• Sonuç bulunamadı

3.1. MISIR DEVRİMİNİ TETİKLEYEN ETKENLER

3.1.2. Ekonomi

Tunus’ta başlayan Arap Baharı süreci Mısır halkının ayaklanmasını tetikleyen bir etken olsa da 25 Ocak devrimini sadece bununla açıklamak yeterli olmayacaktır. Dolayısıyla iktidar karşıtı ayaklanmaların başlangıcı olarak 25 Ocak tarihini almak, 60 yıllık geçmişi görmezden gelmek olacak ve devrimin sonrasındaki gelişmelerin tam olarak anlaşılmasına engel teşkil edecektir. Bu kapsamda Mısır’ın tarihsel süreci dikkate alınarak ayaklanmalara zemin hazırlayan ekonomik şartları incelemek Tahrir Meydanı’nda toplanan kitlelerin niçin bir araya geldiğini net bir şekilde ortaya koyacaktır.406

Nasır’ın 1950’lerde kurduğu Arap Sosyalizmi, sonrasında Enver Sedat’ın hayata geçirdiği açık kapı politikası uzun vadede Mısır halkının fakirlik sorununu çözüme kavuşturamamış ve ekonomik sıkıntılar artmaya devam etmiştir. 1981 yılında başlayan Hüsnü Mübarek dönemi, 25 Ocak Devrimi’ne kadar ekonomik sorunların giderek arttığı bir dönem olmuştur. Mübarek’in Uluslararası Para Fonu (IMF/International Monetary Fund), Dünya Bankası (DB) ve Amerika Birleşik Devletleri’nden yüksek faizle kredi ve yardım alması neticesinde dışa bağımlılık artarken halkın refah düzeyinde bir iyileşme yaşanmamış aksine iktidara yakın olan küçük bir zengin kesim daha da zenginleşmiştir.407

Öte yandan ülkede 1990’lı yıllarda başlayan özelleştirme girişimleriyle serbest piyasa ekonomisine geçiş hedeflenmiştir. Ancak adil ve şeffaf bir şekilde yapılmayan özelleştirme girişimleri, ekonomik kaynakların önemli bir kısmının yönetici sınıfın eline geçmesini sağlamıştır.Böylelikle yönetici sınıf, ekonomik gücünü arttırmış ve siyasi rejimin gücünü korumasına destek vermiştir. Dolayısıyla Mübarek ve yönetici sınıfın arasındaki çıkar ilişkisi ve özeleştirme uygulamaları Mısır’daki rejimin sürekliliğini sağlamıştır. 408 Mübarek döneminde yönetici elitin çıkarları gözetilerek yapılan özelleştirme girişimleri sık sık yolsuzluk iddialarının konusu olmuş ve bu 404 Soner Doğan, “Arap Baharı ve Mısır”

https://www.academia.edu/9527150/M%C4%B1s%C4%B1r_ve_Arap_Bahar%C4%B1 (Erişim tarihi: 09.02.2020)

405 Karaatlı, a.g.e., s.229.

406 Konur Alp Koçak, “Mısır: Demokratikleşme Yolunda İki Adım İleri Bir adım Geri”, Yasama Dergisi,

2013, Cilt:23, 7-53, s.12.

407 Kadriye Sınmaz, Mısır Raporu: Devrim ve Darbe Sarmanlında Bir Toplum, İNSAMER Yayınları,

İstanbul, 2019(b), s.3.

73

durum halkın tepkisine yol açmıştır.409Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün 2011 yılı Yolsuzluk Algısı Endeksi’nde Mısır’ın 182 ülke arasından 112’nci sırada bulunması, halkın tepkisine neden olan durumun nedenini açıkça ortaya koyması bakımından önemli bir veridir.410

Mısır’da devrim hareketinin arka planında yatan ekonomik sebepleri biraz daha netleştirmek adına, Mısır Ordusunun ekonomik faaliyetlerdeki rolüne değinmek yerinde olacaktır. 1952 darbesi ile birlikte kurulan Mısır otoriter rejiminde ordu, siyaset ve dış politika dışında ekonomik alanda da başat bir konuma sahip olmuştur. Mübarek döneminde artan liberalleşme politikaları, ordunun ekonomik gücünü azaltmamış aksine ordu ekonomik açıdan güçlenerek kurumsal bir özerkliğe sahip olmuştur. Bu dönemde ordu, birçok farklı sektörde hizmet vererek ekonomik alanda varlık göstermiştir. Öyle ki, Mısır’da herhangi bir alışveriş merkezinde askeri kıyafetli çalışanların ekmek ya da temizlik malzemesi sattığını görmek mümkündür.411

Tablo-1 Mısır Ordusu Tarafından Kontrol Edilen Şirketler 412 Arap Sanayileşme Örgütü

Ulusal Hizmet Projeleri Kurumu Ulusal Askeri Üretim Örgütü

Ana askeri şirketler

Denizcilik ve Kara Ulaştırma Holdingi Kısmen ordunun sahip olduğu firmadır. Kimyasal Sanayi Holdingi Generaller tarafından yönetilmektedir.

Mısır Petrokimya Holdingi

Ana hissedarlar, ordunun ana ticari partnerleridir. Şirketlerin yönetim kurulunda askerler bulunmaktadır. Gıda Sanayi Holdingi Şirketin yönetiminde generaller yer

almaktadır.

Yukarıda verilen tablo incelendiğinde, ordunun birçok farklı sektörde yer aldığı görülmektedir. Ordunun ekonomik alana bu denli yayılmasından ciddi rahatsızlık duyan halkın işsizlik, asgari gelirin düşük olması, yüksek enflasyon ve gelir dağılımındaki adaletsizlik gibi durumlara her geçen gün tepkisi artmıştır. Özetle, ülkede yaşanan ekonomik sıkıntılar ve ordunun ekonomide başat güç olması, Mısır halkının iktidara karşı ayaklanmasında etkili olmuştur.413

409 Koçak, a.g.m., s.15

410 Transparency Internatıonal,“Corruptıon Perceptıons Index 2011”, https://www.transparency.org/cpi2011/results (Erişim tarihi: 10.02.2019).

411 Bekaroğlu ve Kurt, a.g.m., s.17-24.

412 Taha Eğri, Mısır’da Ordu ve Ekonomi, İktisat Yayınları, Ankara, 2018, s.168-169. 413 Koçak, a.g.m., s.12.

74

3.1.3. Sosyal Medya

Günümüz dünyasında teknolojinin ilerlemesiyle birlikte herkes her an kolayca bilgiye ulaşabilmektedir. Sınırların ortadan kalktığı böyle bir çağda sosyal medya araçlarının yeri ve önemi her gün daha da konuşulmaya başlanmıştır.414 2010 yılının Aralık ayında Tunus’ta meydana gelen ve dijital medyanın etkisinin güçlü bir şekilde hissedildiği Arap Baharı sürecinde Facebook, Twitter, Youtube gibi sosyal medya araçları, El-Cezire gibi uydu yayını yapan televizyon kanalları ve mobil telefonlar aktif ve yoğun bir şekilde kullanılmıştır. Bu araçların aktif bir şekilde kullanılması halkın, bilhassa gençlerin örgütlenmesinde önemli bir unsur olmuştur.415 Hatta bazı kesimler, sosyal medyanın yarattığı etkiye vurgu yapmak için Arap Baharı yerine “İnternet Devrimleri”, “Twitter Devrimleri”, “Facebook Devrimleri” gibi nitelendirmeler kullanmıştır.416

Arap Baharı sürecini başlatan Muhammed Buazizi’nin kendini yaktığı an cep telefonları kameralarıyla kaydedilmiş ve bu görüntüler sosyal medya ve uydu yayını yapan televizyon kanalları aracılığıyla hızla yayılmıştır. Bu haber yıllardır ekonomik ve sosyal sorunlarla pençeleşen Arap halklarını harekete geçirmiş ve kısa sürede diğer Orta Doğu ülkelerine yayılmıştır.417 Bölgedeki konumu nedeniyle en etkili ayaklanmanın yaşandığı ülke olan Mısır’da sosyal medya etkili bir şekilde kullanılmıştır. Bilindiği üzere Mısır’da daha önce de sosyal medya aktif bir şekilde kullanılmış ve rejim karşıtları, bu platformlar üzerinden seslerini duyurarak protestolar gerçekleştirmiştir. Bu kapsamda Mısır’da sosyal medya araçlarının 25 Ocak ayaklanmasında aktif olarak kullanılması pek de şaşırtıcı olmayan bir durumdur.418 Mısırlı bir protestocu sosyal medyanın ayaklanma sürecindeki gücünü şu şekilde ifade etmiştir: “Gösteri takvimi için Facebook, organize olmak için Twitter

ve sesimizi dünyaya duyurmak için Youtube kullanıyoruz.” Bu ifade Mısırlı

protestocuların hangi sosyal medya araçlarını aktif bir şekilde kullandıklarını net bir şekilde ortaya koymaktadır.419

414 Mehmet Faiz Akpınar, “Mısır Halk Ayaklanmalarında Sosyal Medyanın Rolü”, Online Academic Journal of Information Technology, 2019, Cilt:10, 197-220, s.197.

415 Mehmet Tekerek ve Selcen Kök, “Sokak Siyasetinden Sosyal Ağlara Yeni Aktivizm: Arap Baharı

Deneyimi”, II.Bölgesel Sorunlar ve Türkiye Sempozyumu, Bildiriler, 1-2 Ekim 2012, Cilt:- KSU Yayını, Kahramanmaraş, 2013, s.61.

416 Murat Aktaş, “ Arap Ayaklanmaları ve Sosyal Medyanın Rolü”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2018, Cilt: 11, 199-208, s.201.

417 Tekerek ve Kök, a.g.e., s.61.

418 Okan Yüksel, “Arap Baharı ve Sosyal Medya”, Politik Akademi Dergisi,

http://politikakademi.org/2013/07/arap-bahari-ve-sosyal-medya/ (Erişim tarihi: 12.02.2020)

419 Azime Telli, “Mısır Devrimi’nde Sosyal Medyanın Rolü”, Bilge Strateji Dergisi, 2012, Cilt:4, 65-91,

75

Mısır’da sosyal medya araçlarının etkin bir şekilde kullanıldığı 25 Ocak devriminin önüne geçemeyen Hüsnü Mübarek, çareyi ayaklanmanın ikinci günü internet bağlantısını kesmekte bulmuştur. Ancak Mübarek’in bu tutumu isyan ateşini daha da körüklemiş ve protestocular başka yollarla iletişim sağlayarak eylemlerine devam etmişlerdir. Bu yollar arasında Twitter uygulamasının Şubat’ta hayata geçirdiği “sesli tweet” uygulaması ve geleneksel medya ön plana çıkmıştır. Twitter’in hayata geçirdiği uygulamayla internet bağlantısına ihtiyaç duyulmadan, sadece bir uluslararası telefon numarasıyla sesli mesaj bırakılarak paylaşım yapılmaya ve halk sesini tüm dünyaya duyurmaya devam etmiştir. 420 Bunun yanı sıra geleneksel medya da devreye girmiş ve Cuma namazlarından sonra dağıtılan el broşürleriyle binlerce kişiye ulaşılmıştır. Geleneksel medyanın bir diğer örneği ise El-Cezire gibi uydu yayını yapan televizyon kanallarıdır. El-Cezire kanalının ayaklanmaları ve yaşananları yayınlaması, Mısır’da Arap Baharı heyecanının canlı kalmasına büyük katkı sağlamıştır.421 Kısacası, Mısır’da büyük kitlelerin meydanlara çıkmasıyla beraber yaşanan gelişmeler, Mübarek iktidarının tüm engelleme girişimlerine* rağmen çeşitli yollarla aşılarak tüm dünyaya yayılmaya devam etmiştir.422

Orta Doğu’da meydana gelen ayaklanmaların arkasında işsizlik, yolsuzluk, yoksulluk gibi halkın kaderi haline gelen problemlerin olduğu, kitlelerin istek ve söylemlerinden anlaşılmaktadır. Dolayısıyla Orta Doğu coğrafyasında yaşanan devrimler, sosyal medya araçlarının sebep olduğu değil tetiklediği hareketlerdir. Başka bir ifadeyle, sosyal medya araçları süreci hızlandırarak bölgedeki liderlerin direnişinin kırılmasına katkıda bulunmuş, devrimlerin hızlı ve şeffaf bir şekilde gerçekleşmesini sağlamıştır. Arap Baharı olarak tanımlanan bu süreçte Mısır, mevcut rejimi yıkmak için sosyal medyanın gücünü en etkili şekilde kullanan ülke olmuştur. Bu kapsamda Facebook, Twitter, Youtube gibi sosyal medya araçları milyonlarca insanın organize olarak protestolara dâhil olmasında büyük rol oynamış ve çok sayıda insanın Tahrir Meydanı’na akın etmesini sağlayarak, yıllardır ülkeyi baskı ile yöneten Mübarek rejiminin yıkılmasına sebep olmuştur.423

3.2. 25 OCAK MISIR DEVRİMİ

Devrimler, dünya siyasal hayatının her döneminde detaylı olarak incelenmesi gereken konuların içerisinde yer almıştır. Siyasal ve sosyal bilimlerin her zaman ilgi 420 Telli, a.g.m., s.68-69.

421 Murat Tekek, “Sosyal Medya ve Arap Baharı”, ORSAM, https://www.orsam.org.tr/tr/sosyal-medya- ve-arap-bahari/ (Erişim tarihi: 12.02.2020)

* İnternet bağlantısının kesilmesi, sosyal medya sitelerine erişimin engellenmesi ve Tahrir Meydanı’nda WiFi bağlantısının bloke edilmesi. Ayrıntılı bilgi için bkz. (Telli, a.g.m., 82.)

422 Akpınar, a.g.m., s.207. 423 Telli, a.g.m., s.85-86.

76

duyduğu devrimler önemli bir çalışma konusu olmuş ve meydana geliş süreçleri hakkında oldukça geniş bir literatür ortaya çıkmıştır.424 Mısır devrimine geçmeden önce devrimin sözlük tanımlamalarına değinmekte yarar vardır. Türk Dil Kurumu devrimi “belli bir alanda hızlı, kökten ve nitelikli değişiklik” olarak tanımlamaktadır.425 Oxford sözlüğü ise devrimi “çok sayıda insan tarafından özellikle şiddet içeren

eylemlerle bir ülkenin hükümetini değiştirme girişimi” şeklinde tanımlamaktadır.426 Dünya siyasi tarihinde, geçmişten günümüze kadar yaşanan devrimlerle ilgili olarak birçok analiz yapılmış olsa da her devrimin kendi özel şartları doğrultusunda incelenmesi, isyan ve ayaklanma sürecinde iç ve dış aktörlerin rollerinin daha net anlaşılması için büyük bir öneme sahiptir. Ne var ki herhangi bir örneği ele alan devrim araştırmalarının büyük bir kısmı iç aktörlerin rollerine ağırlık verirken dış aktörlerin hangi düzeyde devrim sürecine dâhil olduklarını göz ardı edebilmektedir.427 Birçok siyaset bilimi uzmanı, bağımsızlığını kazandıktan sonra sadece otoriter rejimle yönetilmiş olan Mısır’da devrimin gerçekleşmesini düşük bir ihtimal olarak görmüşler, Mısır devriminin beklenmedik bir şekilde meydana geldiğini ifade etmişlerdir. 428 Dolayısıyla çalışmanın bu kısmında devrimle ilgili tüm parametreler göz önüne alınarak 25 Ocak devrimi incelenecek, akabinde devrim sürecine etki eden iç aktörlerin yanı sıra dış aktörlere de yer verilecektir.