• Sonuç bulunamadı

El kuklası Gösterilerinde Cinsellik, Şiddet ve Politika

TARİHSEL SÜREÇTE EL KUKLAS

1.2. El kuklası Gösterilerinde Cinsellik, Şiddet ve Politika

Politik kimlikleriyle bilinen el kuklaları günlük siyasi olayları sıkça sahneye taşımışlardır. Eleştiri amaçlı olan gösterilerin çok azında hükümet yanlısı propaganda yapılmıştır. Örneğin Rusya’nın Bolşevik ihtilali sırasında halka bunu empoze etmek için yapılan bazı oyunlar sergilenmiştir “The Burning of The Hydra of Counter- Revolution” (1917) ve “Petrushka the Fidger: For All Bourgeois a Threat” (1917) bunlardan bazılarıdır. Diğer Sovyet sanatçıları gibi kukla sanatçıları da çöküş yaşayan burjuva kesimini alaya alarak, estetik biçimde yalın bir gerçeklikle bu konuyu oyunlarında işlemişlerdir. 41

41

Blumenthal, a.g.e, 163s.

Şekil 34: Kasparle’nin muhaliflerle dövüşmesi Kuklacı Max Jakob’un çizimi, 1942 Kaynakça: Blumenthal, 2005, s.164

Benzer bir şekilde Nazi Almanya’sında dramatik tiyatroda ve kukla tiyatrolarının temsillerinde saf ırkı yüceltecek oyunların oynanması için emir verilmiştir. Bu oyunların bazılarında Alman milli kuklası olan Kasparle seyirci karşısına Nazi olarak çıkmıştır. Hükümet sözcüsü gibi propaganda yapan posterlerde, siyasi filmlerde ve savaşı destekleyen bildirilerde yer almıştır. Kasparle’nin büyük burnunu Yahudilerininkini fazlaca andırdığına karar verdiklerinden kuklanın görünüşünü değiştirmişlerdir. Fanatikliği ileri boyutlara taşıyan Naziler kuklanın kafasını bazı bilimsel deneylere tabi tutarak kafanın şeklinden kuklanın hangi ırkı yansıttığını bulmaya çalışmışlardır. Dahası yeni tasarlanan bu Kasparle kuklası sarışın ve kalkık burunlu olmuştur.

İkinci Dünya savaşında, yandaş toplayabilmek için müttefik devletler de kuklalardan faydalanmışlardır. İngiltere’de Punch sopasını kaldırıp savaşarak İngiliz bayrağını müdafaa etmiştir. Kuklacı Precy Press, Punch’ı bir İngiliz asker olarak, astığı kişiyi de Hitler olarak, sahnelemiştir. Obraztsov’un sahnelediği bir diğer oyunda, Mussolini’yi bulldog köpeği olarak, Hitler’i Alman çoban köpeği, Fransız lideri Petain’i de fino köpeği olarak gösterilmiştir. Bir kısır döngü içine giren köpek şeklindeki bu kuklalar oyun boyunca devamlı birbirine havlamaktadır.

Şekil 35: İnglitere’de sahnelenen Punch and Judy Goes to War oyunundan bir bölüm Kaynakça: Blumanthal, 2005, s.166

II Dünya Savaşı protesto gösterilerinden önce, 18-19 yy. Kuzey İtalya’sında sokak kuklacıları Papa’yı, Avusturya’lı işgalcileri veya ileri gelen yerel şahsiyetleri yerdikleri için hapsedilmişlerdir. Ünlü Milanolu el kuklacısı İl Romano ve eleştirmen Ghetanacci gibi bazı cesur sesler tutuklanmalarına rağmen serbest kalır kalmaz yine sahne kurmuşlar ve yeniden tutuklanmışlardır. 1793’te Varşova’nın Ruslar tarafından işgali sırasında, Sheepskin takma isimli bir kişi, ordu komutanının evi önünde, Polonyalı işbirlikçileri simgeleyen küçük kuklaları yine ufak bir giyotinle idam etmiş ve adam kırbaçla cezalandırılmıştır.

Amerika’da Cumhuriyetçi kanada mensup Amerikan senatosu dış ilişkiler komite başkanı Jesse Helms, 1977’de sahnelenen ve günün olaylarını doğaçlama olarak aktaran MR. Punch Reads the Newspaper adlı gösteride bir kukla uyarlaması olarak Punch’ın karşısında yer almış ve sopa darbelerine maruz kalmıştır. Daha sonra, 1994 yılında bu oyun Preston Foerder tarafından yönetilen Works in Regress adlı oyunun bir bölümü olarak düzenlenmiştir. Punch, Helms’i aşırı tutucu politikalarından, özellikle de hükümetin sanata verdiği fonlara karşı çıkmasından dolayı yermektedir. İki yıl sonra Helms katıldığı bir programda, yine televizyonda okul öncesi çocuklar için gösteri yapan kukla programı Thinky Wink’yi, üstü kapalı da olsa homoseksüelliği desteklediği için suçlamıştır.

Avrupa’daki muhalif kuklacılık tarihi onun gözde kahramanlarıyla doludur. Punch, Pulcinella, Polichenelle, Kasparle ve diğerleri. Bu karakterler oyunlarını daima özgürce, küstahça ve patavatsızca çeşitlendirmiş ve tartışmalara kapı açarak gündemdeki yerlerini muhafaza etmişlerdir. Kimi zaman politik oyunları son derece kanun tanımazdır. Fransız ihtilalinin sürdüğü dönemlerde Polichinelle minyatür giyotinini gerçeğinden çok uzak olmayan bir yere kurarak, başını bu giyotinde defalarca uçurmuştur. Polichenelle’nin bu kafa uçurma ve burun sürtme gösterisi, protestocuların ve kimi zaman da hükümet yanlılarının çıkardığı gürültülere karışmıştır. Ancak hükümet

yanlısı tezahüratların genellikle savaş dönemlerinde gözlendiğini, diğer zamanlarda kukla gösterilerinin daha çok hükümet karşıtı, muhalif bir ses oluşturduğunu belirtmek gerekir. Hükümet karşıtı gösterilerde kullanılan kuklalar diğer yandan savaş dönemlerinde yine bu hükümetlerin etkin propaganda aracı olmuş ve varoşlardaki halkı bilinçlendirmeye yaramıştır.

18 yy.ın başlarında, 1715 yılında Punch, I. Oxford Kontu olan muhalif politikacı Robert Harley’e, kuklacı Martin Powell’in sesiyle küfürlü bir şekilde saldırarak politik oyunlarda yeniden boy göstermeye başlamıştır. 42 1738 yılında Charlotte Charke tarafından lisanslı olarak açılan Londra Kukla Tiyatrosunda, Punch düzenli olarak politik hiciv içeren oyunların başrolünde oynamıştır. Henry Fielding tarafında yazılan ve seks ticaretinin acımasızlığını anlatan bir farsta, Punch madam kılığına girerek fahişeleri ve İngiliz erkeklerini dövmektedir.

Guignol, Fransız aristokrasisi tarafından ezilen işçi kesimi arasında çok popüler olmuş, aristokrasi ve otoriteyi alaya alan oyunlar sahnelenmesi, işçi sınıfı arasındaki popülaritesini arttırırken, diğer taraftan idarecilerin öfkesini çekmesine de neden olmuştur. Dolayısıyla 1852 yılına yayınlanan bir yasa ile bundan sonra sahnelenecek oyunların metinlerinin idare tarafından onaylanması zorunluluğu getirmiştir. Oyunlar kodamanların uyguladığı sansürden geçse de yinede Lyon’luların sesi olmaya devam etmişti.

Guignol, çocuk oyunları oynamakla birlikte, oyun konuları daha çok yetişkinleri ilgilendirirdi. Para ve güçle oynayan, fakirleri sömüren insanları alaya alan onları taşlayan oyunlar oynanırdı. Protesto mitinglerinde de kullanılmış 1981’de nükleer santral kurulmasına karşı yapılan bir yürüyüşte de en ön safhalarda yer almıştır. Modern Guignol kukla toplulukları sık sık Fransız politikacıları ve papayı konu alır. Yapılan

diğer el kuklalarından bazıları da Robin Hood olmaya soyunarak, sosyal adaletsizliği eleştirmişlerdir.

1942 yılında Rus askerleri cephede Almanlarla savaşırken, Ulusal Akademik Tiyatro, cephede gösterilmek üzere bir kukla oyunu hazırlamış ve oyunda Hitler’in karikatürize edilmiş kuklasının yanı sıra Napolyon’un kuklasına da yer vermiştir. Bu oyunda Napolyon, Hitleri dikkatli olmaya çağırmış ve tarihte daha önce yapılan hataları yinelememesi konusunda uyarmıştır.

Öte yandan elektronik medyanın ortaya çıkmasından önce kukla tiyatrosu kapalı bir yaşam süren kırsal kesim için dış dünyayla ilişki kurmasını sağlayan bir pencere oluşturmuştur. Brazilya’nın geleneksel el kuklası Mamulengo günümüzde hala Kuzey Brezilya’nın ırak bölgelerinde aynı görevi görmektedir.

Savaş ya da diğer kültürel ve doğal afetler yüzünden kökünden sökülmüş gruplar için kuklalar kültürel bir cankurtaran vazifesi görmüştür. Tarihsel süreç içinde kuklacılar çoğu zaman ön saflara yerleştirilmiş askerleri eğlendirmişlerdir. 14 yy.da Çin’de, kuklalar Yuan bölüklerine askeri kamplarında eşlik ederek, savaş alanlarında onları avutmaya çalışmışlardır. Yunanlı Karagiozis ustası Sotiris Spatharis, Birinci Dünya Savaşı sırasında, Thessalonika’daki birliklerde görev yapan subay ve askerleri eğlendirmek amacıyla askerlik görevine çağırıldığından bahseder. İkinci Dünya savaşı sırasında kuklacılar genellikle siperlerde yer alarak Fransız, İtalyan ve Alman askerleri eğlendirmişlerdir. Hem Hitler hem de Stalin kuklaları ve oynatıcılarını cephenin her saffında askere almışlardır. Savaş alanı dışında, hastanelerde, hapishanelerde ve esir kamplarında yine kukla gösterilerine rastlamak mümkündür. İkinci Dünya Savaşı sırasında Revensburg’daki esir kampında bulunan Çek kadınlar birbirlerine kukla gösterileri sunmuşlardır. Hatta ölüm kampı Auschwitz ve Birkenau’da 1943 yıllarında Polonyalı tutsak Wakdenar Nowakowski kukla oyunları yazarak bunları sahnelemenin bir yolunu bulmuştur.

Politik gösterilerin vazgeçilmez unsuru olan el kuklaları bu özelliklerini, ilk ünlü kahramanları, Punch ve Polichinelle gibi kahramanların asi ve kavgacı yanlarından almaktalar. Oyunların genel havasında hâkim olan şiddet özellikle Punch oyunlarında kendini fazlasıyla göstermektedir. Herkese vurması azarlaması ve bebeğini acımasızca fırlatması, oyunlarda çokça gülünen mizansenler olsa da şiddet yönleri ağır basmaktadır.

Öte yandan Doç. Robert Leach eski kukla şovlarının erotik sembollerle dolu olduklarının altını çizmektedir. Punch’ın erkeklik organı sembolleriyle dolu olduğunu söylerken, büyük kırmızı burnunun, muz formundaki kamburunun ve herkesi dövmek için kullandığı büyük sopasının cinsel organları ve gücü simgelediğinin vurgulamaktadır.

Şekil 36: Cinsel semboller içeren Punch kuklası

Kaynak:www.history.org/foundadion/journal/Spring05/puppetry.cfm

1890’dan beri kukla gösterileri sahneleyen bir aileye mensup, Ronald Codman, Punch’ı grotesk, şoven, milliyetçi ve sorumluluk üstlenmeden cinsel ilişki kurmak isteyen biri olarak tanımlamıştır. Punch ve Judy, oyun doyunca pek çok kez dans

ederken görülür ki bu da oyunlarda cinsel ilişkiye girme sahnelerini aktarmanın bir diğer yoludur. Ancak buna rağmen Punch bebeği gördüğünde sinirlenir ve onu camdan atmaya kalkışır. Leach, Punch’ı kanun ve yargının yanı sıra evliliği kabul etmeyen bir anarşist olarak tanımlamaktadır.

Punch ve Judy oyunlarında, cinsellik üstü kapalı biçimde sahnelenirken, Mamulengo temsillerinde cinsellik ve şiddet açıkça oyununun kurgusunda kullanılmaktadır. Haydut Lampiao, oyun boyunca kullandığı silahı erkekliğinin önemli bir göstergesi olarak taşırken, kullandığı saygısız ve müstehcen dille bunu daha da pekiştirmektedir. Oyunun ana kahramanlarından Simao, kadınları baştan çıkarmak için onlarla sıkça dans ederken görülür ve bazı sahnelerde sadece dans etmekle de yetinmez. Erkeklikleri vurgulanan bu kahramanlar dışında, dişilikleriyle öne çıkan kadın kahramanların başında, varlıklı bir toprak sahibiyle evli olan Quiteria, onun kızı ve şehvet düşkünü yaşlı dul gelmektedir. Quertira diğer iki kadın kahramanın aksine cinsel duygularını bastırmaya ve kızının namusunu korumaya çalışmasına rağmen hareket ve sözleriyle açıkça cinselliğini öne çıkartmaktadır. Erkeklerle başı sıkça derde giren genç kızın karşısında yer alan doyumsuz dul ise bazı sahnelerde bir cadı olarak gösterilmektedir. Günlük yaşamın bir yansıması olan bu oyunlarda sansüre gerek duyulmaksızın, toplumsal anlayışla da örtüşecek biçimde metinler cinsellik unsurlarıyla zenginleştirilmiştir.

İKİNCİ BÖLÜM

EL KUKLASINDA TEKNİK UYGULAMALAR

Benzer Belgeler