir temizlik olarak görülse de Arap dilinde elbisenin kendi içinde barındırdığı iffet, ahlaklı olma, yakın çevre gibi anlamlar da mevcuttur.441 Bu nedenle verilen maddi temizlik manaları olsun manevi temizlik manaları olsun birbirleriyle tenevvu’ ihtilafı içerisindedir ve aralarında bir tezat ihtilafı yoktur diyebiliriz. Bunun neticesi olarak da ayeti bu manalara hamletmekte de bir sakınca görmemekteyiz.

Benzer Belgeler