• Sonuç bulunamadı

Ebeveynlerin Yabancı Dile Yönelik Algılarına İlişkin Bulgular

4. Bulgular ve Yorum

4.3. Ebeveynlerin Yabancı Dile Yönelik Algılarına İlişkin Bulgular

Katılımcı ebeveynlerle yapılan görüşmelerde yabancı dile ve ikinci bir dil öğren-meye yönelik algıları verdikleri bilgiler üzerinden değerlendirilmiştir. Gerçekleştirilen görüşmelerde elde edilen verinin incelenmesi sonucu dil öğrenme süreçleri, İngilizce öğ-retimine yönelik algılar ve bireysel öğrenme olmak üzere üç kategori ortaya çıkmıştır.

Ebeveynler çoğunlukla ikinci bir dil öğrenmenin zorluğundan bahsetmişlerdir. Bazı ebe-veynler dil öğrenmede öğretmenle kurulan iletişimin önemini ifade etmişlerdir. Ayrıca çocuklarını iki dilli yetiştirme sürecinde kendi dil becerilerini geliştirdikleri bir diğer bulgu olarak ortaya konmuştur.

4.3.1. Dil öğrenme süreçleri

Ebeveynlerin büyük bir bölümü kendi dil öğrenme süreçlerinin oldukça zorlu ol-duğunu ifade etmişlerdir. Bazı ebeveynler İngilizce ile ilk karşılaştıkları yıllarda öğret-menlerinin dil öğretimi konusunda uzman olmadığını, farklı branşlardan öğretmenlerin

65

ve dışarıdan öğretmen olmayan kişilerin derslerine girdiğini ifade etmişlerdir. Bu durumu E.1. “Derslerimize hiç İngilizce öğretmeni girmemişti. Türkçe öğretmeni, Fransızca öğ-retmeni vardı ve çok sancılıydı. Hiçbir şey anlamıyordum açıkçası.” şeklinde ifade et-miştir. Benzer şekilde E.6. “Ben ilkokul 4.sınıfta İngilizce ile tanıştım. İngilizceye hâkim olan öğretmen olmayan kişiler dersimize giriyorlardı. Benim ilk öğrenmeye başladığım dönemdeki tecrübem çok kötüydü.” cümleleriyle İngilizce dersinde yaşadığı olumsuz de-neyimleri ifade etmiştir. Ebeveynler bu durumun dersteki başarısızlığın yanı sıra İngilizce öğrenmeye karşı tutumlarını olumsuz etkilediğini dile getirmişlerdir. E.6. “Öğretmen bana bir cümle söylediğinde okunduğu gibi yazmaya çalışıyordum. İngilizcem 4.sınıfta karneme 1 düştüğü için hiçbir belge de alamamıştım. O benim için bir tramvaydı. Bunu hiç unutamıyorum, karnemi hala saklıyorum. Daha sonra 5.sınıfta çok sevdiğim bir öğ-retmen geldi. Onunla birlikte İngilizce bana çok eğlenceli geldi.” cümleleriyle İngilizce dersine karşı tutumunun sonraki dönemde karşılaştığı bir İngilizce öğretmeni sayesinde değiştiğini ifade etmiştir. Ebeveynlerin çoğunun benzer ifadelerinden İngilizce öğrenme-nin geçmişte kendileri için zorlayıcı olduğu bulgusu elde edilmiştir. Bu konuda E.1. “…li-sede dil bölümünde beklediğimden zor bir durumla karşılaştım. Ezberlenilmesi gereken kelimeler veriliyordu. Oldukça zor gramer konuları işliyorduk. Bunların büyük bir çaba gerektirdiğini gördüm.” şeklinde yaşadığı zorluğu ifade etmiştir. Aynı şekilde aşağıdaki ifadelerinden ebeveynlerin ikinci dil öğrenme sürecinde zorluklar yaşadıkları anlaşılmak-tadır:

“Yabancı dil öğrenmek sancılı ve zorlu bir süreç.” (E 2)

“Ben ilkokuldan sonra Anadolu Lisesi sınavına girmiş ancak kazanamamıştım.

Daha sonra normal bir ortaokula gittim. O dönemde İngilizcem çok kötüydü.” (E 3)

“İngilizce öğrenmeye ilkokul 4.sınıfta başladım. Zorlu bir süreç olarak hatırlıyo-rum.” (E 8)

Beşinci görüşme yapılan ebeveyn ise yabancı dil öğrenmeye erken yaşta ev orta-mında başladığını, yaşadığı bölgede yabancı ülkelerden insanlarla karşılaşma şansı oldu-ğunu ve onlarla pratik yapabilme fırsatı yakaladığını E.5. “…çocukluğumdan beri İngi-lizce ile iç içeyim. 5 yaşında İngiİngi-lizce öğrenmeye ev ortamında başladım. O dönemde turistik bir bölgede olduğumuz için sıkça yabancılarla da karşılaşır iletişim kurardım.”

cümleleriyle ifade etmiştir. İngilizce öğrenme sürecini olumlu olarak nitelendiren ebe-veynin ifadeleri dil öğrenme konusunda doğru yöntem ve ortamın önemli olduğunu des-tekler niteliktedir.

66 4.3.2. İngilizce eğitimine yönelik algılar

Araştırmaya katılan ebeveynlerin genel olarak İngilizce öğretim programına yö-nelik olumsuz algıları olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Ebeveynler olumsuz algılarının kendi öğrenci oldukları dönemde yaşadıkları güçlükler ve şu anda okullardaki İngilizce eğitimine yönelik kişisel gözlemlerle oluştuğunu ifade etmişlerdir. Bu konuda geçmişte aldığı eğitimin yetersiz olduğunu E.3. “Okulda aldığım eğitimde dinleme ve konuşma becerilerinde biraz geri kaldığımı düşünüyorum. Bunları toparlamaya çalışıyorum.” ifa-desiyle dile getirmiştir. Benzer şekilde E.7. “İngilizce öğrenmeye ortaokulda başladım.

Bunun çok geç olduğunu düşünüyorum. İngilizce öğrenmeye ilkokul 2.sınıfta başlamak bile bence geç. Ben öğrenirken İngilizce bize bir ders olarak dayatıldı.” cümleleriyle öğ-renci olduğu dönemdeki İngilizce öğretim şeklinde hatalar olduğundan ve dil öğrenmeye başlama yaşının geç olduğundan söz etmiştir. Ebeveynin yabancı dilin daha erken yaş-larda öğretilmesi gerektiğini düşündüğü görülmektedir. Ayrıca İngilizcenin bir ders ola-rak verilmesinin motivasyonunu düşürdüğünü ifade etmektedir.

Katılımcı ebeveynlerin yalnızca kendi dil öğrenme süreçlerine yönelik değil şu anda okullarda uygulanan İngilizce eğitimine karşı da olumsuz bir algıları olduğu bulgu-suna ulaşılmıştır. Bu konuda E.8. “…İlkokulda görev yapıyorum, çocuklarla oldukça emek harcayarak, eğlenceli, şarkılarla ve oyunlarla etkili dersler işliyorum. Buna karşın öğrenme çok yavaş gerçekleşiyor.” cümleleriyle şu anda aktif olarak İngilizce öğretmeni olarak görev yaptığını belirtmiş ve ne kadar emek harcarsa harcasın öğrenmenin sınırlı kaldığını ifade etmiştir. Benzer şekilde E.5. “…okuldaki İngilizce eğitiminin kalitesinden de şüpheli olduğum için temeli ben atmak istedim.” cümlesiyle okuldaki İngilizce eğiti-minin başarılı olacağına inanmadığını ve kendisinin bu eğitimi çocuğuna vermek istedi-ğini ifade etmiştir. Bu noktada elde edilen verilerle ebeveynlerin İngilizce eğitimine yö-nelik olumsuz algılarının olduğu bulgusu, çocuklarına erken dönemde İngilizce öğretme-lerinin bir sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır.

4.3.3. Bireysel öğrenme

Araştırmaya katılan ebeveynlerin tamamı çocuklarını iki dilli olarak yetiştirme sürecinde İngilizce bilgilerini artırdıklarını ifade etmişlerdir. Ebeveynler bu süreçte ken-dilerinin de yeni şeyler öğrendiklerinin ifade etmişlerdir. Bu durumu E.1. “İngilizce öğ-renmek beni heyecanlandırıyor. Bu nasıl söylenir, onu da öğreneyim, bunu nasıl ifade edebilirim gibi. Sonu olmayan bir şey benim için bu… Kendimi git gide her gün

geliştir-67

diğimi hissediyorum.” cümleleriyle ifade etmiştir. Ebeveynlerin çocuklarına İngilizce öğ-retme sürecinde kendilerinin de yeni bilgiler öğrenmeleri olumlu bir durum olarak düşü-nülebilir. Diğer taraftan bu durum dil becerilerindeki bir eksikliğin de göstergesi olabilir.

Bazı ebeveynler görüşmelerde bu sürece başladıktan sonra dil becerilerinin yetersiz ol-duğunu düşündüklerini ifade etmişlerdir. Bu durumu E.4. “…başladığımda ben günlük dilde ve konuşmada çok eksiktim sıfır denecek kötü bir durumdaydım.” cümlesiyle ifade etmiştir. Benzer şekilde E.1. “…günlük dil konusunda çok zayıf olduğumu fark ettim. Ör-neğin “kollarını sıva”, “yere bir şey döküldü” gibi ifadeleri bilmiyordum. Yanımda tele-fonumu bulundurup tıkandığımda bakıyordum.” cümleleriyle İngilizcedeki bilgi eksikli-ğinin kendisini zorladığını ifade etmiştir. Ebeveynlerin çoğunun çocuklarına İngilizce öğ-retme sürecine başladıktan sonra bu dilde bilgi eksiklikleri olduğu bulgusuna ulaşılmıştır.

Bu durumun ebeveynlerle çocukları arasındaki iletişimi olumsuz etkileyebileceği ve çe-şitli aksaklıklara yol açabileceğini söyleyebiliriz.

Ebeveynler çocuklarına ikinci dil öğretme sürecinde kendileri İngilizce çalışarak hazırlık yaptıklarını ifade etmişlerdir. Bu konuda E.2. “…çok daha fazla soru soruyor;

rüzgâr nasıl oluştu, fosiller nereden geldi gibi, bunları araştırıp öğrenip sonrasında İn-gilizce nasıl açıklayacağımı düşünmem gerekiyor.” ifadeleriyle çocuğunun dil becerile-rini geliştirdikçe kendisinin zorlandığını ifade etmiştir. E.8. “…ben de çok çalışıyorum.

Onu daha kaliteli şekilde iki dile de maruz bırakmaya çalışıyorum. Ona daha iyi dil gir-dileri sunabilmek için hazırlık ve araştırma yapıyorum. Bu benim için de ciddi bir öğ-renme süreci oluyor.” şeklinde bireysel öğöğ-renme sürecini ifade etmiştir. Yine bu durum ebeveynlerin bireysel öğrenme gerçekleştirdikleri bulgusu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Aynı durumu E.6. “Oğlumla İngilizce konuştuğum için ben de çok şey öğreniyorum.

Onunla konuşmak istediklerimi araştırıyorum, telaffuzlarına bakıyorum, yeni kelimeler öğreniyorum. Aslında oğluma İngilizce öğretirken ben de çok şey öğreniyorum.” cümle-leriyle ifade etmiştir.

4.4. İki Dilli Çocuklar Yetiştirme Sürecindeki Uygulamalara İlişkin Bulgular